๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Değişik Yönleriyle Rasulullah => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 18 Ekim 2010, 01:10:27



Konu Başlığı: Hz Peygamber Hakkında Caiz Olan ve Olmayan Şeyler
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 18 Ekim 2010, 01:10:27
Hz. Peygamber Hakkında Caiz Olan ve Olmayan Şeyler

a- Caiz Olan Şeyler

Hz. Peygamber sallâllâhu aleyhi ve sellem, diğer peygamberler gibi bir beşerdi. Onlar gibi vahye mazhar olmuş, Cenâb-ı Hakk'ın emirlerini tebliğ etmişti.

Peygamberler kafilesi (as) birer beşer olarak yemiş, içmiş ve sokaklarda yürümüşlerdir205. Ancak onların diğer insanlardan farklı tarafları kendilerine vahyin gelmesidir206.

Hz. Peygamber (sav), gönderildiği kavminin arasında uzun bir müddet, sade bir insan gibi yaşamıştır. Nitekim bir âyet-i kerimede, "De ki, Allah dileseydi (bana bu Kur'ân'ı indirmezdi. Ben de ) onu size okumazdım. (Allah) onu (benim lisanımla) bildirmezdi de. Ben ondan evvel, (bugüne kadar) içinizde bir ömür durmuşumdur (yaşamışımdır). Siz hâlâ aklınızı kullanmaz mısınız?"207 buyrulur.

Hz. Peygamber (sav), diğer peygamberler gibi, tebliği müddetince eza ve cefaya maruz kalmışsa da vahyin gereğini yerine getirmekten kaçmamıştır209. Peygamberlerin muhatabı beşer olduğu için, onlar da beşer olarak gönderilmişlerdir. Zira eğer Peygamberler melek olsaydı, insanlar onlarla irtibat kurmaya, muhatab olmaya dayanamazlardı209.

Her varlığın elçisinin kendi cinsinden olması en tabiî bir yoldur. Bu itibarla peygamberler birer beser olarak insanlar gönderilmiştir. Ancak, onlar hem insanlarla hem de meleklerle irtibatlı olduğu için zahiri durumları beşerî sıfatlarla vasıflanmış, iç alemleri (ruhları) de üstün evsaflarla vasıflanmıştır. Mele-i âlâ (melekler alemiyle) ile irtibatlı ve meleklerin sıfatlarına benzer sıfatlara da sahib olmuşlardır210.

Beşer olmaları, beşerin bedenine ariz olan şeylerin onların bedenlerine ariz olmasını gerektirmiştir. Bunun için hasta olmuşlar, her nevî beşerî sıkıntıya maruz kalmışlardır211.

Yine Hz. Peygamber, bir beşer olduğu için sihir (büyü) yapanların sihirlerinin tesirinde kalmış, sonra da Allah'ın lütfü ve yardımıyla kurtulmuştur212.

Hz. Peygamber (sav) hakkında bazı caiz olan şeyler, O'nun beşer üstü olan "masum"luğu ile ilgilidir. Ancak O'nun bir beşer olarak sehvetmesi, hatta bazı kimselere göre vehm, galat etmesi de caizdir213. Mahkemelik olan kişilerden birisinin daha beliğ ve fasih konuşmasıyle, Hz. Peygamberin yanılarak onun lehine karar vermesi de caizdir214.

Hz. Peygamber'in dünyevî bazı işlerinde, bazı maslahatları gözetmesi, O'nu itaba maruz bırakmıştır. İtab diye isimlenen kınamanın çok çeşitleri vardır. Tevcih kınaması, Hz. Peygamberi bir yöne yönlendirmek için yapılmış, tenbih kınaması da Hz. Peygamber'in dikkatini matlup olan şeye çekmek için yapılmıştır. Daha başka kınama çeşitleri de vardır215.

Diğer taraftan O'nun, bazı kimselerin kusurlarını affetmesi de caizdir. Nitekim O, Yahudiler'in "es-Sâmu aleyküm" (ölüm sizin üzerinize olsun) şeklindeki sözleri karşısında, aynı kelimeleri onlara iade ettikten sonra bir ceza vermemiş ve onları affetmiştir216.

Kalbine manevî bir perdenin çekilmesi de bir çeşit dalgınlıktır. Ancak O, bundan dolayı istiğfar etmiştir. Hatta bir defası yeterli olsa dahi O, yetmiş defa veya bazı rivayetlere göre yüz defa tevbe istiğfar etmiştir217. Peygamberler, dünyevî bazı işleri bilmeyebilirler. Zira onların gayretleri ahiret işleriyle ilgilidir218. Ancak vahyin mahsulü olan haberlerinde hata olmaz219.

b- Caiz Olmayan Şeyler

Bir beşer olmaları sebebiyle bazı işleri yapmaları caiz görülmüş ise de, peygamberliklerinin gereği bazı şeylerden sakınmışlardır. Hz. Peygamber’in (sav)220 bir beşer olarak yanılması az da olsa vuku bulmuştur. Ancak derhal bu durum vahy ile düzeltilmiştir. Hz. Peygamber'in bazılarına göre küçük de olsa günah işlemesi mümkün olsa da, büyük günah işlemesi asla caiz değildir221.

Diğer taraftan O'na sövmek bir kusur isnad etmek, makamına yakışmayan bir şeyi ona isnad etmek haramdır222. Hatta Hz. Peygamber'e sövmek küfrü gerektirdiği için İmâm Malik, Leys, Ahmed ve eş-Şâfiî, o şahsın katledilmesine fetva vermişlerdir223. Ebu Hanife, Sevr ve el-Evzâî "Hz. Peygambere söven öldürülür ama, mürted saydır", demişlerdir. Bunlara göre, tevbe etmekle İslâm'a dönülmüş olur224.

Hz. Peygamber (sav) her zaman şeytandan korunmuştur. Zira bir hadislerinde, şeytanının müslüman olduğunu haber vermiştir225. Böylece O, âlemlere rahmet olarak gönderilmesinin gereği olarak gerçek bir hayat yaşamış ve aynı zamanda bu gerçekleri insanlığa tebliğ etmiştir.

Netice

Allah Tealâ, en şerefli bir mahluk olarak insanı yaratmış ve kendisine muhatab kabul etmiştir. Zira akıl ve ilimle teçhiz edilen yegane varlık insandır,  insanlardan seçtiği kimseleri (peygamberler) de yine insanlara elçi olarak göndermiştir.

İlk insan olan Âdem (as) ile başlayan elçi kafilesi, Hz. Muhammed (sav) ile son bulmuştur.

Bu mutlu kafilenin içinde hayatının bütün yönleri tesbit edilip zamanımıza kadar gelme şerefi, sadece Hz. Muhammed'e (sav) nasip olmuştur.

Hz. Peygamber'in hayatı, sadece mevlid'i, bi'set'i ve megazi'sinden ibaret değildir. O'nun asıl hayatının yönleri, Fezâil, Şemail, Delâil ve Hasâis'i ile meydana gelir.

Yukarıda adı geçen haller, birbirinden kesin çizgilerle ayrılmış değildir. Bu haller, başkalarına nisbetle üstün olduğu için Fezâil; peygamberliği isbat etmesi itibariyle Delâil; beşerî hal ve davranışları itibariyle Semdil ve Hz. Peygamber'e ait olan vazifeler yönünden de Hasâis'i, sayılmıştır.

İlk zamanlarda tedahuli olarak, hadis ve siret kitablarında yer alan haller, sonraları, kendilerine ait risale ve kitablara sahip olmuştur. Hatta birer ilim dalı da vücuda getirmişlerdir.

Peygamberler her halleriyle örnek insanlardır. Bu örnek olma durumu daha ziyâde beşerî davranışlarında görülecektir. Beşerî davranışlarını Şemâil'i konu etmiştir. Fezâilinde yer alan bazı hasletleri de beşerîdir, örnektir. Şemâil'i, Hz. Peygamber'in bedenî tavsifini, ahlâk ve âdetlerini, günlük yaşantısını en ince teferruata kadar ortaya koymuştur.

Şemâil'in kaynaklarında, bazı zayıf rivayetler varsa da onlar, diğer bazı hadislerle takviye edilmiştir.

Delâilü'n-Nübüvve olarak adlandırılan Hz. Peygamber'in mucizeleri, O'nun olağanüstü yönünü ortaya koyar. Her olağanüstü şey sayılan davranışlar, mucize sayılmamaktadır. O'nun mucizelerinin tahakkuku için, bazı kayd ve şartların bulunması gereklidir.

Mucizeler, peygamberlerin nübüvvetlerini isbata yaradığı gibi, insanların, yeni keşifler yapmasına da ışık tutmaktadır. Meselâ Süleyman (as), Belkıs'ın tahtını kısa zamanda, uzak bir mesafeden getirtmesi; seslerin, gölgelerin getirilmesine, yani televizyonun yapılabileceğine yol göstermektedir. Hatta henüz günümüzde gerçekleşmemiş olan kısa zamanda eşyanın bizzat getirilmesine de ışık tutmaktadır.

Delâil ile ilgili çok sayıda sahih ve zayıf hadis vardır. Bir bakıma içinden çıkılmaz olarak görülen Delâil'in kaynaklarından, önce el-Buhârî'nin es-Sahih'inde bulunan hadislere yer verdik. Sonra da diğer sünnet kitablarında mevcut olan hadislerle çalışmamızı tanzim ettik. Bu arada zayıf hadislerle isbat edilen mucizeleri de nakilde bulunduk. Bu sahada yazılan eserlerin müelliflerinin prensiplerini, onlardan nasıl istifade ettiklerini de açıkladık.

Delâilü'n-Nübüvve isimli yazımızda onların günümüzün hadisleriyle münasebetini de kısaca işlemeyi unutmadık.

Hz. Peygamber'in hallerinden olan "Hasâis"ini de birinci bölümün sonunda vermeğe çalıştık.

Çalışmamızın ikinci bölümünde Hz. Peygamber'e karşı yapmamız lazım gelen vazifeleri, peygamber sevgisini, salât ve selâm getirmemizin önemini, fiillerinin örnek alınmasını kısaca kaydettik. Fiillerini altı kısma ayırdık. Kendisine mahsus olanlar müstesna diğer bütün fiillerinde O'na uymanın en azından müstehab olduğunu kaydettik. Bu bölümü, Hz. Peygamber hakkında caiz olan ve olmayan şeyleri kısaca vermeyle bitirdik.

Biz bu çalışmamızla peygamberimizi çok çeşitli yönleriyle tanıtmaya çalıştık. Burada şunu da zikredelim ki, O'nu tam manâsıyla tanıtmak bizim haddimizin üstünde bir iştir. Ama hiç değilse O'nu daha iyi tanıtacaklara işlenmesi gereken sahayı belirttik.



--------------------------------------------------------------------------------

205 Kur'ân-ı Kerîm, el-Furkân, 20

206 Kur'ân-ı Kerîm, el-Kehf, 110

207 Kur'ân-ı Kerîm, Yunus 16

209 el-Kâdî İyâz, eş-Şifâ II,224

209 el-Kâdî İyâz, a.g.e. II, 225.   

210 el-Kâdî İyâz, eş-Şifa II, 225

211 el-Kâdî İyâz, aynı yer

212 el-Kâdî İyâz, a.g.e. II,411-415

213 el-Kâdî İyâz, a.g.e. II,411-415

214 el-Kâdî İyâz, a.g.e. II, 411-415

215 Übeyd b. Abbâd, Ayâtu İtâbi'l-Mustafa s. 105-107 Kahire.

216 el-Kâdî İyâz, a.g.e. II,496

217 el-Kâdî İyâz, a.g.e. II,248

218 el-Kâdî İyâz. eş-Şifa II, 270

219 el-Kâdî İyâz, a.g.e. II, 271

220 el-Kâdî İyâz, eş-Şifa II, 272

221 el-Kâdî İyâz eş-Şifa II, 327

222 el-Kâdî İyâz, a.g.e. II,483

223 el-Kâdî İyâz, a.g.e. II,475

224 el-Kâdî İyâz, a.g.e. II, 475

225 el-Kâdî İyâz, a.g.e. II,275: Topaloğlu, Bekir, Diyanet Dergisi Peygamberimiz Özel Sayısı, s.67-80 Aralık 1989 c.25, sayı, 4



Konu Başlığı: Ynt: Hz Peygamber Hakkında Caiz Olan ve Olmayan Şeyler
Gönderen: Selvihale üzerinde 14 Temmuz 2011, 20:44:10
Rabbim razı olsun ...Çok güzel paylaşımlar.....Rabbim Allah rasülüne ümmet eylesin hakkıyla.....


Konu Başlığı: Ynt: Hz Peygamber Hakkında Caiz Olan ve Olmayan Şeyler
Gönderen: Eminegül üzerinde 03 Kasım 2018, 07:01:36
Peygamber efendimizi tanıtmaktan kitaplar aciz olur onu ancak Rabbim hakkıyla bilir.Bize bakan zaviyeyle örnek hayatını rol model alarak Allah'ın sevgilisini örnek alarak Allah'ın rızasını kazanmak.Rabbim onun ümmeti olma payesine erdirdi bizi şükürler olsun 🙌 Arzucum


Konu Başlığı: Ynt: Hz Peygamber Hakkında Caiz Olan ve Olmayan Şeyler
Gönderen: Mehmed. üzerinde 03 Kasım 2018, 17:29:47
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri Peygamberimiz in izinden ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun