๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Denemeler => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 01 Ağustos 2010, 15:54:52



Konu Başlığı: Adın tereddüt olmalı
Gönderen: Sümeyye üzerinde 01 Ağustos 2010, 15:54:52
Adın Tereddüt Olmalı


Nerelerdeydin? Zaman işliyor, “öyle uzak, öyle yalnız, öyle kırık / öyle derin”Gelişinle gidişin bir oluyor Aceleci ve süzgün ve minnetsiz


Ne buldumsa; yüzümü ne denli tuttumsa rüzgârına, tenimde yalnız onlar kalıyor Yalnız ürperme kalıyor, yalnız deniz kokusu, son çiçekler ve savrulan saçlarının çizdiği helezonlar Saydam ve nahif ve solgun yüzünün bağışladığı coşkuyla düşüyorum yollara Çağrına uyup denizlere koşasım geliyor, dağlara çıkıp nağralar atasım Sense hep böyle sabırsız, hep dâvetkâr


Senden başka hiçbir şey, hiçbir zaman bunca hafif, bunca özgür kılmıyor; bunca hayaller içine atmıyor beni Rüzgârına kapılıp zamanı şaşırıyorum İtiyatlarımı, kurallarımı bozuyor, günlerimin seyrini değiştiriyorsun Sen gelince dilim tutuluyor Suskun ve çaresiz bir adam kesiliyorum Savunmasız, yapayalnız, çırılçıplak kalıyorum Kalabalıklar kâr etmiyor Yalnız, çıplak ve çaresiz


Ve senden başka hiçbir şey bana kendimi düşündürtmüyor Sen gelince, en çok kendim oluyorum Kendi düşlerim oluyorumKendi günahlarım, sevaplarım Kendi saçlarımın karası, kendi yüzümün gülüşü Senden başka hiçbir zaman, bunca düşünmüyorum ölümü, yaşamayı bu denli istediğim olmuyor Sen varken ölümle yaşam arasında sınırsız ilgiler kuruyorum, derin sularda karşılaşıyor ölümle yaşam Ölümü düşünmek bu denli kavurucu olmuyor hiç “Rüzgâr başka çeşit esecek” diyorsun ve esiyor Her şeyi; dağları, denizi, uzak ve yakın kıyıları; göçmen kuşları, vapurları, akşam rüzgârlarını, savunmasız ağaçları ve yaprakları kendi rengine bulayıp gidiyorsun Göç rengine İçimde bir göç kervanı topluyor akşamüstüleri söylediğin şarkılar Göçler beni hep hüzünlendirir Suskun, çaresiz, zavallı bir çocuk olurum göç kervanı düzülünce Çok göçler gördüm ben çocukluğumda Terk edilen evler gördüm, hüzünlü gidişler; geride kalan donuk ve amaçsız bakışlar, yeri göğü yırtan çığlıklar gördüm Çok ölümler gördüm ben, senin geldiğin zamanlar


Yine de ben, seni sevdiğim kadar hiçbir zamanı sevmedim Sende bulduğum kadar kendimi bulmadım hiçbir yerde Sana olan tutkum bu yüzden Gelişine, rüzgârına, bir de şarkılarına vurulup coşuyorum Sonra bir çelişkiler yumağı bırakıyorsun elimeYaşamdan ölüme, dünden bugüne, tutsaklıktan özgürlüğe koşup duruyorum



Ali Çolak