> Forum > ๑۩۞۩๑ Açık Öğretim & İlitam Dunyasi ๑۩۞۩๑ > Sakarya İlitam > Ders Notları ve Özetler > kelam 5.hafta
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: kelam 5.hafta  (Okunma Sayısı 2048 defa)
11 Mart 2010, 11:10:09
zahdem

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 2.060


Site
« : 11 Mart 2010, 11:10:09 »



EHL-İ SUNNET KELAMI`NIN DOĞUSU VE DONEMLERİ
A) EHL-İ SUNNET VE’l-CEMAAT KAVRAMI

[Ehl-i Sunnet ve’l-Cemaat  kavramı, “Ehl, sunnet, cemaat” olmak uzere uc kelimeden olusmus bir tamlamadır ve ‘Sunnet ve cemaat mensupları, taraftarları’ demektir.

Ehl/ehil, kelime olarak ‘insanın es ve cocuklarından olusan aile, yakın akrabalar; bir soy, din-inanc, meslek, ev ve beldeye mensup olan’ anlamlarına gelir.

 Sunnet, k “dinde farz ve vacip olmayan, takip edilmesine razı olunan yol” anlamında kullanılmıs; Hz. Peygamber’in: “Size gereken, benden sonra benim sunnetime ve hulefa-i rasidi`nin sunnetine uymanızdır.”tavsiyesinden dolayı Sahabe’nin yolu da girmektedir.

Cema’a/cemaat Burada soz konusu olan cemaat sahabe cemaati dahil olmak uzere tabiin, tebei tabiinden olusan ilk uc neslin muctehit islam alimlerini kapsamaktadır.

Ehl-i Sunnet tabiri kullanılmaya baslanmadan once sunnete mensup olanlar anlamında ‘Sunni’ kelimesi kullanılmıs; bu terimle ana govdeyi olusturan Muslumanlar, Hariciler, Sia ve Mu’tezile gibi bid’at gruplardan ayırt edilmek istenmistir. Sunni terimi ilk olarak sahabe ve tabiin doneminde kullanılmıstır.Tabiinden Said b. Cubeyr ilk Sunni tabirini kullanandır.

‘EHL-İ SÜNNET  terkibinin ilk defa hicri II. asrın baslarında Hasan el-Basri tarafından kullanılmıştır.

“EHL-İ SÜNNET VE`L-CEMAAT” tamlamasını ise bu sekliyle ilk defa İmam Es’ari ile Maturidi kelamcı Ebu’l-Leys es-Semerkandi  kullanmıstır.

Ehl-i Sunnet ve’l-Cemaat terkibi ve onu ifade eden diğer isimler hicri II. Yuzyılın baslarından itibaren Muslumanların buyuk coğunluğunu olusturan zumreler icin yaygın olarak kullanılmaya baslamıstır. Ancak zaman zaman Ehl-i Sunnet teriminin Ehl-i Sunnete dahil olanlardan sadece Selefiyye’yi ifade etmek icin de kullanıldığı olmustur.

Ehl-i Sunnet ve’l-Cemaat’e kimlerin dahil olduğuna gelince, onu olusturan gruplar hakkında cesitli sınıflandırmalar bulunmaktadır.

Hakim es-Semerkandi Ehl-i Sunnet’in cercevesini ‘Peygamberler, Sahabe, sahabeye uyan tabiin alimleri, muctehitler, zahitler ve abidler yolu’ olarak belirlemistir.

Ebu Yusr el-Pezdevi  Ehl-i Sunnet’in basta Hz. Peygamber, Sahabe ve tabiinin yolu olduğunu soylemis; bu ucune yedi sınıf Musluman topluluğunu da ekleyerek bunların “Fıkıh ve kıraat alimleri, mutasavvıflar, ashabu’l-hadis,İmam Es’ari ve mensupları, Es’ari mezhebine mensup Safiiler ve Ebu Muhammed Kattan’a tabi olan Kullabiye” grubundan olustuğunu ifade etmistir.

Abdulkahir el-Bağdadi ise once Ehl-i sunneti, genel olarak ‘Ehl-i Hadis’ ve ‘Ehl-i Re’y’ olarak ikiye ayırmıs; Ehl-i Hadis ile Ahmed b. Hanbel ile  İmam Es’ari ve Es’ari kelamcılarını; Ehl-i Re’y ile de Hanefi-Maturidi kelamcılarını kastetmistir. Bağdadi, sonra Ehl-i Sunneti sekiz gruba ayırarak bunların “Ehl-i bid’atın goruslerini reddeden kelam, fıkıh, tefsir, hadis, kıraat, Arap dili ve edebiyatı alimleri, seriata bağlı mutasavvıflar, Musluman mucahitler ve Ehl-i sunnet akidesinin yayıldığı ulkelerin Musluman halkı” olduğunu soylemistir.

 Ehl-i Sunnet ve’l-Cemaat, kendi icinde kategorize edilmis ve Selefiyye’ye ‘Ehl-i Sunneti Hassa’; Es’ariyye ve Maturidiyye’ye de ‘Ehl-i Sunneti Amme’ ve sonra gelenler anlamında ‘Halefiyye’ denilmistir. Bu uc ekol, aslında ayrı bir mezhep olmaktan daha cok, değisen sartlara, zaman ve mekana gore Ehl-i Sunnet’i temsil eden mektepler konumundadır.

B) EHL-İ SUNNET VE’L-CEMAAT ZİHNİYETİNİN OLUSUMU

 Ehl-i sunnet diğer aykırı grup ve fırkalar gibi ana govdeden ayrılan, bid’at-nevhuzur bir yapı değil; aksine Peygamberimiz (sav) ve sahabeden beri var olan, Musluman halk tabanında kok salıp yerlesen İslami ruh, inanc ve tutumların gelisen olayların tetiklemesiyle derlenip toparlanısı ve sistemlestirilmesi hareketidir.

Hz. Ali’nin doneminden itibaren Musluman ana govdeden sapmalar olmaya baslamıstır. Hz. Aise, Talha, Zubeyir ve taraftarları Cemel savası ile; Hz. Muaviye ve taraftarları Sıffin savası ile; Hariciler Hakem olayı ile; Muslumanların ummet birliğini temsil eden Hz. Ali yonetimine muhalefet etmisler; boylelikle Hz. Peygamber’in olusturduğu Sahabe cemaatinden siyasi anlamda ilk ayrılan gruplar olmuslardır. Boylece siyasi alanda Hz. Ali hilafetinde İslam ummetini temsil eden otoriteye tabi olanlar veya tarafsız kalanlar, mesru ana cemaat olarak tezahur etmistir. Diğer tum siyasi ve itikadi gruplasmalar ise ayrılıkcı, gayri mesru durumunda kalmıstır.

Hz. Ali’den sonra İslam ummetinin siyasal birliğini Hz. Muaviye sağlamıs, siyasi birliği temin ettiğinden dolayı onun iktidarın ilk yıllarına (41/661) ‘Cemaat Yılı’ denmistir. Muaviye doneminde ‘Cemaat’ adı verilen bu sosyal yapıyla da Hariciler ve siyasi olarak Hasimoğullarını destekleyenlerin dısındaki tum Musluman halk kastediliyordu.

Siyasi-itikadi boyutlarıyla Ehl-i Sunnet kelam zihniyeti ve inancı, gelisen olaylara bağlı olarak Sahabe donemiyle birlikte tedricen olusmaya baslamıstır.

 Hz. Osman ve Hz. Ali donemlerindeki siyasi mucadeleler ve bunlarla birlikte ortaya cıkan itikadi-fikri sorunlar, Muslumanların Ehl-i Sunnet adı altında sistemli bir birliktelik sağlamasına zemin hazırlamıstır. Bu surecte ozellikle sahabenin onde gelen sahsiyetlerinden Abdullah b. Omer (o.73/692), Ebu Said el- Hudri (o.74/693), Sa’d b. Ebi Vakkas, Usame b. Zeyd, Ka’b b. Malik, Zeyd b. Sabit gibi zatların gorus ve tutumları etkili olmustur.   Hz. Ali (o. 40/661) ve Abdullah b. Omer (o.73/692) gibi alim sahabenin ortaya cıkan itikadi problemler hakkında aykırı gorusler ileri surenlerle fikri tartısmalarda bulunmaları; bu cercevede naslara bağlı kalarak eserler telif etmeleri; bunları yaparken ifrat ve tefritten uzak dengeli bir tutum izlemeleri; ortaya cıkan itikadi meselelerde nasıl bir tutum takınılması noktasında Ehl-i sunnet zihniyet ve tutumunun olusumunda yol gosterici olmustur.

 Hz. Ali, Ebu Hanife ve Abdulkahir el-Bağdadi gibi alimler tarafından Ehl-i sunnetin ilk kelamcısı olarak kabul edilmistir.

Tabiin donemine gelince tabiin neslinden bazı onemli sahısların siyasi tutum ve itikadi inancları da Ehl-i sunnet zihniyetinin tesekkulunde belirleyici olmustur. Bu noktada tabiin neslinden Hz. Ali’nin diğer esinden olan oğlu Muhammed b. Hanefiyye ,İbrahim en-Nehai, Emevi halifesi Omer b. Abdulaziz , Sa’bi, Hasan el-Basri , Zeyd b. Ali , Zuhri , Cafer Sadık , Ebu Hanife gibi onde gelen sahsiyetlerin gorus ve tutumları onemlidir. Bu mutedil sahısların ortak ozellikleri mevcut devlete ve İslami esaslara bağlılık, yeni ortaya cıkan itikadi problemlerde dini naslara samimi bir sadakat, asırılıklardan kacınma, Musluman toplumunun birlikteliğinin devamı seklinde olmustur.

Ehl-i sunnet zihniyetinin sekillenmesinde tabiinden Hasan el-Basri’nin siyasi-itikadi tutumunun ayrı bir onemi vardır. Bu hususta onun Muslumanların birlik ve beraberliğini savunması, zulumlerine rağmen Emevileri mesru idareciler olarak kabul etmesi ve yonetime karsı isyanı tasvip etmemesi, Hulefa-i Rasidini sırasıyla kabul etmesi gibi siyasi konulardaki tutumu ile Murtekib-i kebire ve kader gibi itikadi konulardaki gorusleri, oldukca etkili olmustur.

Ehli Sunnet zihniyet ve itikadının tesekkulunde yine tabiin neslinden Ebu Hanife’nin  siyasi-itikadi tutumunun oldukca ozel bir yeri vardır. Zira Ebu Hanife, sahabe arasında cereyan eden cekismeler hakkında konuyu ALLAH’ın ilmine havale ederek tarafsız kalması ve Musluman cemaatten ayrılmamanın gerekliliğini savunması gibi konulardaki siyasi tutumuyla; ALLAH’ın sıfatlarını, kaderin varlığını, sefaati kabul etmesi, Kur’an’ı mana ve lafız olarak ikiye ayırarak Kur’an’ın mana acısından mahluk olmadığını, kulların fiillerinin ALLAH tarafından yaratıldığını, buyuk gunah isleyenin gunahkar mumin olduğunu, ALLAH Teala’nın ahirette goruleceğini savunması gibi itikadi gorusleriyle de olusacak olan Ehl-i sunnet itikadi prensiplerine ısık tutmustur.

Tebei tabiinin doneminde de bu donemin onde gelen alimlerinden Ma’mer b. Rasid, İmam Evzai , Sufyan es-Sevri ,İmam Malik b. Enes, Sufyan b. Uyeyne ve İmam Safi  gibi onde gelen alimler Mu’tezile gibi bid’at grupların goruslerine karsı sunneti on plana cıkararak ALLAH’ın sıfatları konusunda (mutesabihat) ta’til, tesbih ve tecsim goruslerinin reddetmisler, Kur’an ve sunnette bildirilen esaslara akıl ve rey’e basvurmaksızın olduğu gibi inanmıslardır. Yukarıda adı gecen sahabe, tabiin ve tebei tabiinin onde gelen sahıslarının kanaat ve tutumları siyasi-itikadi alanda hem Ehl-i Sunnet zihniyet ve tutumunun sekillenmesinde hem de kendilerinin Ehl-i Sunnetin ilk temsilcileri ve kelamcıları kabul edilerek Sunni akidenin ana cizgilerinin olusumunda rol oynamıstır.

C) EHL-İ SUNNET KELAMIN DOĞUSU VE GELİŞİMİ

1-Ehl-i Sunnet Kelamın Doğusu

Hicri I.asırdan itibaren olusan Hariciler, Sia, Murcie, Cebriye, Kaderiye, gibi bid’at akım ve goruslere karsı Selef donemi alimlerinin gelistirdiği itikad esaslarını sadece naslara (ayet ve hadislere) dayanarak tevilsiz-yorumsuz acıklama tarzı, yeterli olmamaya baslaması uzerine dini akidelerin akıl ilkeleriyle desteklenmesi seklinde yeni bir metoda ihtiyac duyulmustur. Benzeri ihtiyaclar Mu’tezile kelamının ortaya cıkısından bir bucuk asır sonra, “Ehl-i Hadis kelamcıları”1 denilen Ehl-i Sunnet alimlerinden bir grubun ortaya cıkmasına yol acmıstır.

Ehl-i Sünnet Kelamın Öncüleri   Ebu Ali es-Sakafi, Abdullah b. Kullab, Haris el-Muhasibi  Ebu’l-Abbas el-Kalanisi’. Ancak onlardan cok daha once Sahabeden Hz. Ali ve Abdullah b.Omer, tabiin neslinden Omer b. Abdulaziz, Zeyd b. Ali, Hasan el-Basri ve Ebu Hanife Ehl-i sunnet kelamının olusumuna katkıda bulunan ilk Ehl-i sunnet kelamcıları veya onculeri sayılmıstır.

 Kelami anlamda Abdullah b. Kullab ve Ebu’l-Abbas el-Kalanisi ile baslayan bu yeni hareket...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 11 Mart 2010, 11:11:23 Gönderen: zahdem »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: kelam 5.hafta
« Posted on: 25 Nisan 2024, 02:29:46 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: kelam 5.hafta rüya tabiri,kelam 5.hafta mekke canlı, kelam 5.hafta kabe canlı yayın, kelam 5.hafta Üç boyutlu kuran oku kelam 5.hafta kuran ı kerim, kelam 5.hafta peygamber kıssaları,kelam 5.hafta ilitam ders soruları, kelam 5.haftaönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes