> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Cuma Vaazı > Vaaz Projeleri > Kul ve Kamu Hakkına Riayet Etmek
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kul ve Kamu Hakkına Riayet Etmek  (Okunma Sayısı 2721 defa)
24 Eylül 2010, 14:01:21
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 24 Eylül 2010, 14:01:21 »



KUL VE KAMU HAKKINA RİAYET ETMEK



Dr. Muhlis AKAR


I- Konunun Plânı

Hak Kavramı Ve Kapsamı:
A-Kul Haklar
1.Cana Yönelik Haklar
a-Anne-Baba Hakkı
b-Eşlerin Birbirlerine Karşı Hakları
c-Çocukların Hakları
d-Komşu Hakkı
e-Yetim Hakkı
f-İşçi-İşveren,Amir-Memur Hakkı
g-Arkadaşlık Ve Kardeşlik Hakkı
2.Namusa Yönelik Haklar
3.Mala Yönelik Haklar
B-Kamu Hakkı
1.Kamu Malı Emanettir
2.Kamu Hakkını İhlal Etmek Ve Kamu Malından Çalmak, Emanete Hıyanettir
3.Kamu Arazilerini İşgal Etmek, Üzerine Bina Yapmak:
4.Kaçak Elektrik Ve Su Kullanmak:
         5.Vergi Kaçırmak, Vergi Vermemek:
      C-Kul Ve Kamu Hakkını İhlal Edenlerin Ahiretteki Akibetleri
D-Genel Değerlendirme Ve Sonuç 

II- Konunun Açılımı ve İşlenişi

Konuya hak kavramının tanımı, kapsamı ve tasnifiyle başlanabilir. Daha sonra Hukukullah üzerinde kısaca durduktan sonra kul ve kamu hakkının nelerden ibaret olduğu anlatılabilir. Bu bağlamda cana, mala, namusa/nesle ve inanca yönelik hakların korunmasından bahsedilerek, bu hakları ihlal etmenin dünyada ve ahirette sebep olacağı  ağır sorumluluğa işaret edilir. Bu mevzu anlatılırken; konuyla ilgili âyet ve hadis metin ve mealleri okunarak kul ve kamu hakkına İslam dininin ne denli önem verdiği mesajı verilebilir. Özellikle gerçek müflisin kim olduğu, kişi Şehid olsa bile kamu hakkı ihlalinde bulunmuşsa, bunun hesabından kurtulamayacağı Rasulüllah’ın dilinden bizzat aktarılabilir.
Vaazın sonuna doğru da genel bir değerlendirme ve özet yapılıp, konuyla ilgili elde edilen sonuçlar cemaate topluca aktarılarak konunun derli toplu açık ve net bir şekilde anlaşılması sağlanır. 

III- Konunun Özet Sunumu

Yeryüzündeki varlıkların en mükemmeli insandır. Çünkü o; en güzel bir şekilde yaratılmış, akıl nimetiyle donatılmıştır. İnsan için başka insanlarla tanışmak, yardımlaşmak, onlarla bir arada yaşamak, en tabii bir ihtiyaçtır. Yeryüzünde huzur içerisinde bir hayat sürdürmek, Allah’ın sayısız nimetlerinden meşru ölçüler içerisinde yararlanmak, neslin devamını sağlamak ve ihtiyaçlarını karşılamak, toplu halde yaşamaya bağlıdır. Cemiyet halinde yaşamak ise, karşılıklı hak ve sorumlulukları da beraberinde getirmektedir.
İslâm dininde çok özel bir yeri olan hak kavramı geniş anlamı ile “Bir sözü, bir işi, yerinde zamanında ve gerektiği kadar söylemek veya yapmaktır” diye ifade edilmiştir. Özel anlamıyla ise, “Hak, hukukun koruduğu menfaattir” şeklinde tarif edilmiştir. Demek ki, her hak, bir takım sorumlulukları da beraberinde getirmektedir. Her insanın üzerinde bir çok hak ve sorumluluk bulunmaktadır. İnsan üzerindeki bu haklar, Hukukullah dediğimiz Allah’ın hakları ve hakku’l-ibad denilen yaratılmışların hakları olmak üzere iki kısımda özetlenebilir.
Allah’ın üzerimizdeki hakları, O’nun varlığına ve birliğine inanmak, hiçbir şeyi ortak koşmadan O’na ibâdet edip emirlerini tutmak ve yasaklarından sakınmaktır. Hakkul ibad ise, yaratılmışların hakkıdır. Yaratılmışların başında da, insanlar gelmektedir. İnsanlar arasındaki bütün ilişkiler, “fertlerin karşılıklı hakları” içerisinde yer almaktadır. Ana-baba, evlat, eş, komşu, akraba, arkadaş, işçi-işveren vb. hakları bu tür kul haklarındandır.
Canlı varlıkların da gözetmemiz gereken hakları vardır. Bu haklar onları incitmemek, aç ve susuz bırakmamak, yuvalarını yıkmamak ve yavrularını öldürmemektir. Diğer varlıklardan, meşrû bir çerçevede faydalanıp israf etmemektir. Doğal çevreyi, evimiz gibi korumak, doğal dengeyi bozacak işler yapmamaktır. .
Ayrıca kamu hakları denilen haklar da vardır ki, hem “Hukukullah” hem de hakku’l-ibad, yani kul hakları  kapsamında değerlendirilmektedir.
Müslüman, herkesin hak ve hukukuna saygılı olur. Kul hakkıyla Allah’ın huzuruna çıkmaktan sakınır. Kul ve kamu hakkını, hak sahibi bağışlamadıkça Allah’ın bağışlamayacağını bilir. Dünyadaki bir çok kötülük, kavga ve cinayetlerin, insanlar arasındaki huzursuzlukların, kul haklarına saygı göstermemekten meydana geldiğini asla unutmaz. 
O halde; Müslüman, kul ve kamu  haklarına son derece titizlik göstermelidir. Bilerek veya bilmeyerek başkalarının hakkını alan kimse, o hakkı ödemek ve helalleşmek suretiyle kendisini kurtarmaya çalışmalıdır. Haksızlık edip de, hak sahibine hakkını vermeyenler; Ahirette pişmanlık duyacaklar ve çetin bir azaba uğrayacaklardır.

IV- Konu İşlenirken Başvurulabilecek Bazı Ayetler

Bireysel çıkarlar uğruna kamunun haklarını ihlal etmek, görevi kötüye kullanmak, rüşvet alıp vermek, karaborsacılık yapmak, kamu malını zimmetine geçirmek, vergi kaçırmak, kaçak su ve elektrik kullanmak vb kötülükler gerçek bir müminde asla bulunmaması gereken özelliklerdir. Bu nedenle Her Müslüman, Allâh hakkı olarak da kabul edilen kamu mallarını korumalı, haksız yollarla bunları elde etmeye çalışmamalıdır.. Bunların yarın kıyamet gününde mutlaka hesabını vermekle karşı karşıya geleceğini asla unutmamalıdır.. Çünkü Kamu malları, belirli kişilere değil, bütün topluma aittir. Bu nedenle bunları haksız yere almanın sorumluluğundan kurtulmak oldukça zordur. Zimmete geçirilen ya da ihlal edilen fert ve kamu haklarıyla Allah’ın huzuruna çıkmanın vebali çok ağır olacaktır. Yüce Allâh, haksız yere başkasının malını yemeyi bütün insanlara yasaklamıştır. Kur’an-ı Kerîm’de:
وَلاَ تَأْكُلُواْ أَمْوَالَكُم بَيْنَكُم بِالْبَاطِلِ وَتُدْلُواْ بِهَا إِلَى الْحُكَّامِ لِتَأْكُلُواْ فَرِيقًا مِّنْ ْ أَمْوَالِ النَّاسِ بِالإِثْمِ وَأَنتُمْ تَعْلَمُونَ 

“Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günaha girerek yemek için onları hakimlere (rüşvet olarak) vermeyin.”  buyrulmaktadır..
Diğer bir âyet-i kerimede de, “Şüphesiz biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar onu yüklenmek istemediler, ondan çekindiler. Onu insan yüklendi. Çünkü o çok zalimdir, çok cahildir”  buyrularak bir yandan insanın emanet konusunda diğer varlıklardan ayrı olarak taşıdığı sorumluluğun ağırlığına dikkat çekilmekte; diğer yandan da insan oğlunun emanete riayet konusunda genelde vefasızlık göstermeye eğilimli olduğuna işaret edilmektedir. 
 “Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir”  mealindeki âyette ise, özellikle yöneticilerin hem adalet hem de emanet ehli olmaları emredilmektedir. Çünkü devletin mal varlığı halka aittir; bunda geçmişin, yaşayanların ve gelecek nesillerin hakları vardır. Bu nedenle yöneticilerin, tüyü bitmemiş yetimlerin de hakkı olan bu malları gereksiz yerlerde harcayıp, israf etmeleri haramdır. Zaten yöneticilerin halk ve devlet malı üzerindeki tasarrufları da kamu menfaatine (maslahata, kamu yararına) bağlı olarak caiz kılınmıştır.
Kamuya, yani toplumun bütününe ait mal ve değerler, yöneticiler açısından olduğu kadar, bireyler açısından da birer emanettir. Her birey doğrudan ya da dolaylı olarak bu emanetlerin korunmasından ve yerli yerince kullanılmasından sorumludur.
Ayrıca Al-i İmran Sûresinin 161 âyetinde;
وَمَا كَانَ لِنَبِيٍّ أَن يَغُلَّ وَمَن يَغْلُلْ يَأْتِ بِمَا غَلَّ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ثُمَّ تُوَفَّى كُلّ نَفْسٍ مَّا كَسَبَتْ وَهُمْ لاَ يُظْلَمُونَ

ُKim emanete hıyanet ederse( ganimet veya kamu malından aşırırsa), kıyamet günü, hıyanet ettiği şeyle birlikte gelir. Sonra da hiçbir haksızlığa uğratılmaksızın herkese kazandığının karşılığı tastamam ödenir.” buyrularak  kamu malına ihanetin cezasının ağırlığına dikkat çekilmiştir.
Şu gerçek hiçbir zaman unutulmamalıdır: Kim iyilik ve kötülük olarak ne yapmışsa; mutlaka karşılığını görecektir. Nitekim Cenâbı Hak, Kur’an-ı Kerim’inde:
 فَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُ وَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَرًّا يَرَهُ.

“Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. Kim de zerre miktarı kötülük işlerse, onu görür”   buyurmaktadır.

V- Konu İşlenirken Başvurulabilecek Bazı Hadisler

Sevgili Peygamberimiz;
عن أبي هريرة رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال:قَالَ رَسُولُ اللّهِ  مَنْ كَانَتْ عِنْدَهُ مَظْلَِمَةٌ ِﻷخِيهِ مِنْ عِرْضِهِ أوْ شَىْءٍ مِنْهُ فَلْيَتَحَلَّلْهُ مِنْهُ الْيَوْمَ مِنْ قَبْلِ أنْ لآ يَكُونَ دِينارٌ وَلآ دِرْهَمٌ، إنْ كَانَ لَهُ عَمَلٌ صَالِحٌ أُخِذَ مِنْهُ بِقَدْرِ مَظْلَمَتِهِ، وإنْ لَمْ تَكُنْ لَهُ حَسَنَاتٌ أُخِذَ مِنْ سَيِّئَاتِ صَاحِبِهِ فَحُمِلَ عَلَيْهِ

“Ebû Hüreyre (r.a) den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Kimin üzerinde din kardeşinin ırzı, namusu veya malıyla ilgili bir zulüm varsa altın ve gümüşün bulunmayacağı kıyamet günü gelmeden önce o kimseyle helalleşsin. Yoksa kendisinin sâlih amelleri varsa, yaptığı zulüm mikdarınca sevaplarından alınır, (hak sahibine verilir. ) Şâyet iyilikleri yoksa, kendisine zulüm yaptığı kardeşinin günahlarından alınarak onun üzerine yükletilir. ”   buyurmaktadır
Üzerinde kul hakkı bulunan bir insan, muhatabını bulup helâllık dilemek mecburiyetindedir. Bu hâk, gıybet, iftira, yalan isnadı... vs. gibi manevî boyutlu haklar ise, ancak hak sahibiyle açık-seçik konuşularak helâl ettirilebilir. Eğer hakkın borç-alacak...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kul ve Kamu Hakkına Riayet Etmek
« Posted on: 29 Mart 2024, 09:08:53 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kul ve Kamu Hakkına Riayet Etmek rüya tabiri,Kul ve Kamu Hakkına Riayet Etmek mekke canlı, Kul ve Kamu Hakkına Riayet Etmek kabe canlı yayın, Kul ve Kamu Hakkına Riayet Etmek Üç boyutlu kuran oku Kul ve Kamu Hakkına Riayet Etmek kuran ı kerim, Kul ve Kamu Hakkına Riayet Etmek peygamber kıssaları,Kul ve Kamu Hakkına Riayet Etmek ilitam ders soruları, Kul ve Kamu Hakkına Riayet Etmekönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes