๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Denemeler => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 31 Temmuz 2010, 15:35:54



Konu Başlığı: Zamanın köleleri
Gönderen: Sümeyye üzerinde 31 Temmuz 2010, 15:35:54
Zamanın Köleleri


Esip gürleyen rüzgar, neyi fısıldar karanlıkta Karanlık diye bir şeyin olmadığını, ışığın yokluğuna karanlık dediğimizi haykırırken Einstein, rüzgar neyi fısıldayarak kaldırır yaprakları kaldırımlardan

Milyarlarca insan… Milyarlarca insan ne arıyor yeryüzünde Ya Rab? Bunca insana ne gerek var, bunca günaha, savaşa? Yerin altındaki ölüler, üstündeki dililer, tahayyül edemeyeceğim çoklukta insana ne gerek var ya Rab? Milyarlarca yıldır dönüyor dünya, milyarlarca yıldır ay uyuyor dünyaya, güneş her sabah gülümsemekte içi karanlık yahut aydınlık insanlara Milyarlarca yıldır yağıyor yağmur taşa, toprağa, evlere, insanlara

Döne döne geldiği bu zamanda dünya, yorgun ve güzel dünya, ne umardı üstünde taşıdıklarından Döne döne Mevla’ya varan Mevlana misali, ne umar dünya beslediklerinden

Döne döne gelinen bu zamanda her yanımız savaş içindeyken, kahkaha atabilen insan, köleliğinin farkında mıdır?

Yerin üstü onca zorlu tuzak ve sınavla donatılmışken, yerin üstünde dolaşan ölüler gibi uyuyuşumuzda bir hikmet var mıdır? Bunca acıya göğüs gerebilmemiz elbette alışmamızdır sınavımıza Her sabah uyandığımız gün, ne oyalanmalar çıkarıyor karşımıza Evden dışarı adım atmaz başlıyor nefisle kavga Güzel kıyafetler, son model arabalar… “Ah, bir evim olsa…”

Sen Azrail’in görevini sebeplerle örterken, biz nelerle süslüyoruz nefsimizin isteklerini

Dün sabah temizlik yaparken fark ettim ve sordum kendime Bunca eşyaya ne gerek vardı? Hepsinin tozunu almak, parlatmak, düzeltmek, silmek ne çok eziyeti getiriyor ardında Bu eşyaların üçte biriyle tam iki yıl yaşadım ordan oraya taşınırken ve hiç demedim şu eşyalar da yanımda olsaydı diye Evlenirken hevesli oluyor insan işte Her şey lazım eve; iğne, iplik, koltuk, kanepe… Derken eve bir türlü sığamamak ne demekmiş gördüm bir elimde toz bezi, öbür elimde yer bulamadığım eşyalar ile

Sonra, nedense hep sonra, marketleri düşündüm; temizlik malzemeleri, şampuanlar, çikolatalar… Bunlar olmadan yaşanabilir mi dünyada? Televizyonum olmazsa ölebilir miyim, ya bilgisayarım? Bugün çikolata yemezsem, ölümcül bir hastalığa yakalanabilir miyim? Bugün uymazsam nefsime, ne kadar gelir üstüme, ne kadar zorlar beni?

Ey zamanın köleleri, ne kadar çok meşguliyetimiz var, ne çok! İsteyerek ve severek yüklendiğimiz gereksiz onca yük omuzlarımızda, aşağılara çekiliyoruz gün be gün Her gün yeni bir reklam, her gün yeni bir arzu… Bu zaman, nefislerimize köle olduğumuz bu zamanda dünya, memnun mudur üstünde taşıdıklarından? Medeniyet seviyemiz yükseldikçe, ruhlarımızın yerinin daralmasındaki hikmet nedir ya Rab?

Esip gürleyen rüzgar ölümü fısıldar dar sokaklarda, her an yetişebilecek bir felaketi Dünya yayının bir gün son bulabileceğini ve reklamların sonsuza kadar susabileceğini
Ne çok insan var dışarıda, herkesin kafasında hem ayrı, hem benzer hikayeler… Ne çok insan var ya Rab, ne çok köle; sen onları özgürlüğe çağırırkenYa Rab,görmek isteyene Hikmetlern Aşikar


Hülya yücel Ergün