๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ => Diğer Yazılar => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 01 Mayıs 2012, 15:39:52



Konu Başlığı: Az ve öz
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 01 Mayıs 2012, 15:39:52
AZ VE ÖZ

Temmuz 2011 70.SAYI

ZİKİR VE ZİKRİN TESİRİ BİR DENİZDİR

Üstad Necip Fazıl, “O ve Ben” isimli eserinde mürşidi Seyyid Abdülhakim Arvasi Hazretleri’nin zikir hakkında söylediklerini şöyle özetler: “Zikir ve zikrin tesiri bir denizdir. Bir deniz ki, kimse dibine varamamıştır. Dalgalı bir derya ki, dünya onun tek dalgasını görmüyor… Dünyayı kavrayan bir okyanus ki onu kuşatmaya kainatın gücü yetmez. Nihayetine kimsenin erişemeyeceği bir alem… Zikir zikredenlerin kalplerinde doğan bir hal ki, söylemesi, yazması, bildirmesi imkansız… Allah’ı bilen kimsenin, dili söylemez olur; kelime bulamaz ki anlatabilsin… Şaşırır kalır; dünyadan ve insanlardan haberi olmaz.”

HAYA’YA DAİR…

Her dinin bir ahlakı vardır. İslam’ın ahlakı da hayadır. (İbn Mace)
Haya imandandır. ( Müslim)
Haya sadece iyilik getirir. (Buhari)
Haya, haramlardan sakınmak, diline sahip olmak ve iffetli yaşamaktır. (Tabarani)
Fuhuş (kötülük) bir şeyde bulunursa mutlaka onu çirkinleştirir. Haya da bir şeyde bulunursa onu mutlaka güzelleştirir. (Tirmizi)
Allah, bir insanı helak etmek istedi mi, ondan önce hayayı çeker alır. Hayası bir kere gitti mi sen ona artık herkesin nefretini kazanmış bir kimse olarak rastlarsın. Herkesin nefretini kazanmış olarak rastladığın kimseden emanet çekilip alınır. Artık o, güvenilmeyen kimse olarak bilinir. (İbn Mace)

EBU HANİFE NE İYİ BİR İNSANDIR

Süfyan-ı Servi (k.s), bir keresinde Peygamber Efendimiz’i (s.a.v) rüyasında görür ve bu rüyasını şöyle anlatır: “Makam-ı İbrahim ile Rükün arasında uyuyakalmıştım. Birden bana doğru gelen birisini gördüm. Bana yaklaşarak: ‘Sen böyle bir mekanda uyuyor musun? Burası öyle bir mekandır ki, dualar asla geri çevrilmez’ deyince hemen uyanıp toparlandım. Müminlere dua ettim. O kadar uzun dualar ettim ki gözlerim tekrar kapanıp kendimden geçmişim.

Bir de ne göreyim! Allah Rasulu (s.a.v) bana doğru yaklaştı. Ben de: ‘Ya Rasulallah! Nu’man lakabıyla anılan Kufe’deki o adam (Ebu Hanife) hakkında ne diyorsun? Onun dediklerini alayım mı?’ deyince Rasulullah (s.a.v), ‘Onun dediklerini al ve onlarla amel et. O ne iyi bir insandır!’ buyurdular.
Derken uyandım. Sabah ezanları okunuyordu. Gerçekten o güne kadar Ebu Hanife ile ilgili içimde bazı hoş olmayan hisler vardı. Gördüğüm bu rüyadan sonra hemen Allah Teala’ya bunlardan dolayı tövbe istiğfarda bulundum.”

HALK İÇİNDE HAKLA OLMA HALİ

“Rabbim, sanırlar mı ki ben secde ederken taşa toprağa baş koyarım?
Hayır, eğilen başım o kaskatı yerde, Sen’in aşkının yumuşak dalgalarına karışır.
Rabbim, sanırlar mı ki, bir şeye dua edip bitirmek, gene dua edip yitirmek endişesindeyim?
Hayır, dudaklarım ismini analı beri söz söylemekten bile utanır olduğumu Sen’den başka kime anlatabilirim?
Rabbim, zannederler mi ki günah kapımı çalmaz, suç elimin ayağımın yolunu bilmez? Rabbim, sanırlar mı ki bir aşinaya, bir dosta gülümseyen dudaklarım, bir zevkin, bir meclisin dağdağasına iştirak eden hislerim, orada bunlarla alışveriştedir?
Hayır, alışımın, verişimin kiminle olduğunu bilirsin. Sen’den başkasına bildiremeyeceğim için de susarım işte.”
(Samiha Ayverdi, Yusufçuk)

HAYA ÖĞREN

Beraber ağlamazsın, sonra, kör dersin, sağır dersin.
Bu hissizlikten insanlık hem iğrensin, hem ürpersin!
Ne ibret, yok mu, bir bilsen kızarmak bilmeyen çehren?
Bırak tahsili evladım, sen ilkin bir haya öğren!
MEHMET AKİF ERSOY

Efser BERİN


Konu Başlığı: Ynt: Az ve öz
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 02 Mayıs 2012, 21:30:54
“Rabbim, sanırlar mı ki ben secde ederken taşa toprağa baş koyarım?
Hayır, eğilen başım o kaskatı yerde, Sen’in aşkının yumuşak dalgalarına karışır.
Rabbim, sanırlar mı ki, bir şeye dua edip bitirmek, gene dua edip yitirmek endişesindeyim?
Hayır, dudaklarım ismini analı beri söz söylemekten bile utanır olduğumu Sen’den başka kime anlatabilirim?
Rabbim, zannederler mi ki günah kapımı çalmaz, suç elimin ayağımın yolunu bilmez? Rabbim, sanırlar mı ki bir aşinaya, bir dosta gülümseyen dudaklarım, bir zevkin, bir meclisin dağdağasına iştirak eden hislerim, orada bunlarla alışveriştedir?
Hayır, alışımın, verişimin kiminle olduğunu bilirsin. Sen’den başkasına bildiremeyeceğim için de susarım işte.”