> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Delilli Şafi İlmihali > Nikah
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Nikah  (Okunma Sayısı 1876 defa)
11 Mart 2010, 10:25:53
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 11 Mart 2010, 10:25:53 »



Nikah

Yüce Allah, yarattığı insanoğlunun fıtri yapısıyla ilgilenmiş ve erkek kadın birleşmesinin başı boş bırakılmasını uygun görmeyerek bir kontrol içerisinde olması gerektiğini bildirmiştir. Ayrıca erkek ile kadının birleş­mesi Allah´ın tayin etmiş olduğu ölçüler dahilinde olması halinde Yüce Allah bu­nu hayırlı bir birleşme saymıştır.

Enes bin Malik (r.a) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamberin ashabın­dan bir gurup, peygamberin zevcelerinden, onun özel amel ve ibadetleri­ni sordu. Kendilerine Hazreti peygamberin amel ve ibadetleri haber veri­lince, sahabilerden biri, "Ben kadınlarla evlenmem" , bir diğeri, "Ben hiçbir döşek üzerinde yatmam"... dediler. Bu durumu öğrenen Peygambe­rimiz Allah´a hamd ve sena ettikten sonra şöyle buyurdu:

"Bazı kimseleriniz şöyle şöyle demişlerdir, bu sözleriyle ne demek isti­yorlar. Ben nafile namaz da kılarım, gecenin bir kısmında uyku ile uyu­rum. Nafile oruç tutarım, bazen tutmayıp oruçsuz da olurum, Kadınlarla da evlenirim. İşte benim sünnettim budur. Kim benim sünnetimden yüz çe­virirse, o benden değildir." [1]

Allah´u Teala bu konuda şöyle buyurur:

"İbret alasınız diye her şeyi çift yarattık" (Zariyat: 51/49)

"Ey insanlar! doğrusu biz sizi bir erkek ile bir dişiden yarat­tık." (Hucurat: 49/13)

"Ey insanlar, sizi bir tek nefiste yaratan ondan eşini var eden ve ikisinden pek çok erkek ve kadın meydana getiren Rabbınıza hürmetsiz­likten sakınınız" (Nisa: 4/1)

İnsanoğlu hayatının diğer evrelerini düzene sokması gerektiği gibi üre­me olayı için de bazı düzenlemelere girmesi gereken nikah usulü, erkekle kadını meşru bir zemine oturtarak ailenin temeli atılmış olur. Bu nikah, Peygamberimiz (s.a.v.)´e peygamberlik gelmeden Suudi Arabistan´daki o cahiliye toplumunda da var idi. Ama tuhaf olabilecek şartlardaydı.

Peygamberimiz (s.a.v.)´in kendisine gelen vahy hükmüne dayanarak kaldırmış olduğu cahiliye nikahlarından bazıları şunlardır:

1- İstibda Nikahı. Kadının kocası, hanımı hayızdan temizlendiğinde ona "Falancaya git, ondan döl al" der ve hamileliği belli oluncaya kadar ondan uzaklaşır. Hamileliği belli olunca isterse hanımına yaklaşırdı. Bu­nu iyi bir çocuğa sahip olabilmek için yapardı. Bu nikaha İstibda nikahı denilirdi.

2- Bedel Nikahı. Kişi, bir başkasına "Benim için hanımıma yaklaş, ben de senin için hanımına yaklaşayım" diyordu.

3- Bu cahiliyye nikahlarından bir tanesi de, on kişiden az bir toplulu­ğun kadının yanına gelerek ona yaklaşmaları şeklindedir. Kadın hamile olup, çocuk doğurunca aradan bir kaç gün geçtikten sonra adamlara haber gönderir, hiç biri gelmemezlik yapamazdı. Nihayet hepsi kadının yanına toplanırlar ve kadın onlara şöyle der:

"Ne iş yaptığınızı biliyorsunuz, işte ben doğurdum." Adamların içinden istediğinin adını vererek:

"Ey falanca, bu doğan çocuk senindir." der ve çocuğu kendisine teslim ederdi. O da bu çocuğu kabul etmek zorunda kalırdı.

4- Cahiliye nikahlarından başka bir nikah şekli. Bir çok erkek toplanır bunlar hepsi bir kadına yaklaşırlar. Kadın kendisine gelenlere mani ol­mazdı. Bu kadınlar fahişe oldukları bilinsin diye kapılarının üzerine bay­raklar asarlardı. Bu kötü işi yapmak isteyen bayrakları görüp içeri girerdi. Bu kadın hamile olunca çocuğunu doğurduktan sonra kendisiyle ilişki ku­ran erkekler toplanır. Çocuğun kime benzediğine hükmederek alıp ona verirlerdi. O da bu çocuğu kabul etmemezlik edemezdi. Peygamberimiz (s.a.v.) Peygamber olduktan sonra, bu cahiliyye adetlerini kaldırdı. Bu­günkü nikah şeklini Kur´an-ı Kerim´deki emirlere göre uyguladı.

İslamın uygun gördüğü nikah şekli, iki şahit huzurunda icap ve kabul rükünlerinin yerine getirilmesinden başka birşey değildir. [2]

[1] Müslim, 1401.

[2] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 421-422.

İslamda Evlenmeye Teşvik

İslam dini, çeşitli sebeplerden dolayı evlenmeyi teşvik etmiştir. Farz etmemekle beraber evliliğin önemini bildirerek gerek Peygamberimiz (s.a.v.) ve gerekse diğer Peygamberlerin sünneti olduğunu bildirerek Ku-ran-ı Kerim de yüce Allah´ın şu ayet-i kerimeleri ile dile getirmiştir:

"And olsun ki, senden önce nice resuller gönderdik onlara eşler ve ço­cuklar verdik." (Ra´d: 13/38)

Peygamberimiz (s.a.v.)´in şöyle buyurur:

"Dört şey resullerin sünnetlerindendir. Kına kullanmak, güzel koku sürünmek misvak kullanmak ve bir de evlenmek." [1]

İnsanoğlu bazı durumlarda evliliği kabul etmekte tereddüte düşer ve evliliğe art görevlerin ağırlığından korktuğundan dolayı yüz çevirir.

Dinimiz bu kişinin bu bakışını evliliğin zenginlik gibi bir vasıta olaca­ğı noktasına çevirir, fakirliğe iten sebeplerin üstesinden gelecek bir kud­rete kendisini malik kılacağını haber vererek şu ayet-i kerimeyi ileri sü­rer.

"İçinizden bekârları, kölelerinizden ve cariyelerinizden iyi olanları evlendirin. Eğer yoksul iseler Allah onları lütfü ile zenginleştirir. Allah lütfü bol olandır, bilendir." (Nur: 24/32)

Kişi evlendiği zaman Peygamberimiz (s.a.v.)´in bu hadisi şeriflerine göre amel etmesiyle mutlu olur:

"Güzelliği için kadınlarla evlenmeyiniz, umulur ki güzellikleri onları uçuruma yuvarlar. Malları için de kadınlar­la evlenmeyiniz, umulur ki, malları onları azdırır. Ancak dini için kadın­larla evleniniz. Ağzı burnu düzensiz, dindar bir cariye, diğerlerinden da­ha efdaldir.",

" Kadınların en hayırlısı baktığın zaman seni sevince boğan, emretti­ğin zaman sana itaat eden, üzerine yemin ettiğin zaman yüzünü ak çıka­ran, kendisinden uzakta olduğun zaman nefsi ve malın hakkında seni ko­ruyandır´[2]

"Kadın 4 şey için nikahlanır. Güzelliği, malı, soyu ve dindarlığı. Sen dindar olanı seç" [3]

Zira güzellik, mal ve soy sahibi olan kadın devamlı kocasına karşı övünür, onu zor durumda bırakabilir. Onun için kişi dindar ve saliha olan bir kadınla evlendiği zaman daha rahat etmesi muhtemeldir. [4]

[1] Tirmizi, 1080.

[2] Nesai.

[3] Buhari, 4802.

[4] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 423-424.

Kadında Bulunması Gereken Meziyetler

- Ahlakı düzgün.

- Sinirsel yönden uyumlu.

- Cinsel sapmalardan uzak.

- Tanınmış iyi bir çevreye sahip olan meziyetlerdir.

Böyle bir kadın çocuklarına karşı şefkatli, kocasının hakkına riayetkar olur.

Kadınlar için, iyi bir koca seçimi de gereklidir.

Kızın velisi, kızını ancak dindar, ahlaklı, şerefli, ağırbaşlı ve yaş, ge­çim itibarı ve sosyal konularda kendileriyle eşit olabilecek durumda olan kişi ile evlendirir.

Kadın ve kız çocukları haklarında dikkatli davranmak çok önemlidir. Çünkü onlar nikah konusunda naziktirler. Kişi kızını zalim, fasık, bid´at ehli, içki içen, dinine karşı suç işlemiş kötü bir işle uğraşan kimseye kızı­nızı vermemelidir. (İhya-ı Ulumud´din) [1]

[1] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 424.

Evlilik Çeşitleri

İslam dini evliliği bir çok hikmete binaen meşru kılmıştır. Zina ve fuhuşa sebep olan fiillerden korunması, aile sevgisi ve saadetinin kurulup neslin devam etmesi için toplumda temiz bir hayatın yaşanabilmesi içir evlilik müessesesine önem vermiştir. Bu nedenle evliliğin insanın bulun­duğu hallere göre bazı hükümleri vardır. Bu hükümler şunlardır:

Sünnet olan evlilik: Cinsel ilişki ihtiyacı duyan ve evlenmenin masraflarını ve nafakayı temin edebilecek güce sahip olanlar için evlilik sünnettir. Ama bu şartlara sahip olup zina ve fuhşa girme tehlikesi varsa o takdirde o kişinin evlenmesi vaciptir.

Mekruh olan evlilik: Cinsel ilişki ihtiyacı olup evlilik masrafını ve nafakayı karşılama gücüne sahip olmayan kişinin evlenmesi mekruhtur.

Terkedilmesi efdal olan evlilik: Nafaka ve masrafını temin edebilece durumda olup ama kendini ibadet ve ilim tahsiline vermesi ile birlikte evlenme iştiyakı olmayan bir kimsenin evlenmemesi daha faziletlidir. [1]

[1] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 424.

Nikah Ve Onunla İlgili Hükümler

Nikah, ihtiyacı olan kimseler için sünnettir.

Hür bir erkeğin dört tane hür kadına kadar bir nikah altında bulundur­ması caizdir.

Köle olan bir kişi bir arada ancak iki kadını kendi nikahı altında bulun­durabilir.

Hür kişi bir cariyeyi ancak iki şartla nikahı altına alabilir:

1. Hür bir kadının mehrini verebilecek güçte olmaması.

2. Harama girme korkusunun bulunması.

Evlilik, Cenab-ı Allah´ın bütün yaratılmışlarını içine alacak şekilde ge­nel bir nizam olup insanlar, bitkiler ve hayvanlar alemi de bunun içinde­dir.

İnsanlar, bitkiler ve hayvanların devamının sağlanması için üreme du­rumunda olmaları gerekir. Yarattığı kainatın herşeyinden haberi olan yüce Allah bu üreme için de bazı sınırlamaları getirmiştir. Çünkü insanoğlu akıl dediğimiz müsbet bir olgu ve insani diyebileceğimiz müsbetlerle do­natılmıştır.

Bir erkek, gerek görürse dört tane kadına kadar bir arada bulundurma yoluyla evlenebilir. Yüce Allah şöyle buyurmu...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Nikah
« Posted on: 29 Mart 2024, 05:26:09 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Nikah rüya tabiri,Nikah mekke canlı, Nikah kabe canlı yayın, Nikah Üç boyutlu kuran oku Nikah kuran ı kerim, Nikah peygamber kıssaları,Nikah ilitam ders soruları, Nikahönlisans arapça,
Logged
11 Mart 2010, 10:31:28
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« Yanıtla #1 : 11 Mart 2010, 10:31:28 »

Evlendirmede Velayet Hakkının Tertib Sırası

Velilik hususunda yukarıda anlatılan şartlardan biri ortadan kalkma­dıkça derece itibarıyla daha sonra olan, daha Önce olana takdim edilmez.

Ancak yukarıdaki şartlardan birisi bulunmadığı takdirde, daha sonra olan veli öncekine takdim edilir ve yakın olan yok sayılır.

Şayet baba köle veya deli yahut fasık olursa, velilik şartlarına haiz da­ha uzak biri veli olur. Veli irsiyetin tertibi üzere asabe olanlardır.

Veliler sırasıyla şunladır:

Önce baba, sonra dede, sonra ana-baba bir olan kardeş, sonra baba bir olan kardeş, sonra ana-baba bir kardeşin oğlu, sonra baba bir olan karde­şin oğlu, sonra amca ve oğullan ve aynı uslüp üzere devam eder.

Veli bu şekilde bulunmadığı takdirde, umumi hakim veya bu işle gö­revlendirilmiş olan hakim, veli yerine geçer. Velinin yokluğundan mak­sat, ölümü veya ondan haberin kesilmesidir.

Hakim, bulunmadığı taktirde nikah akitleri için hür ve adil bir şahsı kendilerine hakem kabul edilebilir. Hakem ta´yin etmelerinin sigası şöy­ledir:

"Nikahımızı kıymak üzere seni hakem tayin ettik ve hükmüne razı ol­duk. "

Şayet kızın iki amcaoğlu bulunur ve bunlardan biri onunla evlenmek isterse, diğeri kızın velisi olur. Eğer bir amca oğlu bulunur ve o da onun­la evlenmek istiyorsa, hakim onu evlendirir.

Veli, namazın kasredilebileceği uzak bir mesafede ise, ya da hapiste olup ona ulaşmak mümkün değilse veyahut ta mükellef bir kadını dengi­ne vermekten imtina ederse, hakim onları evlendirebilir. [1]

Faide:

Sadece baba ve dede, küçük olsun büyük olsun evlenmemiş bekâr kızı kendisine denk olan biriyle zorla evlendirebilir.

Bekareti ister helal bir yoldan ve ister haram bir yoldan bozulmuş olan kadın ise bülüğ çağma ermemiş kadının da evlendirilmesi caiz değildir.İzin verse bile küçük olduğundan izni mu´teber değildir. Kardeş,amca ve diğer yakınlar,bekareti bozulmuş olsun,bozulmamış olsun buluğ çağı­na ermemiş olan kızı evlendiremezler.Ancak buluğ çağında olanı evlendirebilirler.Bekareti olmayanın sarih iznini almaları gerekir.Bekareti bo­zulmamış olanın sarih izni olabileceği gibi susması da izindir.

Kızın,babası veya dedesi tarafından zorla evlendirebilmesi için koca­nın şu yönlerden kıza denk olması gerekir:

a) Neseb yönünden: Soylu kadın,ancak soylu biriyle evlendirilebilir.

b) Meslek yönünden: Kocanın mesleğinin düşük bir meslek olmaması gerekir. Mesala, bir terzinin kızı bir çöpçüyle zorla evlendirilemez.

c) İffet yönünden: Fasık biri iffetli bir kadına denk değildir.

d) Sağlık yönünden: Nikah kusurlarından birini taşımamış olması ge­rekir. Mesela deli veya sara hastalığına yakalanan bir erkek böyle olma­yan bir kadına denk sayılmaz.

e) Hür olma yönünden: Köle, azad edilmiş veya bir kısmı azad edilmiş cariyeye denk değildir.

Zenginliğin, denklikte aranıp aranmayacağı hususunda ihtilaf vardır. Kuvvetli görüşlere göre zenginlikte denklik aranmaz.

Şafii Mezhebi´nde baba ve gerektiğinde babanın babası olan dede ´Mücbir´ velidir. Yani kızının nikahını kızından olur almadan kıyabilir. Burdaki hikmet kızın mücbir velisi olan babası veya dedesi kızdan daha iyi bir şekilde onun istikbalini görebilir. İşte bu nedenle İmam Şafii baba ve gerektiğinde dedeye bu selahiyeti vermiştir. Ama bu selahiyeti ver­mekle beraber onları hiç bir zaman sonsuz yetkili kılmamıştır. Bu neden­le denklik şartları olması kaydıyla ancak mücbir veli yetkisini kulla­nabilir. Denklik olmadığı zaman mucbirlik de sakıt olur.

Denklik konusunda günümüzde insanlar -maalesef- para veya maddi varlıktan başka bir şey bilmiyorlar. Halbuki diğer konularda da fıkıh ki­taplarında ´Küfüvlük´ olarak geçen denklik hususlarını gözetmek lazım­dır. Mücbir yetkisini kullanarak zorla yapılan evlendirmelerde kocanın kızın mehrini veremeyecek kadar fakir olmaması ve kızla evlendireceği erkek arasında bir düşmanlığı bulunmaması da şarttır.

Bu şartlardan biri bulunmadığı takdirde, kıydırılan nikah bâtıldır. An­cak kız izin verir ve izni de mükellef olduğu için mu´teber ise, bu takdir­de evlendirilebilir.

Dul kadın ise, ancak kendi muvaffakatı ve izniyle evlenedirilebilir.. Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

"Dul kadın evleneceği erkeği seçme hususunda kendi nefsine velisin­den daha önceliklidir. Kızın kendi nefsini ilgilendiren bu dava hakkında izni alınır. Onun izni ise susmasıdır" [2]

[1] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 436-437.

[2] Müslim 1421, Tirmizi 1108.

Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 436-438.

Nikah Edilmesi Haram Olan Kadınlar

Nikah edilmesi haram olan kadınlar şunlardır:

Bunlardan yedisi neseb yoluyla haramdır.

1. Anne ve neneler.

2. Kız ve torunlar.

3. Kız kardeş.

4. Hala.

5. Teyze.

6. Erkek kardeşin kızı.

7. Kız kardeşin kızı.

İkisi rada ile haramdır.

1. Süt anne.

2. Süt kardeş.

Dördü de evlilik ile haramdır:

1. Karının annesi.

2. Cinsi münasebette bulunmuşsa karısının başka erkekten olan kızı.

3. Babanın karısı.

4. Oğulun karısı.

Biri de birlikte bulundurma cihetiyle haramdır.

1- Karının kız kardeşi, halası, teyzesi gibi.

Kadın halası ve teyzesi ile birlikte bir nikah altıda bulundurulmaz. Neseb ile haram olan kadınlar süt ile de haram olurlar. [1]

Evlilik İle Haram Olanlar

1- Karının annesi: Kayın validedir. Delili şu ayeti kerimedir:

"Hanımlarınızın anneleri size haram kılınmıştır." (Nisa: 4/23)

2- Karısının başka erkekten olan kızları: Bu da erkeğin üvey kızıdır. Bunun da delili şu ayeti kerimedir: "Kendileriyle cinsi münasebette bulunduğunuz hanımlarınızdan olan üvey kızlarınızla evlenmeniz size ha­ram kılındı." (Nisa: 4/23)

3- Babanın karısı: Bu da üvey annedir. Bunun için de Yüce Allah şöyle buyurmuştur:

"Babalarınızın nikahladığı kadınları (üvey annelerinizi) ni­kahlamayın." (Nisa: 4/23) Dedenin karısı da aynı hükümdedir.

4- Oğulun karısı: Torunların karısı da aynı hükümdedir.

Yüce Allah Kur´an-ı Kerim´de şöyle buyurmuştur:

"Sülbünüzden olan özoğullarınızın(boşanmış veya dul kalmış) karılarıyla evlenmeniz (size haram kılındı)." (Nisa: 4/22)

Birlikte bulundurma cihetiyle haram olanlar: Karının kızkardeşleri: İki kızkardeşı bir nikah altında bulundurmak haramdır.

Yüce Allah Kur´an-ı Kerim´de şöyle buyurmuştur:

"... ve iki kızkardesi birlikte nikahlamanız da (size haram kılındı)." (Nisa: 4/23)

Karının teyzesi ve halası gibi mahremleri de karı ile birlikte bir nikah altında bulundurmak haramdır. Ebu Hureyre (r.a.)´dan rivayete göre pey­gamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

"Bir kadın halasıyla ve bir kadın teyzesiyle birlikte nikahlanamaz." [2]

[1] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 439-440.

[2] Buhari, 4820; Müslim, 140.

Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 440.

Nikahı Haram Olanlar

Hacc ve umre için ihrâmlı olanın, mürtedin ve hem kadınlığa hem de erkekliğe eşit meyli olup kadınlık ve erkeklik organı olan ve küçük abdestini akıtırken her iki organından akıtan müşkîl hünsânın nikâhı harâm-dır. Kişinin; annesini ve ninesini, kızlarını veya kızlarının kızlarını, kız-kardeşlerini ve kızkardeşlerinin kızlarını, kızkardeşlerinin çocuklarının kızlarını, erkek kardeşlerinin kızlarını ve onların çocuklarının kızlarını, halalarını ve teyzelerini nikahlaması haramdır.

Yüce Allah Kur´an-ı Kerim´de şöyle buyurur:

"(Ey iman edenler) sizlere (şunları nikahlamak) haram kılındı: anne­leriniz, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, kardeşlerini­zin kızları, kız kardeşlerinizin kızları." (Nisa: 4/23)

Yine, hanımının annesi ile onun gerek neseb ve gerek radâ (sütünü em­me) yönünden babasının veya annesinin annelerini ve hanımının kızıyla çocuklarının kızlarını nikahlaması haramdır.

Neseb yönünden durum bu olduğu gibi radâ yönünden de böyledir.

Şayet kişi bir kadınla nikahlanmış ama, onunla cinsi münasebette bu­lunmadan boşanmışsa, o kadının kızlarını nikahlayabilir. Ama onunla cin­si münasebette bulunmuşsa, yukarıda anlattıklarımızın hepsi ebediyyen ona haram olur.

Kendi mülkü de olsa veya şüphe sonucu bir kadınla yatmış olsa, yuka­rıda sayılanların hepsi yine ona haram olur. [1]

[1] Kadı Ebu Şuca, Ğayetül-İhtisar ve ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes