Çocuk

Çocuk

Haziran 2008 33.SAYI

Yeryüzünün edep yıldızı; Hz. Osman

Bir gece uyku tutmamış güzel mi güzel bir çocuğu. Odasının penceresinden gökyüzünü seyrederken ay dedeyi ve yıldızları görmüş. Ay dede çocuğu fark edince ona gülümsemiş. Hemen yıldızlardan birine işaret etmiş. Yıldız, çocuğun ellerinden tutup ayın kucağına bırakmış. Sonra da “Biz her gece uyuyamayan çocuklar için hatıralarımızı anlatırız. Şimdi sıra kuyruklu yıldızda. Dinlemeye var mısın?” diye sormuş. Çocuk “evet” diyerek gözlerini kuyruklu yıldıza çevirmiş. Kuyruklu yıldız çocuğa göz kırparak anlatmaya başlamış:

Bir gün ben gökyüzünde dolaşıyordum. O gün hava bulutluydu. Bir müddet sonra bulutlar evine gitti. Ben de biraz gezineyim dedim. Allah’ın evi Kabe’nin üzerindeydim. Son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v) yeryüzünü şereflendirmişti. Onu çok sevenler arasında Ebu Bekir başta gelirdi. Onun da Hz. Osman adında bir arkadaşı vardı. Ebu Bekir vesilesiyle Müslüman olmuştu. Amcası Hz. Osman’ın İslam dinine iman ettiğini duyunca eski dinine dönmesi için zincirlerle bağladı. Hz. Osman’ın kararlılığını görünce serbest bıraktı.

Bir gün Hz. Osman, Efendimiz’i ziyarete gelmişti. Onun geldiğini gören Peygamberimiz elbisesini düzelterek ayaklarını topladı. Bunu gören Ayşe annemiz “Halinizi neden değiştirdiniz?” diye sordu. Peygamberimiz “Ey Ayşe! Meleklerin bile kendisinden haya ettiği bir kimseden haya etmeyeyim mi?” dedi. O yeryüzünün edep yıldızıydı. Aynı zamanda o Peygamberimiz’in iki kızıyla evlenmişti. Bu yüzden Zinnureyn (iki nur sahibi) diye bilinirdi. Hz. Osman, Hz. Ömer’den sonra halife oldu. Ardından şehit edildi. O Kur’an’ı çok sever, üç günde bir hatim ederdi…

Çocuk ayın kucağında yıldızları hayranlıkla seyrederken bir ara yeryüzüne bakar. O an ezan seslerini duyar. Yıldızlara elveda derken kalbinin bir köşesine edebi, diğer köşesine de Kur’an sevgisini yazar.

Ayın duası

Dua sevgi ve yakınlıktır. Dua hayatımıza güzellikler sunar
Sevincimize sevinç katar. Yolumuzu aydınlatır
Allah dua etmemizi ister. O dualarımızı işitir ve cevap verir.
Öylese dua edelim. Dualarımız kabul eyle Allahım!

Münevver Kandemir

Bilmeceler

1- İnek niçin kuyruğunu sallar?
2- Güneş niçin tutulur?
3- Hangi balık, köpekbalığından çok korkar?
4- Çalındığı halde görülmeyen şey nedir?
5- Hangi top zıplamaz?

Fıkra

“Arabanın anahtarı bende”
Doktor akıl hastanesinde delileri sınamak için tahtaya araba çizer. Sonra delilerin arabaya binmesini ister. Bütün deliler arabaya binmek için uğraşırlarken içlerinden biri onları seyreder. Doktor yanına giderek neden arabaya binmediğini sorar. Deli “Arabanın anahtarı ben de o yüzden” der.

Ayşe Armutcu

Şam’da bir tarihi cami

Bir cami ki Suriye’nin başkenti Şam’ın göbeğinde yüzyıllardır durur. Yaşını sormayın çünkü o da bilmiyor. Yaşıyla ilgili bildiği tek şey M.Ö temellerinin atıldığı. Bir zamanlar Hıristiyanların kilisesi bile olur. Buna ait delili de Hıristiyanların çocuklarını vaftiz ederken kullandıkları kuyunun caminin içerisinde olmasıdır. Şimdi ise Müslüman çocuklar üzerinde oyunlar oynuyor.

Nihayet 636 yılında Hz. Ömer döneminde Halid bin Velid ve Ubeydullah b. Cerrah komutasındaki İslam ordusu tarafından fethedilir. Fetihle birlikte Müslümanlığı benimseyen halk, İslam dinini kabul eder. Şam’ın göbeğindeki kilise de camiye çevrilir. Duvarlarında Hıristiyanlara ait göz alıcı mozaik resimler vardır. 3 minaresi ve 4 ana kapısı bulunur. Doğu tarafında burç üzerinde yükselen minare “İsa Minaresi” diye bilinir. Bir rivayete göre İsa’nın (a.s) bu minarenin olduğu yerde yeryüzüne ineceğine inanılır.

Bu camide Yahya’nın (a.s) kabri ve Peygamberimiz’in torunu Hz. Hüseyin’in mübarek başı bulunur. Bir çok sahabe ve alim bu mekanda namaz kılmıştır. Büyük İslam alimi İmam Gazali eserlerinden bir kaçını burada yazmıştır. Bütün bu güzelliklere sahip mekanın adını merak ediyorsunuz değil mi? Madem öyle söyleyelim: Burası Emevi Camii. Eğer bir gün Şam’a yolunuz düşerse ziyaret etmeden gitmeyin. Çünkü size anlatacağı daha çoook şey var. Bizden söylemesi…

Kadriye BAYRAKTAR
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın