๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Delilli Şafi İlmihali => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 09 Mart 2010, 14:28:50



Konu Başlığı: Namazın Sünnetleri
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 09 Mart 2010, 14:28:50
Namazın Sünnetleri

Namazın Dışındaki Sünnetler

Namaza girmeden önceki sünnetler ikidir:

1-  Ezan.

2-  Kaâmet.

Ezan

Ezan farz namazların vakitlerini bildirmek ve müslümanları namaz kılmaya davet etmek için meşru kılınmıştır.

Bir toplum veya cemaat için sünneti kifayedir. Yani o cemaat veya top­lumdan bir kişi de okursa o sünnet hasıl olmuş demektir. Tek başına na­maz kılana ise sünneti ayn´dır. Yani bizzat onun kendi namazı için ezan okuması sünnettir.

Ezan, İslamınn şiarıdır.

Delili şu ayeti kerimedir: "Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrıldığınız zaman, Allahı anmaya koşun. Alış-verişi bırakın," (Cuma: 62/9)

Malik İbnul Huveyris (r.a) Peygamberimiz (s.a.v)´ den şöyle rivayet eder: "Namaz vakti girdiğinde içinizden biri size ezan okusun. En büyü­ğünüz de size imamlık yapsın." [1]

Meşruiyeti, Ezan, hicretin birinci senesinde meşru kılınmıştır. Abdul­lah İbni Ömer (r.anhuma) şöyle anlatmıştır:

Müslümanlar hicret edip Medine´ye geldiklerinde, toplanıp namaz va­kitlerini bildiren bir şeyi belirlemeye çalışmışlardı. Zira o zamana kadar namaza çağrı yapan bir şey yoktu. Bir gün bu hususta konuştular. Bazıları hristiyanların çam gibi bir çan edinelim, bazıları, yahudilerin borusu gibi bir boru olsun, dediler. Ömer (r.a.) halkı namaza çağırmak için niye, bir adam göndermiyorsunuz? dedi. Rasulullah (s.a.v): "Ey Bilal! kalk namaz için nida et ( ezan oku).´ [2] buyurdu.

Ezanın başlaması hakkında birçok rivayetler vardır. Bunların lafızları ayrılıklar gösterse de manalar aynıdır, bunlar için en meşhuru olan Abdul­lah İbni Zeyd´in kendi rivayetidir.

Enes İbni Malik rivayet eder. Abdullah İbni Zeyd şöyle dedi: Rasulullah (s.a.v) namazın cemaatle kılınabilmesi için nakus (çan) ya­pılıp çalınmasını emrettikleri sırada idi. Ben uykuda iken elinde nakus (çan) bulunan biri uğradı. Ben kendisine,  Ey Allanın kulu şu nakusu satarmısın? dedim. Ne yapacaksın, dedi. Bununla insanları namaza çağırı­rız, dedim. Sana daha hayırlısını göstersem olmaz mı? dedi. Hay hay de­dim. Bunun üzerine şöyle dersin dedi:

"Allahu Ekber Allahu Ekber Allahu Ekber AHahu Ekber. Eşhedu en la ilahe illallah Eşhedhû en la ilahe illallah. Eşhedu enne Muhammeden rasulullah Eşhedu enne Muhammeden ra­sulullah.

Hayya âla´s-salah Hayya âla´s-salah.

Hayya âlal felah Hayya âlal felah.

Allahu ekber Allahu ekber. La ilahe illallah"

Sabah ezanında "Hayya âlal felah" tan sonra iki defa, "Essalatu hayrun mine´n-nevm"  ilave edilir.[3]

Ezanın Sahih Olmasının Şartları

Ezanın sahih olması için şu şartlar gereklidir:

1.  Müslüman olmak

2.  Mümeyyiz olmak. Şu halde yedi yaşına gelmeyen çocuğun ezanı sa­hih değildir.

3. Erkek olmak. Kadının ezan okuması sahih değildir.

4. Tertiple okumak. Ezan sözlerinin yukarıdaki sıraya göre olması ge­rekir.

5. Kelimeleri arka arkaya okumak. Birbirini takibeden kelimeler ara­sına fazla fasıla vermemek.

6.  Cemaat için okunuyorsa yüksek sesle okumak.

Peygamberimiz (s.a.v) Ebu Said El-Hudri´ye hitaben şöyle buyurmuş­tur: "Şüphesiz çölü ve koyunları sevdiğini görüyorum. Koyunların yanın­da ve çölde bulunduğunda namaz için ezan okuduğunuz zaman sesini yükselt, çünkü müezzinin yüksek sesini işiten insan, cin ve her şey kıyamet gününde ona şehadet eder." [4]

7.  Vaktin girmesi. Ezan, namaz vaktinin girdiğini ilan ettiği için onun vaktinde okunması gerekir. Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

"Namaz vakti olduğunda, size biriniz ezan okusun," [5]

Ezanın Sünnetleri

1. Müezzinin kıbleye dönmesi.

2. Büyük ve küçük hadesten temiz olması. Peygamberimiz (s.a.v): "Temizlik hali dışında Allah´ı zikretmeyi sevmem." [6] buyurmuştur.

3.  Ayakta okuması. Peygamberimiz (s.a.v): "Ey Bilal kalk ve namaz için ezan oku." [7] buyurmuştur.

4. Başını sağa ve sola çevirmek. Bilal ezan okurken ´Hayya ala´s-sa-lah´ derken başını sağa ´Hayya alal felah´ derken başını sola çevirirdi. [8]

5. Müezzinin güzel ahlaklı ve adil olması, sesinin de güzel ve gür ol­ması. [9]

6.  Ezanın lafızlarını ağır ağır okumak ve çok uzatmamak.

7. Terci yapmak. Yani şehadel kelimelerini söylerken önce gizli sonra yüksek sesle olmak.[10]

8. Tesvib yapmak. Sabah ezanında ´Hayya âlal felah´tan sonra "Esse-latü hayrun minen-nevm " demek.[11]

9. Ezanı müezzinle tekrarlamak, "Hayya âla salah, hayya âlal felahta ´vela kuvvete illa billah´ demek. ´Esselatu hayrun minennevm´ cümlesini duyan kişinin ´Saddakta ve berarte" demek.

10.  Ezanın bitiminde duayı okumak.

Hem müezzin hem de ezam duyan kişinin Peygamberimiz (s.a.v)´ in-buyurduğu şu duayı okumaktır:

"Allahumme rabba hazihid-da´veti tammetı vessalatil kaime. Ati seyyidina Muhammeden el vesilele vel fadilete vebâshu makamen mahmudenillezi veâttehu."

Peygamberimiz (s.a.v):

Kim ezanı dinler ve ezandan sonra bu duayı okursa kıyamet gününde şefaatim ona helal olsun." [12] buyurmuştur.

[1] Buhatı. 602.-Müslim. 674

[2]Buhari,602 Müslim, 674

[3] Bu lafızlar Buharı ve Müslim´de sahih hadislerle sabittir.

[4] Buharı, 584

[5] Buharı, 602, Müslim, 674

[6] Ebu Davud, 579.

[7] Buharı, 579.

[8] Buharı, 608.

[9] Ebu Davud, 499.

[10] Müslim, 379.

[11] Ehu Davud, 500.

[12] Buhari, 579.

Kamet

Kametin ezandan pek farkı yoktur. Ancak aşağıdaki hususlarda birbi­rinden ayrılırlar. Şöyle ki ezanın kelimeleri çift, kametinki ise tektir.

Hz. Enes (r.a) şöyle demiştir:" Bilal´e ezan lafızlarını ikişer ikişer ka­met lafızlarını da birer birer söylemesi emrolundu. Bundan ´kadkametis-salah´ lafzı müstesnadır." (Müslim, 378)

Kametin lafızları şunlardır:

"Allahu ekber Allahuekber. Eşhedü en la ilahe illallah. Eşhedü enne Muhammeden rasulullah. Hayya âla´s-salah. Hayya âlal felah. Kad kametis salatu kad kametis´salah. Allahuekber Allahu ekber. La ilahe ilalllah."

Kametin bu sözleri Buhari ve Müslim ile diğer hadis kitaplarında sa­hih rivayetlerle sabittir. Kametin sıhhat şartlan ezanın sıhhat şartlarıyla aynıdır. Kametin sıhhat sünnetleri de ezanın sünnetleri ile aynıdır ancak "Kad kametis salah"  denildiğinde "Ekamehallahu ve edameh" denilmesi sünnettir. [1]

[1] Ehu Davud, 528.

Ettehiyat

´Ettehiyatu lillahi ve Essalavatu Etteyyibalu lillahi. Esselamu âleyke eyyuhennebiyyu ve rahmetullahi ve bereketuhu. Esselamu âleyna ve âla ibadillahisalihine. Eşhedu enla ilahe illallahu ve eşhedu enne Muhammeden Resulullah.

Allahumme salli âla seyyidina Muhammedin ve âla ali seyyidina Muhammed. Kema salleyte âla İbrahime ve âla ali İbrahime fil âlemine inneke hamidun mecid.´  [1]


Türkçesi: "Tahiyyallar, bereketler, salavatlar ve güzel şeyler Allah´ındır. Ey nebi! Allah´ın selamı, rahmeti ve bereketi senin üzerine olsun. Bize salih kulların üzerine de selam olsun. Ben şehadet ederim ki Allah´tan başka ilah yoktur ve yine şehadet ederim ki Muhammad Allah´ın resulüdür.

Allahım! İbrahim´e ve aline salat ettiğin gibi Muhammed´e ve aline salat et. İbrahim ve aline bereket verdiğin gibi Muhammed´e ve aline de bereket ver. Şüphesiz sen kendisine çok hamdedilen ve methedilensin."

[1] Muslim, 403 ve 406.

Kunut Duası

"AUahümmehdini fiymen hedeyte. Ve â finiy fitnen âfeyte. Ve teyelle­tti fitnen tevelleyte. ve barikliy fıyma â´tayte. ve kıniy şerre ma kadayte. Feinneke takdiy vela yukda âleyke. Ve innehu la yezillü men valeyte. vela yeîzzü men âdeyte. Tebarekte Rabbena ve teâleyte.

Felekel hamdu âla ma kadayte. Estağfirüke ve etuvbu ileyke. We sallallahu âla seyyiddina Muhammedin ve âla alihi ve sahbihi ve sellem."  [1]

Türkçesi: "Ey Allahım hidayete erdirdiğin kişilerden bana da hidayet ver. Verdiğin afiyetlerden beni afiyette kıl. Koruduğun şeyin şerrindin beni de koru.

Sen hükmedensin kimse sana hükmedemez. Senin dost edindiğin kimse zelil olamaz. Senin düşman olduğun aziz olamaz. Sen yücesin. Ey rabbimiz sen büyüksün.

Hükmettiğine karşılık hamd sana mahsustur. Ey Allahım sednden mağfiret diler sana yöneliriz. Efendimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme, ehline ve ashabına salat ve selam eyle."

Kunutun birinci kısmı duadır. Cemaatle namaz kılmıyorsa imam bu kısmı okuyunca cemaatin sadece dinlemesi ve amin demesi sünnettir. Diğer iki bolüm ise zikir, öcgü ve salavat olduğu için cemaatin de imamla beraber okuması sünnettir.

[1] Ehu Davud, 1425, Tirmizi, 464.

Namazın Hey´etleri

Namazın hey´atı sayılan sünnetler on beş tanedir:

1-  İftitah tekbirinde, rüku a giderken ve kalkarken elleri kaldırmak.

2-  Kıyamda sağ eli sol elin üzerine koymak.

3-  (iftitah tekbiri aldıktan sonra) ´Veccehtü´yü okumak.

4-  Eûzu Besmele çekmek.

5-  Sesli okunması gereken yerde sesli okumak.

6- Sessiz okunması gereken yerde sessiz okumak.

7- (Fatiha bitince) ´Amin´ demek.

8-  Fatiha´dan sonra bir sure okumak.

Namazın hey´etleri için deliller:

1.  İhram tekbiri alırken, rükuya giderken ve rüku´dan kalkarken elleri kaldırmak.

İbni Ömer şöyle demiştir: "Allah Resulü namaza durduğu zaman, el­lerini omuzları hizasına kaldırır, sonra tekbir alırdı. Rüku´a gitmek istedi­ği zaman da, rükudan kalktığı zaman da böyle yapardı. Fakat, secdeye gittiğinde ve secdeden kalktığında böyle yapmazdı." [1]

Eller kaldırıldığı zaman ayaları kıble tarafına doğru açmak en uygun­dur. Baş parmakları da kulakların memesinin hizasına getirmektir.

2. Kıyamda iken sağ eli, sol elin üzerine koymak. Vail bin Hıcr şöyle rivayet eder: "Hz. Peygamber namaza başladığı zaman ellerini kaldırıp tekbir alır. Sonra sağ elini sol bileği üzerine koyardı".[2]

3. Veccehtu. İhram tekbirinden sonra veccehtu okunur.

Hz. Ali´nin rivayetine göre Hz. Peygamber namazı ikamede veccehtu ile başlardı.

4. Euzü Besmele çekmek. Veccehtudan sonra. Eüzubillahi mineşşey-tanirracim demektir.

Bunun delili şu ayeti kerimedir:

"Kuran okuduğu zaman recmedilmiş (kovulmuş) şeytandan Allah´a sığın." (Nahl: 16/9H)

5-6- Kuran´dan okunması gerekeni sesli okunması gereken yerde sesli okumak, sessiz okunması gereken yerde de sessiz okumak. Sabah, akşam ve yatsı namazlarının farzlarının ilk iki rekatında, cuma namazı, bayram, Ay tutulması, yağmur, teravih ve Ramazan "da kılınan vitir namazlarında cehri (açık) okumak sünnettir. Bunların dışında kalan diğer namazlarda kıraatin gizli okunması sahabelerden nakledilmiştir. Delili şu hadisi şerif­tir:

Ebu Hureyre (r.a) şöyle demiştir:

"Her namazda Kuran okunur. Rasulullah (s.a.v)´ın açık okuyup bize duyurduklarını biz de sizlere o yerlerde duyuruyoruz. Bizden gizlice oku­dukları yerleri biz de sizlerden gizli okuyuruz." [3]

7- Fatiha ´dan sonra ´amin´ demek.

Aminin kelime anlamı "Allahım duamızı kabul et " demektir.

"Veleddallin" dedikten sonra ´amin´ demek sünnettir. Kılınan namazda fatiha sesli okunuyorsa ´amin´ de sesli okunacaktır. Sessiz okunuyorsa ´amin´ kelimesi de sessiz okunacaktır. İmamın arkasında kılınan namaz­da kıraatler cehri (yüksek sesle) okunuyorsa ´amin´ kelimesinin yüksek sesle söylenmesi sünnettir.

Bunun delili. Ebu Hureyre (r.a) şöyle demiştir:

Rasulullah (s.a.v) buyurdu ki:

´İmam amin dediği zaman arkasından siz de amin deyiniz. Çünkü her kimin amin demesi meleklerin amin demesine uyarsa geçmiş günahları affolunur" [4]

8-  Fatihadan sonra bir sure okumak.

Ebu Hureyre (r.a.) şöyle demiştir:

"......Onun arkasında namaz kıldığımda öğlen namazının birinci ve ikinci rekatlarını uzatırdı. Üçüncü ve dördüncü rekatlarını hafif tutardı. İkindi namazında hafif, akşam namazında mufassal denilen surelerden okurdu. Yatsı namazında şems ve benzeri sureleri, sabah namazında da uzun sureleri okurdu." [5]

[1] Buhari, 705, Müslim, 390.

[2] Müslim,40I.

[3] Buhari, 738. Müslim. 396

[4] Buharı: 748; Müslim, 410

[5] Nesaı, 1/167

Veccehtu Duası

"Veccehtu vechiye lillezi fataressemavati velarde haniyfen müslimen ve ma ene minel müşvikiyne. inne salatiy ve nüsûkiy ve mahyaye ve mematiy liîlahi rahhil âlemiyn. La şeriyke lehü ve hizalike umirîu ve ene minel müslimiyn."  [1]

Türkçesi: "Şüphesiz ki ben yüzümü gökleri ve yeri yaratan Allah´a yönelttim. Ben müşriklerden değilim. Benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm hiç bir ortağı olmayan alemlerin rabbı Allah´ındır. Ben ancak bununla emrolundum ve ben mü slü m an] ardan im."

Teveccüh olarak bilinen veccehtu duası farz ve nafile namazların evvelinde fatihaya başlamadan önce okumak müstehaptir.

İhram tekbirinden sonra veccehtu duası okumadan Euzubillahi mineşşeytanir-racim veya fatiha suresine başlanmışsa artık başa dönüp veccehtu duasını okumak uygun değildir.

Cenaze namazlarında ve vaktinin dar olduğu namazlarda vecehtu duası okunmaz.

9- Kalkma, oturma ve eğilmelerde tekbir getirmek.

10- Rüku´dan kalkarken "Semiâîlahu limen hamide rabbena leke! hamd" demek.

11- Rüku ve secdelerde teşbih yapmak.

12-  Oturmalarda ellerini uylukların üzerine koymak. Ettehiyatta sol eli­ni tamamiyle yatırır, sağ elini ise yumar sadece işaret parmağını uzatır.

13-  Bütün oturuşlarda iftiraş etmek.

14- Son oturuşta teverrük etmek.

15-  İkinci selamı vermek.

9-  Rüku´ ve secdelerden kalkmalarda, oturmada ve eğilmelerde tekbir almak.Ebu Hureyre (r.a.)´dan rivayete göre Hz. Peygamber namaz kıldı­ğında ayakta iken ihram tekbiri alırdı. Sonra rüku´a giderken tekbir alırdı. Sonra ayağa kalkarken ´Rabbena lekel hamd" derdi. Sonra secdeye gider­ken tekbir alırdı. Sonra ikinci secdeye giderken tekbir alırdı. Sonra başını ikinci kere kaldırırken tekbir alırdı. Sonra tamam edinceye kadar bütün namazda böyle yapardı. (Namazdan selam verdikten) sonra Ebu Hureyre:

´Şüphesiz ki içinizde namazı en çok Rasulullah´ın namazına benzeyen benim´derdi. [2]

10-  Rüku´dan kalkarken, ´semiallahu limen hamide...´  geçen hadiste ifade edilmiştir.

11-  Rüku´ ve secdelerde teşbih yapmak.

Rüku´ a giderken de ´sübhane rabbiye a´la´ demektir. Beş, yedi ve do­kuz defa´da getirilebilir.

12- Oturuşta elleri dizlerin üzerine koymak. İbni Ömer şöyle rivayet eder: "Hz. Peygamber namazda oturunca ellerini dizleri üzerine koyardı. Sağ elinin işaret parmağını kaldırırdı. Onunla Allah´ın bir olduğuna işaret ederdi. Sol elini de parmaklarını uzatarak sol dizi üzerine koyardj." [3]

13-14-  İftiraş ve teverûk. Ebu Humeydi şöyle der: "Ben Hz. Peygam­berin namaz kılışını hepinizden daha iyi hatırlıyorum. Hz. Peygamber ikinci rekatın sonunda sağ ayağını dikip sol ayağı üzerinde oturdu. Son oturuşta sol ayağını sağ ayağının altından çıkarıp sağ ayağını da dikerek mak´adı üzerinde oturdu." [4]

İkinci rek´attaki oturuş iftiraş, son oturuştaki oturuş da teverrûktur.

15-  İkinci selamı vermek. Namazda birinci selamı vermek rükündür. İkinci selam ise sünnettir.

Abdullah İbni Mes´ud şöyle anlatıyor:

"Hz. Peygamber yanağının beyazlığı arkadan görüneceği şekilde sağ ve soluna "Esselamu aleyküm ve rahmetullah, esselamu aleyküm ve rah-metullah" diye selam verirdi. [5]

Eltehiyatta rükün olan salavat-ı şerifenin akabinde Rasuluİlahın ehli beytine de salaval getirmek ve dua etmek de sünnettir.

[1] Buhari, 771

[2] Buhari 765 Müslim, 392

[3] Müslim, 580

[4] Buhari, 794

[5] Ebu Davud, 996

Namazın Adabı

1- Namazda huzur ve huşu içerisinde bulunmak.

2-  Secde yerine bakmak.

3-  Sükunet içerisinde bulunup, hareket yapmamak.

4-  Kıyamda vücut ağırlığını her iki ayak üzerine vererek durmak.

5-  Rüku´a eğilirken erkeklerin kollarını yanlarından uzak tutmaları, ka­dınların ise rükû´da kollarını yanlarına yapıştırmak.

6- Secdelerde erkeğin kollarını yanlarından uzak tutarak ve karnını ha­fifçe yukarı doğru kaldırması, kadınların ise bunun aksini yapmak. Yani kadın avret olduğu için rüku´larda olduğu gibi secdelerde de kollarını yanlarına yapıştırması, karnını da eğerek toparlanması namazın adabıdır.