> Forum > ๑۩۞۩๑ Açık Öğretim & İlitam Dunyasi ๑۩۞۩๑ > Sakarya İlitam > Ders Notları ve Özetler > Hadis Tarihi 1-14. Haftalar
Sayfa: 1 [2] 3 4 5   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hadis Tarihi 1-14. Haftalar  (Okunma Sayısı 20086 defa)
28 Aralık 2009, 15:51:50
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« Yanıtla #5 : 28 Aralık 2009, 15:51:50 »



6. HAFTA
Tasnîf Dönemi

Hadis tarihinin bu döneminde, daha önce kitaplarda karışık olarak bir araya getirilmiş olan hadisler
muhtelif şekillerde sınıflandırmaya yani tasnîfe tabi tutulmuşlardır.
Bu donemde yazılan pek çok eser günümüze ulaşmıştır. Bu eserlerde hadisler, donemin en
belirgin hususiyetlerinden biri olarak, senedleriyle birlikte verilirler. Bu eserler o kadar meşhur olmuşlardı
ki, önceki iki donemde yazılmış olan eserlere ihtiyaç kalmamıştı. Bunun sonucu olarak önceki dönemlerin
eserleri artık fazla kullanılmaz olmuş, dolayısıyla da yazılıp çoğaltılmamaya başlanmış, böylece tarih içinde
sel, yangın ve, Moğollar’ın yaptığı gibi, baskın ve yağmalarda yok olup gitmişlerdi.

6.1. Metinle İlgili Çalışmalar: Bu donemde hadisler bir taraftan onceki donemlerde yazılmış olan
hadis kitaplarından toplanarak yeniden tasnif edilmiş, diğer taraftan onları anlamaya yonelik bir kısım
calışmalar gercekleştirilmiştir. Bu sebeple soz konusu calışmalar iki kısma ayrılabilir:

Toplama ve Tasnîf Çalışmaları: Önceki dönemlerde karışık bir şekilde kaydedilmiş olan
hadisler, kaydedildikleri yazı malzemelerinden; sahîfelerden, kitaplardan toplanarak senedleriyle birlikte5
konularına göre (yani ale‘l-ebvâb) veya ravilerine göre (yani ale’r-ricâl) sınıflandırılmışlardı. Bu
sınıflandırma usullerinden her biri ile değişik türde birçok kitap yazılmıştır. Bu kitapları genel özelliklerine
göre şöyle taksim etmek mümkündür

6.1.1.1. Her Konudan Hadîs İhtiva Eden Kitaplar: Câmi‘, ve müsned turlerinde yazılmış kitaplar bu
kısma girer.

Câmi‘, icinde her konudan hadis bulunan hadis kitabı demektir. Bu konular akaid, ahkam, zuhd,
adab, tefsir, tarih, menakıb ve fiten şeklinde sekiz ana başlık altında mütalaa edilir6. Bu donemde yazılan
câmi‘ turu kitaplarda hadisler konularına gore sınıflandırılmışlardır. Buhari (o. 256), Muslim (o. 261) ve
Tirmizi’nin (o. 279) el-Câmi‘u’s-sahîh’leri bu turun en meşhur eserleridir. Bu eserler bir sonraki bölümde
tanıtılacaktır.

Müsned, sahabi veya sonraki bir ravinin ismi altında ondan gelen muttasıl merfû hadislerin
toplandığı hadis kitabıdır. Tariften anlaşıldığı uzere bu tur hadis kitapları hadisleri ravilerine göre yani
ale’r-ricâl tasnif etmekte olup bunlarda bulunan hadisler, bir kısmı belki şeklen de olsa, muttasıl ve
merfûdurlar. Dolayısıyla bu tur kitaplarda mevkuf ve maktû hadisler ya hiç yoktur ya da yok denecek kadar
azdır. Müsned turu hadis kitaplarında sahabi raviler genellikle fazilet durumlarına göre sıralanmışlardır. Bunun için önce aşere-i mubeşşerenin, bunlardan da ilk dort halifenin hadisleri kendi isimleri altında
verilmiştir.
Hicri 3. asırdan itibaren 80’den fazla müsned telif edilmiştir. İlk müsnedi Ebu Davud et-Tayalisi’nin
(o. 204) veya Esed b. Musa’nın (o. 212) yazdığı söylenmektedir. Bu tur eserler arasında Ahmed b. Hanbel,
Baki b. Mahled ve el-Humeydi’nin Müsned isimli eserleri burada zikredilebilir.

Musannef eserlerde merfû, mevkûf ve maktû ahkam hadisleri toplanmıştır. Bu türde Abdurrezzak
b. Hemmam ve İbn Ebi Şeybe’nin Musannef isimli eserleri vardır.
Muvatta’larda ise bir bölgenin alimlerinin ittifakla kabul ettikleri ahkam hadisleri toplanmaya
çalışılmıştır. Bu turun en meşhur eseri İmam Malik’in Muvatta’ıdır.
İmam Malik’in en muhim eseri el-Muvatta’dır. 40 yılda telif ettiğini bildirdiği bu eserini Medine
fakihlerinden 70’ine arzetmiş, onların tasvibi uzerine ona el-Muvatta ismini vermişti.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hadis Tarihi 1-14. Haftalar
« Posted on: 02 Mayıs 2024, 03:56:32 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hadis Tarihi 1-14. Haftalar rüya tabiri,Hadis Tarihi 1-14. Haftalar mekke canlı, Hadis Tarihi 1-14. Haftalar kabe canlı yayın, Hadis Tarihi 1-14. Haftalar Üç boyutlu kuran oku Hadis Tarihi 1-14. Haftalar kuran ı kerim, Hadis Tarihi 1-14. Haftalar peygamber kıssaları,Hadis Tarihi 1-14. Haftalar ilitam ders soruları, Hadis Tarihi 1-14. Haftalarönlisans arapça,
Logged
28 Aralık 2009, 15:53:34
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« Yanıtla #6 : 28 Aralık 2009, 15:53:34 »

7. HAFTA
Kütüb-i Sitte

İslam aleminde ittifakla kabul edilmiş altı hadis kitabı vardır. Bu eserler Kutub-i sitte (altı kitab)
adıyla meşhur olmuştur. Bu altı kitabın her birinin kendine özgü önemli hususiyetleri bulunmaktadır. İlk
ucu cami‘ diğerleri ise sünen olan bu eserler sırasıyla şunlardır:

Buhârî ve el-Câmi‘u’s-sahîh’i:
Ebu Abdillah Muhammed b. İsmail el-Buhari, 194 yılında Buhara’da doğdu.
Buhari’nin en meşhur ve ismiyle özdeşleşen eseri el-Câmi‘u’s-sahîh’idir. Kısaca Sahîh-i Buhârî veya
sedece Buhârî diye de bilinen bu eserin tam ismi şoyledir: el-Câmi‘u’l-müsnedü’s-sahîhu’l-muhtasaru min
umûri Resûlillahi -sallellahu aleyhi ve sellem- ve sünenihi ve eyyâmih.

Buhârî’nin “Ta‘lîk”leri
: Sahîh’de 1341 muallak merfû hadis vardır. Bunlar kitabın beşte birini
teşkil ederler. Ancak bu muallakların buyuk bir kısmı kitabın başka bir yerinde muttasıl olarak da rivayet
edilmiştir. Kitabın hiçbir yerinde vasledilmemiş olanların sayısı 159’dur. Kitapta ayrıca mevkûf ve maktû
muallaklar da vardır. Bu hadisleri ilk olarak ciddi bir şekilde inceleyip onlara bu ismi veren Darekutni (o.
385) olmuştur.
Sahîhân: Buhari ve Muslim bu iki eseri hadis kitaplarının en meşhur, en sahih eserleridir. Onlar
sahîhân ismiyle müstesna bir alakaya mazhar olmuşlardır.

Buhârî’deki Hadîs Sayısı: Buhari bu kitabını 600 bin hadisten3 sectiği hadislerle meydana
getirmiştir. İbn Hacer’in sayımına gore Sahîh’de tekrarsız 2761 merfû hadis vardır. Bunların 23’u sülâsî,
159’u tamamen muallakdır. Sahîh’deki merfû hadisler tekrarlarla birlikte 9082’ye ulaşır.
Şerhleri arasında İbn Hacer’in Fethu’l-ârî, Ayni’nin Umdetu’l-karî, Kastallani’nin İrşâdu’s-sârî, Keşmiri’nin Feyzu’l-bârî isimli eserleri meşhurdur.

Müslim ve el-Câmi‘u’s-sahîh’i:
Ebu’l-Huseyn Muslim ibnu’l-Haccac el-Kuşeyri en-Nisaburi, 202 yılında (204 ve 206 tarihleri de verilir.) Nisabur’da doğdu.
Onun, Buhari’ninki gibi, kendisiyle ozdeşleşen eseri el-Câmi‘u’s-sahîh5 , Sahîh-i Müslim veya kısaca
Müslim diye bilinir. Ona el-Müsnedü’s-Sahîh de denir. Muslim bu eserini 300 bin hadisten seçtiği
hadislerle meydana getirmiştir. Muhammed Fuad Abdulbaki’nin numaralamasına göre içinde tekrarsız
3033 hadis vardır. Bunların 820’si Buhârî’de yoktur.

Tirmizî ve el-Câmi‘u’s-sahîh’i:
Ebu Isa Muhammed b. Isa b. Sevre et-Tirmizi, 209 yılında Tirmiz’de doğdu.
es-Sünen ismiyle de bilinen el-Câmi’u’s-sahîh sahihlik bakımından kütüb-i sittenin 3. veya 5.
sırasında kabul edilir. Esere sadece, iki hadis haric8, kendisiyle herhangi bir fakihin amel etmiş olduğu
hadisler alınmıştır.

Ebû Dâvûd ve Sünen’i:
Ebu Davud Suleyman İbnu’l-Eş‘as el-Ezdi es-Sicistani, 202 veya 203 yılında Sicistan/Horasan’da doğdu.
Hadis ve İslam Hukuku’nda birçok eser veren Ebu Davud’un, ismiyle özdeşleşen eseri Sünen’idir.
O, bu eserini 500 bin hadisten seçerek 20 yılda tamamladı. İçinde, bir baskısındaki numaralamaya göre
5274 hadis bulunmaktadır. Ebu Davud’un bu eseri yazmaktaki gayesi, fakihlerin delil olarak kullandıkları
hadisleri toplamaktı.

en-Nesâ’î ve Sünen’i:
Ebu Abdirrahman Ahmed b. Şuayb en-Nesai, 214 veya 215 yılında Horasan’ın Nesa şehrinde doğdu.
Nesai önce, içinde zayıf hadislerin de bulunduğu büyük bir sünen kitabı yazmış9, sonra bundan
zayıf olanları çıkarıp kendisine göre sahih10 olan hadislerden oluşan el-Müctebâ (veya el-Müctenâ) isimli
eserini meydana getirmişti11. Muellifin kütüb-i sitte icinde yer alan eseri, es-Sünenü’s-suğra ismiyle de
bilinen bu el-Müctebâ’dır.

İbn Mâce ve Sünen'i: Ebu Abdillah Muhammed b. Yezid el-Kazvini, İbn Mace diye meşhur olup 209 yılında Kazvin’de doğdu. es-Sünen: İbn Mace’nin bu eseri, 6. asır başlarında İbn Tahir el-Makdisi’nin onu Şurûtu’leimmeti’s-
sitte isimli eserine almasıyla kütüb-i sitteye dahil olmuş oldu. Daha önce kütüb-i hamse tabiri
meşhurdu.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

28 Aralık 2009, 15:55:16
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« Yanıtla #7 : 28 Aralık 2009, 15:55:16 »

8. HAFTA
Metinle İlgili Çalışmalar

Metinle ilgili calışmalar genel olarak “toplama ve tasnif calışmaları” ile “anlama calışmaları” olmak
uzere iki temel başlık altında incelenebilir.

8.1.1. Toplama ve Tasnif Çalışmaları
Bu bolumu dort kısımda ele alabiliriz:

Her Konudan Hadis İhtiva Eden Eserler

Hicri 4. ve 5. asırda tasnif döneminin altın cağı sayılan 3. asırda yazılan eserlerin benzeri çalışmalar da
yapılmıştır. Söz konusu asırlarda her konudan hadis içeren İbn Hibban ve İbn Huzeyme’nin Sahîh’leri
önemli iki eser olarak zikredilebilir.

Sahîhu İbn Hibbân:

Daha çok Sahîhu İbn Hibbân olarak tanınan bu eserin tam ismi el-Müsnedü’s-sahîh ale’t-tekâsîm ve’lenvâ’dır.


Sahîhu İbn Huzeyme:
Tam isminden anlaşıldığı kadarıyla eser müellif Ebu Bekr Muhammed b. İshak b. Huzeyme’nin
(311/924) daha geniş bir kitabının muhtasarıdır. fıkıh konularına gore kitap ve bablara ayırmış,  fıkhu’l-hadîs çalışması hüviyetini de taşımaktadır.

Diğer taraftan “her konudan hadis ihtiva eden eserler” arasında konuyu değil raviyi esas alarak telif
edilen hadis kitapları da bulunmaktadır. Bu türün örneklerinden birisi mu‘cem tarzı eserlerdir. Mu‘cem
hadisin ilk, yani sahabi ravisi yahut son yani müellifin hocası olan ravisi harf sırasına konularak, ismi altında
ondan gelen hadislerin toplandığı kitap demektir. Bu türde Taberani’nin meşhur üç mu‘cemi vardır.

Müstedrek; bir veya birkaç müellifin şartlarına uydukları halde kitaplarına almadıkları hadisleri
toplayarak meydana getirilen eserdir. Bu türde Darekutni'nin el-İlzâmât ve el-Hakim en-Nisaburi’nin el-
Müstedrek isimli eserleri vardır.

Mustahrec ise, bir kitaptaki hadislerin farklı senedlerle rivayetlerini bularak onlarla meydana getirilen
esere denir. Hadis tarihinde daha çok Buhari ve Muslim’in Sahîh’lerinin mustahrecleri yapılmıştır.

Muayyen Konularda Hadis İhtiva Eden Hadisler
Darekutni ve es-Sünen isimli eseri: Darekutni’ye, pek az kişiye nasip olan “emiru’l-mu’minin fi’l-hadis” payesi verilmiştir. Kıraat ve özellikle hadis konusunda çok sayıda eser telif etmiştir.
O, eserinde güvenilir olduğuna kanaat getirdiği hadislerden ziyade “illetli hadisleri bir araya getirmeye ve hadislerin
çeşitli isnad ve rivayetlerini birlikte vermeye” gayret etmiştir.
 Bu yönüyle eser, mu‘allel4 hadisleri konu alan “ilel” türü içerisinde de sayılabilir. Cunku “Sunen
Kitapları”, yazarlarının nazarında amel edilen hadislerin açıklanması için yazılmıştır. Darekutni’nin Sünen’i
ise, Sunen’lerde geçen hadislerin illet ve kusurlarının ortaya konulması amacıyla telif edilmiştir.

Beyhaki’nin es-Sünenü’l-kübrâ’sı:

Muayyen Özellikte Hadisler İhtiva Eden Eserler
Sahîh, zayıf veya âlî gibi belirli bir özelliğe sahip olan hadislere ayrılan eserler bu kısma girer.
İbn Ebi Hatim’in Kitabü’lmerâsîl’i de bu başlık altında mutalaa edilebilecek bir kitaptır. Zira bu eserde senedleri mürsel/munkatı‘, dolayısıyla zayıf hadisler bulunmaktadır.

Muayyen Sayıda Hadisler İhtiva Eden Eserler

Bu donemde 40, 80 gibi belirli sayıda hadis ihtiva eden eserler de yazılmıştır.

Anlama Çalışmaları
İslam Tarihi’nde gelişen bütün ilimlerin gayesi esasen ilgili oldukları ayetlerle hadislerin daha iyi anlaşılmalarını sağlamaktır. Hicri 3. ve 4. asırlarda bu sahada yapılan çalışmaları iki başlık altında
toplamak mümkündür:

Hadîs Lügati Çalışmaları
Hadislerde anlaşılması zor olan, açıklamaya ihtiyaç gösteren ve, bir ıstılah olarak garîbü’l-hadîs denilen
bazı kelimeler vardır.
Hadis alimleri de eserlerinde kendilerine göre böyle olan kelimeleri açıklama lüzumunu hissetmişler ve konuya dair müstakil eserler kaleme almışlardır. Bu döneme ait Hamd b. Muhammed el-Hattabi’nin (388/998) Garîbü’l-hadîs isimli eseri önemli bir çalışmadır.

Şerh Çalışmaları
Bu donemde telif edilen hadis kitaplarında bazı müellifler, yer yer hadislerden anlaşılabilecek manaların bir kısmına, bazı hadislerin yorumlarına da yer vermişlerdir. Mesela Sahîh-i İbn Huzeyme’de bu duruma sıkça rastlamak mümkündür.
Hadis anlama çalışmalarında Hattabi’nin (388/998) önemli bir yeri vardır. O, tasnif dönemi eserlerinden olan Ebu
Davud’un Sünen’ine Me‘âlimü’s-Sünen adıyla daha sonra da Buhari’nin Sahîh’ine A‘lâmü’l-hadîs veya
İ‘lâmü’l-hadîs adıyla ilk şerh yazması sebebiyle kavramsal anlamda hadis şerhçiliğinin başlatıcı alimi
sayılmıştır.
Bir diğer önemli çalışma İbn Abdulber en-Nemeri’nin et-Temhîd’idir. Endülüslü muhaddis, münekkit,
edip, tarihci ve Maliki fakihi olan İbn Abdulberr’in (463/1071) et-Temhîd limâ fi’l-Muvatta’ mine’l-me‘ânî
ve’l-esânîd adlı eseri İmam Malik’in Muvatta’ının Yahya b. Yahya el-Leysi rivayetinde doğrudan Hz.
Peygamber’e nispet edilen hadisleri esas alarak esere yazmış olduğu şerhtir.

Şerh çalışmaları içinde, zahiren birbirine veya diğer delillere zıt görünen hadisleri ele alıp inceleyen,
onları izah etmeye çalışan eserleri de zikretmek gerekir. Bu sahada Tahavi’nin (321/933) Şerhu Me‘âni’lâsâr
ve Müşkilu’l-âsâr ile İbn Furek’in (406/1015) Muşkilu’l-hadîs ve beyânuh isimli eserleri vardır. Hanefi
mezhebi müntesibi Tahavi Şerhu Me‘âni’l-âsâr’da zahirde çelişik görünen fıkhi hadisleri çözüme
kavuşturmaya çalışmıştır.
İbn Furek’in Muşkilu’l-hadîs ve beyânuh adlı eserinde ise sadece Allah’ın sıfatlarına (Sıfâtullah
hadisleri) dair ve O’na, insana ait bazı organlar izafe eden hadislerin izahı yapılmıştır.

Sened Toplama Çalışmaları
Bu dönemde Buhari ve Muslim’in Sahîh’leri gibi bazı kitaplar üzerinde istihrâc, bazı hadisler üzerinde
ise turuk calışmaları yapılmıştır.
İstihrâc, kısaca, bir kitaptaki hadislerin farklı senedlerini bulup hadisleri bu senedleriyle yazarak yeni
bir kitap oluşturma demektir. Meydana gelen bu yeni kitaba mustahrec denir.
Turuk calışması ise, bir hadisin, bulunabildiği kadarıyla, bütün senedlerini bir kitapta toplama işidir.

Güvenilirlik Durumlarına Göre Rical Çalışmaları
Bunlar da üç kümede ele alınabilir:

Sika Râvîlerle İlgili Eserler

İbn Abdilberr'in el-İstî‘âb’ı:  Iclî’nin Kitabü’s-sikât’ı:  İbn Hibbân’ın Kitabü’s-sikât’ı:
Ebû Nuaym’ın Hilyetü’l-evliyâ’sı: Ebu Nuaym el-İsfahani’nin (430/1038) 800’e yakın zahid, abid ve sufileri tanıttığı eserinin adı Hilyetü’levliyâ ve tabakâtü’l-asfiyâ’dır.

Zayıf Râvîlerle İlgili Eserler
Kitâbü’l-mecrûhîn:    el-Kâmil fi’d-du‘afâ:   

Karma Râvîlerle İlgili Eserler
Sika ve zayıf ravileri birlikte ele alan eserler de kaleme alınmıştır:
İbn Ebî Hâtim ve eserleri: Takdimetu’l-ma‘rife:  el-Cerh ve’t-ta‘dîl:bu eser meşhurdur.
Şehir tarihine, daha doğrusu o şehirde oturmuş veya yolu oraya uğramış ravilerin anlatıldığı eserlerin en kapsamlısı el-Hatibu’l-Bağdadi (o. 463) Târîhu Bağdâ’dıdır.

Güvenilirlik Dışındaki Durumlarına Göre Ricâl Çalışmaları
Bu şekildeki calışmaların urunleri de şu şekilde sınıflandırılabilir:

Lakab, Künye ve Nisbe Eserleri
Hadis tarihinde bir şahsı diğerinden ayırmak için, bu günkü hüviyet cüzdanı bilgileri gibi, başlıca beş
alem/ayırıcı-tanıtıcı kelime kullanılmıştır. Bunlar lakab, künye, isim, neseb ve nisbedir.
Lakab (c.elkab), özel ismin dışında, kişiyi övmek veya yermek icin ya da sadece kişide bulunan bir
hususiyeti ifade için bu kişiye verilen tanıtıcı isimdir.
Künye (c.kuna), Ebu Fulan, İbn Fulan, Ummu Fulan şeklinde, “eb: baba”, “ibn: oğul”, “umm: anne” gibi
kelimelerle başlayan alemlerdir. Künyeler daha çok ilk çocuğun ismine izafetle verilirler. Künye şeklinde
lakab ve özel isimler de vardır: Ebu Hureyre ve Ebu Bekr künyeleri gibi.
İsim (c.esma’), insana doğduğunda verilen özel addır.
Neseb (c.ensab), kişinin sırasıyla babasının veya annesinin, dedesinin, dedesinin babasının isimlerinin
yer aldığı soy zinciridir.
Nisbe (c.niseb) kişinin bağlı olduğu ülkeyi, kabileyi, mezhebi, vs.yi gösteren alemdir.

Yazılış ve okunuşları aynı olmakla beraber farklı kişileri gösteren isimlere/alemlere müttefik ve
müfterik denir. Buna el-Halil b. Ahmed ismi örnek verilebilir. Bu isimde altı kişi vardır.
Okunuş veya yazılış bakımlarından birbirine benzeyen isimlere mu’telif ve muhtelif denir. Ubeyde-
Abide ( عبیدة ), Ukayl-Akil ( عقیل ) isimleri buna örnek verilebilir.

Mübhem Şahıslarla İlgili Eserler
Sened ve metinlerde, ismi verilmeksizin sadece “fulan: falan”, “reculun: bir erkek”, “imreetun: bir
kadın” veya benzeri bir şekilde zikredilen şahısların kim olduğunu gostermek uzere mustakil eserler de
yazılmıştır:
Kitabu’l-esmâi’l-mübheme fi’l-enbâi’l-muhkeme, el-Hatibu’l-Bağdadi (o. 463) (thk. İzzuddin Ali es-
Seyyid), Kahire 1405/1984.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

28 Aralık 2009, 15:58:40
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« Yanıtla #8 : 28 Aralık 2009, 15:58:40 »

9. HAFTA Tehzîb Dönemi-I
9. Metinle İlgili Çalışmalar: Bu dönemde metinle ilgili başlıca şu çalışmalar yapılmıştır: 1-Toplama ve Tasnif Çalışmaları 2-Tespit ve Tahkik Çalışmaları 3-İhtisar ve Tehzib Çalışmaları 4-Fihrist Çalışmaları 5-Anlama Çalışmaları.

9.1. Toplama ve Tasnif Çalışmaları: Önceki dönemlerde yazılmış olan kitaplardan hadisler toplanmış ve yeniden çeşitli şekillerde düzene konularak birçok eser kaleme alınmıştır. Bunlar, ortak özellikleri itibarıyle şöyle sınıflandırılabilir:

9.1.1. Her Konudan Hadis İhtiva Eden Eserler
: Bu kısma giren eserlerde muayyen bazı kitaplardaki hadisler veya muayyen kitaplarda olup da diğer bazılarında bulunmayan hadisler ya da değişik kitaplardan seçme hadisler toplanmıştır.

9.1.1.1. Sahîhayn'ı Bir Araya Toplama
Muayyen bazı kitaplardaki hadisleri toplama işine el-cem’ beyne’l-kütüb denir. Bu tür çalışmalar önceki dönemin sonlarına doğru başlamış ve öncelikle Sahîhu’l-Buhârî ve Sahîhu Müslim‟deki hadisler tek kitap içinde toplanmıştır. Bu şekilde ondan fazla kitap yazılmıştır. el-Cem’ Beyne’s-Sahîhayn isimli bu kitaplardan Muhammed b. Nasr el-Humeydî‟ninki (ö. 488) râvi sahabiler fazilet sırasına konularak tertib edilmiş, Muhammed el-Cevzekî (306-388), İbrahim ed-Dımeşkî (ö. 401), İbnu‟l-Furat (ö. 414), Ahmed el-Berkanî (333-425), Hüseyn el-Ferrâ el-Beğavî (433-516), Ebu Nuaym el-Haddâd (ö. 517), Abdulhakk el-İşbîlî İbnu‟l-Harrât (ö. 581), Muhammed el-Merî (456-582), İbn Ebi‟l-Hucce Ahmed el-Kurtubî (ö. 642) ve Ebu Hafs Ömer el-Mevsılî‟ninkiler (ö. 622) ise konularına göre yani ale’l-ebvâb düzenlenmişlerdir. Son müellif, bölüm başlıklarını ise harf sırasına koymuştur.

9.1.1.2. Kütüb-i Sitteyi Bir Araya Toplama
Sahîhânın cem‟inden sonra kütüb-i sittenin cem‟ine yönelinmiştir. Bu sahada ilk eseri Ebu‟l-Hasen Rezîn b. Muâviye el-Abderî es-Serakustî (ö. 535) yazmıştır. Bu Endülüs‟lü alim, 6. kitap olarak İmam Malik‟in el-Muvatta‟ını almış ve kütüb-i sittedeki hadisleri el-Cem’ Beyne’l-Usûli’s-Sitte ismiyle bir kitap içinde toplamıştır. Ancak bu eserin tertibi güzel olmamıştı. Bazı hadisler asıl bulunmaları gereken yerlere konmamış, tekrarlara yer verilmiş, kütüb-i sittedeki bazı hadisler de gözden kaçmış, kitaba alınmamıştı. Diğer taraftan kütüb-i sittede bulunmayan bazı hadislere de yer verilmişti.
Kütüb-i sitteyi cem‟ hususunda ikinci eseri Mecduddîn İbnu‟l-Esîr el-Cezerî (ö. 606) vermiştir. İbnu‟l-Esîr, Rezîn‟in kitabını ele alıp onda görülen kusurları bertaraf etmeye çalışarak Câmi’u’l-Usûl li Ehâdîsi’r-Resûl isimli eserini yazmıştır. İbnu‟l-Esîr bu eserine mühim bir mukaddime yazmış, daha sonra hadisleri verirken onlarda geçen garîb kelimeleri izah etmiş, hadisin alındığı kitabı hadisin başında kısaltmalarla, hadisin sonunda açıkça bildirmiş, senedleri atarak sadece sahabi raviyi vermekle yetinmiştir. Müellif imkân ölçüsünde tekrarlardan kaçınmaya çalışmış, Rezîn‟in kitabında olup da kütüb-i sittede bulamadıklarını da, ilerde bunları ihtiva eden kütüb-i sitte nüshaları bulunur ümidiyle kitabına almıştır. Ayrıca merfû’ların yanında mevkûf ve az da olsa maktû’ hadislere de yer vermiştir. Hadisleri konularına göre tasnif etmiş ve her hadisi ilgili olduğu bölüm içinde vermeye gayret göstermiştir. Eserin ana bölümlerini yani kitablarını ise harf sırasına koymuştur: Îmân, Buyû‟, Tevbe, Cihâd, Hac... gibi. Ana konulardan birini harf sırasında değil de daha ilgili bir yerde vermişse harf sırasında, konunun verildiği ilgili yere işaret etmiştir. Meselâ Ganîmet konusu "ğayn" harfinde verilecekken daha ilgili olduğu Cihâd kitabında verilmiş, "ğayn" harfinde ise konunun Cihâd kitabında yer aldığına işaret edilmiştir.
Câmi’u’l-Usûl‟ün en mühim özelliklerinden biri sonuna eklenen kelime fihristidir. Mudakkık, büyük alim İbnu‟l-Esîr bu kitabının sonuna, içindeki hadislerin belli başlı kelimelerinin harf sırasına konup kitaptaki yerlerinin gösterildiği bir kelime fihristi de eklemişti. Halen kullanmakta olduğumuz hadis Mu’cem‟ine benzeyen bu fihrist, maalesef, kitabın matbularına alınmamıştır.
Bu eserde de, müellifin bütün ihtimamlarına rağmen,“Öncekiler sonrakilere ne çok şey bırakmıştır!“ sözünü haklı çıkaracak şekilde bazı noksanlıklar, bu arada bazı mükerrer hadisler yer almıştır. Bu sebeble birçok alim bu eseri ihtisar etmiştir.Bu alimler arasında İbnu‟d-Deyba‟(ö. 950) da vardır. Onun Teysîru’l-Vusûl ilâ Ehâdîsi’r-Resûl isimli eseri Câmi’u’l-Usûl‟ün en güzel muhtasarlarındandır. Eser dört cilt halinde basılmıştır.
Kütüb-i sitte‟nin cem‟inden sonra onlara ed-Dârimî‟nin Sünen‟inin ilâvesiyle yedi kitabı bir araya getiren bir eser hazırlanmıştır. Hicrî 7. asırda yaşadığı tahmin edilen mechul bir müellifin yazdığı bu eser el-Envâru’l-Lem’a fi’l-Cem’ Beyne’s-Sıhâhı’s-Seb’a ismini taşımaktadır.

9.1.1.3. Zevâ‟idi Bir Araya Toplama
Bu çalışmalardan sonra değişik kitaplardaki hadisleri bir araya toplamak maksadıyla zevaid adı verilen başka bir çalışma çeşidine yönelinmiştir. Zevâid bir kitap veya kitapların başka bir kitap ya da kitaplarla karşılaştırılarak onda bulunmayan rivayetlerinin tespiti demektir. Bu kitabı elinde bulunduran kimse böylece birçok kitabı elde etmiş olur.
Bu maksadla sahîhân, kütüb-i hamse31 veya kütüb-i sittede olmayıp da diğer bazı hadis kitaplarında bulunan hadisler tesbit edilmiş ve bunlar yeni kitaplarda toplanmıştır.
el-Bûsîrî (ö. 840) Sünenu Ġbn Mace‟de bulunup da kütüb-i hamsede bulunmayan hadisleri yani Sünenu Ġbn Mace‟nin kütüb-i hamseye zevâidini tesbit edip Misbâhu’z-Zucâce fî Zevâidi Ġbn Mace isimli eserini yazdı. O bu eserinde hadislerin sıhhat durumları hakkında bilgiler de verdi. Onun verdiği bu bilgileri Muhammed Fuad Abdulbakî neşre hazırladığı Sünenu Ġbn Mace‟de zâid hadislerin sonunda “Fi‟z-Zevâid” yani “Zevâid kitabında şu açıklama vardır.” diyerek nakletmektedir.
Nûreddin el-Heysemi (ö. 807) ise altı hadis kitabının kütüb-i sitteye olan zevâidini Mecme’u’z-Zevâid ve Menba’u’l-Fevâid isimli eserinde toplamıştır. Sözkonusu bu altı kitab Ahmed b. Hanbel, el-Bezzâr ve Ebu Ya‟lâ‟nın Musned‟leriyle et-Taberânî‟nin üç Mu’cem‟idir. el-Heysemî bu eserinde hadisin sadece sahabi ravisiyle yetinerek senedleri hazfetmiş, bunun yerine her hadisin akabinde mezkur altı kitaptan hangisinde veya hangilerinde geçtiğini bildirip hadisin ravileri ve sıhhatı hakkında kısa açıklamalar eklemiştir. Eser 10 cilt halinde basılmıştır.
Bundan sonra İbn Hacer (ö. 852) sekiz müsnedin kütüb-i sitteye olan zevâidini çıkarmış ve el-Metâlibu’l-Âliye isimli eserini yazmıştır. Zevâidi çıkarılan mezkûr sekiz kitap, et-Tayâlisî, el-Humeydî, el-Adenî, Musedded, İbn Menî‟, İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd ve İbn Ebî Usâme‟nin Müsnedleridir. İbn Hacer de hadisin sadece sahabi ravisini verir. Hadislerin sıhhat durumları hakkında da bazan açıklamalar yapar. Muasır hadiscilerden Habiburrahman el-A‟zamî bu eseri neşre hazırlamış ve dipnotlarında hadislerin kaynakları, rivayet farklılıkları ve sıhhat durumları hakkında kısa bilgiler vermiştir. 4 ciltte basılan bu eserde 4702 hadis bulunmaktadır.

9.1.1.4. Bütün Hadisleri Bir Araya Toplama
Bu sahada yani her konudan hadisler ihtiva eden eserler konusunda en büyük adımı ilk olarak Celâluddîn es-Suyûtî (ö. 911) atmıştır. Şöyleki, o, bütün hadisleri bir kitapta toplamayı düşündü ve bunu gerçekleştirmek için çalıştı. Bu maksadla üç eser yazdı. Önce el-Câmi’u’l-Kebîr isimli eserini yazmaya başladı. Bu kitapta,önceden tesbit ettiği 70 küsur hadis kitabındaki hadisleri toplayacaktı. Eseri iki kısım halinde yazıyordu. Akvâl denilen birinci kısımda Hz. Peygamber‟in -sallellahu aleyhi ve sellem- sözlerini harf sırasına koyuyor, Hz. Peygamber‟in fiillerinin yer aldığı ef’âl kısmında ise hadisleri sahâbe musnedine göre tasnif ediyordu. Yani her bir sahabiden gelen fiilî hadisleri o sahabinin ismi altında topluyordu. Bu bölümde önce aĢere-i mübeĢĢerenin32 rivayet ettiği hadisleri verdikden sonra diğer sahabilerin hadislerini, sahabilerin isimlerini harf sırasına koyarak vermekteydi. Böylece akvâl kısmında 26.568 hadis, ef’âl kısmında ise l7 bin hadis topladı. Müellif daha sonra bu eserini bitiremeyeceğini düşünerek, muhtasar bir kitap yazmaya yöneldi ve el-Câmi’u’s-Sağîr isimli kitabını kaleme aldı. Bu eserinde daha çok kısa hadislerden 10031 hadis topladı. Hadisleri harf sırasına koyup, hadisin bitiminde, bir kısmını kısaltmalarla olmak üzere, hadisin alındığı kaynak kitabı veya kitapları, hadisin sahabi ravisini ve hadisin sıhhat durumunu kaydetti.
Kitapta hadislerin elifbâî sırası dakik değildir. Bunun için aranan hadis, harf sırasına göre bulunması gereken yerde bulunamadığında biraz öne veya arkaya bakmak gerekir. Sıralamanın bir diğer özelliği de harf-i tarifle başlayan hadislerin, harf-i tarifden sonraki harfle başlayan hadislerin sonunda “el-Muhallâ bi-el“ başlığı altında verilmesidir.
Müellif hadislerin sıhhat durumu için hadis sahih ise " صح “, hasen ise “ح “, zaif ise “ض “ kısaltmalarını kullandı. O, bu eserine hadisleri alırken vazzâ’ ve kezzâbların teferrüd ettikleri hadisleri almamaya çalıştı. Bununla beraber onda, sonradan bizzat kendisinin mevzû’ dediği hadisler bulundu. Bu kitabı Feyzu’l-Kadîr ismiyle şerh eden el-Munâvî (ö. 1032) de , es-Suyûtî‟nin hadislere verdiği sahihlik ve za’îflik hükümlerini çokca tenkid etmektedir. Zaten es-Suyûtî de mütesahil biri olarak bilinir.
es-Suyûtî el-Câmi’u’s-Sağîr adlı bu eserini başta muhtasar tuttu ve onda kütüb-i sittede bulunan bazı hadislere bile yer vermedi. Sonra bunu telafi için ayrı bir eser yazdı. Ziyâdâtu’l-Câmi’i’s-Sağîr ismini verdiği bu eserinde 4440 hadis topladı. Yusuf en-Nebhânî de el-Câmi’u’s-Sağîr ile Ziyâdât‟ı birleştirip el-Fethu’l-Kebîr ismiyl...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

28 Aralık 2009, 16:06:20
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« Yanıtla #9 : 28 Aralık 2009, 16:06:20 »

HADİS TARİHİ 10. HAFTA
 
  Tehzib Dönemi-II- (Metinle ilgili çalışmaların devamı)

 
            1) Toplama ve Tasnif Çalışmaları
            2) Tesbit ve Tahkik Çalışmaları:
 
            Bu dönemde fıkıh, tefsir, kelâm, tasavvuf, ahlâk gibi değişik sahalarda yazılmış kitaplarda geçen veya halk arasında dolaşan hadislerin, varsa, kaynaklarının bulunması ve sahihlik durumlarının incelenmesi ayrı bir çalışma alanı oluşturmuştur.
Tahric çalışmaları:Böyle, bir hadisin kaynağını bulmaya, sıhhat durumunu belirlemeye çalışmaya ıstılahta tahrîcdenir. Esasen tahrîc, rivâyet asrı denilen ilk üç asırda bir kimsenin bir hadisi, daha önce yazılmış olan hadis mecmualarından bulup çıkararak senediyle birlikte kendi kitabına almasına, böylece onu ortaya çıkarmasına denir.Bazı Tahricler:Hanefi fıkhının meşhur kitaplarından biri el-Hidâye‟dir. ez-Zeyle‟î bu kitapta geçen hadisleri tahrîc ederek Nasbu’r-Râye li Ahâdîsi’l-Hidâye isimli eserini yazmıştır. Şâfiî fıkhının meşhur kitaplarından olan ve el-Gazâlî‟nin yazmış olduğu el-Vecîz‟i, er-Râfi‟î eş-şerhu’l-Kebîrismiyle şerhetmiştir. Bu şerhte geçen hadisleri bir çok alimin yanında İbn Hacer de tahrîc etmiş ve et-Telhîsu’l-Habîr fî Tahrîci Ahâdîsi şerhi’l-Vecîzi’l-Kebîr‟ini yazmıştır.
el-Gazâlî‟nin meşhur kitabı ihyâu Ulûmi’d-Dîn‟de geçen hadisleri el-Irâkî , el-Muğnî an Hamli’l-Esfâr fi’l-Esfârisimli kitabında tahrîc etmiştir.
İbn Hacer, ez-Zemahşerî‟nin tefsiri el-Keşşâf‟daki hadisleri el-Kâfi’ş- şâff fî Tahrîci Ahâdîsi’l-Keşşâfisimli eserinde, es-Suyûtî, el-Kadî Iyâz‟ın meşhur eseri eş-şifâ‟daki hadisleri Menâhilu’s-Safâ fî Tahrîci Ahâdîsi’ş-şifâisimli eserinde tahrîc etmişlerdir.
 
3) İhtisar ve Tehzîb Çalışmaları:
 Önceki dönemde veya bu dönemde yazılan bazı hadis kitapları, içlerindeki mükerrer veya mevkûf, maktû’ gibi bir kısım hadisler çıkarılarak kısaltılmış yani ihtisâr edilmiş, hadisler bazan yeniden tertib yani tehzib edilmiş ve böylece daha kullanışlı eserler ortaya konmaya çalışılmıştır.Bu sahada yapılan çalışmalara örnek olarak şunları zikredebiliriz: ez-Zebîdî, Sahîhu’l-Buhârî‟yi, sadece muttasıl merfû‟ları alarak ihtisâr etmiş ve et-Tecrîdu’s-Sarîh‟ini kaleme almıştır. el-Munzirî, Sahîhu Müslim‟i, Muhtasaru Sahîhi Müslimismiyle; İbn Kayyimi‟l-Cevziyye, Sünenu Ebî Dâvûd‟u, Muhtasaru Süneni Ebî Dâvûd ismiyle ihtisâr etmişlerdir. ez-Zehebî, el-Hâkim‟in el-Mustedrek‟ini ihtisâr edip Telhîsu’l-Mustedrek‟ini, İbnu‟d-Deyba‟, İbnu‟l-Esîr‟in Câmi’l-Usûl‟ünü ihtisâr edip Teysîru’l-Vusûl‟ünü yazmışlardır.
 
4) Fihrist Çalışmaları:
Hadisleri kolayca bulmak için yapılmışlardır. Meselâ İbnu‟l-Esîr, Câmiu’l-Usûl‟, es-Suyûtî de el-Câmi’u’s-Sağîr‟ini, "öğrencilere kolaylık olsun" diye harf sırasına göre tertib ettiğini açıklar. Bunların yanında, sırf aranan bir hadisin bulunmasını kolaylaştırmak maksadıyla da eserler yazılmıştır. Bunların başında atrâf kitaplarını kaydetmek gerekir.Atrâf kitâbı, hadisin baş tarafını veya tamamını hatırlatan bir kısmını vererek hadisin geçtiği yerleri gösteren kitaptır.. Atrâf kitaplarının en güzellerinden biri Abdulğanî en-Nablusî‟nin  Zehâiru’l-Mevârîs fi’d-Delâleti alâ Mevâziı’l-Hadîsisimli eseridir. Müellif bu eserinde kütüb-i sitte ile İmâm Mâlik‟in el-Muvatta’ının atrâfını toplamıştır. Bazı kitaplardaki hadislerin atrâfı, baş taraflarından bir kısmı veya tamamı harf sırasına konularak yani elifbâî olarak da yapılmıştır. Bunlara Muhammed et-Tokadî‟nin Miftâhu’s-Sahîhayn‟ı örnek verilebilir. Bu eserde el-Buhârî ve Müslim‟in Sahîh‟lerindeki hadisler ayrı ayrı harf sırasına konmuş, el-Buhârî bölümünde hadisin Sahîh‟te, el-Kastallânî, el-Askalânî ve el-Aynî şerhlerindeki yerinin cilt ve sayfa numarası, Müslim bölümünde ise Sahîh‟te ve en-Nevevî şerhindeki yerinin cilt ve sayfa numarası verilmiştir.
            *Hadis İndeksi:
Hadis bulmada en kullanışlı olan eserler, hadislerin kelime fihristleridir. Hadis tarihinde bu tür fihristlerin ilk örneğini, bildiğimize göre, İbnu‟l-Esîr el-Cezerî vermiştir. Hadislerin kelime fihristlerinin, şimdilik en kapsamlısı, A. J. Wensinck başkanlığında çalışmaya başlayan ve üyelerinin çoğu gayr-ı müslim olan bir heyetin hazırladığı concordance ( el-Mu’cemu’l-Mufehres li Elfâzı’l-Hadîsi’n-Nebevî )isimli 8 ciltlik büyük eserdir.
concordance kütüb-i sitte ile Sünenu’d-Dârimî, Muvatta’u Mâlik ve Musnedu Ahmed‟deki hadislerin kelime ve özel isim fihristlerini ihtiva eder. Hadiste geçen bir şahsın, bir yerin veya bir surenin ismine yahut bir âyete bakarak da hadisin mezkûr  9 kitapta bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa yeri tesbit edilebilir. Son zamanlarda bazı hadis kitaplarının müstakil kelime fihristleri de yapılmaya başlanmıştır. Bu cümleden olarak Sünenu’d-Dârimî, Sünenu ibn Mâce ve Sünenu’d-Dârekutnî‟nin kelime fihristleri yapılmış bulunmaktadır. Bazı kitapların konu fihristleri de yapılmıştır. Bunlara, içlerinde kütüb-i sittenin de bulunduğu 14 kitabın konu fihristi olan Miftâhu Künûzi’s-Sünne‟yi örnek verebiliriz.
 
5) Anlama Çalışmaları:

Bu dönemde hadisleri dilbilgisi, kelime ve genel muhteva bakımlarından anlamaya yönelik çalışmalar da gerçekleştirilmiştir. Bunları üç başlık altında toplayabiliriz:
            a) İ‟râbu‟l-Hadîs Çalışmaları:
 Hadislerin dilbilgisi yönünden tahlilleridir. Bilindiği kadarıyla, bu sahadaki ilk müstakil eseri Ebu‟l-Beka el-Ukberî  kaleme almıştır. Eserinin ismi i’râbu’l-Hadîsi’n-Nebevî‟dir. Müellif bu eserinde İbnu‟l-Cevzî‟nin Câmiu’l-Mesânîdisimli kitabında geçen 428 kadar hadisi ele alıp gerekli gördüğü yerlerini i‟râb etmiştir. Hadisler sahabi ravilerine göre tertib edilmiş, sahabe isimleri ise harf sırasına konmuştur. Bu konuda diğer bir eser, İbn Mâlik Muhammed b. Abdillah et-Ta‟î‟nin şevâhidu’t-Tavzîh ve’t-Tashîh li Müşkilâti’l-Câmi’i’s-Sahîh‟idir. Müellif bu eserinde, isminden de anlaşılabileceği gibi, Sahîhu’l-Buhârî‟deki bir kısım, i‟râb yönünden müşkil hadisleri ele almıştır. i’râbu’l-hadîs konusunda es-Suyûtî‟nin de Ukûdu’z-Zeberced alâ Musnedi’l-imâm Ahmed isimli bir eseri vardır.
            b)Hadis Lügatı Çalışmaları:
Hadislerin garîb kelimelerini anlamak maksadıyla yapılan çalışmalar bu dönemde de devam etmiş ve bu sahada yeni bir usûlle yani elifbâî düzende kitaplar yazılmıştır. Bunların en meşhurlarından biri ez-Zemahşerî‟nin el-Fâik fî Garîbi’l-Hadîs‟idir. Bu sahanın en meşhur eseri ise İbnu‟l-Esîr el-Cezerî‟nin  en-Nihâye fî Garîbi’l-Hadîs ve’l-Eser‟idirDipnotta kaynak bildirme usûlünü uygulamıştır. Müellif garîb kelimelerin lügat mânâlarını vermekle yetinmemiş, yer yer fıkhî meselelere, zahiren birbirine zıt görünen hadislerin yorumuna da temas etmiştir.
            c)Şerh ve Hâşiye Çalışmaları:
 Bu dönemde hadisleri, dil, muhteva, hüküm gibi ilgili bütün yönleriyle incelemeye, izah etmeye yönelik çalışmalar artarak devam etmiştir. Bu maksadla başta Sahîhân olmak üzere meşhur hadis kitaplarının hemen hemen hepsinin şerh ve hâşiyeleri yapılmıştır. En çok şerh ve hâşiyesi yapılan hadis kitabı ise hiç şüphesiz Sahîhu’l-Buhârî‟dir. Kâtib Çelebi onun 80‟den fazla şerh ve hâşiyesinden bahseder. Bunların en meşhur bir kaçı şöyledir:
            *Fethu’l-Bârî bi-Şerhi Sahîhi’l-Buhârî: Sahîh‟in bu en meşhur şerhi İbn Hacer el-Askalânî‟ye  aittir. İbn Hacer Fethul Barisine Hedyu’s-Sârî ismiyle mühim bir mukaddime de yazmıştır. Bu mukaddimede on bölüm içinde Sahîh‟in yazılış sebebi, muhtevası, Sahîh‟de bulunan taktî’ ve ta’lîkler, garîbu’l-hadîsler, cerhe uğramış raviler, hadis sayısı ve el-Buhârî‟nin hayatı konularını geniş bir şekilde ele almıştır. şerhinde ise, terceme (bab başlığı) ile hadislerin münasebetine, sened ve metni ilgilendiren hususlara, muallakların mevsûl rivayetlerine, hadisten çıkarılan hükümlere, hadisin diğer nasslarla cem’ ve te’lîfine yer vermiştir.
            *Umdetu’l-Karî şerhu Sahîhi’l-Buhârî: el-Aynî‟nin bu eseri, derli toplu ve hacimli bir şerhtir. Müellif hadisleri bütün yönleriyle ve her yön için ayrı başlıklar açarak incelemeye çalışmıştır.
            *irşâdu’s-Sârî: el-Kastallânî‟nin eseri olup kısa bir şerhdir. Müellif önceki şerhlerden iktibaslar yapmış, hadislerin rivayet farklarına işaret etmiş, kelimelerin okunuşlarını ve açıklamalarını vermiştir. Baş tarafına ise, hadis tarihi ve usûlüne dair bir giriş ile İbn Hacer‟in Hedyu’s-Sârî‟sinin özetini koymuştur.
Hadis tarihinde Sahîhu Müslimde büyük alâkaya mazhar olmuştur. En meşhurları ise en-Nevevî‟nin  el-Minhâc adlı Sahihi Müslim şerhidir.
Diğer hadis kitaplarının şerhleri arasında eş-Şevkânî‟nin el-Munteka şerhi Neylu’l-Evtâr‟ı, ahkam hadislerdir. el-Munâvî‟nin el-Câmi’u’s-Sağîr şerhi Feyzu’l-Kadîr‟i zikredilebilir.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: 1 [2] 3 4 5   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes