> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Aile Dergisi > Diğer Yazılar > Derya’da bir katreyim
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Derya’da bir katreyim  (Okunma Sayısı 883 defa)
05 Ocak 2012, 13:04:05
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 05 Ocak 2012, 13:04:05 »



Derya’da bir katreyim

Aralık 2007 27.SAYI

Tasavvuf musikisi denildiğinde ilk akla gelen isimlerden biridir Ahmet Özhan. Duruşuyla, hal dili ve söyledikleriyle hep kalplere hitap etmeyi seçen sanatçılardandır o. Bu yüzden kime sorsanız sevgiyle bahseder kendisinden. Biz de onunla bir gönül sohbeti yapmak için Eyüp Sultan Hazretleri’nin hemen yanı başında mütevazi bir mekanda buluştuk. Kendisine neon ışıkları altında şarkı söylediği yıllara ait sorular sormak niyetinde değildim. Bu niyetimi açıkladığımda takdir eden bir ifadeyle, çok sevindiğini belirterek yıllardır aynı sorulara cevap vermekten sıkıldığını söyledi. Kendisini Semerkand ailesinin bir ferdi olarak gördüğünü söyleyen Ahmet Özhan’la Hz. Mevlana, İslam dünyası ve aile hayatına dair sıcak sohbet havasında bir röportaj yaptık.

Çok renkli bir hayatı bırakıp kendinizi dine adadığınız yönünde sorular soruluyor size yıllardır. Bu gerçekten böyle mi oldu?

İnsanlar geçmiş hayatıma bakarak değiştiğimi sanıyorlar ancak ben hep böyleydim. Geçmişte, ne ışıltılı hayatın ortasındaydım, ne de şimdi ışıltılı hayattan uzaktayım. Gözümü seccadeli bir evde açtım. Babam, hadisler ve tefsirlerle konuşan bir insandı. Evimizde Mesnevi okunurdu. O bakımdan hiçbir şeye yabancı değildim. İlk ilahimi beş yaşındayken babamla meşk ettim. Ortaokula giderken namaz kılardım. Bir boyuttan başka boyuta geçmedim. Hayatımda dini hassasiyet hep vardı; ben sadece yoğunlaşma tercihimi kullandım.
Ülkemizde dini hassasiyetini yoğun yaşayanlar başka bir boyuttanmış gibi algılanıyor. Size göre neden böyle oluyor?
Çünkü kendi kültürümüzü önce deforme ettik sonra da gerek sosyal hayatımızdan gerek aile hayatımızdan tamamen çıkardık. Oysaki, dini hassasiyetten en uzak olan bir kişinin bile ailesinde babası veyahut dedesi ya alimdir, ya hocadır ya da hacıdır. Birkaç kuşak öncesinde mutlaka bir alime, dervişe ya da hocaya rastlanır. Çünkü bizim sosyal veri tabanımız bu. Bizler iki nesil öncesi Osmanlı’nın sosyo-kültürel estetiğiyle oluşmuş insanlarız. Genetik yapımız daha değişime uğramadığına göre hepimizin içinde aslında dini hassasiyetler var. Çünkü genetik yapının değişime uğraması için binlerce yıl geçmesi gerekiyor. Çok renkli denilen şan, şöhret ve paranın getirdiği, nefsi fevkalade ilgilendiren ve her türlü isteğin tatbikine uygun ortamlar bu hassasiyetlerin azalmasına neden oluyor. Burada insanın verdiği mücadele çok önemlidir. Ben bu mücadeleyi vererek mümin hayatı yaşama gayreti içindeyim.

Mümin nasıl bir hayat yaşar size göre?

Mümin hayatı yaşamak gönüldeki imanla olur. Cenab-ı Hakk, Nisa suresi 136. ayetinde “Ey iman edenler, iman edin” buyuruyor. Cenab-ı Hakk’ı düşünüp, O’nu bilip, O’nu bulup, O’na iman etmek gerekiyor. Tek tek objelerden yüz çevirerek Allah’a dönülmez, yalnız Allah’a dönülür. Dünyayı terk ederek Allah’a dönmek değil, Allah’a dönerek dünyayı terk etmek gerek.

İslam coğrafyasından savaşlar, zulümler ve acılar eksik olmuyor. İslam dünyası Nisa Suresi 136. Ayet-i Kerime’sini yaşamadığı için mi mutsuz?

İmanın olduğu yerde zillet yoktur. Maide Suresi 3. ayetinde “Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ı seçtim” buyuran Cenab-ı Hakk’ın dinine sahip olduğu iddiasında olan bu coğrafyanın sosyal ortamı zillette. Çünkü Nisa suresinin 136. ayetini yaşamıyorlar. İslam dünyası önce iman edecek, ancak gerçek iman.

Türk aile yapısının özünü kaybetmediğini düşünüyorum İslam dünyasının gerçek iman etmediğinden zillet altında olduğunu söylüyorsunuz. Türkiye’deki kültürel ve ahlaki yozlaşma konusunda neler düşünüyorsunuz?
Türkiye’deki kültürel argümanların tamamının değişimini ve dönüşümünü yozlaşma olarak algılayamayız. Bir kısmı zamanın icabı, doğru, teknolojinin ve sosyal açılımların getirisi olan dönüşümlerdir. Dönüşümün ve değişimin niceliğinden çok niteliği önemlidir. Bu değişimi özümüzü kaybederek yaparsak o zaman yozlaşmış oluruz. Türkiye’de kültürel ve ahlaki yozlaşma var ancak ben gene de umutluyum.

Bu umudu nerden alıyorsunuz?


Her an ihya olan tek kare resmin müdavimi hep bir önceki icraatın hesabını görmüş olarak açığa çıkar. Kainat bir an mahvolur, bir an ihya olur. Bir önceki mahvın bütün getirileriyle yeniden var olur. Mesela elektrik bir yanar bir söner ama biz onu devamlı yanar görürüz. Sizinle yaptığımız bu sohbet içerisinde bile yüzlerce kez zahir olduk, yüzlerce kez batın olduk. Türkiye’deki değişimi de böyle değerlendiriyorum. Türk aile yapısının özünü kaybetmediğini düşünüyorum.

Türk aile yapısının bugünkü hali dünyadaki hızlı değişim karşısında ne olmalı?

Dünya ne kadar ilmi ilerleme kaydetmişse anında hayatımıza geçirmemiz lazım. Bunu yaparken, imanımızı ve kültürümüzü sağlam tutmalıyız. Burada ince bir ayrıntıyı unutmamak gerekiyor. Gelenekleri ve görenekleri din haline getirirsek kaybederiz. Her an hesabı görülerek devam eden hayatın bütün getirileriyle hayatımızı süslemek ve bezemek durumundayız. Bunlardan geride kaldığımız müddetçe insanlar yanımızdan geçer gider, bizler de onların pabuçlarının altını seyrederiz. Müslümana bu yakışmaz.

Sohbetin burasında sözü Hz. Mevlana’ya getirmek istiyorum. Bizler Hz. Mevlana’yı gerçek anlamda anlayabiliyor muyuz?

Kesinlikle anlamıyoruz. Anlayabilseydik bugünkü durumda olmazdık. AB kriterleri peşinde koşmak yerine Hz. Mevlana kriterlerini öğrenelim. Mevlana kriterlerini hayatımıza geçirebilsek dünya bize gelecek. Hz. Mevlana’yı anlamak, onun hissettiğini hissetmekle olur. Kur’an’daki ayetlerden, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) hadislerinden Mesnevisi’nde tavsiye ettiği hayatı ve arınmaları yapabiliyor muyuz? Onun sevdiği gibi sevebiliyor muyuz? Nefsimizden ve menfaatimizden onun fedakarlığı gibi fedakarlık edebiliyor muyuz? Bütün mesele bu. Bana göre Hz. Mevlana sevgisi tamamen magazineldir. Onu anlamak yaşamakla olur. Sabah işe git, akşam eve gel, beş vakit namaz kıl. Bu böyle olmaz. Onun gibi yaşamak lazım. Hz. Mevlana uyku nedir, yemek nedir bilmezdi. Zikirden, aşktan, meşkten, sevgiden, sevgiliden başka derdi yoktu.

Batı, son yıllarda Hz. Mevlana’yı okuyor. Onlar bizden daha iyi anlıyor diyebilir miyiz?

Hayır. Onlar da anlamıyor, anlayamazlar da. Hz. Mevlana’yı biz Müslümanlığımızla anlayamıyoruz, gayrimüslim nasıl anlayacak.

Siz Mevlana’yı anlayabildiğinizi ve hayatınıza yansıttığınızı düşünüyor musunuz?

Benimki, deryadan bir katre. Bu benim umudum elbet. Deryadan bir katreyimdir diye dua ediyorum.

Dergimiz aileye yönelik bir dergi. Siz de bir aileye sahipsiniz. İki çocuk babasısınız. Çocuklarınızın üniversite çağında olduğunu biliyorum. Onları yetiştirirken nelere dikkat ettiniz?

Dini ve ahlaki eğitim aldığım bir ailede büyüdüm. Ben de çocuklarıma gerekli ahlaki ve dini bilgileri veriyorum ancak gerisi benim iradem dışındadır. Anne babanın çocuk üzerindeki çabası çok önemli ancak bu çaba bana göre yalnız yüzde 1’dir. Çünkü her çocuk başka bir insan olarak doğuyor. Cenab-ı Hakk bir yarattığını bir daha yaratmıyor ve her var ettiğine kendi ilmini veriyor. O bakımdan anne babalar evlatlarımızı her ne kadar kendimize göre kursak da Allah’ın bir senaryosu var ve o çocuk kendi repliğini okuyarak büyüyor.

Huri YAZICI

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Derya’da bir katreyim
« Posted on: 24 Nisan 2024, 03:31:40 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Derya’da bir katreyim rüya tabiri,Derya’da bir katreyim mekke canlı, Derya’da bir katreyim kabe canlı yayın, Derya’da bir katreyim Üç boyutlu kuran oku Derya’da bir katreyim kuran ı kerim, Derya’da bir katreyim peygamber kıssaları,Derya’da bir katreyim ilitam ders soruları, Derya’da bir katreyim önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes