๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Denemeler => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 21 Mayıs 2010, 05:33:28



Konu Başlığı: Nüve
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 21 Mayıs 2010, 05:33:28
Nüve

YENİ DOĞAN ÇOCUKLARIN İSİMLERİ BİR NÜVE VE ONLARIN SAÇLARINI OKŞAYAN ELLER, YÜZYILLAR BOYUNCA DEVAM EDEN MEFTUN OLUŞUN BİR NÜVESİDİR. AYNALAR İÇİNDE YANSIYAN VE ÇOĞALAN AKİSLER NÜVE. ONU İÇİNDE BULAN NE KADAR BAHTİYAR NE KADAR MAHZUNDUR! İKİNDİLERİN DERİN MANASINI DUYAN KALB, BİR FİRAKIN AYAK SESLERİYLE DERBEDER.

Bütün renklerin işlendiği, dile getirildiği, bir ressamın kalemiyle ustaca çizilmiş bir tablo düşünelim. Her nesnenin rahatlıkla soluk alabildiği, her türlü varlığın, hayat hakkını kendi dilince seslendirebildiği bir tablo bu... Her renk yerli yerinde kullanılmıştır bu tabloda. Hiçbir zayiata yer verilmemiştir. Bu doğrultuda eşsiz bir uyumu zihnimizde çağrıştıracak bütün güzelliklerden de bahsedebiliriz. Güzel bir müzik, güzel bir şiir, güzel bir yemek.. Hepsi de bir ahengin, bir ölçünün, bir tartının, bir zevkin ve kudretin neticesidir. Güzelliğin özünde uyum vardır. İçindeki uyumun nağmelerinde yol bulan kişi, varlığın özündeki sesler armonisinde, renklerin birbirleriyle olan cümbüşünde bile gizlenmiş bir damar bulmuş demektir. İçinizdeki âhengin özüne erebilmişseniz, varlığa karşı yabancılaşmaya direnebiliyorsunuz demektir.

Özde bir nüvedir her şey.
Tohum bir nüvedir, ağaç onun göklere uzanan eli koludur. Ağaç; bulutun, rüzgarın, mevsimlerin ve yeşil bir şarkı dilekli çekirdeğin duayla çimlenmiş hâlidir. Kelime bir nüve, söz onun tarlasıdır. Fikir bir nüve, his onun kılcalları. Koza bir nüve, kelebek onun narin bir meleği. Kalb bir nüve, sevgi onun açan bir çiçeğidir. Dünya bir nüve, ahiret onun goncası, Cennet de meyvesidir. Bir nüvedir insan, kâinat onda gizlidir. Hüzün bir nüvedir; sabır toprağı, ümit suyudur. Sevinç, hüznün koklamaya doyulmayan bir çiçeğidir. Gözyaşı, hüznün yedi renkte açan bir hüvesidir, hirasıdır; cevşenidir dudaklarda. Nüve, bir neşvedir sabah tazeliğinde, gözlerin mahmur pırıltısıdır. Bir türküdür nüve; diller, dudaklar, gönüller onun diyarıdır, yeridir, yurdudur. Gece, bir nüvedir, açar her gün soluşunda. Sabah onun aynasında, zülüflerin çağıltısında, ırmak şenliğinde, bir nüvedir.. sökülür şafakların sessizliğinde. Gün gecenin, gece gündüzün bir nüvesidir. Her nüve, sürgündür, bir hüveye. Nefes bir nüve. Heva-heves karanlığa açılmaya yüz tutmuş bir nüve hep. Pencere bir nüve. Sıfat bir nüve. Eşya bir nüve. Uyku bir nüve. İsimler ve gözlerdeki esrar, kâinatı açan bir nüve; hep kalbimizi açan…

Rüyalar gibi düşer çorak toprağımıza, nehirler gibi yol alarak yürür bakışlar, çağlayanlar hep hüveyi vurgular, sular hep O’nu çağıldar yüreklerin mabedlerinde.

Yeni doğan çocukların isimleri bir nüve ve onların saçlarını okşayan eller, yüzyıllar boyunca devam eden meftun oluşun bir nüvesidir. Aynalar içinde yansıyan ve çoğalan akisler nüve. Onu içinde bulan ne kadar bahtiyar ne kadar mahzundur! İkindilerin derin manasını duyan kalb, bir firakın ayak sesleriyle derbeder. Geride bırakılan, akşam sesli, kumru bakışlı, gölgeli bir beyaz heyulâdır. Söylemeye dilin varmadığı bir nüvedir isimler. Gökler yağmurun ve bulutun nüvesi. Güneş bir nüvedir, yıldızlar onun semazenleri.
Bir nüvedir yaratılan her ne varsa, hüvenin âşığıdır, müştâkıdır ne varsa.

 Sebahattin Yenilmez