|
Konu Başlığı: Çocuk Gönderen: Safiye Gül üzerinde 25 Ocak 2012, 12:32:28 ÇOCUK Kasım 2007 26.SAYI Ben bir balığım, adımı yunus peygamber’den aldım Adım Yunus Balığı. Denizlerdir vatanım. Bu gün sizlerle bir anımı paylaşmak için geldim. Günlerden bir gün esen rüzgarla birlikte denizin dalgalarıyla oyunlar oynuyordum. Bir zıpladım iki zıpladım üçüncüde kafama bir şeyin çarptığını hissettim. Kendi kendime “Acaba bu neyin nesidir?” diye düşünürken kocaman bir gemi gördüm. Denizin dalgaları yara yara gidiyordu. Gemide birkaç kişi içlerinden birini denize atmak için aralarında kura çekiyorlardı. Denizin dalgaları ise git gide artıyordu. O kadar ki neredeyse dalgalar gemiyi yutacak sandım. Benim bildiğim insanoğlu denizde yaşayamaz. Bu işte bir terslik var diye düşürken onu denize atmasınlar mı? Ben de o sırada iyice gemiye yaklaşmıştım. Su üstüne kafamı çıkarıp “Ne yapıyorsunuz” diyecektim ki ağzımı açar açmaz, attıkları kişi ağzıma düşmesin mi? Oradan da mideme gidiverdi. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Denizde dolaşırken karnımdan sesler duydum. O ses “Senden başka ilah yoktur, Sen Yücesin, gerçekten ben zulmedenlerden oldum” diyordu. Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Bildiğim bir şey vardı ki dolaşmaktan çok yorulmuştum. Denizden çıkıp bir kıyıda dinlenmek istedim. Kayaların üzerine doğru yatıp güneşlenirken birden hapşırasım geldi. O hapşırıkla denizde yuttuğum insan dışarı çıkmasın mı? O da tıpkı benim gibi çok yorgun ve halsiz görünüyordu. Etrafta büyük yapraklı bir bitki vardı. Onun meyvelerinden yemeye başladı. Yedikçe kendine geldi. Kendi kendine şöyle diyordu. “Allah beni peygamber seçti. İnsanları bir olan Allah’a dosdoğru yola iletmem için gönderildim. Yüce Rabbim bana sabrı tavsiye etti. Ben ise Allah’a (c.c) danışmadan kavmimi terk ettim. Allah da bana denizde böyle bir imtihan verdi.” İşte o zaman karnımdaki insanın Yunus Peygamber (a.s) olduğunu anladım. O sırada dağın ardından büyük bir kalabalık göründü. Bu kalabalığı görünce Yunus Peygamber derinden bir iç çektikten sonra: “Kavmim, demek onlar da yaptıkları hatayı anlamış Allah’tan af diliyorlar” dedi. Sevinçten gözleri ışıl ışıl parlıyordu. Yanıma geldi ve başımı okşadı. Benimle vedalaştıktan sonra kavminin yanına gitmek için yola koyuldu. Ben de denizdeki evime döndüm. Bu olayı anlattığım zaman arkadaşlarım beni o günden sonra Yunus balığı diye çağırmaya başladılar. İnsanlar bizi, biz de insanları çok severiz. Ama çocukları daha çok severiz. Yolunuz bir gün hayvanat bahçesine düşerse Yunus balıklarını görmeden gitmeyin. Belki orada karşılaşırız. Benim duam Allahım sen bizi cehennem azabından, kötülüklerden, kaza ve beladan koru... Amin / Ramazan Emre / Antalya-Alanya Bilmeceler 1- Hangi eve giren senelerce o evden dışarı çıkamaz? 2- İçinde günlük süt bulunan şey nedir? 3- Nasrettin Hoca eşeğine neden ters biner? 4- Bir duvar bir duvara ne demiş? 5- Hiç yorulmadan dünya yolculuğu yapan şey nedir? Ayşeciğin köşesi En büyük öğretmen Büyüklerimiz her zaman söyler öğretmenlerimize çok saygı göstermemiz gerektiğini. Okula giderken sabahları onları üzmememiz için tembihleyen annelerimiz bile vardır. Ben de öğretmenimi çok severim. Dün anneme; “Dünyadaki en güzel öğretmenle tanışmak istiyorum. Onu tanımak onun öğrencisi olmak istiyorum” dedim. Annem “Biz onu tanıyoruz sen de biliyorsun” dedi. Uzun uzun düşündüm ama bir sonuca varamadım. Annem; “Dünyada öyle bir öğretmen geldi ki onun gelişiyle dünya aydınlandı. O sadece bir insanın ya da bir topluluğun değil, bütün insanlığın öğretmeni oldu. Onu tanıyan, sözlerine kulak verip doğru olanı arayan herkes ondan faydalanmasını bildi. Sözleri bir inci gibi döküldü gönüllere. Kalplerde sevgi ağacı büyüdü. Ben de anneme sordum: Bu öğretmen nerde yaşar, bir an önce tanışmak istiyorumdum. “O bizden çok önce yaşadı. Hatta yüzyıllar önce. Bundan 14 asır evvel yaşadı. Ama onun yaptığı bütün güzel işler canlı kaldı. Onun öğrencilerinin ismi Muhammed ümmetidir. En büyük hediyesi de bize öğrettiği Kur’an-ı Kerim’dir.” Sevgili arkadaşlar! Ben o gün en büyük öğretmeni hatırlamaktan çok mutlu oldum. O öğretmene en güzel öğrenci olmaya söz verdim. Artık yedi yaşına da girdim. Onun çocuklar için ilk tavsiyesi olan namaza da başladım. En güzel öğretmenin en iyi öğrencisi olmak için… Kadriye BAYRAKTAR |