Konu Başlığı: Çayın canı ben çeker Gönderen: Sümeyye üzerinde 02 Ağustos 2010, 13:10:00 Çayın canı 'ben' çeker.. Sabah, henüz, kapağı açılmamış bir gazoz kadar sakin dururken; çayın canı ‘beni’ çeker! Çayın demi; demliğin ağzından bardağın içine, bardağın ağzından içime dökülür Ben, fısıldarım; içine! Duyuyor musun? Kim duyar, kimbilir; ben konuştukça! Susmak; Dağlar gibi konuşmaktır! Sabah, henüz, kapağı açılmamış bir gazoz kadar sakin dururken; çayın canı ‘ben’ çeker! Bense hâlâ; üstünde dumanlar, ve altında dalgalar oynaşan, ak saçlı bir ulu dağ kadar sessizce otururum, hayâlinin başında! Başımda yeller, dışımda eller dolaşır Tırmalanırım; tırmanıldıkça! İçim kanar; Sızarım çaylara doğru! Bir kızıl çay akar denize kadar; içimden gelip Bir kızıl çay akar demliğin dudağından Bir kızıl çay bulaşır dudağıma, bardaktan Durur çarkı saatlerin; Kurur dudağım! Kurur; dudağımda ne varsa, ve kurur kelimeler! Durdukça vakit, ve senin hayâlin durdukça karşımda Bir martı; son caklamasının tam ortasında durdukça heykel gibi, kaskatı; Salacak’la Sarayburnu arasında Ben çözülemem Çözülmez kelimeler! Bu sabah, yine çayın canı beni çeker! Bir kızıl çay akar denize doğru içimden, bir kızıl çay akar demliğin dudağından, bir kızıl çay bulaşınca dudağıma, bardaktan Durur saatlerKurur kalır dudağım; tadı bilinmez! Ben, konuşurum kendi kendime; duymazsın Bilmesem de kimler duyar, ben konuştukça Bilirim Bilirim ki susmak; Dağlar gibi konuşmaktır! Muammer Erkul |