> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Edebiyat Eserleri > Makale Dünyası > Denemeler > Seyrü süluk sokağı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Seyrü süluk sokağı  (Okunma Sayısı 686 defa)
06 Eylül 2010, 16:56:11
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 06 Eylül 2010, 16:56:11 »



Seyr-ü süluk sokağı


Evimin çok yakınında olmasına rağmen, bu sokağı hiç görmemiştim. Seyr-ü Sülûk Sokak.. .Kalbime bir nüvîd-i vasl aktı, kendimi sokağın içinde buldum...

 

Yürümeye başladım havası, rengi, kokusu bir başka olan bu sokakta. İçimden “ya hayr-ül-umûr” dedim, bir duvar yazısı belirdi önümde “Nakşa değil nakkaşa aşık olmak gerek”..

 

Biraz daha yürüdüm, sonra kapı numarası 1165 olan bir evin önüne geldim. Kapıda, Bu kapı evvâbin kapısıdır yazmaktaydı. İçeri girdim, bahçede türlü türlü ağaçlar vardı. Ağaçların meyvalarının üzerinde altın varak ile işlenmiş yazılar bulunmaktaydı. Elmanın üzerinde Sevgilinin güzelliği sadece onun güzelliğinin bir parçasıdır, hurmanın üzerinde İlmin başlangıcı Allah’ı bilmek, gayesi de aynen görmektir, zeytinin üzerinde Sevgi var oluşun aslıdır, narın üzerinde; Hayâlin gözlerimde, gözlerin dilimde, yerin kalbimde, nerede gizlenebilirsin… Vâlihîn bir hâl aldı ruhumu. Tekrar kapıya doğru yürüdüm tam çıkarken kapının üzerinde İbn Arabî yazdığını gördüm ve çıktım…

 

Sokakta yürüyordum, yine bir duvar ve bir yazı İlâhi aşkın bütün vuslatlarında hasret vardır. Kalp kapılarıma rahmet katrelerinin döküldüğünü hissediyordum. Bu arada 1207 numaralı evin önüne gelmiştim. İçeri girdim, evden derin bir ney ve kudüm sesinin geldiğini işittim. Bu hakikat ritmi beni, neş’e-i ûla’dan, neş’e-i uhra’ya götürdü. Bahçede türlü kuşlar vardı ve lisân-ı hâl ile bir şeyler söylüyorlardı; serçe Aşk varsa her şey yerli yerinde ve coşkuludur, güvercin Kendimizden geçmessek, kendimize gelemeyi, muhabbet kuşu Bizim ders gördüğümüz yer aşktır. Bize mânen ders veren de celâl sahibi Allah’tır, saka Ruh karanlık içindeyse yolunu bulması için aklın aydınlığına ihtiyaç duyar, fakat ruh aydınlanmışsa kimse aklın kandilini aramaz... Eve yaklaştım içerden Ben sema ederken bir ayağımla kainatın merkezine ayak direr diğer ayağımla kainatın bütününü dolaşırım lafzını duydum...Tekrar bahçe kapısına yöneldim tam çıkarken kapının yanında Mevlânâ Celâleddin Rûmî yazdığını farkettim.. .

 

Yürümeye devam ediyordum. Bir duvar ve üzerinde; Aşk, varlıklar âleminin güneşidir yazısı... Kapı numarası biraz silik olan, herhâlde 1240 yazan bir evin önüne geldim… Bir bûy-ı ezhar geliyordu bahçeden. İçeri girdim, reng ü bû cevelanı içinde çiçeklerin üzerinde bir şeyler işlendiğini gördüm. Biraz eğildim; gül üzerinde; Aşk gelecek cümle noksanlıklar bitecek, karanfilde; Ben gelmedim dava için, benim işim sevgi için, menekşede; Canlar cânını buldum, bu canım yağma olsun, assı ziyandan geçtim dükkânım yağma olsun… yazıyordu. Bu gördüğüm İşârât-ül İ’câz’lar neydi?.. Kapıya yöneldim bahçeden tam çıkacakken kapıda Yunus Emre yazısını okudum...

 

Sokakta yürüyordum, yine bir duvar yazısı belirdi, Çokluk âleminin emanetçisi gurbetlik yaşamaktadır...1618 numaralı eve geldiğimi farkettim. İçeri girdim, bâd-ı tecelli ağaçları ve onun üzerine takılmış cüz-i ihtiyâri meyveleri vardı. Ağaçların yapraklarına çarpan rüzgâr şunları söylüyordu; Derman ararım derdime derdim bana derman imiş, burhan aradım aslıma, aslım bana burhan imiş, sağı solu gözler idim ben dost yüzün görsem deyu, ben taşrada arar iken O can içinde cân imiş… Meyvalara çarpan rüzgârdan; Bir damlaydı, saldık onu denize, damla bizi nice anlasın, umman olan anlar bizi sözlerini duydum. Biraz acele ederek bahçe kapısına yöneldim ve kapıda Niyâzi Mısrî ismini gördüm…

 

Saatime baktım, saatim hiç ilerlememişti sanki zaman durmuştu. Artık eve dönmeliydim düşüncesiyle sokakta hızla yürüyordum ki, pür-envâr bir mekâna geldiğimi farkettim. Dikkatlice bakınca, bahçelerine girdiğim evlerin arka taraflarında ince yollar vardı ve bu yollar bu mekânda birleşiyordu. Yaklaştıkça nûr gözlerimi alıyordu. Bir tabelâda şu yazıyı okudum, Her kim âşık olur, aşkını gizler ve bu hâlde ölürse şehit olur. Son olarak yazının bitimindeki SAV harflerini hatırlıyorum.... Sonrası mı?.. Sonrasını bende hatırlamıyorum…


İsmail Bahadır TAŞÇI
 
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Seyrü süluk sokağı
« Posted on: 26 Nisan 2024, 00:43:16 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Seyrü süluk sokağı rüya tabiri,Seyrü süluk sokağı mekke canlı, Seyrü süluk sokağı kabe canlı yayın, Seyrü süluk sokağı Üç boyutlu kuran oku Seyrü süluk sokağı kuran ı kerim, Seyrü süluk sokağı peygamber kıssaları,Seyrü süluk sokağı ilitam ders soruları, Seyrü süluk sokağıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes