๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Delilli Şafi İlmihali => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 09 Mart 2010, 10:32:13



Konu Başlığı: Teyemmüm
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 09 Mart 2010, 10:32:13
Teyemmüm  

Teyemmümün Şartları

Teyemmümün şartlan beştir:

1- Hastalık veya yolculuk gibi bir özrün bulunması,

2- Namaz vaktinin girmiş olması,

3-  Suyu aramış olması,

4- Su bulunduğu halde kullanılmasının mahzurlu olması. Suyu aradıktan sonra bulamaması.

5- Toz çıkaran temiz toprağın bulunması. Eğer bu toprağa kireç veya kum karışmışsa kullanılması caiz olmaz.

Teyemmüm, abdest ve gusülle veya yıkanması lazım gelen bir uzvun yerine su olmadığı zaman veya su olup ta gerektiği halde toprağı, el ve yüze sürmektir.

Teyemmüm, bu ümmetin hususiyetlerindendir. Hicret´in 6. senesinde farz kılınmıştır. Bu bir ruhsattır. Yani asli hükmün sebebi olan bir özüre binaen suyun kullanılmaması durumunda güçlükten kolaylığa geçmektir.

Delili, Allah´u Teala´nın şu ayet-i kerimesidir:

"Suya gücünüz yetmezse, o vakit tertemiz toprakla teyemmüm edin. Yüzlerinize re ellerinize mesh eyleyin. Allah sizin sıkıntıda olmanızı isle­mez." [1]

Teyemmümün Farzları

Teyemmümün farzları dört tanedir:

1- Niyet etmek.

2- Toprakla yüzünü meshetmek.

3- Dirseklerle birlikle el ve kolları meshetmek.

4- Sıraya riayet etmek.

Teyemmümün Sünnetleri

Teyemmümün sünnetleri üçtür.

1-  Besmele çekmek.

2-  Sağ uzvu sol uzuvdan önce meshetmek.

3- Muvalat ( uzuvları ard arda meshetmek).

Teyemmümü Bozan Şeyler

Teyemmümü bozan şeyler üçtür.

1- Abdesti bozan her şey teyemümü de bozar.

2-  Namaza girmeden su görmek.

3-  İrtidat etmek (dinden çıkmak).

Yolculukla su bulunmadığı zaman veya su bulunup ta kullanılması için bir sakınca var ise teyemmüm yapılır.

İmran bin Huseyn şöyle rivayet eder. Bir seferde biz Allah Resulü ile beraberdik. İnsanlara namaz kıldırdı. O esnada gördük ki, bir adam kendi halinde durmuş namaz kılmıyordu.

Rasulullah ona: "Namazı kılmaktan seni meneden nedir?" diye sorun­ca, adam da. Cünüplük bana isabet etmiştir ve su da yoktur, dedi.

Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.) ona: "Teyemmüm yap, temiz toprakla yüzünü ve kollarını meshet, çünkü o sana yeterlidir." [2] buyurdular.

Teyemmüm için gerekli şartlar şunlardır:

-Namaz vaktinin girmiş olması. Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyur­muştur: "Bize yeryüzü, mescit kılındı ve temizdir. Ümmetimden her şahıs namaz vakti girdiğinde hemen namazı kılsın." [3] Bir başka hadis-i şerif­lerinde, ´´Namaz vakti geldiğinde, mesheder ve namazımı kılarım" [4] buyurmuştur.

Burdaki hadislerde teyemmüm edebilmek için namaz vaktinin girmiş olmasının gerekliliği belirtiliyor.

-Yolcu olan kişinin kendi imkanı dahilinde suyu araması gerekir.

Uzak yerlerde suyun bulunma ihtimali varsa tehlike ve riske girme zo­runluluğu yoktur. Çünkü dördüncü maddede suyun mahzurlu olmasından kasd edilmek istenen tehlikedir.

-Toz çıkaran temiz toprağın olması. Toz çıkaran temiz topraktan kasıt ellerini vurduğu zaman yapışması gerekir ki kum ve kireç türünden ol­madığı belli olsun. Toz çıkarması ayrıca kuru olması gerektiğinin alame­tidir. Çünkü ıslak veya rutubetli olmasıyla kum bile insanların eline yapı­şır. Toprağın kendisi olmasa da duvar veya herhangi bir yere dokunmakla toz çıkarsa yine de orası ile teyemmüm yapılabilir.

Teyemmüm şu şekilde yapılır: İki avuç parmaklan, birbirinden açık olarak temiz bir toprağa veya toz çıkaran toprak cinsinden temiz bir şeye vurulur ve o anda şöyle niyet eder:

"Namaz farzını, mubah kılamaya niyet ettim."

Sonra yüzün üst kısmından başlayarak ve her tarafını kaplayarak mes­heder. Sonra ikinci defa avuçlarını toprağa vurur, baş parmak hariç, sol elinin parmaklarının içi ile sağ elinin (yine baş parmak hariç) dört parma­ğının altından başlayarak sol elini, sağ elinin ortadan geçirip, daha sonra sol elinin içini kolunun içine doğru çevirerek baş parmak kalkık olduğu vaziyette mesheder. Avuçlarının içerisinden bir şey silmeden aynı işlem ile sağ avucu ile sol elini mesheder.

Yara Üzerine Meshetmek

Abdestli iken yarası üstüne sargı saran yara sahibi sargının üstünü mesheder. Abdesti tamamlandıktan sonra teyemmüm eder ve namazını kılar, daha sonra namazını kaza da etmez.

Bir teyemmüm ile ancak bir farz namaz kılınır. Kılacağı her farz için ayrı ayrı teyemmüm etmek lazımdır. Yalnız sünnet namaz için bir sınırla­ma yoktur. Bir teyemmümle istediği kadar sünnet namaz kılabilir.

Yara üzerine meshin meşruluğu için Cabir bin Abdullah şöyle demiş­tir. "Bir sefere çıktık. Bizden bir adama taş değdi ve başını yardı. Sonra bu zat ihtilam oldu. Arkadaşlarına, Benim teyemmüm etmeme ruhsat bu­luyor musunuz? diye sordu. Dediler ki:

-Sen suyu kullanabilirsin. Sana (teyemmüm için) ruhsat bulmuyoruz.

Adam yıkandı, daha sonra öldü. Peygamber (s.a.v.)´in huzuruna geldi ğimizde bu hadiseyi (kendisine) haber verdik. Bunun üzerine Allah Re­sulü (s.a.v.): "(Fetvayı verenler) onu öldürdüler. Allah´da onları öldür­sün. Bilmediklerini somalardı ya! Cehaletin ilacı ancak sormaktır. Onun teyemmüm etmesi yarasını da yıkaması (meshetmesi) ona yeterdi." [5] diye buyurdu.

Her farz için ayrı teyemmüm gerektiğini İbni Ömer şöyle bildirir:"Her bir farz için teyemmüm gerekir, velevki abdest bozulmamışsa da." [6]

Yara sahibi yara veya kırık yerini sarmışsa bu durumda üç şeye dikkat etmesi gerekir. Bunlar,

1- Yara veya kırık yerinin üstünü meshetmelidir.

2-  Yaralanan veya kırılan uzvun sağlam kısmını yıkaması gerekir.

3-  Abdest alırken yaralanan veya kırılan uzvun sırası geldiğinde abdest yerine teyemmüm etmesi gerekir.

[1] Muide \ucm, 6

[2] Buharı, 34!; Müslim, 682

[3] Buharı, 328

[4] İmanı Ahıned, 2/222

[5] Ebu Davud 336.

[6] Be\hah 11221.