๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Cuma Hutbesi => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 19 Mayıs 2010, 03:04:01



Konu Başlığı: Ramazan Bayramı
Gönderen: Zehibe üzerinde 19 Mayıs 2010, 03:04:01
RAMAZAN BAYRAMI


Aziz Müslümanlar!

Rahmet, mağfiret ve bereket mevsimi olan mübarek Ramazan ayını, dün akşamki iftarla yolcu ettik ve bugün de bayrama ulaştık.  Bayram, Cenab-ı Hakkın Müslümanlara ihsan ettiği büyük bir lütuftur.

Bu bayramın, aziz milletimiz ve bütün İslam alemi için hayırlara vesile olmasını dilerim.

Muhterem Müslümanlar!

İbadet ve hayırların, Allah katında en çok kabule şayan olduğu Ramazan ayı boyunca, Rabbimize karşı kulluk görevlerimizi, gücümüz yettiğince yerine getirmeye çalıştık. İrademizi güçlendiren, nefsimizi terbiye eden orucu, Allah rızası için bütün uzuvlarımızla tutmaya gayret ettik. Yüce Mevlâ’ya kul olmanın şuuru içinde, günahlarımızdan tevbe ve istiğfarda bulunduk. Kalplerimizi kötülüklerden arındırmasını Yüce Mevla’dan istedik. Allah’ın lütfü ile “Temizlenen, Rabbinin adını anıp O’na kulluk eden kimse şüphesiz kurtuluşa ermiştir”[1] meâlindeki âyetin müjdesine, mazhar olduk.

Değerli Kardeşlerim!

Ramazan ayının sonunda mü’minler; bayramı, engin bir sevinçle karşılarlar. Bayram süresince birbirlerini ziyaret ve tebrik ederek, dostluklarını pekiştirirler. Birbirlerine hediye sunar, ikramda bulunurlar. Zira Müslüman inanır ki, “Farz ibadetlerden sonra, Allah katında amellerin en faziletlisi, Müslümanı sevindirmektir.”[2]

Müslümanlar, bayram vesilesiyle Cenab-ı Hakk’ın rahmet ve mağfiretine nail olabilmek için, iyilikte, hayırda ve yardımlaşmada birbirleriyle yarışırlar. Zira Müslüman inanır ki bayramlar, dini heyecanın yanında, sosyal huzurun gelişmesine ve milli dayanışmanın pekişmesine de vesile olan en güzel fırsatlardır. Bu itibarla, Müslümanlar zekat ve fitre gibi hayırlarını bayramdan önce dağıtmaya önem verirler. Böylece zenginiyle, fakiriyle bütün müminlerin huzur içerisinde bayram geçirmelerine yardım ederler.

Kıymetli Mü’minler !

Bayramlarda herkes neşeli olur. Ancak çocuklar, büyüklerden daha çok sevinç ve heyecan duyarlar. Bu sebeple onlarla, böyle günlerde daha çok ilgilenmeliyiz. Onları mutlu edebilmek için, her türlü fedakarlığı göstermeliyiz. Dini ve milli adetlerimizi onlara da öğretmeliğiz. Bu arada birbirimize karşı olan sevgi ve saygımızı daha da artırarak, kırgınlık ve küskünlüklere son vermeliyiz. İslamın sevgi, saygı, barış ve bağış dîni olduğunu unutmamalıyız. Milletçe dost geçinmeye, hoş geçinmeye azmetmeliyiz.

Birlikte rahmet, ayrılıkta felaket olduğunu unutmamalıyız. Bu arada, Ramazanda kazandığımız iyi ve güzel alışkanlıklarımızı devam ettirmeliyiz. Ramazandan sonra da kötü huy ve davranışlara tekrar dönmemeliyiz.

Bizleri huzur ve sükun içerisinde daha nice bayramlara eriştirmesi için, Yüce Allaha duâda bulunmalıyız.

Bu vesileyle bütün din kardeşlerimizin Ramazan bayramını en kalbi duygularla tebrik eder, Cenab-ı Hakkın yardım ve mağfiretini niyaz ederim.
[1] El-Alâ,87/14-15.
[2] Fethul-Kebir, c. 1, s. 46.