Konu Başlığı: Bir sukut vaktine giriş için Gönderen: Sümeyye üzerinde 01 Ağustos 2010, 13:35:37 Bir Sukut Vaktine Giriş İçin Denemeler Bir sonun öte tarafında kalan ne varsa çürüme üzerine bırakılmıştır Son sözler hasebi imkânı buna mecbur kılmaktadır kimi zaman Ne söylense başka bir kıvamdadır artık kelimelerin fecri Yasaklanmış her ne varsa söze gelmeden Kıyaya vurmalı bir vahşi olmanın hazzıyla beraber Ne kadar daha süre bilir ki senin olmayışın Yâda ne kadar daha taşır yürek kendi kıvrımlarını —senin basıp geçtiğin- Suretine yakıştırdığın ile gittiğin yolun tezatlığı Açık bir yere işaret etmektedir görmek isteyenlere Velev ki olmaya görsünlerin sendromu baş göstermesin Vücudun azalarında Gülünç olma haline tekabül etmek bu değildir aslında Yakıştırdıkların kadar varsın Kendine bol gelen elbiselerin karşılığıdır hemen ortasında durduğun Sözler boşa söylenir her yüzüne hazan çarptığında Bunu bile görecek takat Artık dönmemek üzere olanın şehrindedir Ve sen son otobüsü kaçıralı çok oldu… Görmek istediklerin biraz da seninle alakalı Göremediklerin hakeza yine öyle… Anti parantez söylenceler masallarda kaldı Ama görünen Sen kaf dağının öte tarafında bağdaş kurmuşsun Simurg ile Aziz bir kudret her dem başında zannedersin Yoktur kendi şarabını dolduramayana böyle letafet Bil(e)mezsin… Yazmamalı mı yoksa yarım mı kalmalı diye uydururken bir sürü heyula Girdap sarıvermiştir bir etrafına bakınsan Bak işte yoktur faslına doyumsuz biri Ama sen mecnun kılıklı Önüne her gelen olmuştur Leyla cihetli Söylenecekler bitmemiştir Ama Âmâların diyarı sarmıştır bir kere Bu kuyudan su içen her bedene… Her buradayımlı sözlerin sonu gelmeli Yoksa sana gelmesi için sana “sen”den kalmayacaktır Söze sukut düşürmenin vaktidir artık Sukuta yakışıklı bir endam… Cihan Ülsen |