> Forum > ๑۩۞۩๑ Açık Öğretim & İlitam Dunyasi ๑۩۞۩๑ > Sakarya İlitam > Ders Notları ve Özetler > Hukuk 10.Hafta
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hukuk 10.Hafta  (Okunma Sayısı 1715 defa)
30 Nisan 2010, 22:19:23
zahdem

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 2.060


Site
« : 30 Nisan 2010, 22:19:23 »



İÇTİHAT

Fıkıh terimi olarak anlamı müçtehit olan kişinin bir konudaki şerî hükmü bulabilmek için yapılması gereken her şeyi yapmasıdır. Ancak içtihat beşerî bir anlama eylemi olduğu için içtihatla ulaşılan bilgi zorunlu bir bilgi değil zannî bir bilgidir.

Kıyas, hükmü belli olmamakla beraber naslarda aslı bulunan bir konuda yapılır, içtihat ise nas bulunmayan konularda da yapılabilir. İstihsan, istislah ve Seddi zerayi ile hüküm vermek de

birer içtihattır. Buna göre her kıyas bir içtihattır, ama her içtihat bir kıyas değildir.Re’y de içtihat anlamında kullanılmıştır. Şu halde içtihat geniş bir kavramdır, kıyas ise onun sadece bir bölümüdür. İçtihatla ilgili olarak bir de taharrî kavramı vardır.Taharrî özellikle ibadetler konusunda kullanılır ve açık olmayan bir hususu belirleyebilmek için yapılan araştırma anlamına gelir. Mesela bir yerde kıbleyi tespit için karinelere bakarak yapılan akıl yürütme bir taharrî’dir. Bu da bir nevi içtihat sayılır, ancak bunu herkes yapabilir.

İçtihadın Önemi

İçtihat sadece bir hak, ya da sıradan bir hobi değildir, aynı zamanda kifâî bir dinî görevdir.Her asırda bu görevi yerine getirecek sayıda müçtehidin bulunması, bunun gerçekleşmesi için gereken altyapının hazırlanması bütün Müslümanlar üzerine bir borçtur.Bunda herkes müttefiktir. Çünkü ALLAH (cc) dinin sürekli beyanını, anlaşılmasını ve anlatılmasını âlimler üzerine bir görev olarak yüklemiştir. Ancak durum böyle olmakla beraber bazı mezhepler, içtihat şartlarını taşıyan müçtehitler yoksa yoktur ve yapılacak şey sadece önceki içtihatlarla yetinmekten ibarettir derler.

Hanbeliler gibi bazıları da, her ne olursa olsun, eğer mutlak müçtehitler yoksa mevcudun en iyileri müçtehit sayılmalı ve ortaya çıkan problemleri onlar halletmelidirler derler.

 

İçtihat Ehliyeti

Bazı alimler bir kısmını ayetlerin ve hadisi şeriflerin işaretlerinden, bir kısmını da ilk ve tartışmasız müçtehitlerin özelliklerinden alarak müçtehitte bulunması gereken şartların şunlar olduğunu söylemişlerdir:

Müslüman olmak. Yeterli bir zekâ ve anlayış düzeyine sahip olmak.Dini hükümlerin kaynaklarını, yani Kitabı, sünneti, icmaı ve kıyası iyi bilmek.Nâsih ve mensûh olan nasları bilmek. Arapçayı yeterli düzeyde bilmek Usulü fıkhı yeteri düzeyde bilmek

 

İmam Şatıbî’nin yaptığı gibi bunları iki temel şarta indirgemek de mümkündür:

1.Kuranı Kerim’in dilini çok iyi bilmek

2.Makasıdü’ş-şeriayı kavramış olmak.

 

İçtihadın Dereceleri

1.Mutlak müçtehit  Bunlar dini anlamada bağımsız davranabilme gücüne ulaşmışlardır, kimseye tabi olma durumunda değillerdir.Dört mezhep imamları ve onların asrındaki onlarca müçtehit böyle idiler.

2.Mezhepte müçtehit Bunlara müstakil olmayan mutlak müçtehitler de denir. Anlama usullerini kendileri koyma ihtiyacı duymadan, tabi oldukları mutlak müçtehitlerin usullerine göre içtihat ederler. Yani usulde değil, furuda serbest hareket edebilirler.

İmam Ebu Hanife’nin öğrencilerinden İmam Muhammed, İmam Ebu Yusuf ve İmam Züfer;

İmam Malik’in öğrencilerinden İbnülkasim, Eşheb ve Esed ibnu’l-Furat;

İmam Şafi’nin izleyicilerinden Buveytî ve Müzenî;

Ahmed b. Hanbel’in mezhebinden Ebubekir el-Esrem ve Ebubekir el-Mervezî gibi alimler böyledir.

3.Meselede Müçtehit Buna mukayyet müçtehit de denir. Yapacakları içtihatlar kendi mezhep imamlarının içtihatlarıyla kayıtlıdır. Yani ne usulde ne de furuda bağımsızdırlar. Yaptıkları sadece, mezhep içinde kendi imamlarından bir görüş bulunmayan hususlarda içtihat edebilmektir.

Hanefîlerden Hassaf, Tahavî, Kerhî, Hulvanî, Serahsî, Pezdevî ve Kâdihan,

Malikîlerden el-Ebherî, İbn Ebî Zeyd el-Kayravanî,

Şafiîlerden Ebu İshak eş-Şirazî, Mervezî, Muhammed b. Cerir, Ebu Nasr ve İbn Huzeyme,

Hanbelîlerden Kâdi Ebu Ya’lâ ve Kâdi Ebu Ali böyledirler.

4.Ashab-ı Tercih Bunlar ne mutlak olarak, ne de imamlarının usulüyle kayıtlı olarak içtihat edemezler. Ancak gerek kendi imamlarının farklı görüşleri, gerekse mezhepte müçtehit olan diğer imamların görüşleri asında tercih yapabilme güne sahiptirler. Yani yeni bir içtihat ortaya koymazlar, yapılanlar arasında seçmede bulunurlar.

 Hanefîlerden Kudurî ve el-Hidaye sahibi Merğinânî

Malikîlerden Halil

Şafiîlerden Rafiî ve Nevevî

Hanbelîlrden Kâdi Alauddin el-Merdavî böyledirler

5.Ashab-ı Tahriç Bunlara fetvada müçtehitler de denir. Görüşler arasında tercih güçleri dahi yoktur. Ancak içtihatların ayıklanması, kime ait olduğunun belirlenmesi ve tertibi gibi işler yapabilirler. Meşhur metinlerin sahipleri böyledirler.

6.Mukallitler Bunlar bir şeyler biliyor olsa dahi yukarıda sözü edilen içtihat faaliyetlerinden her hangi birisini gerçekleştirme gücünde olmayan sıradan insanlardır.

Ancak işaret ettiğimiz gibi, bu sıralamalar, en nihayet bunları yapanların bir içtihadıdır ve başka sıralamalar da yapılabilir.

İçtihadın Konusu

İçtihat bir aklî istinbat (hüküm çıkarma) yoludur. O halde aklın alanına girmeyen konularda da içtihatla hüküm konmaz. Aklın alanına girmeyen konular genel olarak ibadetler ve imana/inanmaya konu olan meselelerdir. Bu konularda içtihatla yeni bir şey ortaya konamaz.

O halde neden müçtehitlerin en çok ihtilaf ettikleri konular ibadetlerdir? İmana taalluk eden konularda da farklı içtihatlar, hatta Eş’arîler, Matüridîler gibi farklı akide mezhepleri vardır. Bu durum ibadetlerde ve iman esaslarında da içtihadın olduğunu göstermez mi?

Evet, bu durum böyledir. Ama bu alandaki içtihatlar mutlak anlamda, yani her bakımdan içtihat değillerdir. Çünkü bunlar yeni bir şey ortaya koymazlar. Bunlar sadece varolan ihtimalli nasları anlama çabalarıdırlar. Bunun karşılığında ise asıl manada içtihat vardır ki, o, hakkında nas bulunmayan bir konuda hüküm vermek için yapılır. İşte mutlak anlamda içtihat budur.

1.İçtihad-ı fehm. Aklın alanına girmeyen konularda mevcut nasları anlama çabasından ibarettir.

2.İçtihad-ı inşaî. Kıyas, istihsan ve istislah gibi yöntemleri kullanarak hükmü bilinen konulardan hareketle, bilinmeyen konulara hüküm bulma çabasıdır.

3.İçtihad-ı intikâî. Çeşitli zamanlarda usulüne uygun olarak yapılan içtihatlardan, müçtehidin yaşadığı zamana ve şartlara en uygun olanı seçme içtihadıdır.

 

İçtihatla ilgili meseleler:

Hz. Peygamber’in içtihadı


Bazı alimler şöyle derler: O ALLAH’ın (cc) bir elçisidir ve din adına ALLAH’tan gelen vahyin dışında bir şey söylemez. Çünkü açıklama ihtiyacı duyduğu her konuda kendisine zaten vahiy gelmektedir   içtihada ihtiyacı yoktur. Sonra içtihat isabet etmeye de hataya da ihtimali olan aklî bir faaliyettir. Oysa onun konumu hatayı kaldırmaz.

Bazı alimler de bu konuda susmayı tercih ederler. Anlaşılan onlar bu tavırlarıyla şunu demek istemişlerdir: Hz. Peygamber (sa) içtihat eder dersek yukarıda söylenen sakıncalarla karşı karşıya kalırız, etmez dersek onu bir bakıma diğer müçtehitlerin yapabildiği bir şeyi yapamaz durumuna düşürmüş oluruz. O halde bu konuda en sağlıklı yol susmaktır. Mesela İmam Şfiî, Bakıllânî ve Gazalî böyle bir tavrı benimsemişlerdir.

Cumhur, yani alimler çoğunluğu ise Hz. Peygamber’in (sa) içtihat yetkisinin bulunduğunu, fiilen de içtihat ettiğini söylerler. Bu onun görevli bir elçi olmasına mani değildir.Hz. Peygamber’e (sa) içtihat yetkisi verilmemesi, söylendiği gibi onu diğer müçtehitlerden aşağı bir duruma düşürmek olur. O da en azından onlar gibi bir insandır.

 

İçtihat Kapısının Kapalı Olup Olmaması Meselesi

İçtihadın kapısının kapandığını ve artık kimsenin içtihat yapamayacağını söyleyen bir görüş vardır. Bu görüşün gerekçesi şudur: İçtihat edilecek konularda söylenmemiş bir şey kalmamıştır.Böyle bir iddia olsa olsa akide konularında geçerli olabilir. Oysa içtihat daha çok ibadetler ve muamelat alanında cereyan eder. Bu alanlarda ise sürekli içtihat yapılmasını gerektiren pek çok husus vardır.Uçak yolcuğunda vaktin tekrar girmesi durumunda namazın kılınıp kılınmayacağı, kutuplarda namazın keyfiyeti gibi meseleler, ya da tüp bebek, taşıyıcı annelik ve benzeri konular böyledir.

 Şu halde mutlak anlamda içtihat kapısının kapandığını söylemek, düşüncenin durdurulmasıyla eş anlamlıdır. O halde içtihat kapısının kapandığını söylemek azim bir hatadır, ancak içtihada ehil olmayanların içtihada kalkışmaları ise bundan daha azim bir hatadır. Çünkü birinciler dini dondururlar. İkinciler ise tahrip ederler.

 

Her İçtihat İsabetli midir?

Hz. Peygamber (sa) şöyle buyurmuştur: “Hakim, içtihadıyla hüküm verir de isabet ederse iki ecir alır, hata ederse bir ecir alır”. Bu hadisi şeriften açıkça anlaşılacağı üzere, müçtehit hata edebilir, ama içtihadın gereği olan gayreti göstermiş ve yapılması gerekenleri yapmışsa hatasından dolayı ceza almaz, hatta bir mükafat alır, çünkü kendisinden isteneni yapmıştır. O halde her içtihat isabetli olmayabilir, ama ehlinden sadır olan hiçbir içtihat günah olmaz.

Taklit

Fıkıh terim...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 01 Mayıs 2010, 01:12:10 Gönderen: Neslinur »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hukuk 10.Hafta
« Posted on: 26 Nisan 2024, 02:52:51 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hukuk 10.Hafta rüya tabiri,Hukuk 10.Hafta mekke canlı, Hukuk 10.Hafta kabe canlı yayın, Hukuk 10.Hafta Üç boyutlu kuran oku Hukuk 10.Hafta kuran ı kerim, Hukuk 10.Hafta peygamber kıssaları,Hukuk 10.Hafta ilitam ders soruları, Hukuk 10.Haftaönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes