๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Denemeler => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 01 Ağustos 2010, 15:32:03



Konu Başlığı: Acı nedir
Gönderen: Sümeyye üzerinde 01 Ağustos 2010, 15:32:03

 Acı nedir ?

Meclis çoktur Kimisi küfür meclisi kimisi ilim meclisidir Terihtede böyleydi şimdide böyledir Bazen adına topluluklar kurulan hiç konuşulmadan anlatılmak istenilenlerinde anlatıldığı suskunlar meclisi gibi meclisler olduğu gibi çok konuşupta anlaşamayan/anlaşılamayan meclislerde vardır

Bir meclisi zihnim araladı bakın ne buldu

Haftada bir toplanılan kadınlı erkekli bir mecliste sohpet edip zaman öldürme tabirini bir harf öğrenme fikrine mensup bir topluluk vardı Toplandıkları her cuma gününün akşamında sohpet eder dertleşirdiler

Meclis toplanıp sohpete başlayacağı zaman Meraklının dikkatini Filozof çekti Dalgın dalgın bakışları ile etrafı temaşe ederken aslında etrafı görmediği belli idi

Meraklı hemen sordu? Ne düşünüyorsun filozof ?
Filozof : hiç sadece acı nedir diye düşündüm dedi?
Söze hemen maraşlı rasim usta atladı Bunu düşünecek ne var ? Acı şu antepli veya urfalıların yaptığı muazzam çiğköfte ,lahmacun ve kababa o muazzam tadı veren damakta eşsiz tadı bırakakn memleketimin isotunun damaktaki tadının adıdır

İlk itiraz Doktor ragıp beyden geldi
Hayır efendim acı sert bir cisme çarpan vucudumuzun,veya kesilen kopan bir organelimizin kopması sonrası bedende meydana gelen sızının adıdır

Ayşe hanım adeta destelercesine en büyük acı bir gece yarısı sızım sızım sızlayan diş ağrısıdır
Müjgan hanım hemen itiraz ettihayır efendim baş ağrısı gibi olmaz dedi


İhsan bey hayır efendim yanılıyorsunuz bunlar gelip geçicidir Acı dünyada yaşayıpta dünyayı görememekGüneşi,yıldızları kuşları ve kainatı görememekİşte acı budur dedi
İtiraz pek gecikmemişti Latif bey hayır efendim acı görememekten ziyade duyamamaktır Kuşları görüpte duyamamak nehrin akışının o dalgalanmasındaki çoşkun sesi duyamamak

Neriman hanım hemen itiraz etti Hayır efendim acı yaşın yetmişine gelsede hiç cocuk sahibi olamamakYoldan geçen her bir çocuğun fark edilmesi ile yaşanılan hissiyattır Yusuf bey itiraz etti hemen : yaklaştınız fakat oda değil Bir annenin veya babanın şefkatli kollarına bir defa olsun sarılamamak ve hep yetimliğin azikliğini garipliğini yaşamaktır aslında dedi

Mehmet bey itiraz etti: Hayır efendim bir baba veya annenin çarşıda pazarda çocuğunun gördüğü o kırmızı papuçları alamayacak kadar fakir olduğu demlerde mahçup ezik halidir acı

Leyla hanım tekrardan itiraz etti: Çok yaklaştınız fakat oda değil Belki doğacak çocuğun ismi ne olsun diye düşündüğüm o evliliğin yılında eşini kaybedip bir başına yetim/öksüz büyüyecek bir çocuk ile koca evi ile baba evi arsında bir ızdırap/çile yolu seçiminde bulunmaktır dedi

Hasret itiraz etti
Acı hiç birisi değildir dostlar
Acı aşık olmaktır
Aşık olup kavuşamayınca ne yediğinden tat alırsın ne gördüğünden ne duyduğundan Ne fakir olmak nede zengin olmak Aşık olup aşkın ateşi ile kavrulunca herşey acı verir dedi

Meraklı filozofa sordu
Sen ne düşündün ?
Filozof :ben hepsini düşündüm Acı çekmek hepsini düşünmektir bazen

BE'dularınızda ve nefret hissiyatlarınızda olmamak ümidi ve arzusu ile
BE'dualarınızda ve nefret hissiyatlarınızda olmamak ümidi ve arzusu ile

Ey sevgili; Bir bayram gününün üç beş adımlık mesafede olduğu demlerde, bir kartpostalcıdan yüzbinlerce kartpostal alırım Kimisi bir kış günü manzaralı,kimisi gül desenli Ve her biri üzerine bir birinden farklı yüzbinlerce şiir yazarımFakat sana layık görmediğimden hiç birisini gönderememÇünkü ben bir şairin bir yazarın(ki ben oluyoru) sevgiliye layık bir cümle kuramayışındaki acziyete düşmüşüm

 

ALINTI