> Forum > ๑۩۞۩๑ Açık Öğretim & İlitam Dunyasi ๑۩۞۩๑ > Sakarya İlitam > Ders Notları ve Özetler > kelam 4.hafta
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: kelam 4.hafta  (Okunma Sayısı 2677 defa)
11 Mart 2010, 12:10:22
zahdem

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 2.060


Site
« : 11 Mart 2010, 12:10:22 »





KELAM İLMİNİN TARİHİ GELİŞİMİ


A.HZ. PEYGAMBER DONEMİ

Bu donemde beliren ihtiyaclara uygun olarak (esbab-ı nuzul) bir cok konuda ayetler inmekte; İslam’ın iman ve İslam sartları olan temel akaid ve ibadet esaslarının yanı sıra hayat icin gerekli olan her husus ayetler ve hadislerle belirtilmekteydi.  Muslumanlar tarafından; (Ruh, Zulkarneyn, kader meseleleri gibi) munafıklar, musrikler ve Yahudiler tarafından da bazı sorular gundeme getirilmekteydi ve bunlar da bizzat vahiyle cevaplandırılıyordu. Mesela bir keresinde Kureysli musrikler Resulullah’a (sav) gelerek kader hakkında onunla tartısmaları uzerine “O gun onlar yuzustu atese suruklenecekler. Tadın neymis diye Cehennem’in dokunusunu. (el-Kamer, 54/48)” ayeti tehditkar bir sekilde indirilmisti. Yine bir baska gun sahabe kader konusunda aralarında konusurlarken Hz. Peygamber ofkeli bir halde onların yanına gelmis ve onları soyle uyarmıstır: “Size ne oluyor da Allah’ın kitabının bir kısmını bir kısmıyla mukayese edip carpıstırıyorsunuz. Sizden oncekiler bu yuzden helak olmuslardır.” Sizden oncekiler bu konuda munakasa ettikleri icin helak oldular. Korkarım onların basına gelen size de gelir. Kader konusunda tartısmayınız.”

Resulullah’ın (sav) zamanında fırsatını buldukca munafıkların ve musriklerin aykırı soylem ve tutumları yok değildi; fakat bunlar hicbir zaman ciddi boyutlara ulasamamıs, vahiy ve Hz. Peygamber’in beyanları ve cozumleriyle etkisiz kılınmıstır.  Uhud gunu munafıklardan bir grup: “O zaman bir karar yetkisine sahip miydik, eğer bir karar yetkimiz olsaydı burada oldurulmus olmazdık…Bizimle kalmıs olsalar olmeyecekler ve oldurulmeyeceklerdi. (Al-i İmran 3/154,156)” diyerek kaderi mahkum eder sekilde serzeniste bulunmuslar; musriklerden bir grup da “Allah dileseydi biz, O’ndan baska hicbir seye ibadet etmezdik.(en-Nahl, 16/34.)” diyerek cebir dusuncelerini imalı olarak dile getirmislerdir.

Hulasa Resulullah (sav) devrinde Muslumanlar, İslam’ın itikadi ve ameli alanında (usulu’d-din ve furuu’d-dinde) tam bir birlik icinde ve tek yol uzere bulunmuslardır. Kur’an’ın ve Allah Resulu’nun yasakladığı konularda fikri tartısmalarından ve yorumlamaktanozellikle kacınmıslardır. Bu itibarla bu donemde Muslumanlardan yana hicbir itikadi sorun olmamıs; dolayısıyla akaid ve kelam ilmiyle alakalı her hangi bir faaliyet yurutulmemistir.

B) İLK İHTİLAFLARIN ZUHURU

Resulullah’ın (sav) omrunun sonlarına doğru vefatından onceki hastalığı sırasında sahabe arasında cıkan anlasmazlıklar sunlardır:

1.Kalem Kırtas Hadisesi

 Abdullah b.Abbas’ın naklettiğine gore Resulullah’ın (s.a.v.) vefatından onceki hastalığı siddetlendiğinde, “bana bir kalem ve kağıt getirin, size bir kitap yazdırayım ki benden sonra saskınlığa dusmeyesiniz”, demistir. Orada bululanlardan bir kısmı emrin yerine getirilmesini; iclerinde Hz. Omer’in de bulunduğu diğer bir kısmı ise Allah’ın Kitabı ve Resulunun sunnetinin Muslumanlara kafi olduğu ve hastalığının siddetinden dolayı Resulullah’ın suurunun yerinde olmadığı gerekcesiyle kağıtkalem

getirilmesine gerek olmadığını ileri surmustur.

Kalem-Kırtas konusundaki bu olayla ilgili rivayetler daha sonra Sia ile Ehli Sunnet arasında ihtilaf konusu olmus; Siiler sayet kalem-kağıt getirilecek olsaydı Hz. Peygamber’in, kendisinden sonra Hz. Ali’yi halife tayin edeceğini iddia etmislerdir.

2. Usame b. Zeyd Ordusu Meselesi

Hz. Peygamber’in vefatından onceki hastalığı sırasındaki anlasmazlıktan biri de Usame b. Zeyd ordusunun sefere cıkıp cıkmaması konusudur. Resulullah (sav): “Usame’nin ordusunu hazırlayın, ondan donen kisiye Allah lanet etsin.” buyurarak, Usame komutasındaki ordunun hazırlanmasını ve sefere cıkılmasını emretmistir. Hz. Ebu Bekir’in ısrarı uzerine Usame ordusunun sefere cıkmasıyla anlasmazlık cozulmustur.

Peygamber Efendimiz’in ahirete irtihalinden hemen sonra da ashap arasında bazı saskınlık ve anlasmazlıklar yasanmıstır.

1. Hz. Peygamber’in Vefat Ettiğinden Supheye Dusulmesi

Hz. Peygamber’in vefatı ashap arasında kısa sureli buyuk saskınlık ve sok olusturmus;  bazı sahabe ilk anlarda Hz.Peygamber’in vefat ettiğinden suphe etmis, vefatını adeta kabullenemez olmuslardı.Hz. Ebu Bekir insanlara hitap ederek “Suphesiz sen de oleceksin, onlar da olecekler. (ez-Zumer 39/30)” anlamındaki ayeti okuyarak “Kim Muhammed’e tapıyorsa suphesiz Muhammed olmustur. Kim de Muhammed’in Rabbine tapıyorsa suphesiz O, Hay’dır, hic olmez.” Demis, sonra da “Muhammed ancak bir peygamberdir, ondan once de peygamberler gelip gecmistir. O olur veya oldurulurse gerisin geriye mi doneceksiniz? Kim boyle yaparsa Allah’a hicbir zarar vermis olmaz, Allah sukredenleri mukafatlandıracaktır. (Al-i İmran 3/144) ” ayetini okumustur.

2. Hz. Peygamber’in Defnedileceği Yer Meselesi

Hz. Peygamber’in nereye defnedileceğine dair ashap arasında kısa sureli gorus ayrılıkları olusmustur.  Hz. Ebu Bekir’in “Peygamberler vefat ettikleri yere gomulurler” hadisini hatırlatması uzerine Resulullah (sav) vefat etmis olduğu Hz. Aise’nin odasına defnedilmis, boylece mesele cozume kavusmustur.

3. İmamet-Hilafet Meselesi

Hz. Peygamber’in vefatından sonra Hz. Ali, Hz. Abbas ve diğer Ehli Beyt ailesi Resulullah’ın nasının tekfin ve techiz isleri ile mesgul oluyorken Ensar’ın bazı ileri gelenleri Beni Said cardağı altında toplanarak Resulullah’tan sonra devlet yonetimine kimin gececeğini kendi aralarında tartısmıslardır. Ensar kendi icinde Evs ve Hazrec kabilelerinden olustuğu icin, her iki kabile halifenin kendilerinden olmasını istemis; Hazrecli’ler ağır basarak Hazrec kabilesinin reisi Sa‘d b. Ubade uzerinde ittifak edilmesini sağlamıslardı.

Durumdan haberdar edilen Hz. Ebu Bekir yanına Hz. Omer ile Ebu Ubeyde b. Cerrah’ı alarak Ensar’ın toplandığı yere gelmis; Ensar ile Muhacirler arasında gorusmeler yapılmıstır. Neticede Hz. Ebu Bekir’in “imam Kureys’ten olur” hadisini nakletmesi meselenin cozulmesini sağlamıs; Hz. Ebu Bekir orada bulunan Ensar ve Muhacirli sahabenin kararıyla halife secilmistir.

Daha sonra Hz. Ebu Bekir mescide toplantı yapmıs, Muslumanlar gruplar halinde gelerek kendi arzularıyla Ebu Bekir’e biat etmislerdir. Ancak Hasimoğullarından bir grup ve Beni Umeyye’den Ebu Sufyan biat etmemis; Hz. Peygamber’in tekfin ve defni ile mesgul olan Hz. Ali ise bir muddet cekimser kaldıktan sonra biat etmistir. Ne var ki hilafet meselesi, ozellikle Hz. Osman’ın sehit edilmesinden sonra butun hararetiyle tekrar gundeme gelmis; gerek halifenin kimliği ve ozellikleri gerekse is basına gelis yontemi konusunda Muslumanlar arasında koklu ayrısmalar vuku bularak Siilik, Haricilik, Mutezililik, Murciilik ve Ehl-i sunnet ekollerinin tesekkulune zemin hazırlamıstır.

C) HULEFA-İ RASİDIN DONEMİ

Peygamber Efendimiz’in (sav) ebedi aleme goc etmesinden sonra olusan ihtilaflara dikkat edildiğinde bunların, usulu’d-dinde değil, furuu’d-dinde oldukları, itikadi olmaktan ziyade fıkhi ve siyasi konular oldukları gorulur. Bu tur gecici anlasmazlıklar bir yana bırakılacak olursa Hz. Ebu Bekir ile Hz. Omer donemlerinde de usulu’d-dinde ihtilaflar meydana gelmemis; bu durum Hz. Osman donemine dek boyle surmustur.

1. Zekat Vermekten Kacınanlar Meselesi

Hz. Ebu Bekir’in hilafeti doneminde bazı Arap kabilelerinin zekat vermek istememeleri ashap arasında bunlara karsı nasıl bir tutum takınılacağına dair fikir ayrılıkları ortaya cıkarmıstır. Hz. Omer’in de dahil olduğu bir grup, onlarla savasmamak gerektiğini; Hz. Ebu Bekir ve onun gorusunu benimseyenler ise bunlarla savasmak gerektiğini belirtmislerdir. Birinci gorusu savunanlar Resulullah’ın “Ben, insanlarla Allah’tan baska ilah yoktur ve Muhammed Allah’ın elcisidir deyinceye, namazı kılıncaya ve zekatı verinceye kadar savasmakla emrolundum. Bunu yaptıkları zaman canları ve mallarını benden korumus olurlar.” hadisini delil getirmislerdi. Hz. Ebu Bekir ise aynı hadisin devamında yer alan “illa bi hakkiha=zekatı verinceye kadar” ifadesini delil getirmiştir. Hz. Omer ve onun gorusune katılanlar da ikna olmustur.

2. Resulullah’ın Mirası Meselesi

Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) sahsına ait olan Medine ve Fedek arazisi ile Hayber’deki arazilerinin mirascılarına taksimi konusunda ashap arasında fikir ayrılığı cıkmıstır. Ozellikle Resulullah’ın (sav) kızı Hz. Fatıma ile Hz. Ali ve Hz. Abbas, peygamberlerin miras bırakabileceklerini dusundukleri icin Hz. Fatıma ve Hz. Abbas, Hz. Ebu Bekir’den Resulullah’ın mirasını istemislerdir. Hz. Ebu Bekir ise “Biz peygamberler miras bırakmayız. Bizden kalanların hepsi sadakadır. Muhammed ailesi bu maldan sadece yiyebilirler.” hadisini delil getirerek Hz. Fatıma ve Hz. Abbas’ın isteğini geri cevirmistir. Hz. Ebu Bekir daha sonra Fedek arazisini beytu’l-mala vakfetmistir.

3. Kur’an’ın Kitap Haline Getirilmesi

Hz. Ebu Bekir zamanında yapılan savaslarda Kur’an hafızları da oldukleri icin hafızların sayıları gittikce azalması Hz. Omer’i endiselendirmis, Hz. Ebu Bekir’e gelerek Kuranın kitap haline getirimesini teklif etmiştir.Hz. Ebu Bekir Resulullah’ın boyle bir sey yapmamıs olduğunu soyleyerek onceleri Hz. Omer’in teklifinden kacınmıs; fakat diğer sahabenin de Hz. Omer’in teklifini uygun görmesi   üzerine dağınık halde yazılı bulunan ayetler toplanarak resmen bir kitap haline getirilmistir.

Hz. Ebu Bekir’den sonra Ebu Bekir’in vasiyeti ve Muslumanların onayıyla Hz. Omer halife olarak secilmistir. Onun doneminde hicbir itikadi sorun meydana gelmemistir. Hz. Omer’in sehit edilmesinden sonra Hz. Omer tarafından olusturulan sura uyelerinin ittifakıyla Hz. Osman ucuncu halife olarak tayin edilmiştir. Halifeliğinin

sonlarına doğru Hz. Osman’ın bazı yanlıs icraatları ve ozellikle yonetim kadrosunda bulun...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: kelam 4.hafta
« Posted on: 19 Nisan 2024, 21:38:03 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: kelam 4.hafta rüya tabiri,kelam 4.hafta mekke canlı, kelam 4.hafta kabe canlı yayın, kelam 4.hafta Üç boyutlu kuran oku kelam 4.hafta kuran ı kerim, kelam 4.hafta peygamber kıssaları,kelam 4.hafta ilitam ders soruları, kelam 4.haftaönlisans arapça,
Logged
12 Mart 2010, 00:27:46
Mehmedi

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 156


« Yanıtla #1 : 12 Mart 2010, 00:27:46 »

Zahdem hocam çok sağolun paylaşımlarınız için Allah razı olsun...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
17 Mart 2010, 20:41:45
Esraş

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 49


« Yanıtla #2 : 17 Mart 2010, 20:41:45 »

paylaşımın için teşekkürler
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes