> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Edebiyat Eserleri > Makale Dünyası > Denemeler > Üslup Üzerine
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Üslup Üzerine  (Okunma Sayısı 1569 defa)
17 Mayıs 2010, 16:32:39
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 17 Mayıs 2010, 16:32:39 »



ÜSLUBUN ÖZELLİKLERİ

Üslup, yazma biçimidir, der geçeriz. Oysa iş, bu kadar kolay değil. Üslup, bir bakıma ruhun iz düşümüdür. Eskiler “Üslub-ı beyan, ayniyle insandır.” derlerdi. Üslup, ruhun aynasıdır. Kişiliğin tüm tonları üslup sayesinde kendini ortaya koyar. Ve bir yazar, üslubu sayesinde zihinlerdeki o bir başkasınınkine benzemeyen söz saltanatını kurar.

Sesiyle, parmak iziyle, yüz hatlarıyla bir diğerine benzemeyen insanın elbette ruh yapısının yansıması olan üslubu da kendine özgü olacaktır.

Güçlü bir yazar; okuyucusunu, üslubu sayesinde ruhunun kıvrımlarından, kendi iç sesinin nabız atışlarından bile haberdar edebilir.

Ruh hâlinin bin bir cilvesi içinde üslup da ana rengini koruyarak çok renkli iç tonlar sergileyici bir çeşitlilik gösterir. Bu çeşitlilik içinde üslup sahibinin sesini, soluğunu yansıtmaktan geri durmaz.

Oturmuş bir üslup konuya ve türe göre farklı ritimler tutturabilir; ama üslup kumaşının ana deseni kendini alttan alta hissettirmiyorsa kendini kurmuş bir üsluptan söz etmemiz mümkün olmaz.

Şiir, roman, hikâye, deneme türlerinin üslup özellikleri farklı olmakla birlikte, tür aynı kalmak üzere farklı konuların da üslup tonları farklı olabilir, ama ne değişirse değişsin, türlere göre farklı gibi görünen bir üslubun ana rengi hep aynıdır.

Yazarın ruh atlası üslubuna ne denli omuz verirse üslup o kadar çarpıcı ve özgün olur. Bir başka deyişle, ruh kalemin ahenkli salınışlarına kendini cömert bir şekilde kaptırmalı ki üslup yazarın kişilik boyasıyla boyanabilsin.

Her çağın anlayışının üslup üzerinde belirleyici, yönlendirici etkileri vardır.

Birer kuşak gerilere doğru gidip o zaman kesitlerinde yazılmış eserleri incelediğimizde birbirinden dil, anlayış, söyleyiş biçimi, cümle yapısı bakımından farklı eserlerle karşılaşırız.

Zaman geçtikçe sözcüklerin anlamları çeşitlenir, cümle yapıları, söz dizimi yeni karakterlere bürünür. Öyleyse şunu söyleyebiliriz rahatlıkla: Üslup hem yaşanılan çağdan hem de yazarın kişilik hamurundan alır gıdasını.

Üslubun, her çağın hakim sesinden etkilenmesi yazarların söyleyişlerini özgürce kurmalarına engel değildir. Bir yazarın üslubunun şekillenmesinde yaşanılan çevre, beslenme kaynakları, eğitim şartları, yetenek, kişilik gibi çok çeşitli etken vardır. Ama üslubun kendini bulmasında en büyük pay, kişilik kumaşınındır.

İnsan kişiliği harika bir yapıda yaratılmıştır ve çok katmanlıdır. Değişik ilgi durumlarına göre farklı duruşlar sergileyebilen kişiliğimiz, tutarlılığını ve dürüstlüğünü örselemeden çok renkli anlatım biçimlerine imkânlar sunabilir. Kişiliğimizin türlü cilvelerinden faydalanıp değişik taleplere cevap verebilecek anlatım teknikleri kurabiliriz.

Üslup kişilikle doğrudan bağlantılı olduğuna göre kişiliğimizin çeşitli iniş-çıkışlı hâller sergilemesine karşılık, üslubumuzun da renkli bir görünüm sunması kişiliğimizin bir cilvesi, bir başarısıdır.

Kişiliğimizin farklı alanları, farklı türlere veya ayrı güzellikteki anlatımlara imkân tanır. Bu bakımdan güçlü yazarların tüm yazdıklarını incelediğimizde ana sesleri pek değişmemekle birlikte; üslupları, kucaklayıcı mûsıkînin genel kompozisyonu içinde farklı makamlar, sesler, ara fasıllar sunan bir rezonans arz etmektedir. Bu ışıltılı çeşni, yazarın üslup bütünlüğüne ve özgünlüğüne zarar vermediği gibi okur olarak bizim algı zevkimizi de renklendirmektedir.

SÖZCÜKLERİN RUHU ÜSLUPLA BELİRGİNLEŞİR


Her yazar, kendi ruhunun, kişiliğinin rengine, yönelişlerine göre bir yapı yükseltmek için kelimelerle bir yolculuğa çıkar. Uzun ve meşakkatli bir kelime yolculuğu... Bu yolculukta, sözcükler yazarın biricik malzemesidir. Onlarla yatar, onlarla kalkar, onlarla hâlleşir yazı adamı. Yazarın en büyük görevi, fark edilmeyi, onca yazar içinde ışıldamayı hak edecek bir cümle kurgusu edinebilmeyi başarmaktır. Bu en zor yazma görevi olduğu için her yazar, yazı hayatı boyunca bu görevin icrası için uğraşır durur. Bunun varılacak son noktası da yoktur. Ne kadar görkemli bir söyleyiş de tuttursa, bununla yetinmesi bulunduğu mevkiyi koruyamayacağı anlamına gelir ki bu da bir yazar için hızlı bir düşüş demektir. Çünkü adına “okur” dediğimiz sessiz kitle ve yaman, acımasız yargıç, kendisini sürekli şaşırtmayan, beslemeyen yazarı gönül tahtına nasıl çıkardıysa öyle de oradan indiriverir. Yazar yazarlığını bilecek ki okur da okurluğunu bilsin!

Birtakım yüce hakikatleri va’z eden kitaplar okursunuz, bu kitaplar taşıdıkları hakikatler adına büyük değer taşırlar; ama gelin görün ki bu hakikatlerin giydirildiği elbise, içeriğine (mazrufuna) lâyık nitelikte değildir. Her taraftan dökülüyordur veya cümle yapısı zararsız olduğu hâlde, dile getirilişi bakımından dökülmektedir. Ömrü, birinci baskısıyla sınırlı olan bu tür kitaplara açıktan bir tavır, eleştiri de getiremezsiniz; çünkü yanlış anlaşılırsınız. Ama Allah bize akıl, fikir, sanat neşvesi verdiğine göre, yüce hakikatleri geleceği olmayan kalıplara mahkum etmek de büyük bir sorumluluk gerektirmez mi?

Her şeyi kaba bir mesaj çıplaklığıyla vermek ısrarında olan adam, mensubu olduğu inancın ince hakikatlerini kavramada, kavratmada gösterdiği acziyetin faturasını nasıl ödeyecektir?

Anlatımda kelime seçiminin önemi büyüktür. Kelime seçiminde ölçü, anlama uygunluk olmakla birlikte, seçilen kelimenin ses özellikleri, cümledeki iç âhenge katkısı da göz ardı edilmemelidir. Sağlam bir üslupta kelimeler, yazarın kalp atışlarına öyle eşlik etmiştir ki artık kelimelerin iç sesleri ve anlamlarındaki farklı coşkunluk yazarın ruh frekansıyla bütünleşmiştir. Kelimeler, âh, duygu ve düşünce evrenimizin hırçın süvarileri!...

Anlatım, anlamın tonuna ve dozuna göre biçimlenmeli; girintisiz bir anlamı dolambaçlı ifadelerle anlatmak, özenti düşkünlüğü; çok boyutlu bir anlamın anlaşılır olsun diye basit tarzda anlatılmaya çalışılması da gereksiz işgüzarlıktır. Bazı karmaşık fikirler vardır ki onları yalın bir söyleyişle dile getirmeye uğraşmanız, bu fikirleri öldürmeniz anlamına gelir. Bazı alışılmış düşünceler, duygular da vardır ki onları karmaşık ifadelerle anlatmanız, sadece gösteriş budalalığından öteye gitmez. Bırakınız her düşünce, duygu, olay hak ettiği şekilde, gerektiği tarzda dile dökülsün.

Yazar kullandığı dili ve üslubu sayesinde yeni anlatım imkânları keşfeder ve kendisine bambaşka bir iç dil dünyası kurar. Kelimelere kendince bir ruh ve hayat üfler. /Bu, insana Yaratıcı tarafından bağışlanan bir ayrıcalıktır./

Kuru kuruya kelimeler hiçbir şey ifade etmez, onlara ruh üfleyen, yazarın sihirli kalemidir. Kelimeler duyguya düşünceye kanat olmaya başladıklarında asıl görülmeye değer bir kabına sığmazlık kazanırlar. Artık insanın kavrayış, duyuş ve seziş yönünden bütün sınırlarını zorlama avcılığı başlamıştır.

Aynı konudaki iki farklı yazı, okuyucuyu farklı biçimde etkiler. Birini okurken içinizi tatlı bir sıcaklık sararken, diğerini âdeta silâh zoruyla okursunuz. Bu, üslupla üslupsuzluğun en bariz testidir. Gerçekten nitelikli bir okuyucuysanız, bunu çok açık şekilde gözlemlersiniz.

Sahih bir okuyucunun gerçek bir üsluptan aldığı tatla, yolunu bulamamış bir üsluptan duyduğu keyifsizlik arasında ne uzak mesafe vardır!

Birine bulaşmayın, diğerinin ruhuna sızın! İyi bir yazarın kelime dağarcığı oldukça zengindir. Yazdığı cümlenin ses ve anlam özelliklerine göre uygun sözcükler (eşanlamlar, yananlamlar, mecazlar) seçmede maharetlidir iyi yazar.

Bazen bir kelimenin yerine eş anlamlısı kullanıldığında anlamda ve âhenkte can sıkıcı sevimsizlikler sırıtabilir ve bir tek kelimenin değiştirilmesiyle cümle güzel bir cümle hâline gelebilir.

ÜSLUP AŞAMALARI

Düşünce ve duygu birikimlerini kelimelere dökmek için bizde bulunması gereken istek ve gayreti, yazmada yeterli akıcılık sağlanıncaya kadar, yazma hızımızı artırarak korumamız, hiçbir başarısızlıktan yılmamamız, işlerin yavaş yavaş rayına girmesini sağlar.

İstekle azmi bir düzeye çıkardıktan sonra iş kalem akıcılığına kalıyor. Kimi kalem erbabında istek ve azim yerli yerince olduğu hâlde, kalem akıcılığı ciddî problemler yaşayabilir. Yazmayı kesintiye uğratacak bütün bahaneleri bir kenara iterek kaleme sarılan adamın önüne onu tökezletecek, ilerlemesini engelleyecek tümsekler çıkabilir.

Her yazar, kalemi eline alır almaz akıcı bir seyirle yoluna devam edemez. Kimi yazarlarda masaya oturur oturmaz kalem âhenkli bir seyirle işlemeye başlar kimilerinde ise yukarıda bahsettiğimiz tıkanmalar yaşanabilir ve bu tıkanmalar, var olan yazma isteğini tehdit edecek denli inatçı bir yapıda da olabilir. Bu tür tıkanmaların çeşitli sebepleri olmakla birlikte en büyük sebebi, yazmayı bir sanat neşvesine büründürecek keyifli bir üslup tutturamamaktır.

Yazmak, zevkle sürdürülebilir bir etkinlik oluncaya kadar çeşitli sıkıntılar çekilecektir, çıkmazlardan dönülecektir, dalgalarla boğuşulacaktır, tümsekler aşılacaktır, yılgınlıklar bertaraf edilecektir şüphesiz; çünkü özgün bir üslup tutturmak, kolay çıkılabilir bir basamak değildir. Ve pes etmek ancak ideal yoksunlarına, kolaycılara, tembellere ve günübirlik yaşayanlara özgüdür.

Kimi yazarlar hiçbir üslup seçiciliği edinmeden de kitlelerin itibar ettiği bir konuma gelebilir. Ve bu parlama, toplumun o anki birtakım geleneksel ve duygusal ihtiyaçlarını karşıladığı için mümkün olmuştur, bunun kalıcı bir değeri yoktur. Ama günü kurtaran yazarlara da ihtiyaç vardır şüphesiz; çünkü geçmişten geleceğe uzanan toplumsal sürekliliğin birtakım güncel azıklara da ihtiyacı vardır. Yazar, kelimelerle kişisel dostluğunu kavîleştirdikçe kendi sesinin yankısı onu taşıyabilecek bir nitelik kazanır.

Tadını, kıvamını bulmuş bir üslup elde edilinceye kadar izlenen yol; alımlı güllerle kaplı, r...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Üslup Üzerine
« Posted on: 19 Nisan 2024, 18:22:43 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Üslup Üzerine rüya tabiri,Üslup Üzerine mekke canlı, Üslup Üzerine kabe canlı yayın, Üslup Üzerine Üç boyutlu kuran oku Üslup Üzerine kuran ı kerim, Üslup Üzerine peygamber kıssaları,Üslup Üzerine ilitam ders soruları, Üslup Üzerineönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes