Konu Başlığı: Çocuk Gönderen: Safiye Gül üzerinde 10 Kasım 2011, 17:59:51 Çocuk Temmuz 2008 34.SAYI İlk müslüman çocuk; Allah’ın aslanı hz. Ali Merhaba benim adım Zülfikar. Uç tarafı çatal şeklinde bir kılıcım. O kadar çok savaşa katıldım ki çoğunun adını bile hatırlayamıyorum. Ama bu gün siz çocuklar için o savaşlardan birinde geçen özel bir hatıramı anlatacağım. İslam dini Mekke ve Medine şehrinde hızla yayılıyordu. Müşrikler ile Müslümanlar arasında Bedir Savaşı yapılmış ve Müslümanlar kazanmıştı. Elde edilen bütün düşmandan alınan malları Allah Rasulü (s.a.v) arkadaşları arasında paylaştırıyordu. Ben de müşrikler safında savaşan Münebbih bin Haccac’ın kılıcıydım ve savaş sonunda Müslümanlara düşen ganimetler arasında yerimi aldım. Üstelik Peygamber Efendimiz’in hissesine düştüm. O gün en mutlu olduğum zamandı. Peygamber Efendimiz (s.a.v) beni damadı Hz. Ali’ye hediye etti. Bundan sonra Müslümanlar safında ilk defa Hendek Savaşı’na katıldım. Hz. Ali savaşta beni düşman üzerine yıldırım gibi savuruyordu. Savaş iyice kızışmıştı. Hz. Ali bir düşman askerini öldürmek üzereyken; müşrik asker, birdenbire yüzüne tükürdü. Hz. Ali bu olay karşısında bir müddet öylece durdu. Sonra askeri öldürmekten vazgeçti. Doğrusu ölümünü bekleyen adam kadar ben de şaşırmıştım bu duruma. O da Hz. Ali’nin bu davranışına anlam veremediği için hayretle kendisine sordu: “Kılıcını çekmiştin. Beni öldürmene hiçbir engel yokken neden vazgeçtin?” Hz. Ali şöyle cevap verdi: “Ben kılıcımı Allah için vuruyordum. Benim şahsıma karşı yaptığın hareketten sonra seni öldürseydim, nefsim için öldürmüş olabilirdim.” Hz. Ali, Hz. Osman’dan sonra halifelik görevini alarak dördüncü halife oldu. Bildiğim en önemli şeylerden biri ilim ve irfan sahibi olmasıdır. Çok güzel sözler söylerdi. En çok sevdiğim sözü ise şöyle: “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” Hz. Ali şehit olduktan sonra Müslümanlar beni ondan bir hatıra olarak özenle sakladılar. Yüzyıllar geçip gitti. Yavuz Sultan Selim’in Mısır fethinden sonra Mekke’den gönderilen kutsal emanetler içinde İstanbul’a geldim. Şimdi ise Topkapı Sarayı’ndayım. Bir gün beni yakından tanımak isterseniz kutsal emanetler arasında sizleri bekliyor olacağım. Güneş ışığı ve elektrik lambası arasındaki fark Fen bilgisi imtihanında öğretmen öğrencilere “Güneş ışığı ile elektrik lambasının ışığı arasındaki fark nedir?” diye sorar. Ali isimli öğrenci bu soruya cevap olarak “Elektrik lambası için her ay para ödüyoruz ama güneş ışığı için para ödemiyoruz” yazar. Gönderen / Zeki Fahrettin Emir Bilmeceler 1- Ben yazarım o bozar, doğruya gelmez zarar. 2- Su üşümüş ben olmuşum, güneş çıkmış yok olmuşum. 3- Kediler hangi balığı yiyemezler? 4- Yırtıcı bir hayvana nasıl bakılır? 5- Hangi karnede sıfır olmaz? Türk tarihinde en büyük camii şadırvanlı ulu cami Merhaba çocuklar ben Bursa’daki Ulu Cami’yim. Dünya üzerinde beşinci büyük cami olarak hayli ilginç bir hikâyem var benim ve onu sizinle paylaşmak istiyorum. Niğbolu Savaşı sırasında Osmanlı padişahlarından Yıldırım Beyazıt “Zaferi kazanırsam 20 cami yaptıracağım” demiş. Fakat devletin bütçesinde yirmi cami yaptıracak para olmayınca kara kara düşünmeye başlamış. Allah’a verdiği sözü de geciktirmek istemiyormuş. Damadı Seyit Emir Sultan’ın önerisi ile 20 cami yerine 20 kubbeli tek bir cami yaptırmaya karar vermiş. Böylece meşhur Karagöz ve Hacivat’ın da katılımıyla beni inşa etmeye başlamışlar. Benim tam beş tane kubbem var ve ortada bulunan kubbemin üzeri açık. Telle örtülü bu orta kubbeden giren yağmur damlaları havuzda toplanıyor. Yani diğer camilerden farklı olarak tam orta yerimde bir havuz var. Siz namaz kılarken şırıl şırıl akan sular dualarınıza eşlik eder. Şadırvan ve duvarlarımda yer alan dev boyutlardaki yazılar, en önemli özelliklerimden biridir. Hutbe okunan yerin sağ tarafında yüksekçe bir yere asılan siyah örtü; Kâbe kapısının örtüsüdür. Mısır Seferi’nden sonra Yavuz Sultan Selim bu örtüyü bana hediye etmişti. Bir gün yolunuz Bursa’ya düşerse hepinizi namaz kılmaya beklerim. Sakın, “Hepimiz nasıl sığacağız?” diye endişelenmeyin. Çünkü namaz kılma alanı bakımından Türk tarihinde yapılan en büyük cami benim. Herkese açık kapılarım, illa ki beklerim… Kadriye BAYRAKTAR |