> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Aile Dergisi > Diğer Yazılar > Az ve öz
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Az ve öz  (Okunma Sayısı 2125 defa)
12 Eylül 2011, 16:57:36
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 12 Eylül 2011, 16:57:36 »



AZ VE ÖZ

Mayıs 2010 56.SAYI

FIRINCININ DUASI

Garip bir fırıncı vardı. Kendisine sahte para verseler de alır, paranın sahteliğini bildiği halde parayı verene söylemez ve istediği ekmeği verirdi. Onun bu haline herkes şaşar ve kimse bunu neden yaptığını anlamazdı. Nihayet ölüm vakti gelip çatınca, bu garip fırıncı ellerini yüce dergaha açtı ve şöyle yalvardı: “Ey Allahım, biliyorsun ki yıllarca insanlar bana sahte dirhem getirdi ve ben bunu onların yüzlerine vurmayıp istediklerini verdim. Şimdi de ben senin huzuruna sahte taatlerle geliyorum, ne olur onları benim yüzüme vurma!”
(Muhabbetteki Sır, O. Nuri Topbaş)

EFENDİM FERMAN SENİNDİR

“Ey vefa bağının gülü, şunu bil ki cevir, cefa dikeni yüzünden gömleğini elden bırakmam. Ölmek var ayrılmak yok; eteğini öyle tuttum senin. Gizlesem de açıklasam da benim canımsın sen…

Yazıktır, gülüp duran gül yaprağın ayrılık kokusu vermesin; yazıktır, ağlayan aşıkların feryat etmesinler. Elini öpmeye imkan yoksa, bari eteğini esirgeme. Güzellik şehrinin padişahısın; ferman senindir…”
(Şeyh Galip Divanından Seçmeler, MEB Yayınları)

SIFIR-ALTI YAŞ…

“Sıfır-altı yaş… Kişiliğin temel taşlarının atıldığı, köklü alışkanlıkların kazanıldığı dönem…
Çocuğun ince, zayıf, güçsüz bileklerine, alışkanlığın bükülmez kelepçesi, bu dönemde takılır.
Bu dönemde filizlenir ağaç olacak tohum. Bu dönemde açılır zihinde derin izler. Ve o izlerle kurar yuvasını örnekler…

Tüm değerler çocukta; sıfır-altı yaş döneminde maya tutar, altı-on iki yaş döneminde çiçeklerini açar, tüm hayat sürecince de meyvelerini verir.

Sıfır-altı yaş, bir ulusun kaçırdığı ya da kazandığı en değerli fırsattır. Bu boşluğun yerini hiçbir şey dolduramaz. Her şeyin yeri, zamanı ve değeri ayrı. Bu eğitim sonradan asla verilmez ona.

Öğrenmek değil asıl öğrenileni unutmak zordur. Çocuk bu yaşa kadar öyle şeyler görür, öyle şeyler anlar ki, bundan sonra edineceği bilgi onun yanında hiçtir.
Kulakları her gün yalanlarla dolarak büyüyen bir çocuğa, ‘erdem’ den söz etmek için geç kalınmıştır artık!”
(Küçük Şey Yoktur, Kemal Ural)

SENİN “ALLAH” DEYİŞİN, BİZİM “BUYUR!” DEMEMİZDİR

Bir gece, Cenab-ı Hakk’ı zikrederek dilini, dudağını manen tatlılaştırmak isteyen birisi “Allah, Allah” diyorken şeytan ona şöyle hitap eder: “Senin ‘Allah, Allah’ deyişine karşılık, ‘Lebbeyk!’ (Buyur kulum, ne istiyorsun?) sesi nerede? Ey bu sözü çok söyleyen kişi, ne vakte kadar böyle söyleneceksin? Cenab-ı Hak’tan sana bir cevap gelmiyor. Sen bu sıkılmaz, bu utanmaz yüzünle daha ne zamana kadar ‘Allah…’ deyip duracaksın?”

Adamın birden neşesi kaçar, gönlü kırılır bu sözlerden sonra. Zikri bırakıp başını yastığa koyar ve uyur. Rüyasında yemyeşil, çayırlık çimenlik bir yerde Hz. Hızır’ı görür. Hızır (a.s) bu kişiye, “Ne diye zikirden geri kaldın? Allah’ın ismini anmaktan ne diye pişman oldun?” diye sorunca adam, “Ettiğim zikir karşılığında bana bir ‘Lebbeyk!’ (Buyur kulum!) diye cevap gelmiyor. Allah’ın kapısından kovulacağım diye korkup durmaktayım” der.

Hızır (a.s) o şaşkına şunları söyler: “Senin ‘Allah’ deyişin, bizim ‘Buyur!’ dememizdir. Senin o yalvarışın, yanıp yakılman da bizim habercimizdir. Çünkü zikretmek arzusunu sana biz verdik. Senin ‘İşim çok, zamanım yok, çok da yorgunum!’ demen, hilelere başvurman, ‘Allah’ı gereği gibi zikredemiyorum’ diye düşünüp çareler araman, bizim seni kendimize çekmemizden ve ayağındaki dünyaya olan sevgi bağını çözmemizdendir.
Senin korkun, aşkın, bizim lütfumuzun bir kemendidir. Senin her ‘Ya Rabbi!’ deyişinin altında ‘Lebbeyk’ (Buyur kulum!) deyişleri vardır.

Hak bilgisinden haberi olmayan kişinin canı, bu duadan uzaktır. Çünkü onun, ‘Ya Rabbi’ demesine izin yoktur. Ona zikir zevki verilmemiştir. Bir zarara, bir sıkıntıya uğradığı vakit, inleyip de Allah’a yalvarmaması için onun ağzına, gönlüne manevi kilitler vurulmuştur.” (Mesnevi, Hz. Mevlana)

Efser BERİN

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Az ve öz
« Posted on: 19 Nisan 2024, 12:30:04 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Az ve öz rüya tabiri,Az ve öz mekke canlı, Az ve öz kabe canlı yayın, Az ve öz Üç boyutlu kuran oku Az ve öz kuran ı kerim, Az ve öz peygamber kıssaları,Az ve öz ilitam ders soruları, Az ve özönlisans arapça,
Logged
12 Eylül 2011, 18:31:14
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 12 Eylül 2011, 18:31:14 »



    [size=121pt]“Ey ALLAHım, biliyorsun ki yıllarca insanlar bana sahte dirhem getirdi ve ben bunu onların yüzlerine vurmayıp istediklerini verdim. Şimdi de ben senin huzuruna sahte taatlerle geliyorum, ne olur onları benim yüzüme vurma!”[/size][/b][/color]

     Tefekkürün böylesine can kurban..Maşaallah..

    Çok güzel paylaşım olmuş..Rabbim razı olsun,kardeşim..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes