> Forum > ๑۩۞۩๑ Açık Öğretim & İlitam Dunyasi ๑۩۞۩๑ > Sakarya İlitam > Ders Notları ve Özetler > Mezhepler Tarihi 5.Hafta
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mezhepler Tarihi 5.Hafta  (Okunma Sayısı 1829 defa)
11 Mart 2010, 11:13:50
zahdem

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 2.060


Site
« : 11 Mart 2010, 11:13:50 »



İLK İHTİLAFLAR

Müslümanlar arasında daha Hz. Peygamber’in sağlığında ve Hz. Ebû Bekir zamanında bazı ihtilaflar meydana gelmiş, fakat bunlar kısa zamanda çözümlenmiştir. Bu ihtilafların çoğunun mezheplerin ortaya çıkışında doğrudan etkisi olmasa bile yine de bazı Müslümanların içinde bir ukde olarak kalmış ve zaman içinde çeşitli vesilelerle farklı şekillerde gün yüzüne çıktıkları görülmüştür.

Şehristânî, henüz Hz. Peygamberin sağlığında zuhur eden bir takım ihtilaflardan söz ederek bunların münafıklar tarafından ortaya atıldığını belirtmiştir. O, bu durumu şöyle ifade etmiştir: “Bu ümmet içinde ortaya çıkan bütün şüpheler, Hz. Peygamber’in zamanındaki münafıklar tarafından ortaya atılmıştır. Çünkü onlar, Hz. Peygamber’in emrettiği ve yasakladığı konularda, onun hükmünden hoşnut olmadılar, fikir beyan edilmemesi gereken konularda değişik sözler söylediler, dalınması ve soru sorulması menedilen konularda sualler sordular, mücadele edilmesi câiz görülmeyen hususlarda batıla dayanarak mücadele ettiler.”Burada Şehristânî, Hz. Peygamberi adaletsizlikle itham eden Zü’l-Huveysıra et-Temîmî’yi örnek olarak zikretmiştir. Ganimetlerin paylaşılması sırasında Zü’l- Huveysıra Hz. Peygambere, “Ey Muhammed adaletli davran, sen adil davranmadın” deyince Hz. Peygamber “ Ben adil davranmazsam, kim adil davranır?” dedikten sonra bu lanetli adam döndü ve “ Bu ALLAH’ın rızası gözetilerek yapılan bir taksim değildir” dedi. Bu davranış, Hz. Peygamber’e karşı

açık bir isyandı.  Bu olayın akabinde Hz. Peygamber “Bu kişinin cinsinden öyle bir kavim türeyecek ki, onlar okun yaydan çıkıp uzaklaştığı gibi, dinden çıkacaklardır... ” buyurdu.

Hz. Peygamber’in ölüm hastalığı ve ölümünden sonra ashap arasında ortaya çıkan ihtilaflara gelince; bunlar belirtildiği üzere içtihada dayanan ihtilaflardır, değişik fikirler ileri sürmenin temelinde şeriatın ve dinin gereklerinin yerine getirilmesi ve devam ettirilmesi gayesi vardır. Hz. Peygamberin hayatının son zamanlarında zuhur eden ihtilaflardan bazıları şöyledir:

 

A-Hz. Peygamber Döneminde Zuhur Eden İhtilaflar

1- Kalem-Kırtas Hadisesi

Buhârî ve Müslim’in kaydettiğine göre ALLAH Elçisinin ölüm hastalığı şiddetlendiğinde “bana bir divit ve kağıt getirin de size bir kitap yazdırayım ki, benden sonra şaşkınlığa düşmeyesiniz” buyurmuştur. Bunun üzerine orada bululanlar kendi aralarında tartışmaya başlamışlar; bir kısmı Hz. Peygamber’in emrinin yerine getirilmesini; bir kısmı ise ALLAH’ın Kitabı ve Resulünün sünnetinin Müslümanlara yeterli olduğu ve hastalığının şiddetinden dolayı Resulullah’ın şuurunun yerinde olmadığı gerekçesiyle kağıt-kalem getirilmesine gerek olmadığını ileri sürmüştür. Nitekim kâğıt-kalem getirilmesine gerek olmadığını ileri sürenler arasında bulunan Hz. Ömer, “Resulullah’ın ıstırabı arttı, bize ALLAH’ın kitabı yeter” deyince gürültüler çoğaldı. Bunun üzerine Hz. Peygamber, “Benim yanımdan kalkıp gidiniz, huzurumda tartışmanız uygun değil.” buyurmuştur. Sonrasında İbn Abbas, o

ne büyük musibettir ki Hz. Peygamber’in bizim için yazdıracağı kitaba mani oldu, demiştir. Bazı kaynaklarda belirtildiği üzere Hz. Peygamber, yanında tartışanları uzaklaştırmış, sonra da vasiyetini

sözlü olarak yapmış ve üç hususun gerçekleştirilmesini istemiştir. Buna göre ALLAH Elçisi, Arap yarımadasında hiçbir gayr-i müslimin oturmasına izin verilmemesini ve muhtelif kabileler tarafından gönderilen elçilerin kendi zamanında olduğu gibi hürmetle ve nezaketle karşılanmalarını tavsiye etmiştir. Ancak ravi üçüncü tavsiyeyi unuttuğunu belirtmiştir.

 Hz. Peygamber’in vefatından sonra, özellikle mezheplerin teşekkül sürecinde bazı gruplar tarafından yukarda özetle nakledilen kalemkırtas hadisesi kendi haklılıklarına bir delil olarak kullanılmıştır. Nitekim Şii çevreler, Hz.Peygamberin vefatından hemen sonra Hz. Ali’nin halife olması gerektiğini iddia ederken söz konusu rivayeti de delil olarak ileri sürerler ve ravinin unuttuğu üçüncü tavsiyenin bu tayin konusu olduğunu dile getirirler.

2- Usâme b. Zeyd Ordusu Meselesi

Hz. Peygamberin ölüm hastalığı sırasındaki bir diğer önemli ihtilaf Üsâme ordusu konusunda oldu. Nitekim ALLAH Elçisi, “Üsâme’nin ordusunu hazırlayın, ondan dönene ALLAH lanet etsin”buyurarak Üsâme b. Zeyd komutasındaki ordunun teçhiz edilmesini ve beklenmeksizin sefere çıkılmasını emretmişti. Ashabın bir kısmı Hz. Peygamber’in emrinin yerine getirmesini istemiş; bir kısmı ise Hz. Peygamber’in hastalığının iyice ağırlaşması ve gidip de döndüklerinde onu görememe endişesiyle Resulullah’ın durumu belli oluncaya kadar seferin tehir edilmesini istemişti. Netice de Hz. Ebû Bekir’in ısrarlı çıkışı sonrasında Üsâme ordusunun sefere çıkmasıyla anlaşmazlık çözülmüş oldu.

3- Hz. Peygamber’in Vefat Ettiğinden Şüpheye Düşülmesi

Hz. Peygamber’in vefat ettiği haberi ashab arasında yayılınca birçok müslüman derin bir üzüntü ve ümitsizliğe kapılmış, hatta bazıları onun vefat ettiğinden şüphe etmiş, vefatını âdeta kabullenemez olmuşlardı. Hz. Ömer bu haberden çok sarsılmış ve “kim Hz. Muhammed öldü derse onu şu kılıcımla öldürürüm. O, İsa b. Meryem’in göğe çekilişi gibi semaya kaldırılmıştır.” demiştir. Durum Hz. Ebû Bekir’e ulaşınca o insanlara hitap ederek “Şüphesiz sen de öleceksin, onlar da ölecekler.”(Zümer 39/30) meâlindeki ayeti okuduktan sonra “Kim Muhammed’e tapıyorsa şüphesiz Muhammed ölmüştür. Kim de Muhammed’in Rabbine tapıyorsa şüphesiz O, hayy’dır, hiç ölmez.” dedikten sonra sahabe ikna olmuştur.

4- Hz. Peygamber’in Defnedileceği Yer Meselesi

 Muhacirler, Resulullah’ın doğup büyüdüğü, peygamber olarak gönderildiği, soyunun ve dedesi Hz. İsmail’in kabrinin bulunduğu yer olması açısından Mekke’ye; Ensar,  Medine’ye; bazsahabe ise Beytü’l-Makdis’e (Kudüs) defnedilmesini teklif etmişlerdi. Netice Hz. Ebû Bekir’in “Peygamberler vefat ettikleri yere gömülürler” hadisini hatırlatması üzerine Resulullah vefat etmiş olduğu Hz. Aişe’nin odasına defnedilmiş, böylece mesele çözüme kavuşmuştur.

5- İmâmet-Hilafet Meselesi

Hz. Peygamber’in vefatından sonra Hz. Ali ve Hz. Abbas ve diğer ehl-i beyt mensupları Resulullah’ın tekfin ve teçhiz işleri ile meşgul oluyorken sahabeden Ensar’ın bazı ileri gelenleri Benî Sâid sakîfe’sinde toplanarak Resulullah’tan sonra devlet yönetimine kimin geçeceğini kendi aralarında tartışmışlardı. Ensar kendi içinde Evs ve Hazreç kabilelerinden oluştuğu için her iki kabile de halifenin kendilerinden olmasını istiyordu. Hazreç kabilesinin reisi  Sa`d bin Ubade de karar kıldılar. Durumdan haberdar edilen Hz. Ebû Bekir, yanına Ömer ve Ebû Ubeyde b. Cerrah’ı alarak Ensar’ın toplandığı yere gelmişti. Ensar ile Muhacirler arasında yapılan görüşmeler neticesinde  Hz. Ebû Bekir’in “imamlar Kureyş’ten olur” hadisini nakletmesi meselenin çözülmesini sağlamıştı. Ensar, halifenin Kureyş’ten olmasına razı olunca Hz. Ömer, Hz. Ebû Bekir’i aday göstererek orada hemen ona

biat etmiş, peşinden diğerleri biat ederek Ebu Bekir’in halife seçilmesi sağlanmıştı. Daha sonra Ebu Bekir mescide gelerek Müslümanların biatını kabul etmiştir.

 Hz. Osman’ın şehit edilmesinin akabinde hilafet meselesi bütün hararetiyle Müslümanların gündemine oturmuş; gerek halifenin kimliği ve özellikleri, gerekse iş başına geliş yöntemi konusunda ciddi tartışmalar vuku bulmuştur. Bu tartışmalar kısa bir zaman içinde köklü ayrışmalara zemin hazırlamıştır.

B- Hz. Ebû Bekir’in Hilafet Döneminde Zuhur Eden İhtilaflar

Hz. Ebû Bekir’in hilafet döneminde de ilk ihtilaflar olarak kabul edilen bazı hadiseler meydana gelmiştir. Bunlar şu şekilde özetlenebilir:

1- Zekat Vermekten Kaçınanlar Meselesi

Resulullah’ın (s.a.v.) vefatından sonra Hz. Ebû Bekir’in hilafet döneminde bazı kabile mensupları zekat vermek istememişlerdi. Bu hadise üzerine ashab arasında bunlara karşı nasıl bir tutum takınılacağına dair görüş ayrılıkları ortaya çıkmıştı. Hz. Ömer’in de dahil olduğu bir grup,  Resulullah’ın “Ben, insanlarla ALLAH’tan başka ilah yoktur ve Muhammed ALLAH’ın elçisidir deyinceye, namazı kılıncaya ve zekatı verinceye kadar savaşmakla emrolundum. Bunu yaptıkları zaman canları ve mallarını benden korumuş olurlar.”hadisini delil getirmişlerdi.

Hz. Ebû Bekir ise aynı hadisin devamında yer alan “illâ bi hakkihâ...” ifadelerini kendi görüşüne delil getirmiş sonra da “ALLAH’a yemin ederim ki namaz ile zekat arasında ayırım yapanlarla mutlaka savaşacağım. Çünkü zekat, malın hakkıdır. Yemin ederim ki Resulullah’a zekat verdikleri halde bana zekat vermekten geri duranlarla savaşacağım.” diyerek bu konudaki kararlılığını ortaya koymuş, Hz. Ömer de ikna olmuştu. Böylece mesele çözüme kavuşturularak zekat vermeyenlerle savaşılmıştı.

2- Resulullah’ın Mirası Meselesi

Resullullah’ın (s.a.v.) şahsına ait olan Medine ve Fedek arazisi ile Hayber’deki humus arazilerinin mirasçılarına taksimi için Hz. Fatıma ve Hz. Abbas bizzat Hz. Ebû Bekir’den Resusullah’ın mirasını istemişlerdi. Hz. Ebû Bekir ise “Biz peygamberler miras bırakmayız. Bizden kalanların hepsi sadakadır. Muhammed ailesi bu maldan sadece yiyebilirler.” hadisini delil getirerek Hz. Fatıma ve Hz. Abbas’ın isteğini geri çevirmiştir. Hz. Ebû Bekir daha sonra Fedek arazisini beytü’l-mala vakfetmiştir.

3- Kur’an’ın Kitap Haline Getirilmesi Meselesi

Hz. Ebû Bekir zamanında yapılan savaşlarda Kur’an hafızları da öldükleri için hafızların sayıları gittikçe azalıyordu. Bu durum Hz. Ömer’i son derece endişelendirmiş, Ebû Bekir’e gelerek  Kur’an ayetlerinin  bir kitap haline getirilmesini teklif etmişti.  Hz. Ebû Bekir ise Resulullah’ın böyle bir şey yapmamış olduğunu söyleyerek bundan kaçınmıştı. Fakat diğer sahabenin de Hz. Ömer’in teklifini uygun ve doğru bulmaları üzerine Hz. Ebû Bekir ikna edilmişti. Böylelikle halifenin emriyle dağınık halde bulunan Ku...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 11 Mart 2010, 11:31:09 Gönderen: Neslinur »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mezhepler Tarihi 5.Hafta
« Posted on: 25 Nisan 2024, 16:58:39 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mezhepler Tarihi 5.Hafta rüya tabiri,Mezhepler Tarihi 5.Hafta mekke canlı, Mezhepler Tarihi 5.Hafta kabe canlı yayın, Mezhepler Tarihi 5.Hafta Üç boyutlu kuran oku Mezhepler Tarihi 5.Hafta kuran ı kerim, Mezhepler Tarihi 5.Hafta peygamber kıssaları,Mezhepler Tarihi 5.Hafta ilitam ders soruları, Mezhepler Tarihi 5.Haftaönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes