> Forum > ๑۩۞۩๑ Açık Öğretim & İlitam Dunyasi ๑۩۞۩๑ > Sakarya İlitam > Ders Notları ve Özetler > Arapça İmamlık Metni Tercümesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Arapça İmamlık Metni Tercümesi  (Okunma Sayısı 3578 defa)
23 Kasım 2010, 14:24:54
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 23 Kasım 2010, 14:24:54 »



İMAMLIK

LÜGAT VE ISTILAH OLARAK İMAMLIĞIN ANLAMI
İmamık lügatta; “Emme” fiililinin masdarıdır. “İmam” önder kabul edilendir. (Arapçada) yol ve bina için de “imam” kelimesi kullanılır. Çünkü insanlar onlara bakarak yollarını bulurlar.
Nebi (s.a.v) imamların imamıdır. Halife reayasının imamıdır. Kur’an müslümanların imamıdır. Her şeyin imamı onu yöneten ve idare edendir.
Istılahi Manası: Namazda tabi olunmaya uygun olan kişidir. Yahut cemaatin namazının imamla ilişkili olması halidir. Büyük imamlık olarak isimlendirilen şey ise; hilafet, krallık ya da devlet yönetimidir. Örnek alınan alimlere de imam ismi verilir. Mesela; “hadisçilerin imamı” ve “fakihlerin imamı” denir.
İmam insanlara örnek olduğu – onun gösterdiği yolda gittikleri ve onunla doğru yola ulaştıkları- için bu şekilde isimlendirilir.
İMAMLIĞIN FAZİLETİ VE İMAMIN KONUMU
İmamlık eğitim ve hatırlatmadır. Yahut iyiliği emredip kötülüğü yasaklamaktır. Bu işlerin ne kadar önemli olduğu herkesçe malumdur. Çünkü eğitimle cehalet, hatılatma ile de gaflet yok edilir. Bu sayede dinden yüz çevirmenin yerini din ile ilgilenme alır. İyiliği emredip kötülükten nehyetmekle toplumda Allah’a (c.c) itaat hakim olur. Günahlar azalır, fazilet yaygınlaşır, ahlaksızlık yok olur, hayır artar, şer azalır.
Tüm bunlardan dolayı imamlık büyük bir görev kabul edilir. İmamlık istenilen şekilde (hakkıyla) yerine getirildiğinde hak davetçilerini, hak dostlarını, dinin yardımcılarını, sahih akidenin koruyucularını başarıya ulaştırır. Çünkü cahil onların sayesinde öğrenir, gafil onların vaazlarıyla (gafletten) uyanır. Doğru yolu bulanlar onunla bulur, nefisler onun yönlendirmeleri ile yücelir, vicdanlar (maneviyat) güçlenir, ahlak düzelir, iyiliği emredip kötülükten nehyetme işi onunla gerçekleşir, sünnetler canlanır, bidatler silinip gider. Kudretli imamlarla ümmet mutlu olur. Tıpkı -şairinde dediği üzere- imamların imamıyla dünyanın mutlu olduğu gibi:
“İmamımız sen iken doğru yoldan saparsak,
Pak sözlerin bizlere rehber olarak yeter.
Yolumuzu kaybeder ve rehbersiz kalırsak,
Ancak yüzünün nuru bize hidayet eder.”
İmamlık çok yüce bir iş olduğu için Nebi (s.a.v) imamların rüşdü için şöyle dua etmişir: “ İmam zamindir (ibadet yerindeki manevi mesuliyet ona aittir) ve müezzinler mu’temendir (umumi itimada mazhar olmuş). Allah’ım imamları rüşde erdir ve mü’minleri bağışla.”
Bilindiği gibi imamet toplum olmanın ve uyumun sembolüdür. Bu yüzden Rasulullah (s.a.v) üç kişi dahi olsalar (insanları) imam seçmeye teşvik etmiştir. Bu konuda şöyle buyurur: “Üç kişi oldular mı içlerinden biri imam olsun. İmamlığa en çok layık olanları Ku’anı en iyi okuyanlarıdır”
Eğer insanlar üç kişi olduklarında dahi imam seçmekle emrolunmuşlarsa büyük bir toluluk olunca durum ne olur? Şüphesiz bu nokta da durum daha önemlidir. İmam çok faydaları ve övülevek tarafları olan bir iştir. Çünkü insanlar kendilerine hayrı, dini öğreten, bazen teşvik edip bazen korkutan, kendilerini günahlardan itaate, gafletten hatırlamaya ve ders almaya görürenlerin etrafında toplanırlar.
İnsanlar bu görevi en iyi şekilde yerine getirecek kişilere muhtaçtır. Çünkü toplumun gereçke hastalıkları cehalet, gaflet, şehvetlere meyilde gizlenir. “İnsanların kendi ellerinin kazandığı şeyler yüzünden karada ve denizde fesat meydana geldi. (ki Allah) yaptıklarının bazısını kendilerine tattırsın ve vazgeçsinler”
Bilindiği gibi bu hastalıklar arttıkça kötülükler de artar ve bela iner. Çünkü bela önceden yapılanların sonucur. Allahu Teala şöyle buyurur: “Bunların her birini kendi günahları yüzünden yakaladık. Onlardan taş yağmuruna tuttuklarımız var. Onlardan o korkunç sesin yakaladığı kimseler var. Onlardan yerin dibine geçirdiklerimiz var. Onlardan suda boğduklarımız var.”
İşte imam tüm bu hastalıkların tedavisini yüklendiği için konumu çok yücedir. Cehalet ancak ilimle tedavi edilir. İnsanlar üzerlerinden cehalet örtüsünü kaldırıp, karanlığını gideren ilme yiyecek ve içecekten daha fazla muhtaçtırlar. Bu ihtiyaç, kurak toprağın yağmura duyduğu ihtiyaçtan bile fazladır.
İmam Ahmet (rh) der ki: “ İnsanların ilme yemek içmekten daha fazla ihtiyacı vardır. Çünkü kişinin yemeğe günde bir ya da iki kez ihtiyacı olur. İlme olan ihtiyacı ise nefesi saysıncadır.”
İmam İbni Kayyım (rh)’da ilim ve fazileti hakkında şöyle der: “ Allah onunla bilinir, onunla ibadet edilir. Onunla zikredilir, onunla (Allah) birlenir, (Allah’a) onunla hamdedilir, onunla yücletilir, yolcular onunla doğru yolu bulur, (doğruya) ulaşanlar onun yolundan ulaşır, şeriatler ve hükümler onunla bilinir, helal ve haram birbirinden ayrılır, onunla sılai rahim yapılır, hastalıklar onunla bilinir, onu bilmekle ve ona tabi olmakla (Allah’a) yaklaşılır. İlim imam, amle ise imama tabi olandır” ve şöyle devam eder: “ İlim müzakresi tesbih, ilmi arama cihad, onu talep etmek (Allah’a) yakınlıktır, onu harcamak sadakadır. İlim eğitimi oruç ve namaza denktir. Ona olan ihtiyaç yeme içmeye olan ihtiyaçtan daha büyüktür.”
Nebi (s.a.v) buyurur ki: “Allah, melekleri, yerlerin ve göklerin ehli hatta yuvasındaki karınca bile, denizdeki balina bile insanlara hayrı öğretene salavat getirirler.” İmamlığın başka hiçbir fazileti olmasa bile bu yeter.
İmamlar Allah’ın dinini tebliğ edenlerdir. Bütün hayırların ve faziletlerin davetçisidirler. Allah’a (c.c) davet edenler insanların en hayırlılarıdır. Çünkü onlar iyiliği emreder, kötülükten nehyederler. Allah’ın hadlerini kaim kılar, Allah’ın dinini savunurlar. İyilik yapanların en erdemlileridir ki Allah onları pek çok ayette övmüştür. “ Ben şüphesiz müslümanlardanım deyip salah ile çalışarak Allah’a davet eden kimseden daha güzel sözlü kim olabilir?” Yine Allahu Teala şöyle buyurur: “Deki: İşte bu benim yolumdur. Açık bir delille allah’a çağırırım, aynı şekilde beni izleyenler de…” İbni Kayyım (rh) bu ayet hakkında şöyle der: “ Allah (c.c) Nebisine yolunun allah’a davet olduğunu bildirmesini emretmiştir. Kim ki Allah’a davet ederse Rasulullah’ın (s.a.v) yolundadır. Basiret üzeredir ve Rasule tabi olanlardandır. Bundan başkasına davet eden O’nun yolunda değildir. Basiret sahibi de değildir, O’nun tabilerinden de değildir. Çünkü Allah’a (c.c) davet Rasullerin ve onlara tabi olanların görevidir. O’nun sünnetini ümmete ulaştırmak düşmanın boğazına ok ulaştırmaktan (atmaktan) daha üstündür. Çünkü pek çok insan ok atar. Ama sünneti ancak nebilerin varisleri ve ümmet içindeki halifeleri tebliğ edebilir. Allah (c.c) bizleri de keremi ve ihasanı ile onlardan eylesin.”
Toplum bazen fitne ve kışkırtmaların fırtınasına maruz kalır. Bu fırtına bazı insanları fesada, bozgunculuğa ve kulların rabbinden uzaklaştırmaya sürükler. İşte uyaran, kardeşlerine karşı müşfik olan imamın rolü bu noktada başlar. Kalpler onunla dirilir, Allah onun eliyle kapalı olan kalpleri açar. Bu yüzden ecri çok büyük sevabı da boldur. Rasulullah (s.a.v) bunu şu sözleri ile ifade eder: “Doğru yola davet eden kimse, ona tabi olanların ecri kadar ecir alır. Bu, tabi olanların ecrinden bir şey eksiltmez. Kötü yola davet eden kimse de, ona tabi olanların günahları kadar günah alır. Bu da, tabi olanların günahlarından bir şey eksiltmez.”
Alimler; hidayete vesile olan kişiye hidayete erdirdiği kişinin sevabı kadar sevap vardır, aynı şekilde delalete düşüren kişiye de delalete düşürdüğü kişinin günahı kadar günah vardır derler. Çünkü birincisi insanların hidayeti için, ikincisi ise delaleti için çaba sarfetmiştir. Her birinin konumu (teşvik ettikleri) işi yapanın konumu ile birdir.
Nebi (s.a.v) Hz. Ali’ye vasiyetinde şöyle der: “Allah’ın senin vesilenle bir kişiyi hidayete ulaştırması senin için kırmızı deveden daha hayırlıdır.” Kırmızı deve; Arapların en değerli mallarından sayılan bir deve türüdür. Bir şeyin iyiliği anlatılırken onunla misal verilir.
Bir insan için onun sayesinde tek bir kişinin bile doğru yolu bulması büyük bir fazilet ve şanstır. Bir de her gün sayesinde tayfalarca insanın hidayete erdiği kişiyi bir düşünün. Şüphesiz bu çaok daha büyük bir iştir. Yüce Allah’tan bizleri fazileti ve keremi ile hidayete erenlere yol gösterenlerden kılmasını dileriz.
İMAMLIK YAPACAK KİŞİNİN NİTELİKLERİ
Yukarıda anlatılanlardan ortaya çıktığı üzere imam; öğretmendir, vaizdir, ıslah edendir. Akılları eğitir, nefisleri inşa eder, yüce ahlaki değerleri eker. Bu yüzden imamın işi sadece namazda insanlara imam olmakla sınırlı değildir. (En önemlisi ve en büyüğü bu olsa da). Bu derece kapsamlı bir görev imamlığa ayrıcalıklı bir konum kazandırır. Bu işi yerine getirene de büyük bir güç, öenmli bir konum verir. Ancak bütün imamlardan bu sıfatların hepsine haiz olmalarını isteyebilir miyiz? İnsanlara imamlık yapan ya da bu iş için eğiteceğimiz kişilerin hepsinin bu seviyede olması mümkün müdür? Şüphesiz Allah’ın dinine düşkün, din kardeşlerine karşı müşfik olan herkes bütün imamların ilimde, fıkıhta ve dinde bu derece yüksek seviyede olmasını ister. İmamların tüm bu işleri en güzel şekilde yapmalarını, insanlar üzerinde etkileyici olmalarını sağlayan, kalplerini kazandıran sayısız yetenekleri olsun ister. Böylece hayır yaygınlaşır, fesad ve cehalet kaybolur.
Ne var ki – her ne kadar istesek de- bunun gerçekleşmesi mümkün değildir. Bütün imamların yukarıda geçtiği şekilde imamlık yapabileceğini sanmıyorum. Bilindiği gibi imam seçme işi yetkinliğe dayanır. Rasullah (s.a.v) şöyle buyurur: “Kur’anı Kerim’i en iyi okuyan imam olsun; bunda eşit olunca, sünneti (İslamiyet’in hükümlerini) en iyi bilen imam olsun, bunda da eşit olursa en yaşlı olan imam olsun.”
Resulullah’ın (s.a.v) bu sözü imamın hafız, Ku’anı iyi okuyan, alim vs olmasını söyleyenlerin sözlerine tamamen muhalefet eder. Çünkü Kur’anı en iyi okuyan bu özelliklere sahip olmayabilir. Ki çoğunlukla da öyledir. Ebu Yâlâ El Ferra ima...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Arapça İmamlık Metni Tercümesi
« Posted on: 29 Mart 2024, 13:57:55 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Arapça İmamlık Metni Tercümesi rüya tabiri,Arapça İmamlık Metni Tercümesi mekke canlı, Arapça İmamlık Metni Tercümesi kabe canlı yayın, Arapça İmamlık Metni Tercümesi Üç boyutlu kuran oku Arapça İmamlık Metni Tercümesi kuran ı kerim, Arapça İmamlık Metni Tercümesi peygamber kıssaları,Arapça İmamlık Metni Tercümesi ilitam ders soruları, Arapça İmamlık Metni Tercümesiönlisans arapça,
Logged
30 Kasım 2010, 14:44:51
ahmett

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 51


« Yanıtla #1 : 30 Kasım 2010, 14:44:51 »

sa. kardeşler benim arapça ödevim de gazze ile ilgili bir şeyler yazıyor .  bunu bilen varsa tercemesini yapabilirmi teşekkurler .
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes