> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Edebiyat Eserleri > Makale Dünyası > Denemeler > Eflatunik deneme
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Eflatunik deneme  (Okunma Sayısı 800 defa)
02 Eylül 2010, 13:34:18
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 02 Eylül 2010, 13:34:18 »



EFLATUNİK DENEME

İnsan coğrafyasının en kudretli hislerinden biridir hüzün. Evet, öyledir. 'Bir yeraltıyım ben' diye inleyen şairlerin, madeni kahkahaların ve asri yozlaşmaların karşısına geçip asırlara meydan okuyarak bir 'yeşil pencere'nin altında sevdiğine serenat okuması bundandır. Bundandır ki, hazan makamı bakışlar büyümenin uslu ve gözlerini kısmış birer terennümünden ibarettir.

 

Hatırlıyorum… Uzun boylu korkuluktu zaman, çocukluğumun balkonunda… Balkon... Hani bilirsiniz ya bir 'hülya'dır aşağısı… Daha ilerisi ilk mektep: Kekeme hayatın ta kendisi!

 

Ne zaman oldu 'bütün' bunlar? 'Yarım' kaldığında ilk aşkım... Dağların ve ovaların nasıl oluştuğunu bilmeden bir 'iç deniz' oluverdi yüreğim. Denize ulaşamadan yitirilen aşkların sahibiyim ben! 'Denize kıyısı olmayan şehirlerin' yüksek rakımlı hüzünlerinde karlı günler biriktirdim. Lakin bir deniz kıyısında, örneğin Akdeniz'de yüzdürülen kâğıttan gemilerin nasıl bir şarkıyla aşk olup gözlerden aktığını da bilirim. Şairce söyleyeyim: Bütün bunlara, sözgelimi yarım kalmış bir aşk romanında yahut yağmurlu bir günün bestelenmemiş güftesinde de rastlayabilirsiniz. Çünkü bir kızın taranmış saçlarında, salıncaktan yalan düşmenin pastel boya resmidir hemen hepsi...

 

Hatırlıyorum… Orta mektepte henüz öğrenememiştim, kravat yapmasını. Sakat doğacağı belli duygularımla 'kürtaj'lama cinayetini hiç düşünmeden yaşadım.

 

Yüksek basınçlı duygulardan alçak basınçlı günlerimi esir almaya yönelen kuvvetli bir hava akımının taraftarıydım. Ki adı rüzgârdı. Hakeza yüksek tansiyonlu rahatsızlıkların bir solunum formülüydü aşk. Sonraları bir solunum cihazına bağlı yaşamak zorunda kalanlar için bu formülü ezberlemek çok kolaydı! Oysa ben bir fotosentez yanlışlığı -belki de yalnızlığı- ile sevdim hiç görmediğim çiçekleri, annemin saksılarında. Şimdi 'petek' deyince arıdan önce kalorifer geliyorsa aklıma, bu kurutulmamaya direnen bir tek 'damla'nın yüreğimi ıslatan kekremsi tadındandır.

 

Hatırlıyorum… Lisede kravat yapmasını öğrendim. Ne zaman sinirlensem bozacağım gelirdi. Şairlerle tanışıklığım buraya dayanır.

 

Bir yatılı okula kar, nasıl yağar bilir misiniz? İşte ben öyle yaşadım... Bir yağmurun tebessümü ile sıla belledim, gurbeti. Doğru, 'bir yatılı okul bahçesine dar gelen sarı yalnızlıklardı sonbahar'… Fakat ben, 'sonbahara dar gelen çekingen yanlışlıklardı yatılı okul bahçesi' desem kim itiraz edebilir?! Doğru, 'müfredat dışı sevmeler içindir, lise yılları'… Oysa, disiplin kurulunda tartışılan, fakat benim de hiç aşkım olmadı! Ben sadece 'penceremiz olabilirdi' mısrasıyla penceremden seyrettiğim yağmurlu havalardan parantez içlerinde korumanın telaşındaydım hep, aşkı... Öyle müphem... Öyle mahrem... Öyle 'tek başına'...

 

Hatırlıyorum… Mısralar ezberledim. Ve yüksekokulda hep bir onuru korumak için çabaladım, çabalıyorum.

 

Şu kadar ki ve evet, insan coğrafyasının en kudretli hislerinden biridir hüzün. Bundandır ki, hazan makamı bakışlar büyümenin uslu ve gözlerini kısmış birer terennümünden ibarettir.

 

Evet büyümenin… Büyümek...

 

Hatırlayın… Hayat Bilgisi'nin, Sosyal Bilgiler yahut Fen Bilgisi'ne boy atması büsbütün büyümenin adı değil midir? İlkin 'aile; anne, baba ve çocuklardan oluşan toplumun en küçük birimidir' cümlesini okşamak… Sonra, 'anneden ve babadan ayrılmak hayatın bir gerçeğidir' tümcesi ile uyanmak bir sabah… Büyümek değildir de nedir bu? 4 alırken 71 almak, 'hepsi 5' karnelerden, 'daha ikinci yazılılar haftaya başlıyor'lu günlerle tanışmak... Nihayet vizeden finale uzanan bir zaman diliminin korkunç dişlileri arasına girmek… Ve daha karnesinin sağ tarafına göre çevresi ile uyumu 'pekiyi' olan bir çocuğun zamanla tenha köşelerde melankolik yalnızlık dramları oynamaya başlaması, başka nasıl izah olunur acep?!

 

Büyümek...

 

Hatırlayın… Şimdi siz hatırlayın... Büyürken, yürekte sivilceler çıkıyor, boyu uzuyor içimizdeki ayrılığın, sesi kalınlaşıyor acının... Hayatın saçı kırlaşıyor... Kuvvetleniyor ölüm... Aynaları en çok büyürken seviyoruz. En çok büyürken nefret ediyoruz aynalardan... Büyüdükçe... Serbest kıyafetlerin içinde resmi yalnızlık törenlerine ev sahipliği yapmadan evvel, yaka kravat oluyor. Önlük ceket... Yalnız bu kadar mı? Eylül, dokuzuncu aydan; bahar kıştan sonra gelen bir mevsimden; yağmur, bir yağış şeklinden; çiçekler, ah o çiçekler, o yasemen, o açelya, o sedef nasıl da yumuşacık, evet nasıl da yumuşacık bir kız ismine terfi ediveriyor. Ve… Ve belki de en can alıcı noktaya gelindiğinde İstanbul gibi bir duygu insanı nasıl da susturuyor...

 

Bağışlayın beni... Fakat evvelinde sen bağışla! Bağışlamanın büyümek ve büyüklük ile derinden münasebetini içten içe kucaklayarak bağışlayın, bağışla… Çünkü insan büyüdükçe Hayat Bilgisini, sevda zehri deneylerine terk ederken Fen Bilgisi laboratuarlarında yahut yazları serin ve yağışlı memleketlerin coğrafyalarında ve kurak intihar ünitelerinde Sosyal Bilgiler derslerinin henüz yarısına vardığını sanarken bu korkunç değişimin eşiğinde söyleyecek bütün sözlerini işte bu satırlardan ibaret biliyor:

 

İnsan coğrafyasının en kudretli hislerinden biridir hüzün. Bundandır ki, hazan makamı bakışlar, büyümenin uslu ve gözlerini kısmış birer terennümünden ibarettir.

 

Hamiş:

Konuşurken suskunluğu anlatan şairler gibi, ben de 'yirmili yaşlardan otuzlara' mı kuruyorum ne, saatin alarmını?



Ahmet DURMUŞ

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Eflatunik deneme
« Posted on: 25 Nisan 2024, 13:31:36 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Eflatunik deneme rüya tabiri,Eflatunik deneme mekke canlı, Eflatunik deneme kabe canlı yayın, Eflatunik deneme Üç boyutlu kuran oku Eflatunik deneme kuran ı kerim, Eflatunik deneme peygamber kıssaları,Eflatunik deneme ilitam ders soruları, Eflatunik denemeönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes