Konu Başlığı: Dava aşkı Gönderen: Sümeyye üzerinde 01 Ağustos 2010, 15:06:31 Dava aşkı Bizim yalancı sevdalarla kaybedecek vaktimiz kalmadı Neslimiz imansızlık tehlikesi ile karşı karşıyayken sahte sevgilerle, aldatıcı heveslerle, gönül eğlenceleriyle vakit kaybedemeyiz Her şeye rağmen doğrulmalı ve yeniden bir şeyler yapmalıyızEvet elimizde mükemmel bir kadronun bulunmadığı doğrudur Beyin gücü, bilgi ve birikim konularında çok eksiklerimiz olabilir Ancak içimizdeki “dava aşkı”nı ateşleyebilirsek, bütün bu eksiklere rağmen yitirmek üzere olduğumuz umutlarımızı yeniden canlandırabilir ve o umudu zafere dönüştürebiliriz Hedeflerimize ulaşma noktasında umutsuzluğun ne denli habis bir hastalık olduğunu düşünecek olursak, dava aşkı ile bu hastalığı tedavi ettiğimizde hayırlı sonuçlara ulaşmamamız için bir neden kalmaz Bu sebeptendir ki “dava aşkı” her bir yiğit Müslüman´ın ana görevi ve gerçek gündemi olmalıdır Batıl bir davaya inananlar bile davalarına coşkun bir hisle bağlıyken, bizim hak davaya aşık olduğumuz hiçbir halimizden belli olmuyorsa, bir şeyleri yeniden düşünmenin vakti gelmiştir Bizler yeri geldiğinde imanımızı kükretmeyi başaramıyorsak bu dünyada varlığımızın veya yokluğumuzun bir anlamı kalmaz Bazı kadın derneklerine mensup, başörtüsü düşmanı arsız kadınlar kadar cesur olamıyorsak vay halimize! Siliklik Müslüman´a yakışmaz! Silikliği Müslüman´a layık görmediğimiz gibi, nefsani parlamaları da layık görmüyoruz Bu sözle ne mi demek istiyoruz? İşte şunu: Müslüman, çekimser, korkak, tarafsız ve silik olmamalıdır Gereken yer ve zamanda gerekli tepkiyi göstermeyi bilmelidir Ancak nefsani nedenlerle bir tepki veriliyorsa, şiddet eğilimleri tatmin edilmeye çalışılıyorsa, dava adına da olsa sahte yiğitlik taslanıyorsa, nefsani parlamadan kastımız işte budur Yiğit olmak ancak haklı olana yakışır Hem haksız hem de yiğitse bunun adı yiğitlik değil zalimlik veya zorbalıktır İşte bizler bu mülahazaları da düşünerek dengeli bir şekilde içimizdeki dava aşkını aksiyona çevirmenin yollarını aramalıyız Bunun için de önce Müslümanlar olarak artık bir şeyler yapmamız gerektiğinin farkında olmamız gerekiyor Artık hak davanın aşkıyla yüreğimizi kavurmamız, gönlümüzü bu davada eritmemiz gerekiyor Şunu bilelim ki bize en büyük kötülüğü yapanlar, bizi davamızdan uzaklaştırmak isteyenlerdir Nasıl olur da iki yüz yıldır ağlayan bir ümmeti güldürmek için çalışanlar suçlu olurlar? Din düşmanları, iman düşmanları, kainatın kurulduğu günden beri hep vardı Bundan sonra da hep olacaklar İnananlar imanlarını her şeyin üstüne çıkartmadıkları takdirde, devran onların olacaktır Fakat müminler, korkmaz, çekinmez ve mücadeleye devam ederlerse hiçbir kuvvet onların önünde duramaz Biz bu duygu ve düşüncelerle din düşmanlarıyla mücadele etmenin gereğine canı gönülden inanıyoruz Bu mücadelede bizi tetikleyecek olan yegane kuvvet imandan beslenen bir “dava aşkı” olacaktır Şimdi bir dakika durup kendi kendimize şu soruyu soralım: “Ben hak batıl mücadelesinin neresindeyim?” Sonra bir soru daha: “İçimde yanıp tutuşan bir dava aşkı var mı?” Ve son bir soru daha: “Ben bu dava aşkını büyütmek için ne yaptım?”Bu soruları kendi kendimize sorduktan sonra dava aşkının kuru kuruya lafla olmayacağını idrak ederek büyük zatların hayatlarını bir film şeridi gibi gözümüzün önünden geçirdiğimizde bu konuda bir nefis muhasebesi yapmış oluruz ki bu da bizim gerçekten bir dava adamı olup olmadığımızı gösterir İşte o zatlardan örnekler: İskilifli Atıf Hocalar, Bediüzzamanlar davaları için mahkeme mahkeme dolaşmış, zindanlarda, sürgünlerde ömür çürütmüşlerdi Karanlık ve nemli hücrelerde soğukla, küfle ve haşeratla baş etmeye çalışıyorlardı Canları acıyor, tenleri üşüyordu Ve onları da hapishane önünde bekleyenleri vardı Mehmet Akifler vatanından ayrı kalmış, Necip Fazıllar türlü türlü çileler çekmişti Bu devirde imanlı bir neslin yetişmesi için elini taşın altına koyacak yiğit insanlara ihtiyacımız var Heyhat yok mu yeni bir dünyayı kurmak isteyenler? Yok mu evlatlarını dinsizlik seline kaptırmak istemeyenler? Yok mu Allah için küffara karşı kinini muhafaza edenler? Yok mu davasında inat edenler? ALINTI |