Konu Başlığı: Gücünüz yetsede azıcık bağırsanız Gönderen: Sümeyye üzerinde 01 Ağustos 2010, 15:53:51 Gücünüz Yetsede Azıcık Bağırsanız 'GÜCÜNÜZ YETSE DE AZICIK BAĞIRSANIZ BİR YANKI DURMADAN YALNIZSINIZ DURMADAN YALNIZSINIZ' Ne zaman masum bir yalan söylemek zorunda kalsam, Edip Cansever'in bu mısralarını hatırlıyorum Ne zaman 'babamın öldüğü yaş'a geldiğimi hissetsem Ne zaman istemediğim bir seyahate çıkacak olsam bu dizeler gelip konuyor yüreğime Ne zaman Tutunamayanlar'ı okuduğum günleri hatırlasam Ne zaman adım başı bir yoksulun mustarip çehresine çarpsam bu dizeler kanatıyor içimi Ne zaman ellerinde cep telefonları sağa sola koşuşturan, saçları jöleli, Polo giyimli delikanlıların çalıştığı; granit döşeli, cam kaplamalı büyük ofislere girmek zorunda kalsam Ne zaman ruhun bedenden ayrılışı gibi bir acıyla ayrıldığım sevgilimi düşünsem, bu dizeler yakıyor ciğerimi Ne zaman güvercinlerin konmadığı lüks iftar yemeklerine gitsem Ne zaman kendi doğasına ihanet etmekten çekinmeyen biriyle bir asansörde yalnız kalsam bu dizeler düğümleniyor boğazımda Ne zaman kendi doğasının sınırlarına hapsolmuş birine baksam Ne zaman ailesini Sırp cellatların ellerinde yitirmiş Ayka'yı görsem düşümde bu dizelerle uyanıyorum Ne zaman vapur kaçıran Çeçen savaşçılarının Seben hapisanesindeki mahçup gözlerine baksam Ne zaman Nilgün Marmara'nın mor defterine uzansam bu dizeler çarpıyor alnıma Ne zaman İlhami Çiçek'in karakalem portresine baksam Ne zaman lösemili çocuklar yararına büyük bir otelde yapılan kermese katılsam bu dizelerle dolaşıyorum insanlar arasında Ne zaman mendil satan altı yaşındaki kız çocuğu, kırmızıda duran arabamın camına doğru koşsa Ne zaman Cahit Zarifoğlu'nun güncesinin ilk cümlesini okusam bu dizeler tutuyor elimden Ne zaman Frankfurt Taunnusstrasse'deki kaldırımda boyun damarına zehir şırıngalayan Peter aklıma gelse Ne zaman henüz doğmamış bir çocuğun acısıyla kıvranan bir genç kadın çıkmasa aklımdan bu dizeler boğuyor beni Ne zaman beş yavrusuyla aç bi ilaç sokakta kalan dul bir kadın tanısam Ne zaman ütopyasını yitiren halkıma bir gökdelenin son katından baksam bu dizeler asılıyor zihnimin tavanına Ne zaman kalabalık içinde kendimi bir bozkırın ortasındaki tek ü tenha bir ağaç gibi hissetsem Ne zaman kirli bir iktidar savaşının mermileri uçuşsa yanımda yöremde bu dizeleri bir kalkan gibi tutuyorum elimde Ne zaman yalnızlığımı kötü bir beraberlikle değişsem Ne zaman emeğinin karşılığını alamayan bir çilekeş emekçinin evine girsem bu dizeler açıyor kapıyı Ne zaman kendi kendini aşağılayan bir kadını seyretsem Ne zaman ki bu dizelerin kaçınılmaz olduğunu anlayacağım İşte o zaman bu dizelersiz bir hayatta olacağım Sadık Yalsızuçanlar |