> Forum > ๑۩۞۩๑ İlim Dünyası Online Dergi Dünyası ๑۩۞۩๑ > Semerkand Aylık Aile Dergisi > Değerlerimiz > Kullar Hakkında Hüküm Allah’ındır
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kullar Hakkında Hüküm Allah’ındır  (Okunma Sayısı 1103 defa)
24 Ekim 2011, 18:48:33
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 24 Ekim 2011, 18:48:33 »



Hatası Açık da Olsa, Kullar Hakkında Hüküm Allah’ındır

Ekim 2008 37.SAYI

Bir başkasını yargılama, karşısındakinden daha üstün özelliklere sahip bulunulduğu vehmiyle yapılır. Aslında kimse kendini bir yere oturtmadan yargılamaya başlayamaz. Eleştirebilmek, insanın kendini beğenmesini gerektirir. Oysa bize ısrarla mütevazı olmamız ve herkese değer vermemiz tavsiye edilir.

Bir zamanlar dört oğlu olan bir adam varmış. Çocuklarının önyargılı olmamaları için onları bu hususta eğitmek istemiş. Bu sebeple her birini farklı bir mevsimde bir ağacın yanına gönderip, ona bakmalarını istemiş. İlk oğlan kışın, ikincisi ilkbaharda, üçüncüsü yazın, sonuncusu da sonbaharda gitmiş. Geri döndüklerinde adam hepsini çağırıp ne gördüklerini sormuş. İlk oğlan, ağacın çok çirkin, yaşlı ve kupkuru olduğunu söylemiş. İkincisi, “hayır yeşillikle doluydu ve canlıydı” diye itiraz etmiş. Üçüncüsü başka fikirdeymiş, “Çiçekleri vardı ve kokusuyla görüntüsüyle o kadar muhteşemdi ki, daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim” demiş. Sonuncu oğlan ise, hepsinin söylediklerinin noksan olduğunu, ağacın meyvelerle yüklü, canlı ve hayat dolu olduğunu belirtmiş. Sıra yaşlı adamın oğullarına vereceği derse gelmiş. Öncelikle hepsinin haklı olduğunu; çünkü farklı mevsimlerde ağacı görmeye gittiklerini hatırlatmış. Sonra da onlara, bir ağacı veya bir insanı kısa bir sürede tanıyıp hemen yargılayamayacaklarını anlatmaya çalışmış. Ve demiş ki: “Gerçekleri ancak sonunda, dört mevsimi gördükten sonra tam olarak anlayıp idrak edebilirsiniz.”

Hikâyeye ibret nazarıyla bakarsak bize çok şey söyler: Hiçbir şey kısa bir sürede tanınamaz. Hiçbir şeyi yargılamayın. İnsanın tamamlanması için şu dünya hayatındaki süresini doldurması gerek. Ömür sonlanmadan kimin ne olduğunu anlamak mümkün değil. O nedenle Allah dostları dahi son nefeslerinden emin olamamışlar. Hal böyleyken insanlar hakkında kolayca hüküm vermek doğru olmasa gerek. Fakat Doç. Dr. Kemal Sayar’a göre uygulama bunun tam tersi yönde maalesef. “İnsanlarla etkileşime girdiğimizde önce yargılarımızın konuştuğu bilinen psikolojik bir gerçektir” diyen Sayar, karşımızdakini tanımadan önce onu yargıladığımıza ve sık sık doğru olmayan ve olumsuz hükümlere vardığımıza dikkat çekiyor. Üstelik bu hatanın cazibesine hemen herkes kolayca yakayı kaptırabiliyor. Sahabeden biri bir müşrikle savaşırken, düşmanı kelime-i şehadet getiriyor. Ancak sahabi yine de öldürüyor o kişiyi. Efendimiz (s.a.v) sebebini sorunca, onun gerçekten inanmadığını, ölümden kurtulabilmek için son anda kelime-i şehadet getirdiğini söylüyor. Efendimiz (s.a.v) ise “Bunu onun kalbini yarıp da mı gördün?” diyerek, ölçümüzü belirleyen son derece manidar bir cavap veriyor.

Bir başkasını yargılama, karşısındakinden daha üstün özelliklere sahip bulunulduğu vehmiyle yapılır. Aslında kimse kendini bir yere oturtmadan yargılamaya başlayamaz. Eleştirebilmek, insanın kendini beğenmesini gerektirir. Oysa bize ısrarla alçak gönüllü olmamız ve herkese değer vermemiz tavsiye edilir. Hatta Sıbgatullah Arvasi Hazretleri (k.s) müridi Abdurrahman-i Tahi Hazretlerine (k.s) kendini herkesten, kafirden dahi daha kötü görmesini tavsiye eder, ruh olgunluğuna tam olarak ulaşabilmesi için.

Başkalarının hatalarına bakıp kendimizi temize çıkarıyoruz

İnsanları yargılamak, bir bakıma kendini psikolojik açıdan rahatlatma yöntemi de olabilir. Başkasında gördüğü kusurlar sayesinde kendindekini daha hafif bularak rahatlar kişi. “Onlar benden daha kötü” psikolojik rahatlamasını yaşar. Fakat bize tavsiye edilen tersten başlamak; yani önce kendi kusurlarını görmek. Böylece başkalarını yaftalamadan önce, kendini düzeltmek mümkün olabilir. Bu durumda, mükemmele ulaşmaya ömür yetmeyeceğinden, başkalarını yargılamaya da fırsat bulunamadan geçip gidilir bu dünyadan. Bu başkalarının da kurtuluşu olacaktır. Çünkü insanlara önyargılarla yaklaşmayı, onları itmeyi bırakarak varsa hatalarını düzeltmelerine imkan sağlanmış olunur. Başkalarının hatalarını görmek, onların eksiklerinden medet uman insanların işidir. Oysa bilmelidir ki, etraftaki kötüler ya da hatalar yargılayana hiçbir değer katamaz.

Fakat kimileri içinde binbir problem hallolunmuş namazları, kârı açlığı olmuş oruçları, gafletle çektikleri tespihleri, şuuruna ulaşılamamış hizmetleri gözlerinde büyütüp, o büyümeyle çıktıkları kerevetlerden hükümlerini “insancıklara” yöneltirler. Sanki bu şekilde kendi eksiklerini kapatırlar. Daha kendileri hamlıktan yemyeşil dururken, olduğunu varsayıp çevresindekileri şöyle bir göz ucuyla süzüp, evliya makamında bulunduğu sanrılarıyla ahkam savururlar. Lakin başkalarıyla uğraşırken kendi hatalarını bilmezler.

Kullar hakkında hüküm vermek kimsenin haddi değil!

Bazen iyice ileri giderek kuların hükmünü verip bol keseden ceza keserler: “Yakında tokatı yer, ayağı kayar, cezalandırılır, mahvolur, kaybeder, iflas eder” vs. özenle belirlenmiş en kötü sonlar arasından seç beğen!Ruz-i mahşere, mizana ne hacet; nasılsa ahkam kesmeyi kendi yetkilerine almış kulları, diğerleri hakkında, hesap-kitap, iyi-kötü, veli-zındık, cennetlik-cehennemlik, cennet-cehennem derecelendirmelerini O’nun yerine yapmışlardır halihazırda yaşanılan dünyada. Aslında bir nevi yaptıklarına karşılık olmasını istedikleri temennilerdir kafalarında kurup dillendirdikleri. “Rahmetim gazabımı geçmiştir”, diyen sanki onların inandığı Allah değildir. Başlarında kılıç sallayan, habire kafa koparan bir ilah vardır zihinlerinde.

Son olarak; yargılama işi ne bu dünyaya ait, ne de bize ait bir şey! Yüce Rabbimiz bile dünyada kullarına süre vererek, yargılama işini ahrete bırakmışken, insanlara ne oluyor ki böylesine acele ediyor; gördükleri birkaç hareket, duydukları birkaç dedikoduyla o kişinin hakkında nihai hükmü verip, kalemleri kırıyorlar!..

Rabia SULUK

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kullar Hakkında Hüküm Allah’ındır
« Posted on: 18 Nisan 2024, 21:55:09 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kullar Hakkında Hüküm Allah’ındır rüya tabiri,Kullar Hakkında Hüküm Allah’ındır mekke canlı, Kullar Hakkında Hüküm Allah’ındır kabe canlı yayın, Kullar Hakkında Hüküm Allah’ındır Üç boyutlu kuran oku Kullar Hakkında Hüküm Allah’ındır kuran ı kerim, Kullar Hakkında Hüküm Allah’ındır peygamber kıssaları,Kullar Hakkında Hüküm Allah’ındır ilitam ders soruları, Kullar Hakkında Hüküm Allah’ındır önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes