๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Diğer Yazılar => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 25 Nisan 2012, 20:58:16



Konu Başlığı: Efendimiz ve ashabıyla bir arada olmak
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 25 Nisan 2012, 20:58:16
Efendimiz ve ashabıyla bir arada olmak

Haziran 2007 21.SAYI

Büyük hadis ve fıkıh alimi Abdullah b. Mübarek evinde Kur’an okuyup, zikrullah ile meşgul olup hadis mütalaa etmektedir. Bu şekilde ihya edilen vakitlerin Efendimiz ve ashabıyla bir arada olmaya eş değer kabul edildiğine işaret eder. Efendimiz ile bir arada bulunmanın zaman ve mekanla sınırlı olmadığını, onun yolunu iyi öğrenmeye çalıştığımız zamanlarda, onunla bir arada olmuş gibi kabul edildiğimizi söyler.

Zaman, çalışma zamanı

“Allah bir kulunu sevdiği zaman onu çalıştırır” diyen Efendimiz’e, Rabbimiz’in kullarını nasıl çalıştırdığı sorulunca; “Ölümden önce onları salih amel işlemeye muvaffak kılar” buyurur.

Çalışmaktan maksadımız sadece dünyayı kazanmak değil ahirete hazırlıktır. Mevlamız’a ulaşmamızın yolunun dünyadaki çalışmalarımızla mümkün olacağını bilmeliyiz. Bu hususta İmam-ı Rabbani Hazretlerinin şu uyarısına dikkat etmeliyiz: “Aziz kardeş! Zaman çalışma zamanıdır, konuşma zamanı değil. Zahir ve batın ile gönlü Cenab-ı Hakk’a bağlamak, izni olmadan O’ndan başkasına bakmamak gerekir. İş budur, bunun dışındaki her şey hiçtir…” (Mükaşefat-ı Gaybiyye, İmam Rabbani)

Tırnak kesme adabı

Her işimizde olduğu gibi tırnak kesmeye de besmele ile başlamamız ve tırnaklarımızı şu sıraya göre kesmemizin daha güzel olduğu belirtilir: Önce sağ elin işaret parmağından başlayıp en son sağ elin başparmağının tırnağını keseriz. Sol elin tırnağını kesmeye ise başparmaktan başlarız. Ayak tırnaklarımızı sağ ayağın küçük parmağından başlayarak sıra ile keseriz. Sol ayak tırnaklarını, başparmaktan en küçük parmağa doğru keseriz. Cuma günü tırnak kesmek ise sünnettir.

Hangi dostluklar fayda verir?

Kıyamet gününde insanlar arasındaki akrabalık ve nesep bağlarının kesileceğini, kardeşliğin hükmünün bitip, sadece Allah için yapılan kardeşliğin kalacağını ve Allah’ın kıyamet günü: “Benim rızam için birbirlerini sevenler nerede? Hiçbir gölgenin bulunmadığı bu günde onları kendi (rahmet) gölgemde gölgelendireceğim” buyurduğunu bizlere haber veren pek çok hadis vardır. Efendimiz’in bu uyarılarından anlıyoruz ki sual gününde ancak Allah için kurulan dostluklar fayda verecektir.

Kabe’ye varıp da kalbine varamayan

“Kimi insan Kabe’ye varmak için ıssız yolları, vadileri, çölleri aşar gider; çünkü orada peygamberlerin izlerini bulmak ister. Aynı insanoğlu nasıl olur da kalbine varmak için nefsini ve onun isteklerini aşıp geçmeyi ihmal eder! Oysaki kalpte Rabb’in kudret izleri bulunur.” (Hucviri, Keşfü’l Mahcub)
“Miras hükümlerini öğrenin”

Gündelik yaşantımızda yozlaşmaya uğrayan konulardan biri de miras paylaşımı. Oysa Allah Rasulü bize “Miras hükümlerini öğrenin. Çünkü o dininizdendir ve ilmin yarısıdır. Ümmetimden kaldırılacak ilk ilimlerden biri odur ve bu hususta fitneler açığa çıkacaktır. Hatta öyle bir zaman gelecek ki bir miras konusunda iki adam ihtilafa düşecek de onları uzlaştıracak birini bulamayacaklar” diyerek konunun önemine işaret eder.

Kendini eksik, başkalarını hayırlı görmek edeptendir

Musa (a.s) İsrailoğulları’na, “İçinizden en hayırlınızı bana getirin” der. Getirilen kişiye “Buradaki insanların en hayırlısı sen misin?” diye sorar. Adam “Öyle iddia ediyorlar” der. Onu serbest bırakır. Bu kez İsrailoğulları’nın en kötüsünü getirmelerini ister. Az önceki zat Musa Peygamber’in huzuruna gelerek, “Kendimi tanıdığım kadar diğer insanları tanımıyorum” diyerek insanların en kötüsü olduğunu söylemeye çalışır. Bu kişinin yorumlarından memnun olan Hz. Musa, insanların o kişiyi seçmekle doğru karar verdiklerini düşünür. (Ahmet b. Hanbel, Müsned, Kitabü’z-Zühd)

Efser BERİN