๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Diğer Yazılar => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 20 Ekim 2011, 14:35:39



Konu Başlığı: Çocuk
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 20 Ekim 2011, 14:35:39
Çocuk

Aralık 2008 39.SAYI

Mini mini bir çocuk; peygamber kızı hz. fatıma (r.anha)

Aydede yine gökyüzündeki bütün yıldızları toparlamaya çalışıyordu. Toparlak adında küçük bir yıldız gökyüzünde bütün yıldızları peşinden koşturuyordu. Bu küçük ama yaramaz yıldız herkesi çok yormuştu. En sonunda Aydede Toparlak yıldızı yakalayıp ellerinden tutarak kucağına aldı. Ona “Bu geceki toplantımıza çok geciktik. Üstelik yeryüzünde çocuklar bizi bekliyor” dedi. Toparlak yıldız kocaman gözlerini açıp yeryüzüne doğru bakınca evlerin camında onları bekleyen çocukları gördü ve sesini onlara duyurmak için “Özür dileriiiim!” diye bağırmaya başladı.

Sonra da Aydede’ye şöyle dedi: “İzin verirsen bu günkü konuyu ben anlatmak istiyorum.” Toparlak yıldız yeryüzünden meraklı gözlerle bakan çocuklara dönerek “Hey, yeryüzünün tatlı çocukları! Lütfen kulaklarınızı dört açın. Bugün sizlere mini mini bir kız çocuğundan bahsetmek istiyorum. O, Peygamberimiz’in (s.a.v) kızı şirin mi şirin bir çocuk. Bir gün Efendimiz (s.a.v) Kâbe’de namaz kılmakta iken, dinimize büyük bir düşmanlık besleyen Mekkeli Ukbe b. Muayt elinde kan ve pisliklere bulanmış bir deve işkembesi ile çıka gelir. Rasulullah (s.a.v) secdeye varırken elindeki pisliği Efendimiz’in omuzlarının üzerine bırakır. Rasulullah’ın namaz kılışını seyreden Mekkeli inkârcıların reisleri gülmeye başlar. Uzaktan babasını gören Hz. Fatıma (r.anha) koşarak yanına varır. Rasulullah (s.a.v) hala secdededir. Fatıma babasını görünce ağlamağa başlar. Küçücük elleriyle babasının üzerindekileri pislikleri kaldırıp atar.”

Toparlak yıldız sözünü bitirir bitirmez Aydede ona çok teşekkür ederek şöyle dedi: “Bizi Efendimiz’in kızı Hz. Fatıma’nın çocukluk yıllarına götürdün. O, babasının engin sevgisi ve bol şefkati altında büyüdü. Efendimiz’den gördüğü güzel ahlâkı yaşayarak öğrendi.” Bu sözleri duyan yeryüzündeki çocuklar; “Hz. Fatıma (r.anha) yeryüzüne gelmiş çok şanslı bir çocuk…” diye seslendi.Toparlak yıldız tombiş yanaklarıyla gülümserken herkese “İyi uykular, tatlı rüyalar…” diyerek gitti.

Benim Duam

Peygamberimiz (s.a.v); “Ya Rab! Kalbimi nurlandır, gözümü nurlandır, kulağımı nurlandır, sağımı nurlandır, solumu nurlandır, üstümü nurlandır, altımı nurlandır, önümü nurlandır, arkamı nurlandır ve beni nur eyle” diye dua etmiştir.

Bilmeceler

1. Hangi kanun insanları yargılamaz?                       
2. En çok acı çeken dağ hangisidir?                                   
3. En neşeli çiçek hangisidir?                                             
4. Eve gelen hırsız neyi çalmaz?                                         
5. Şehirden şehire koşarım, köyden köye giderim fakat hiç hareket etmem.

Fıkra

“özür dilerim”
Yolda giderken Temel eski bir lamba görür ve lambaya bir tekme atar. Lamba paramparça olur. Ve içinden “cin” çıkar. Cin “Dile benden ne dilersen …”  der. Temel “özür dilerim” cevabını verir.

Selimiye Kütüphanesi

Merhaba çocuklar. Benim adım Selimiye Kütüphanesi. Mimar Sinan Selimiye Camii’ni yaptırdıktan sonra kuruldum. Sultan II. Selim, kendi kitaplarını vakfetmesiyle benim için ilk adımı atmış oldu. Daha sonra Çelebi Mustafa Paşa bana kendi kitaplarını bağışladı. Kitaplarım öyle ki arttı ki beni bir camekanla camiden ayırdılar ve bugünkü halime getirdiler. Artık ayrı bir kütüphane oldum. Daha sonra cami ve tekkelerde toplanan kitaplarla iyice zenginleştim. İzzet Paşa, Ahmet Bedii Efendi gibi kitap dostlarının da yapmış olduğu bağışlarla 2600 ciltte 3384 adet yazma, 5517 adet basma esere ulaşmıştı kitaplarımın sayısı. Özellikle eski yazma eserleri merak ediyorsanız benim kütüphaneme uğramalısınız. Yaşı birkaç yüzyıla varan kitaplar var bende. Belki şimdi orada yazanları anlamayabilirsiniz ama biraz daha büyüdüğünüzde gelip kitaplarımı okumalısınız. Çünkü bu kitaplar hazine değerinde.



Kadriye BAYRAKTAR