๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Diğer Yazılar => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 10 Kasım 2011, 14:49:36



Konu Başlığı: Bol Bol Değil Yeterince Su İçin
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 10 Kasım 2011, 14:49:36
Bol Bol Değil Yeterince Su İçin

Ağustos 2008 35.SAYI

Günlük su ihtiyacımızı belirleyen en önemli gösterge susama hissi olmalıdır. Bazı insanlar günde 1-2 bardak su içerken, bazıları 1-2 litreyi bulan miktarda su tüketebilir. Su kişiden kişiye farklılık gösteren bir ihtiyaçtır. Bu nedenle kimileri çok kimileri daha az içebilir.

Bir bardak su ikram ettiğimiz büyüklerimizden “Su gibi aziz ol” temennisini çokça duymuşuzdur. Atalarımızın azizlik sıfatıyla andıkları su, hayatımız kadar kıymetli. Hatta hayatımızın sebebi, canımızın can suyu.

Yüce Rabbimiz’in Enbiya suresinde “Bütün canlıları sudan yarattık” buyurduğu üzere vücut binamızın ilk yapı harcı olan su, insan hayatının devamı için oksijenden sonraki en önemli şey. Öyle ki gıda almadan haftalarca yaşayabilirken, susuzluğa ancak birkaç gün dayanabiliyoruz. Vücudumuzdaki suyun çok değil sadece % 10’unu kaybettiğimizde hayatımız tehlikeye giriyor. Ciddi sağlık sorunlarına kapı açmış oluyoruz. Bu oran % 20’ye ulaştığında ise hayatımızı kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalıyoruz.

Bedenimizde meydana gelen birçok rahatsızlık su eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Böbrek hastalığı, baş dönmesi, baş ağrısı, eklem ağrısı, tansiyon problemi, kabızlık, yorgunluk, konsantrasyon bozukluğu olan kişiler su tüketimini gözden geçirmelidir.

Suyu az tükettiğimizde vücudumuzdaki yağ oranı yükselir. Böbrekler yeterli su alamayınca iyi çalışamaz hale gelir. Bu sebeple böbreklerin görevini üstlenen karaciğer tam kapasite çalışamaz. Karaciğerin görevlerinden biri depolanmış yağları enerjiye çevirmek olduğundan yağların eritilmesi yavaşlar. Yakılmayan yağlar vücutta birikmeye başlar.

Yeterli miktarda su almadığımız taktirde vücudumuzdaki toksinler (zehirli maddeler) birikmeye başlar. Cildimizin nemi dolayısıyla güzelliği ve genç kalması suyu yeteri miktarda almakla doğrudan orantılı. Çünkü sağlıklı ve güzel olmak için gerekli olan ciltteki ve vücuttaki nemin korunması ancak bol su içmekle mümkün.

Ne kadar ve nasıl su tüketelim?

Vücudumuz normal şartlar altında terleme, solunum ve idrar yoluyla su kaybeder. Kaybedilen suyun yerine yenisinin konulması gerekir. İhtiyacımız olan suyun bir miktarını, aldığımız gıdalardaki su ile yerine koyabiliriz. Diğer içeceklerden de su ihtiyacımızı karşıladığımızı düşünürüz, fakat kahve, çay ya da kola gibi içecekler idrar söktürücü olduğu için aslında su kaybetmemize neden olur. Hazır meyve suları ise çok şekerli ve boyalıdır. Bunları tüketmek de gereksiz kilo alımına neden olur. Tüketilen hiçbir sıvı suyun vücuttaki görevlerini gerçekleştirmez. Bu nedenle susuzluğumuzu başka sıvılarla bastırmak yerine su ile gidermeliyiz.

Suyu az tüketmek ne kadar yanlış ise çok tüketmek de bir o kadar yanlıştır. Aşırı su tükettiğimiz zaman ihtiyaç duyduğumuz vitaminleri kaybedebiliriz. Böbreklerimizi gereğinden fazla yormuş oluruz.

Günlük su ihtiyacımızı belirleyen en önemli gösterge susama hissi olmalıdır. Bazı insanlar günde 1-2 bardak su içerken, bazıları 1-2 litreyi bulan miktarda su tüketebilir. Yani su kişiden kişiye farklılık gösteren kişisel ve psikolojik boyutu göz ardı edilmemesi gereken bir ihtiyaçtır.

“Vücudum için yeterli miktarda su aldığımı anlayabilir miyim?” derseniz. Bu sorunun cevabının idrar rengine bağlı olduğunu belirtmeliyiz. İdrarın rengi açık ise yeteri miktarda su alıyorsunuz demektir. Tersi durumlarda ise biraz daha dikkatli olmalı ve su tüketimini arttırmalısınız.

Bir defada çok su içmek böbreklere zarar verir

Bir defada çokça su içme alışkanlığımız varsa günün birinde böbreklerimizin bu yüke dayanamayarak iflas edebileceğini akıldan çıkarmamamız gerekir. Bir kerede çok su içmek yerine, azar azar gün içine yaymalıyız. Hz. Fatıma (r.anha) “Bir defasında susuzluktan dolayı o kadar çok su içtim ki, göğsümde bir ağrı meydana geldi” demiştir.

Efendimiz’in (s.a.v) sünneti suyu nasıl su içmemiz konusunda bizler için en güzel örnektir. Peygamberimiz herhangi bir şey içtiği zaman, üç nefeste içer ve şöyle derdi: “Bu şekilde içmek daha kandırıcı, sağlık için daha faydalı ve daha afiyetlidir.” Suyu bu şekilde içmenin hikmetini şöyle açıklayabiliriz: Midemizin şekli biz ayakta iken farklı, otururken farklıdır. Ayakta içilen su midede fazla beklemeden oniki parmak bağırsağına geçer. Oysa oturarak içtiğimiz su önce midede birikir, mide asitiyle karışır ve zararlı maddelerden arınarak vücuttaki yolculuğuna devam eder.

Kezban KABADAYI