๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Denemeler => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 27 Temmuz 2010, 17:54:58



Konu Başlığı: Dalda titreyen kalpler
Gönderen: Sümeyye üzerinde 27 Temmuz 2010, 17:54:58
Dalda titreyen kalpler


Şekil verilse bile;
..kar da göğün gözyaşıdır!
.....
Çiçekleri solmuş ve yaprakları dökülmüş kara dallarının ucundaki kuru çırpılarıyla, göğün mavisine doğru uzanmıştı ağaç. Ama o gün bulutlar gökyüzünü kapatmıştı. Ve cıvıltılarını alıp kaçan kuşların ardından yağmur çiselemeye başlamıştı. Soğuktu o gece. Sanki gece titriyordu...
Karanlığın içindeki daha kara çizgilerle belirginleşen ağacın altına doğru ince bir beden süzüldü...
“Sana geldim çınarım, dedi. Gölgene ihtiyacım var!..”
*
Fakat gölge yoktu o gece, hem de utanılacak kadar! Güneş değil ay bile yoktu ki gölge olsun! Ve hatta gölgesi düşecek yaprak ve çiçek de yoktu...
O ince beden sarılmak için uzandı ağacına, ama elleri ıslanınca irkilip;
“Sen ne kadar soğuksun” dedi!..
Konuşamadı ağaç... Kollara benzeyen kuru dalları takırdadı, parmaklara benzeyen ince çırpıları titredi ve kaskatı kesildi. Eğer olsaydı belki dili de donacaktı o dakika ve bir daha hiç konuşamayacaktı!
Hâlbuki ağaç da ziyaretçisini beklemekteydi o gece; bakışlarıyla ısınmak için!
*
Gölge verenler de gölgelenenler de aynı şeye muhtaç olabiliyor ya bazen. Karanlığın, onları ayrı ayrı yerlerde örttüğü o gecede de öyle oldu...
Söylenemeyenler ise; saçaklardan sarkmış sivri buzlar gibi donup kaldı!
O gece kar yağmıştı usulca. Ve ağaç, üzerine konan her kar tanesini toplamıştı... Parmaklarının ucunda kardan birer topak tutuyordu şimdi, kendi yüreğine benzeyen!..
“Sevdiğim evinden çıkınca; onun için yaptığım bu kar topaklarını kendisine uzattığımı görecek” diye seviniyordu.
*
Ve sabah oldu. Sevilen bahçeye çıktı. Kendisine uzatılmış hediyeleri de gördü... Fakat öyle bir bakış vardı ki gözlerinde; titreyen bu kardan kalplerin, üşümüş dallara tutunmaya çalışan tırnakları eridi;
..ve kalpler çamura düştü!

Muammer Erkul