๑۩۞۩๑ Açık Öğretim & İlitam Dunyasi ๑۩۞۩๑ => Ders Notları ve Özetler => Konuyu başlatan: sakarya üzerinde 30 Kasım 2009, 23:24:14



Konu Başlığı: Tefsir Usulü 3
Gönderen: sakarya üzerinde 30 Kasım 2009, 23:24:14
VAHİY GERÇEĞİ

Vahiy: lügatte: gizli konuşmak, emretmek, ilham etmek, ima ve işaret etmek, seslenmek, fısıldamak, yazmak, acele etmek anlamlarına gelmektedir. Ayrıca, Allah’ın peygamberlerine bir takım şeyleri bildirmesi anlamına da gelir.

     “Allah, hiçbir insanla (karşılıklı) konuşmaz. İletişimi üç şekilde yapar.

1-      Vahiyle konuşur.

2-      Perde arkasından konuşur.

3-      Bir elçi gönderip konuşur.

     Vahiy: Allah Teâlâ’nın, kullarına bildirmek istediği hidayet ve emirlerini, onların içlerinden seçmiş olduğu peygamberlerine, insanların alışık olmadığı gizli ve süratli bir şekilde bildirmesidir.

      Vahiy ikiye ayrılır

1-  gayri ilahi vahiy.       2-  ilahi vahiy.

Vahiy pek çok şeye edilmiştir: Yere, semaya, bal arısına, meleklere, insanlardan Hz. İsa’nın havarilerine, Hz. Musa’nın annesine, peygamberlere.

     Peygamberlere gelen vahiy, bütün insanları ilgilendirirken, diğerlerine gelen vahiy sadece onların şahıslarını ilgilendirir.

                 Vahyin Başlangıcı

      İlk vahiy geldiğinde Resulullah (s.a.s.) 40 yaşında idi. Kur’an, Ramazan ayında Kadir gecesinde indirilmeye başlanmıştır.

İnzal, Kur’an’ın Levh-i Mahfuz’dan dünya semasına toptan indirilmesine denir.

Tenzil, Kur’an’ın dünya semasından Cebrail vasıtasıyla 23 yıl zarfında Resulullah’a (s.a.s.) aralıklı olarak, parça parça indirilmesine denir.

     Resulullah’a (s.a.s.) ilk nazil olan ayetler Alak Süresi 1–5 dir. “Yaratan Rabbinin adıyla oku, İnsanı yapışkan bir hücreden yaratan. Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. Kalemle yazmayı öğretendir. İnsana bilmediklerini öğretendir.”

            Vahyin gelmediği döneme vahyin fetreti dönemi denmektedir. Fetretin 3 yıl veya 40 gün olduğu rivayet edilir. Fetretten sonra ilk inen ayetler Müddessir Süresi 1–7 dir. “Ey örtüye bürünen! (İnziva arzu eden!) Ayağa kalk ve insanları uyar! Rabbinin büyüklüğünü an! Elbiseni tertemiz tut, maddî manevî kirlerden arın, Pis ve murdar olan her şeyden kaçın! Verdiğini çok bularak minnet etme! Rabbinin yolunda sabret.”

          İlk vahiylerin ardından peygamberimiz Varaka bin Nevfel'le konuşmuştur ve o peygamberliğini tasdik etmiştir. Hz. Peygambere (s.a.s.) vahyi getiren melek, Kur'ân-ı Kerim’de, Cebrail, Rûhu’l-Emin ve Rûhu’l-Kudüs olarak isimlendirilmiştir.

       Vahyin Geliş Şekilleri

1-  Başlangıçta vahiy, Peygamber Efendimize uyku sırasında gördüğü rüyalarda gelmektedir. O’nun gördüğü her rüya ertesi gün aynen çıkmaktadır. Buna aynı zamanda ‘doğru rüya’-  ‘sadık rüya ‘ denilir.

2-  Resulullah uyanık iken, meleğin görünmeksizin Resulullah’ın kalbine Allah’tan getirdiği vahyi yerleştirmesidir. Kalbe inmesi olayıdır.

3-  Cebrail’in, insan şeklinde gelip vahyi Resulullah’a ulaştırmasıdır.

4-  Çıngırak sesine benzer bir şekilde gelmesidir ki, Hz. Peygamber’e en zor geleni buydu. Bu ses kesildiğinde Allah Resulü kendisine gelen vahyi ezberlemiş oluyordu.

5-  Cebrail’in kendi şekliyle gelmesidir. Bunun sadece iki kez tekrarlandığı bildirilmektedir. Birincisi vahyin başlangıcında, ikincisi ise, bir müddet vahiy kesildikten sonra Hira mağarasında gelmiştir.

6-  Resulullah’ın uyanık iken Allah Teâlâ’dan vahiy almasıdır ki, bunun Miraç Gecesi’nde gerçekleştiği bildirilmektedir.

7-  Cebrail’in Resulullah’a uykuda iken vahyi getirmesidir.


Konu Başlığı: Ynt: Tefsir Usulü 3
Gönderen: Zehibe üzerinde 28 Aralık 2009, 01:39:54
Paylaşım için teşekkürler
Tüm kardeşlere başarılar diliyorum