๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Denemeler => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 22 Eylül 2010, 20:19:37



Konu Başlığı: Yalnızlık parmak uçlarına dokunamamakmış
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 22 Eylül 2010, 20:19:37
Oysa ki yalnızlık, parmak uçlarına dokunamamakmış..



Gökyüzünden yağmur değil, kin yağıyor. Doğa, ağlamış bir kadın kadar öfkeli.

Gökyüzü yere iniyor, herkes sığınacak bir merhamet arıyor.

Bir brandanın tam altındayız. Beyaz bir melek sanki bizi yağmurun öfkesinden koruyor.

Gökyüzü bütün kinini kusarken, bir yağmur damlasının serinliğinde ben senin masumiyetine sığınıyorum.

Tam ortasındayım Ortaköy’ün, İstanbul’un tam ortasında. Tam ortasındayım yağmurun, aşkın, tutkunun tam ortasında..

Yokluğun, sinsi bir yılan gibi masada uzanıyor. Bütün dünya senin masumiyetini kirletmek için sana bakıyor. Sen konuştukça gökyüzü daha da alçalıyor.

Cevap verebilmek için sana, en soğukkanlı halimle, en yabancı kelimelerimi çağırıyorum ama başaramıyorum.

Gözlerin beni sarhoş ediyor. Söylediğin her şeyi unutuyorum. Sözlerin değil ama bana hissettirdiklerin kalbimi ele geçiriyor.

Ellerine kilitleniyor gözlerim. Sana hissettirmeden ellerine bakıyorum. Gözlerim parmak uçlarına kayıyor.

Kalbim sessiz bir şekilde dile geliyor. Kelimeler boğazıma birikiyor, sana söyleyemesem de, kalbim anlıyor; her şey bir yana, parmak uçların kaldı aklımda.

O bembeyaz bir bebekten çalınmış gibi duran parmak uçların kaldı aklımda…

‘Oysa ki ben yalnızlığı sensizlik sanmıştım’, oysa ki yalnızlık, sensizlikten de öte parmak uçlarından uzak kalmakmış.

Sensizlik, bembeyaz parmak uçlarını gittiğim her yere götürmek, tekrar göreceğim, dokunacağım günü düşünerek her sabah yeniden uyanmakmış.

Anladım ki, yalnızlık, parmak uçlarına dokunamamakmış..
 



(CÜNEYT ÖZDEMİR)