๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Denemeler => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 03 Ekim 2010, 17:16:51



Konu Başlığı: Mahşerin üç atlısı
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 03 Ekim 2010, 17:16:51
Mahşerin üç atlısı




Övmeyi seçti. Kısa sürede sevdi. Zamanla bildi.

Sabah erkendi. Yoldan geldi. Odasına geçti. Sözcükleri çoktu, cümlesi yoktu. Yüreği bulaşık, aklı karışıktı. Kalın dudakları, büyük bir ağzı, uzun dili vardı. Yüzü yoktu. Pazarlamacıydı. Uyudu, uyanmadı, öyküsü bulunmadı. İnsanlar tuhaftı, şaşkın şaşkın bakınıyorlardı. Eksikliği hissediyor, adını koyamıyorlardı. Bu yüzden şaşkınlardı, bu yüzden tuhaflardı. Evden çıkarken bir şeyleri unuttuğunuzu hissettiğiniz halde unutulanı hatırlayamamak gibi bir duyguydu yüze vuran. Gergindiler biraz da somurtkan. Önce “ALLAH ALLAH!” dediler kafalarını eğerken, parmakları saç diplerini ellerken. Sonra “ Hayırdır inşALLAH!” dediler yaşamaya devam ettiler.

Bir seni vardı. Yüzlerde güller açtırırdı. Kendine dikeni kaldı.

Övünmeyi seçti, kısa sürede sevdi, zamanla bildi.

Geceydi, arabasına bindi, yola gitti. Cümlesi çoktu, sözcükleri yoktu. Burnu yukarda, aklı havadaydı. Geniş bir çenesi, iki de burun deliği vardı. Gözleri yoktu. Işığı göremedi, geriye dönmedi. İbret öyküsü olarak anlatıldı. İnsanlar rahattı. Varlığında önünde eğilen başlar, yokluğunda dikliğin keyfini çıkardı. Karşısındakine acizlik hissi veren gücü bir tehdit, haddini bildirememenin verdiği eziklik bir dert değildi artık.

Bir beni vardı, dağlar kadardı. Altında kaldı.

Övülmeyi seçti, kısa sürede sevdi, zamanla bildi.

Akşam vakti camiye girdi. Abdesti gitti, seslice “ ALLAH” dedi, gerisini getiremedi. Dilsizdi. Küçük bir ağzı, kepçe kulakları vardı. Gönlü büyük, kafası dardı. Hep verdi, gerisi gelmedi. Bir dikili ağacı kalmadı. Gelen götürdü, götüren getirmedi. Bu yüzden olsa gerek hep iyi bilindi.

Bir beni vardı, görsen yok kadardı. Bir beni vardı bilsen gök kadardı.

 Alıntı