๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Denemeler => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 23 Eylül 2010, 15:54:51



Konu Başlığı: Acımasızdır zaman
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 23 Eylül 2010, 15:54:51
Acımasızdır zaman




Çocukluk…
Küçücük şeylerden büyük mutluluk toplama zamanı… Sanki hayatın yükünü omuzlamadan önce, tanınmış bir fırsat, bir soluklanma kişiye.

Sonra gençlik gelir…
Zaman burada sanki bir süreliğine uzar ve insanın anı olarak biriktirdiği şeylerin çoğunu oluşturacak bu döneme fırsat tanır.
Gençlik, ideallerin tomurcuklanıp goncaya döndüğü mevsimdir. Ve gonca ne renk açarsa, artık solana dek kolay kolay değişmez gülün rengi.

Sonra mevsim döner, esen sert bir ayazla savrulur gençliğin dumanı.
Orta yaşlılık kapıya dayanır ve zemheri telaşı sarar insanı.
Bu telaş, kaygıyı yoldaş eder mutluluklara ve kaygısız mutluluk geride kalır. Öyle ki nimetin ortasında bile güvende hissetmez kendisini kişi.

Derken mazi seneleri derdest edip gömer bağrına ve nihayet yaşlılık gelip çatar.
Saymasını bilenler bile, anlam vermez bu hızlı tükenişe.

Ama böyledir işte…

Vefasız gençlik bir çırpıda yaşlılığın kapısına koyup döner insanı.
Hırsı, kıskançlığı, tutkuyu, güveni yanında götürür giderken.
Sükûneti, yalnızlığı, tedirginliği bırakır insana yoldaş diye.
Bundan sonra köşeye sıkışmış ürkek güvercine döner kişi.
Ne geriye bırakacak şevki, ne ileriye yönelecek azmi kalır.
Günbatımıdır artık, geceye ne kalmıştır ki…
Kızıla çalan güneş altında her şey aynı tonda görünür kişinin gözüne. Ve uzak ufuklara yelken açmanın heyecanı da eskisi gibi titretmez yüreğini.

Acımasızdır zaman…
Yolu yaşlılıktan geçen herkesin hakkından gelir.
Gözün yaşına bakmadan bastırır yürekteki isyanı.
En azgınını bile çekip perçeminden getirir hizaya.



Ahmet DENİZ