> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Edebiyat Eserleri > Makale Dünyası > Denemeler > Manevî Yapının İmarı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Manevî Yapının İmarı  (Okunma Sayısı 922 defa)
26 Mart 2010, 17:11:28
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 26 Mart 2010, 17:11:28 »



Manevî Yapının İmarı 

İnsanlara karşı sevgi ve saygı, gizli-açık her işte, bir gün İlâhî huzurda hesap verileceği şuuru içinde olma ve hayatı buna göre tanzim etme, sağlam bir imâna bağlıdır. Bunun yanında başkalarının saadet ve huzuru için, gerektiğinde kendi saadet ve huzurundan vazgeçme, zâlimin zulmüne mâni olup mazlumun hakkını koruma, toplumda adalet ve dengeyi temin etme de, mânevî dinamiklerimizin korunması ile mümkün olabilir. Bu bakımdan, insan, mânen ne kadar güçlü olursa olsun, bugünü koruyabilmek için, mânevî kaynak ve dinamiklerden sürekli beslenmelidir. Eğer bu beslenme devam etmezse, suyunu alamayan filizin kuruması gibi, farkına varmadan kişinin bir kısım lâtifeleri söner, duyguları pörsür, ibadet ve hizmet aşkı yok olur. Bu duruma düşen insan; süratli gelişen hâdiselere ayak uyduramaz, onları kontrol altına alamaz ve neticede; ya o hâdiselerin ağırlığı altında ezilir yahut o ülfet içinde ölü gibi yaşamaya mahkûm olur.

Her şeyi hikmetle yaratan Allah (cc), daha başka özelliklerin yanı sıra; akıl, şuur, idrak ve anlayış gibi melekeler ve göz, kulak, el, ayak gibi organlarla donattığı ve bu itibarla mahlûkatın en şereflisi kıldığı insanı, başıboş bırakmamış ve ona birtakım mesuliyetler yüklemiştir.

Bugün için en önemli sorumluluk, erozyona uğrayıp kaybolan değerleri yeniden yeşertmektir. Bunun için herkes eline tohumlar almalı, yollara düşmeli ve onları serpecek bir zemin aramalıdır. "Çaresi olan bir şeyde ye'se düşülmez." prensibiyle hareket etmeli, var gücüyle çalışmalıdır.

Bu vazifeyi yerine getirirken, insanı muvaffakiyete götüren en önemli faktör ümittir. Ümidi şahlandıran da imân ve ilimdir. Ye's insanı sefâlete ve zillete atar, onu besleyen ise iman zaafı ve cehalettir.
Ye's, dehşetli bir hastalıktır. Bu hastalık âlem-i İslâm'ın kalbine girmiş, kuvve-i mâneviyâtımızı kırmış, ahlâkımızı ve bizi öldürüyor. Ye's sebebiyledir ki, aydınımızın kendisine itimadı kalmamış, "Bizden adam olmaz." düşüncesi iliklerimize işlemiş, ilimde, teknikte geri kalmışız. Fakirlik, cehalet ve iftirakın elinde oyuncak haline gelmişiz. Bu durumdan istifade edenlere kızmak yerine silkinip kendimize gelmemiz gerekmiyor mu? Yüce Kur'ân, "Rahmet-i İlâhiye'den ümitlerinizi kesmeyiniz." (Zümer 39,53) buyurmaktadır.

Şartlar ne olursa olsun, hâdiseler üzerimize ne kadar acımasızca gelirse gelsin, Rahmet-i İlâhiye'den ümit kesmemek, ye'sin burnunu kırıp ümitle şahlanmak, bütün tehlikeleri aşmanın ilk şartıdır. Bizim tarihimiz ümit kahramanlarıyla doludur. Asrımızın beyin yapıcısı ve aynı zamanda çile ve ızdırap insanı Bediüzzaman Hazretleri: "Ben, dünyaya işittirecek derecede kanaat-ı katiyemle derim: İstikbal yalnız ve yalnız İslâmiyet'in olacak ve hâkim, hakaik-i Kur'âniye ve imaniye olacak. Öyle ise, şimdiki Kader-i İlâhî ve kısmetimize razı olmalıyız..." ve yine, "Eğer biz, ahlâk-ı İslâmiye'nin ve hakaik-i imaniyenin kemalâtını ef'alimizle izhar etsek, sair dinlerin tâbileri elbette cemaatlerle İslâmiyet'e gireceklerdir." der.
Bu ümide sahip olmanın yanında insan bilmelidir ki, bütün eksik ve kusurlar kendi nefsinden kaynaklanmaktadır. Bütün güzellikler, muvaffakiyetler ve nusret ise Allah'tandır. Nefisten kaynaklanan arızalardan kurtulmanın yolu: "Size iki şeyi emanet ediyorum; onlara sımsıkı sarılıp sahip çıkarsanız kurtulursunuz; onlar da Allah'ın Kitabı ve Peygamberinin Sünneti'dir." hadîs-i şerifinin rehberliğine teslim olmaktan geçmektedir. Zira Kur'ân ve sünnet, doğruluğu tasdik edilen iki kaynaktır.

Meşhur İngiliz tarihçisi Mr. Carlyle, Hristiyan âlimlerine neşriyatıyla şöyle diyor: "En evvel kulak verilecek sözlerin en lâyığı, Muhammed'in (sas) sözüdür. Çünkü hakiki söz onun sözleridir."
Alman birliğini kuran Prens Bismark: "Ben, bütün Kütüb-ü Semaviye'yi tetkik ettim. Tahrif olmalarına binaen beşerin saadeti için aradığım hakiki hikmeti bulamadım. Fakat Muhammed'in (sas) Kur'ân'ını umum kitapların fevkinde gördüm. Her kelimesinde bir hikmet buldum. Bunun gibi beşerin saadetine hizmet edecek bir eser yoktur. Böyle bir eser beşerin sözü olamaz. Buna "Muhammed'in (sas) sözüdür." diyenler, bilimin zaruretini inkâr etmiş olurlar. Yani onun, Allah kelâmı olduğu açıktır." der.
İçtimâî hayatın esası ve bütün mânevî hastalıkların tedavisinde en müessir esaslardan biri de doğruluktur. Küfür, nifak ve münafıklık zararlı bir yalancılıktır. İman ve sıdk da bir doğruluktur. Kurtuluş, yalnız doğrulukta olur. Bediüzzaman: "Her söylediğin doğru olmalı, fakat her doğruyu söylemek doğru değildir." derken, önemli bir gerçeği ifade etmektedir.

İçtimai hayatı saadet ve huzura sevk eden hususlardan biri de, muhabbettir. Muhabbete en yakın şey yine muhabbettir.

Ferdin, ailenin ve toplumun huzurunu alt üst eden düşmanlık, çirkin ve zararlı bir sıfattır. Dünyanın değişik yerlerinde vuku bulan harpler, savaşın beşer için nelere mal olduğunu gözler önüne sermiştir.
Meşveret, Müslümanların hayat-ı içtimaiyedeki saadetinin anahtarıdır. Cenâb-ı Hak: "Onların aralarındaki işler istişâre iledir." (Şura, 42, 38) buyurmaktadır.

Kur'ân: "İnsanlara yumuşak davranman Allah'ın merhametinin eseridir. Eğer katı yürekli ve kaba biri olsaydın, senin etrafından dağılıverirlerdi. Öyleyse onların kusurlarını affet, onlar için mağfiret dile ve işleri onlarla istişâre et. Bir kere azmettin mi, yalnız Allah'a tevekkül et. Allah, muhakkak ki, mütevekkilleri sever." (Âl-i İmran, 3, 19) buyurarak, istişârenin ehemmiyetine dikkat çeker.
Ayağımıza vurulan zincirler şûrâ ile çözülür. Bediüzzaman Hazretleri: 'Yaşasın sıdk, ölsün ye's; muhabbet devam etsin, şûrâ kuvvet bulsun, bütün levm ve itab ve nefret hevese tâbi olanlara olsun.' derken, dünya ve âhiret saadetimiz adına bizlere rehberlik yapıyor.

A. Haydar POLAT

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Manevî Yapının İmarı
« Posted on: 19 Nisan 2024, 01:20:49 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Manevî Yapının İmarı rüya tabiri,Manevî Yapının İmarı mekke canlı, Manevî Yapının İmarı kabe canlı yayın, Manevî Yapının İmarı Üç boyutlu kuran oku Manevî Yapının İmarı kuran ı kerim, Manevî Yapının İmarı peygamber kıssaları,Manevî Yapının İmarı ilitam ders soruları, Manevî Yapının İmarı önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes