> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Aile Dergisi > Diğer Yazılar > Bir koltukta üç karpuz
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bir koltukta üç karpuz  (Okunma Sayısı 781 defa)
24 Nisan 2012, 15:50:59
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 24 Nisan 2012, 15:50:59 »



Bir koltukta üç karpuz

Temmuz 2007 22.SAYI

Sanatın incelikleri hayatının her noktasına sinmiş bir İstanbul hanımefendisi Haluk Sena Arı… 74 yılını geride bıraktığı ömrünü dolu dolu yaşamış, yaşıtları hastalıklardan, çoluk çocuğun dertlerinden şikayet ederken kendini öğrenmeye, öğretmeye ve sanata adamış, fakat ailesini de ihmal etmemiş bir sanatçı. Bir koltuğa birden fazla karpuz sığdırmış insanlardan. Önce resimle hemhal olmuş, ancak zamanla fırçalar, boyalar ona yetmemiş. İstanbul’un mor salkımlı, akasya kokulu, erguvan pembeli konaklarını rölyef sanatına taşımaya karar vermiş. Fırça tutan maharetli elleri kalemi de merak edince yazmaya başlamış. Eski İstanbul’un hatıralarda kalan güzelliklerini yaşamış, yaşamakla da kalmayıp kitaplarıyla yeni nesle taşımış.

Üsküdar hasretiyle sanatçı oldu


Haluk Sena Arı, İstanbullu bir ailenin kızı olarak dünyaya gelir. Asker çocuğu olan Arı’nın doğum yeri babasının Jandarma Komutanı olarak görev yaptığı Erzincan’ın Kemaliye ilçesidir. Tablolara taşıdığı İstanbul ile üç aylık bir bebekken tanışır. Çocukluğunu ve genç kızlık yıllarını, duvarında mor salkımların sallandığı Üsküdar’ın ahşap evlerinden birinde geçirir. Eşinin görevi nedeniyle çok sevdiği İstanbul’a veda ederek Anadolu’ya yerleşir. Kısa süre sonra İstanbul hasreti başlar. Bu hasret o kadar derinleşmiştir ki, bir gün oturduğu evin bahçesine atılmış yongaları yontar ve bir kartona yapıştırır. Ortaya özlemiyle yanıp tutuştuğu baba evinin maketi çıkar. Uzun yıllar evinin en güzel köşesini süsleyen makete bakarak Üsküdar hasretini biraz olsun gidermeye çalışır.

Türk el sanatlarını çok seven Haluk Sena Arı, resim yeteneğini geliştirmek için Karamürsel’de bir sanat okulunun resim bölümüne kaydolur. Bir ders sırasında resim öğretmenine evinde yaptığı maketten bahseder. Öğretmeninin kendisine ödev olarak verdiği tablo rölyef sanatının ilk adımı olur aynı zamanda. Haluk Sena resim tekniği ile yaptığı çalışmalarını geliştirmek ister. Aynı apartmanı paylaştığı Amerikalı komşusu kendisini rölyef sanatıyla tanıştırır. O yıllarda Türkiye’de bilinmeyen bu sanatı “mektupla eğitim yöntemi”yle öğrenmeye başlar. Bir yandan evinin işini yapar, eşinin hizmetini aksatmaz, tek evladı olan oğlunu büyütür diğer yandan kendisine mektupla gönderilen proje derslerini başarıyla verir. İki buçuk yıl süren mektupla eğitim sonunda “Chicago Laselle Extension University” İç Dekorasyon Bölümü’nden mezun olur. Bu arada, eşi ve çocuğuyla İstanbul’a döner. Böylece, yıllardır ayrı kaldığı İstanbul’a Üsküdar’a yeniden kavuşur. Vakit kaybetmeden İstanbul Pratik Kız Sanat Okulu’na kaydolan Haluk Sena Arı, resim sanatının bütün branşlarını başarıyla bitirir.

1978 yılında ilk kişisel sergisini açar. Eski İstanbul evlerini üç boyutlu anlattığı tabloları büyük beğeni kazanınca sergiler ard arda devam eder. 1989 yılında düzenlenen Mevlana haftasında Konya Mevlevi Müzesi’nde sergilediği tablolarıyla Konyalıları İstanbul evleriyle tanıştırır.

“Sanat, yaşlılığıma bir yatırım”

Eski İstanbul evlerini yalnız tablolara taşımakla kalmayan sanatçı, o evler içindeki edebi ve aile hayatını anlattığı “Edep Mektebinden Hatıralar” ve “Osmanlı’da Aile Hayatı” adlı iki kitap yazdı. Çok sayıda rölyef sanatçısı yetiştiren Haluk Sena Arı, uzun yıllar Sanatçı Kadınlar Grubu’nun başkanlığı yaptı. Şimdilerde bu grubun danışmanlığını devam ettirirken, bir yandan da tecvid derslerine ve tefsir sohbetlerine katılıyor. Çalışma hayatına hiç girmediğini belirten Arı, “Eşim çalışmama izin vermedi ancak ben de çok arzu etmedim. Sanatımı geliştirmeyi tercih ettim. Çünkü sanatı yaşlılığıma bir yatırım olarak gördüm. Bunun çok doğru bir karar olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Çünkü, herkes çok meşgul. Kimse dert dinlemek istemiyor. Herkes geçim derdinde, kimse kimseyle ilgilenmiyor. Birbirini aramıyor. Ayrıca, komşuluklar ve dostluklar bitti denecek kadar azaldı. Günümüz insanı çok yalnız. Özellikle de yaşlılar” diyor. Sanatı sayesinde zihninin devamlı meşgul olduğunu belirten Arı, tablolarındaki kompozisyonları, kullanacağı renk ahengini düşünmenin beynini devamlı meşgul ettiğini ve olumsuz düşüncelerden kendini uzaklaştırdığını söylüyor.

Hayat bir aynadır

Üretken Türk kadınının artık televizyonun esiri olduğunu ve giderek kendi dünyasına kapandığını belirten Arı, şöyle devam ediyor: “Bu beni çok üzüyor. Bizim kadınlarımız dünyada isim yapan kadınlardır. Ancak, bakıyorum, günümüz kadını değerli zamanını televizyon karşısında geçiriyor. Oysa kendi aralarında toplanıp eserler yapabilirler. Mutlaka yetenekli oldukları bir dal vardır. Hanımlar ev işlerini, çocuklarını ve eşlerini bahane etmemeli. Evimin işini ve eşimin hizmetini hep ben yaptım ve yapmaya devam ediyorum. Oğlum Kazakistan’da yaşıyor. Tek evladımız olmasına rağmen eşim ve ben oğlumuza hiçbir zaman güvence nazarıyla bakmıyoruz. 10 tane çocuğum da olsa yük olmamayı tercih ederim. Benim bir muhitim ve meşguliyetim var. Bizim annelerimiz o kadar iş ve sıkıntı içinde örgüler örer, el işlemeleri yaparlardı. Hayatın koşturması içinde yılların nasıl akıp gittiğini anlamıyor insan. Sıkıntıları, üzüntüleri hiçbir zaman bahane etmemeli. Dünyaya kötü bakmak kendi hayatımızı zehir etmekten başka işe yaramaz. Her sıkıntının insanı hayra sürüklediğini düşünmeliyiz. Hayat bir aynadır ve biz ona gülersek o da bize güler. Problemleri kavga ve gürültüyle değil de akl-ı selimle çözmek lazım. Böyle davranınca hayat da güzel görünüyor. O bakımdan hanımlar yaşlılık yıllarına yatırım yapsınlar.”

Huri YAZICI

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bir koltukta üç karpuz
« Posted on: 28 Mart 2024, 21:45:26 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bir koltukta üç karpuz rüya tabiri,Bir koltukta üç karpuz mekke canlı, Bir koltukta üç karpuz kabe canlı yayın, Bir koltukta üç karpuz Üç boyutlu kuran oku Bir koltukta üç karpuz kuran ı kerim, Bir koltukta üç karpuz peygamber kıssaları,Bir koltukta üç karpuz ilitam ders soruları, Bir koltukta üç karpuz önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes