> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Aile Dergisi > Diğer Yazılar > Az ve öz
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Az ve öz  (Okunma Sayısı 1139 defa)
18 Ağustos 2011, 02:22:15
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 18 Ağustos 2011, 02:22:15 »



AZ VE ÖZ

Ekim 2010 61.SAYI

TASAVVUFİ HİKMETLERDEN SEÇMELER

Hikem-i Ataiyye (Tasavvufi Hikmetler) isimli eserinde Ataullah İskenderi (k.s); ibadet ve taat yapmadığı zaman insanın üzülmemesinin, hata ve günah işlediğinde ise pişmanlık duymamasının kalbin ölüm işaretlerinden biri olduğunu söyler.

“Karanlık, nefsin ordusu olduğu gibi nur da kalbin askeridir. Allah kuluna yardım yapmak istediği zaman nurlar ordusuyla onun imdadına koşar. Karanlık, zulmet ve ağyarın ilgisini ondan keser. Allah’ın katında değer ve kıymetini öğrenmek istiyorsan, hangi işle seni uğraştırdığına ve seni hangi amelde tuttuğuna bak” diyen Ataullah İskenderi Hazretleri sözlerine şu hikmetleri bizlerle paylaşarak devam eder: “Çoğu kere sana inip gelen nurlar, kalbini kainat ve eşya suretleri ile dolu olarak buldukları için indikleri yeri terk edip giderler. Sevdiğin her şeyin mutlaka kulu-kölesi olursun. Halbuki Allah kendisinden başka hiçbir kimseye köle olmanı sevmemekte ve istememektedir.”

DUA VE HİMMET…

Neslinin devamı için dua ve himmet isteyen Akka valisi Abdullah Paşa’ya büyük veli Mevlana Halid Bağdadi Hazretleri (k.s) şu cevabı verir: “Biz kendimizi himmet ehli görmüyoruz. Ancak, öyle olsa bile, istenilen şeyin kaza-i muallak (meydana gelmesi sebeplere bağlanan bir kader) olduğu anlaşılmadan himmet kullanılmaz. Kesin olan kaderi (kaza-i mübrem), değil veliler, peygamberlerin himmeti bile değiştiremez. Sonucuna rıza gösterip Allah Teala’ya teslim olmak gerekir.

Şunu belirtelim ki, velileri inkardan sakınmak vacip olduğu gibi; onlar hakkında, imanı bozacak kabullenişlerden sakınmak da vaciptir. Bu aşırı ve tehlikeli inanışlar, daha çok velilere güzel zan ve aşırı muhabbet besleyen kimselerde oluyor. Unutmayın ki, şeytan hile ve düzen sahibidir; insanı helake götürecek her yolu dener.”
(Mektubat-ı Mevlana Halid, 7. Mektup)

SEVGİ ACIYI TATLILAŞTIRIR, BAKIRI ALTIN EDER

Mevlana Hazretleri, Mesnevi’de şöyle anlatır: “Hazreti Lokman, temiz bir kul ve kulluğunda gece gündüz gayretliydi. Efendisi onun doğruluğunu ve keskin zekasını görüp, kendi oğlundan daha üstün tuttu. Gerçi Lokman köle çocuğu idi ama heva ve hevesten gönlü temizlenip hür oldu. Lokman, köle suretinde efendiydi. Efendisi bir yere gidecek olsa elbisesini Lokman’a giydirir, kendisi de onun elbisesiyle giderdi.

Efendisi yemek sofrası hazır olunca hemen Lokman’ı çağırtır, önce Lokman elini uzatır, sonra da efendisi yemeye başlardı. Lokman’ın artığını yemekten hoşlanırdı. Yemediğini de yemez, dökerdi. Eğer yiyecek de olsa iştahsız yerdi. O, ona ebedi bir dirilik olurdu.

Bir karpuz hediye etmişlerdi. “Oğlum Lokman hemen gelsin” dedi. Lokman yanına gelince efendisi şevkle bıçağa uzanıp karpuzdan bir dilim keserek Lokman’a verdi. O da karpuzu şeker gibi yedi. Bir daha verdi, onu da yedi. Böylece dilimler on yediyi buldu.

Sonra efendisi bir dilim alıp, “Karpuz tatlı mı bir bakayım...” dedi. Zira Lokman’ı öyle istekle yerken görünce o da iştaha gelmişti. Yer yemez karpuz ağzını yaktı. Dili, ağzı gittikçe acılaştı. Bir müddet sustu, konuşamadı. Sonra Lokman’a, “Ey benim canım, bu zehre nasıl teveccüh ettin? Kahra karşılık lütuf gösterdin? Bu sabrın, cana düşman gibi bu eziyet nedir? Niye kibarca bildirmedin? Özür dileyip maksadı anlatmadın?” dedi.

Lokman da efendisine şunları söyledi: “Ben senin nimetinden faydalanmışım. Canım ve tenim nimetinden mahcup. Senin sunduğun bir şeye acıdır demek, ona karşı iğrenme göstermek ayıptır! Nimetlerinin hakkı vücudumda bellidir. Her bir kemiğim senin nimetinden nasibini almış. Senin bir acı lokmana katlanamazsam, bu can ile bu tenin başına toprak saçılsın. Karpuzu veren senin lütuf elin, bana onun acılığını göstermez. Sevgi acıyı tatlılaştırır, bakırı altın eder. Bulanıklar sevgi ile durulur, dert sevginin feyziyle şifa bulur. Bu sevgi bir bilinç sonucudur, sıradan kişi bu huzura eremez.

Efser BERİN

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Az ve öz
« Posted on: 19 Nisan 2024, 18:10:04 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Az ve öz rüya tabiri,Az ve öz mekke canlı, Az ve öz kabe canlı yayın, Az ve öz Üç boyutlu kuran oku Az ve öz kuran ı kerim, Az ve öz peygamber kıssaları,Az ve öz ilitam ders soruları, Az ve özönlisans arapça,
Logged
18 Ağustos 2011, 11:36:07
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« Yanıtla #1 : 18 Ağustos 2011, 11:36:07 »

“Karanlık, nefsin ordusu olduğu gibi nur da kalbin askeridir. ALLAH kuluna yardım yapmak istediği zaman nurlar ordusuyla onun imdadına koşar. Karanlık, zulmet ve ağyarın ilgisini ondan keser. ALLAH’ın katında değer ve kıymetini öğrenmek istiyorsan, hangi işle seni uğraştırdığına ve seni hangi amelde tuttuğuna bak” diyen Ataullah İskenderi Hazretleri sözlerine şu hikmetleri bizlerle paylaşarak devam eder: “Çoğu kere sana inip gelen nurlar, kalbini kainat ve eşya suretleri ile dolu olarak buldukları için indikleri yeri terk edip giderler. Sevdiğin her şeyin mutlaka kulu-kölesi olursun. Halbuki ALLAH kendisinden başka hiçbir kimseye köle olmanı sevmemekte ve istememektedir.”

 Gerçi Lokman köle çocuğu idi ama heva ve hevesten gönlü temizlenip hür oldu. Lokman, köle suretinde efendiydi. Efendisi bir yere gidecek olsa elbisesini Lokman’a giydirir, kendisi de onun elbisesiyle giderdi.

Lokman da efendisine şunları söyledi: “Ben senin nimetinden faydalanmışım. Canım ve tenim nimetinden mahcup. Senin sunduğun bir şeye acıdır demek, ona karşı iğrenme göstermek ayıptır! Nimetlerinin hakkı vücudumda bellidir.

Yazıda dikkatimi çeken ve üzerinde tefekkür ettiğim kısımlar bunlar oldu. Rabbim kendisinden başka hiç bir şeye köle eylemesin inş bizleri ki Onun nurundan biz de nasiplenelim.

Allah razı olsun paylaşım için, Rabbim hizmetinizi daim eylesin inş.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes