> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Edebiyat Eserleri > Makale Dünyası > Denemeler > Bu kış kış gibi olmayacak galiba
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bu kış kış gibi olmayacak galiba  (Okunma Sayısı 993 defa)
06 Eylül 2010, 15:15:41
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 06 Eylül 2010, 15:15:41 »




bu kış kış gibi olmayacak galiba


Günler geçiyor. Takvimler 4 Ocak 2007'i gösteriyor. Ocak ayı bizi bırakıp gidince bir de baktık ki arkasında ne karlı günler bıraktı ne de okulun bahçesinde çocuklar kardan adam yaptılar. Evimin penceresi Beylerbeyi İlköğretim Okulu'na bakıyor. Önüme düşüyor çocukların bahçede koşarken ki gülüşleri, çınlayıp pencererden içeri giriyor ve hayat ışıltısının devam ettiğini vurguluyor adeta. Şiirime bir koşu giriyor ve öylece bütünlüyor mısralarımı. Ama bu kış kar yok okulun bahçesinde. Kardan adam yok. Bilhassa çocukların koşarken de bir taraftan birbirlerine attıkları kar topları da yok bu sene.

 

Bu sene gökyüzüne vede yeryüzüne bir haller oldu. Ne olduysa oldu bilhassa İstanbul'a ne kar ne de yağmur yağdı. Şöyle çok az bir iki defa yokladı ise de keyfe keder bir şey inmedi gökyüzünden. Halbuki toprak bekliyor, insanlar bekliyor, aman suyumuz bitecek, susuzluktan kırılacağız diye düşünen devlet ricali bekliyor. Velhasıl kuşu kurdu, börtü böceği bekliyor ama bir türlü gelmiyor gelmesi dört gözle beklenen rahmet. Öyle ki rahmet bulutları da uğramıyor bu sene İstanbul'umuza.

 

Bilhassa İstanbul ahalisi bir korkuyu yaşıyor adeta. İnsanın hayretine gidecek kadar bir bekleyişi sürdürüyor ahali. Aman kar geliyor, aman yağmur var diye anonslarını yaparken televizyonların hava raporlarını sunanlar o zaman anında insanların içi de cız ediyor. Bir taraftan trafik yoğunlaşacak, işlerine gidemiyecekler diye hayıflara yatmaya hazırlanırken bir taraftan da aman bir an önce yağsın da gelip geçsin vede bizi de ziyadesiyle üzmesin tripleri seziliyor insanların gözlerinde. Hava işte bir türlü düzen tutturamıyor. Var mı çaresi?..

 

1968 yılından beri Beylerbeyi'nde ikâmet eden biri olarak doğrusu böyle bir kışı ne gördüm nede yaşadım. Acaip bir mevsim allegorisi de diyebiliriz bu yılki kışlık halimize. Gerçi zaman zaman arada bir güzel ve açık ve güneşli kış günlerimiz olmuştur bunca yıl içinde ama böylesini bu yıllar arasında yaşamış biri değilim doğrusu... Yağmur yağar, kar yağar. Hatta öyle ki Çamlıca Caddesinden Küplüce'ye çıkan yokuşu çıkamaz olurdu Belediye Otobusleri. Hatta taksiler, özel otolar dahi çıkamazlardı da mecburen araçlarını bırakır yaya çıkarlardı Küplüce'den yukarı. Hatta 80'li yıllarda o malum kış olduğunda günlerce dükkanlarını dahi açamamıştı çarşı esnafı. Fırınlarda ekmek kuyrukları oluşmuştu.

 

Gerçi İstanbul'un bu ekmek kuyrukları ile gaz yağı kuyrukları meşhurdur. Bir de sana yağı kuyrukları anlatılır zaman zaman. Gerçi ben fakir yazarınız her ne kadar üç ihtilal görmüş isem de gene de bazı şeylerin gülünesi taraflarının tarih sayfalarında yazılıyor olması önemlidir. Bu gaz yağı, sana yağı, ekmek kuyruğunda beklemek basit ama zorunlu birer ihtiyaç olduklarını da o çileli zamanlarda kendilerini size adeta bilerek isteyerek ve dahi belki de zevk alarak göstermiş oluyorlar. Burada Allah'ın verdiği nimete şükretmek şiarı da kendini ele veriyor...

 

Ne diyordum.

Evet, malesef bu kış kış gibi gitmeyeceğe benziyor.

Yani kış kışlığını yapmamış oluyor böylece.

Halbuki benim çocukluğumun geçtiği Bingöl'de ne kışlar olurdu, ne karlar yağardı.

Geçende şair Dr.Alper Gencer ile telefonda biraz hasbihal ederken ona bunları söylediğimde evet dedi, şimdi iki metre kadar kar var bulunduğum yerde. Bulunduğu yer neresi diye merak edip sual edecek olursanız Dr.Alper Gencer'in bulunduğu yerin Bingöl'ün Yedisu İlçesi olduğunu söylemiş olayım. Yani oralarda olan buralarda bulunmuyor. İstanbul ne ki Erzurum yayla misali bekleşip duruyor korkularıyla birlike İstanbul ahalisi. Tabi şehir ağır bir kirlilik sendromu içinde giderek ne duruma düşer onu şimdiden kestirmek zor. Lakin şimdi bu yazı yazıldığı Şubat ayının dördü olmasına rağmen bir hareket yok gökyüzündeki mübarek bulutlarda. Belki diyorum bulutlarda küstü bize. Kayıtsızlığımıza küstü, vurdum duymazlığımıza küstü, ne bileyim belki de hani neredeyse kendimizden bile kaçtığımız bu acaip halimize küsmüş olabilir...

 

Bu gün 4 Şubat 2007 günlerden Pazar.

Gazetede uyarı gibi bir haber var:

“İstanbul - Meteoroloji Bölge Müdürlüğü'nün dün yaptığı açıklamaya göre Marmara Bölgesi bugünden itibaren Balkanlardan gelen yağışlı havanın etkisine giriyor. Kar şeklinde görülecek yağışların salıya kadar devam etmesi bekleniyor. Yağışlı hava İstanbul, Edirne....”diyerek devam ediyor. Haydi hayırlısı.Daha görünürde bir şey yok Beylerbeyi'nde. Eğer olursa zaten tarihler yazacak. Bu kış aylarının bu güne kadar ki havasını böyle teneffüs ettiğimin açıklamasıdır bu yazdıklarım.

 

Sevgili dostum Şeref Akbaba bana yaz dedi bir kış yazısı.

Gece saat dört otuzbeş olmuş ne güzel.

Kış yok ki yazılsın. Yazılan da zaten kış değil. Geçen yıl okulların tatil günlerinde her pencereden dışarıya baktığımda okulun bahçesindeki kardan adamı yan yan bakarken görüyordum. Bu sene ne kar var bahçede ne de kardan adam var. Çocuklar bile çekip evlerine gittiler. Ama bir yağsa diyorum. Şöyle beni eve kapatacak kadar yağsa. Şöyle bir camdan baksam karın o harikulade bir düzen içinde salına salına yere doğru inişine. Elimde bir çay bardağı mı olur, yoksa elimde sayfalarının arasına koyduğum işaretle Mesnevi mi olur, yoksa bana bakıp küsme derecesine gelmiş bulunan diğer kitaplar mı olur onu bilemem. Geçen yıl bir kar şiiri yazmıştım. Bir teselli olarak birlikte okumayı teklif ediyorum. 25 Ocak 2006- Saa: 16:51'de yazmış bulunduğum bir şiirimdir.

 

KAR

 

Kar yağınca kuşlar

Bilirler nasıl olduğunu

Uçuk bir beyazlığın

Yeryüzüne konduğunu.

 

Kar yağınca kuşlar

Amanın kuşlar

Ne çok sığınırlar

Selvilerin, çam ağaçlarının

Kar kokulu dallarına.

.............


ALINTI
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bu kış kış gibi olmayacak galiba
« Posted on: 28 Mart 2024, 22:09:11 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bu kış kış gibi olmayacak galiba rüya tabiri,Bu kış kış gibi olmayacak galiba mekke canlı, Bu kış kış gibi olmayacak galiba kabe canlı yayın, Bu kış kış gibi olmayacak galiba Üç boyutlu kuran oku Bu kış kış gibi olmayacak galiba kuran ı kerim, Bu kış kış gibi olmayacak galiba peygamber kıssaları,Bu kış kış gibi olmayacak galiba ilitam ders soruları, Bu kış kış gibi olmayacak galibaönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes