๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Çocuk ve Din => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 26 Eylül 2010, 15:37:31



Konu Başlığı: Toplumda çocuk eğitimi
Gönderen: Sümeyye üzerinde 26 Eylül 2010, 15:37:31
D.Toplumda Çocuk Eğitimi
 

İnsanlar için vazgeçilmez bir önem taşıyan toplum ve toplum hayatının, çeşitli dünya görüşlerine göre bir çok tanımları yapıl­mış, bu tanımlar kendi aralarında tasnife tâbi tutulmuştur; büyük boy, orta boy ve küçük boy kuramlar ortaya çıkmıştır. Bu tarifleri yapan kimselerin iştirak edebilecekleri şekilde toplumu şöyle tarif edebiliriz:

Varlıklarını korumak ve sürdürebilmek, bir takım temel çıkar­larını gerçekleştirmek ve ihtiyaçlarını gidermek için iş bölümü yapan, her iki cinsten ve her yaştan bireylerden kurulu, izafî bir sürekliliği olan, ortak bir coğrafî yer ve kültüre sahip insanların arasındaki karmaşık ilişkiler bütünüdür.[361] Ortak kültürü din, dil, töre, hukuk ve içtimaî değerler meydana getirir. Karmaşık ilişki­ler ise, kişilerin ve kurumların arasındaki sosyal münasebetler ağıdır. Bu ağ, bazan bir muamele ve usuller sistemi, bazan otorite ve karşılıklı yardımlar, bir çok gruplaşma ve bölünmeler şeklinde, bazan da insan davranışını kontrol ve hürriyetler sistemi olarak karşımıza  çıkar. [362]

Ayrıca toplum hayatı, insandaki istidat ve kabiliyetlerin kuvve­den (potansiyel halinden) fiile çıkaracak ve başarıya götürecek bir motivasyon temin eder. [363]

Çocuğun yetiştirilmesi ve onun ictimâileştirilmesinde en büyük sorumluluk ana ve babaya yüklenmiştir. Fakat çocuğun ictimâileştirilmesi (sosyalleştirme) olayı, yalnız aile çevresinin çizdiği sı­nırlar içinde kalmaz. Toplum çevresinde de devam eder. Yani top­lum, çocuğun eğitiminde önemli bir faktör olarak rol oynar.

İnsanlar toplum hayatı yaşamak zorundadırlar. Bu şekilde bir hayat tarzı sürdürmek onlara yaratılış özelliği olarak verilmiştir, insanlar normal şartlar altında bunun dışına çıkamazlar. Tarih boyunca göstermiş olduğu kusur ve zulümler ne olursa olsun, cemi­yet, hayatla ilgili her icraatta lüzumlu bir şarttır. [364]

İslam toplumunun yapısını hürriyet, eşitlik ve yardımlaşma esasına oturtan son dönem sadrazamlarından Prens  Sait Halim Paşa, toplumsal hayat için öngördüğü hürriyeti insanların tabii bir hakkı olarak görür ve insanlardan beklenen şeyin "mümkün ol­duğu kadar fazla hürriyete layık olma ve ondan istifade etme" ol­duğunu söyler. Müslümanın hürriyetini kimse kısıtlayamaz. Onu sadece ferdin bireysel özellikleri sınırlar. Kendi kusuru ve liyakat­sizliği hürriyetinin de sınırlarını tayin eder.

Hürriyet, bireysel yetenekler ve onların gelişmesine göre artar. Hiçbir zamanda bunların önüne geçmemelidir. Eğer hürriyetin de­recesi, bireysel yeteneklerin önüne geçerse o zaman hürriyet, hür­mete layık bir hak olmaktan çıkar. Başka bir istibdat şekli olarak karşımıza  çıkar.

Eşitlikde toplumsal yapının temel esaslarındandır. Eşitliği bo­zan bireysel üstünlük, İslam esaslarını daha iyi anlamak ve daha güzel uygulamak suretiyle elde edilir. Bu yükseliş gene İslamî esaslara uygun olarak gerçekleştirilebilir.

Esasen cemiyetde bireysel özellik ve farklılıkların, hürriyetin genişlemesinin ve eşitlik içinde yükselmenin sebebi olduğunu bi­lir. Kendi refah ve saadetinin bu yükselişe bağlı olduğunun farkın­dadır. Bundan dolayı ona hürmet gösterir. Takdir eder.[365]

Bireysel farklılıklar sebebi ile hürriyeti genişleyen ve toplumsal ve ekonomik konumu yükselen kişilerle bu gelişmeyi sağlayama­yan kişiler arasında derin uçurumlar oluşması ve böylece toplum­sal dengenin bozulması tehlikesini de sosyal yardımlaşma (zekat, sadaka, kurban v.b. gibi) kurumları ile engelleyen İslam, bu tu­tumu ile toplumsal birliği daima birinci hedef olarak gözetmekte­dir.

Toplum hayatına ve onun temel esasına Kur'an şu ayetle temas eder.

"Ey insanlar! Doğrusu biz sizleri bir erkekle bir dişiden yarat­tık. Sizi milletler ve kabileler haline koyduk ki birbirinizi kolayca tanıyasınız." [366]

Yukarıdaki âyette, insanlar için ideal hayat tarzının toplum (kabile-millet) hayatı olduğu belirtilmektedir. Ve bu tarz hayatın insanlara, tanışmak, yardımlaşmak, sevişmek ve güzel ahlak ka­idelerini tatbik ederek daha güzel, daha büyük cemiyetler haline gelmek ve korunmak gibi bir takım avantajlar sağlayacağı anla­tılmaktadır.[367]

İnsanların bir arada yaşayabilmesinin zeminini, tanışma ve bilişme ile belirleyen bu ayet, bu tesbiti ile de kültürel birliğin öne­mini vurgulamaktadır. Toplum hayatında birlik ve beraberliğin sürmesi büyük ölçüde toplum kültürünün canlı olarak yaşanma­sına bağlıdır. Bundan dolayı İslam hukukunda örf, bir hukuki delil olarak kabul edilmiş, böylece toplumsal hayatta, örfe itibar kazan­dırılmıştır.

Ayrıca Kur'an'da ahlakî iyiliği anlatmak için kullanılan ma'ruf kavramı, örf kelimesi ile aynı kökten gelen bir kelimedir. Kur'an doğrudan doğruya ma'rufu ahlakî iyinin karşılığı olarak kullanmakla, toplumun iyi kabul ettiği değerlerin iyilik özelliği taşıdığını da bildirmiş olmaktadır. Tabiatıyla bu kabulün sınırla­rını da koymakta, örfü hiçbir zaman mutlak iyinin önüne geçir­memektedir.

Yeni yetişen nesillerle kültürün (sosyal düzenin) bağlantısını da şu ayetle vurgulamaktadır.

"İnsanlardan öyleleri vardır ki dünya hayatı hakkında söyle­dikleri senin hoşuna gider. Hatta böyleleri kalbinde olana (samimi olduğuna) Allah'ı şahit tutar. Halbuki o, hasımların en yamanıdır. "

O, iş başına geçtimi yeryüzünde ortalığı fesada vermek ekinleri (ekonomiyi) tahrib edip nesilleri bozmak için çalışır. Allah bozgun­culuğu sevmez." [368]

Bu ayetler doğrudan yeryüzünde bozgunculuk çıkaranları ele almakta, cilalı ve aldatıcı sözlerle çevresini kandıran bu kişilerin asıl hedeflerinin yeryüzünde fesad çıkarmak, ekonomiyi ve genç­liği tahrib etmek olduğuna dikkatleri çekmektedir. [369]

Ayette toplumsal birliği ve düzeni bozma ile onun ekonominin ve yeni nesillerin arasındaki bağa işaret edilmekte, içtimaî verase­tin sağlanmaması durumunda nesillerin de bozulacağına dikkat çekilmektedir.

Bütün bu karmaşık ilişkileri idame ettirmek için insanın o top­lumdaki  değerler  manzumesini  bilmesi  ve benimsemesi  gerekir.

Bu konuda toplumun, insan üzerinde büyük bir etkisi vardır. İnsan kendisini hiç bir şekilde bu etkiden koruyamaz. Çocukluk çağı ise, bu etkiye en fazla açık olunan dönemdir.

Bir toplumun yaşam biçimi o toplumdaki çocuk yetiştirme anla­yışını ve yöntemlerini belirler. Gelenekler başta olmak üzere bir ülkenin ekonomisi, tarihi, coğrafyası, o toplumun ulusal kişilik yapısını oluşturur. Buna göre de toplumun yaşam biçimi oluşur. Çocuk eğitilirken, yaşanan bu hayat, eğitime de yön verir. Amerikan toplumunda çocuk bağımsız bir kişiliği, parayı ve başa­rıyı hedefleyen çalışmalar yapar. Gelenek ve asaleti umursamaz, yaşlılara karşı ilgisiz ve aile bağları zayıf olarak yetişir. Buna karşılık doğu toplumları Amerikan değerlerini küçümser. Geleneğe bağlı, büyüklere saygılı bir nesil yetiştirmek ister. Aile bağları da son derece güçlüdür. Görülüyor ki yaşama tarzı değiş­tikçe eğitim de değişmektedir.

Bu manada karşıtlık gösteren eğitim tarzları arasında da üs­tünlük veya düşüklük aramak da yanlıştır. Her iki eğitim uygula­masının da olumlu ve olumsuz yönleri olabilir.[370]

İslam toplumunda kişilerle toplum arasındaki bu ilişkiler, bir çok âyete konu olmuş ve müslümanlara emirler verilmiş, yasaklar konmuştur. Meselâ, bir Hucurât suresi tamamı ile sosyal ilişkileri konu edinmiştir. Sûrenin ortasındaki bir âyette ise bu ilişkilerin esası ve toplumun var olabilme temeli vurgulanmıştır:

"Şüphesiz müminler birbirleri ile kardeştir." [371]

Kardeşlik kaidesi, müslüman toplumun fertleri arasındaki ben­zerlik noktasıdır. Toplumun var olabilmesi için bütün fertlerin ve kurumların, o topluma birlikte mensup olma gerçeğini samimi ola­rak takdir ve kabul etmeleri gerekir. Eğer benzerlik ve benzerlik hissi olmazsa, cemiyet fertleri arasında birlikte mensubiyet, karşı­lıklı olarak hiç bir tasdike nail olamaz ve binaenaleyh cemiyet de mevcut olmaz. [372] İşte, böyle bir fikrin mensubu olan insanların top­lumudur İslâm toplumu. Ve çocuk, işte böyle bir cemiyet tarafından toplumsanacak, bu cemiyetin değerleri ile bezenecektir. İslâm top­lumunun genel karakteristiği budur. Bu kaide ile beraber bölgelere göre mevziî olarak pek az farklı eğitim değerleri de olabilir. Ama bu farklılıklar, asıl kaidenin dayandığı temel espirinin ruhuna aykırı değildir. Çünkü her toplum, gerek fikrî, gerekse maddî ve manevî bakımdan insanoğlunun nasıl olması gerektiği hakkında belli bir ülkü edinir. Bu ülkü, belli bir noktaya kadar her fert için aynıdır. Bu noktadan sonra, özel çevrelere göre farklılaşabilir.

İslâm cemiyetinin temel istinatgahı olan kardeşlik kaidesi, ne­sep ve kan (soy) kardeşliğinden daha ileri bir noktada gerçekleşir. Kan kardeşi olan kişiler, aralarında, İslâm dininin mensubu ol­makla oluşan din kardeşliği yoksa, birbirlerine varis olamazlar. Mesela kâfir kardeş müslüman kardeşe vâris olamaz.[373] Burada ol­duğu gibi, her hukukî ve sosyal ilişkide, din kardeşliği dâima kan (soy) kardeşliğine tercih edilmekte ve daha üstün tutulmaktadır. İşte çocuk böyle bir toplumun üyesi olacak şekilde yetiştirilmelidir.

Toplum ve yapısı hakkında bu ön bilgilerden sonra, toplumun fert üzerindeki etkilerine temas eden âyetleri görelim:

"Ey Muhammedi Seni, sana vahyettikl erimiz den ayırıp başka bir şeyi bize karşı uydurman için uğraşırlar. O zaman seni dost edinirler. Sana sebat vermemiş olsa idik, and olsun ki az da olsa onlara meyledecektin. "[374]

Ayette kâfir toplumun baskısı karşısında, Rasûllah'ın bile ne­redeyse dayanma ve direnme gücünü kaybedip az da olsa onlara meyledecek bir ruh haline büründüğü belirtilmektedir. Bu noktada Allah Teâlâ'nın müdahalesi söz konusu edilmekte ve Rasululah'ın hak üzere sabit kaldığı açıklanmaktadır. Böylece kafirlerin bas­kısı, hile ve desiseleri etkisiz kalmış, Allah'ın himayesi sonucu Rasulullah onların teklifine meyletmeye yanaşmamıştır.

Günah işlemesine Allah tarafından mani olunan peygamberler bile, toplumun bu yoğun etkisinden kurtulamadığına göre, sıradan insanlar ve hele hele her türlü etkiye açık olan çocuklar, toplumun bu baskısını herkesten daha kuvvetle hisseder. Şurasını her zaman hatırda bulundurmak gerekir ki toplum, insanı kötü yönde etkile­yebileceği gibi iyi yönde de etkileyebilir. Bundan dolayı çocuğun sosyal çevresini iyi insanlardan teşekkül ettirip, kötü huy ve âdet sahiplerinden temizlemek gerekir.

Fizik ve sosyal çevrelerin yetiştirici etkileri büyüktür. Hatta bu alanda girişilen ve deneysel temele dayanan çalışmalar, bu etkinin bundan önce farzedilenden daha büyük olduğunu ortaya koy­muştur. Çevre, bir ferdin eğitimi üzerinde kuvvetli etki yapar. Ayrıca zekası, karakteri, ahlakı hatta kafatası biçimi üzerinde bile etkilidir.[375]

Kur'an-ı Kerim'de, toplumun bu etkisi menfi yönde olursa, fert­lere o toplumun dışına çıkmak emredilmiştir. Hicret olayının es­prisi budur.

"Nefislerine zulmederken canlarını alacağı kimselere melek­ler derler ki:

"Ne işte idiniz? "

"Biz yeryüzünde dinin emirlerini tatbikten âciz kimselerdik. "

"Allah'ın arzı geniş değilmi idi? Siz de hicret edeydiniz ya".[376]

Bu âyette, ancak hak olan fikir ve düşüncelerde toplumla uyum sağlanabileceği, eğer insanı toplum yanlış yola götürmek için etkiliyorsa o beldeden-hicrete mâlen ve bedenen gücü yetenler için hicret emredilmektedir. Yoksa mümin bir kişi, toplumla uyum sağla­mak için fikir ve düşüncelerinden vazgeçme hakkına sahip değil­dir.

Hicretle ilgili bir başka âyet de şudur:

"Size ne oluyor ki Allah yolunda ve acz ü ızdırap içinde bırakı­lıp: Ey Rabbimiz; Bizi, ahalisi zalim olan şu memleketten kurtarıp çıkar. Bize tarafından bir sahip gönder. Bize katından bir yardımcı yolla diyen erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda düşmanla çar­pışmıyorsunuz?" [377]

Bu âyette de, toplumla ters düşmenin etkisi ile fertlerin yerlerini ve yurtlarım terk etmeye can attıkları belirtiliyor. Fakat bu kişi­lere, toplumla uyum sağlayabilmek için düşüncelerinden fedakar­lık yapma izni verilmiyor. Öyle ise, toplumsanma olayında toplu­mun her düşünce ve tutumu kabul edilmeyecek, bu davranışlar İslamın mihengine vurulup buna uygun olanlar kabul edilip be­nimsenecektir.

Gene bu âyetten, zor durumda bırakılan müslümanları bu du­rumdan kurtarmanın ve onlar üstündeki zulme mani olmaya çalışmanın bir vazife olarak diğer müslümanlara verildiği anlaşıl­maktadır. [378]

İçinde yaşadığı toplumun düşüncelerinden başka fikirleri sa­vunmak ve böylece topluma ters düşmenin insanı sürüklediği ruh hali, bir başka âyette şöyle anlatılmaktadır.

"Onların yüz çevirmesi sana ağır gelince eğer gücün yeri del­meye veya göğe merdiven dayamaya yetmiş olsa idi, onlara bir mucize göstermek isterdin. Allah dilese idi onları doğru yolda top­lardı. Sakın bilmeyenlerden olma. [379]

Bu âyette de Rasululah'ın, getirmiş olduğu son dinin esaslarına müşrik toplumun yüz çevirmesinden ne derece etkilendiği beyan edilmektedir. Bu duruma çok üzülen peygamberimiz, onları ikna için olağan üstü şeyleri gerçekleştirmek istemektedir. Ayrıca, âyet­te hidâyetin ancak Allah'tan olduğu ve bu gerçeği Rasulullah'ın bilmesi gerektiği beyan edilmekte; "Sakın bilmeyenlerden olma" diye de, onların bu durumundan etkilenip tahassür eden peygambe­rimizden, bu etkinin şiddetini yok etme gayesi gütmektedir. Ayrıca küfrün ortadan kalkmasını beklemenin sonuçsuz kalacağı da haber verilmektedir. [380]

Öyle ise insan ya topluma uymak, yahut toplumu kendine uy­durmak yahut da hicret etmek durumundadır. Topluma uymak, top­lumun değerlerini kabul etmek[381]ve kültürünü benimsemek, böylece o toplumda bir yer kazanıp onun bir üyesi haline gelmek -ki biz buna toplumsama, ictimaileşme, sosyalleşme, diyoruz- toplumun varlığını sürdürebilmesinin ön şartıdır. Diğer faydaları da şunlardır.

Toplumsama anarşiyi önler, toplum düzenini sağlar. Fertlerin topluma sadakat bağlan ile bağlanmasına sebep olur. Fert yönün­den de toplumsamanın faydaları vardır. Fert üzerinde motivasyon (itkinlik) yaratır. Ferdin daha başarılı olma azim ve gayretini kamçılar. Ayrıca, fertlerdeki beğenilme duygusunun tatmini en çok toplumsama yolu ile mümkün olur. [382]

Sosyal insan, belli bir çevrenin içinde yetiştirildiği ve ona alıştırıldığı için ve çevreyi dikkati almadan arzularının hiç birini gerçekleştiremeyeceği için bu çevreden kaçamaz. [383]

Buraya kadar, etkileşme açısından toplum ve fert münasebetle­rini konu alan âyetler üzerinde durmaya çalıştık. Kur'an-ı Kerim toplumun olumsuz etkilerine maruz kalan fertlere gösterecekleri tepkinin sınırlarını ve mâhiyetini de belirtmiştir:

"Rahman'ın kulları yer yüzünde mütevazi yürürler. Bilgisizler kendilerine takıldıkları zaman onlara "selam" derler (güzel ve yumuşak söz söylerler)."[384]

Yani, toplumun etkisine gösterilecek tepki daima yumuşak ol­malı, hatta tepki niteliği taşımayıp karşısındakini etkileme gücüne sahip olmalı, bir eğitim değeri taşımalıdır. Çok yüce ve yüksek bir kişilik gerektiren bu tip davranışlar da ancak ideal kişiler (Rahman'ın kulları) tarafından gerçekleştirilebilir

Konu ile ilgili son âyetimiz, toplumun elde ettiği kültür değer­leri ve bunları fertlerine empoze edip benimsetmek sureti ile gelece­ğin temellerini attığını anlatan şu âyet olacak:

"Verdikleri ile denemek için sizi yer yüzünün halifeleri kılan, kiminizi kiminize derecelerle üstün yapan O'dur. Doğrusu Rabbının cezalandırması sür'atlidir. Şüphesiz O bağışlar, merha­met eder".[385]

Ayette, yeryüzünün sahipliği ve orada her türlü tasarruf yapma, hüküm verme hakkı insanlara, özellikle Muhammed ümmetine ve­rilmiş olduğu ve bu fertlerin bir kısmının bazı özellikle diğerlerine üstün kılındığı belirtilmektedir. Bu usulün sebebi ise imtihan edilme olarak açıklanmaktadır. Bu imtihanın konusu ise Allah'ın bize verdiği mal, evlat ve makamlardır. Malını iyi kullanan top­lumun gelecek yıllarda daha zengin olacağı, kötü kullananın ise fakirliğe düşeceği, evladını iyi terbiye eden toplumun gelecek nesil­lerinin daha iyi olacağı, daha müreffeh bir hayat yaşayacağı; bu terbiyeyi gerektiği şekilde vermeyenlerin yeni nesilerini ise fela­ketlerin beklediği anlatılmaktadır. Yani bugünkü toplum, nasıl geçmiş toplumların imtihanı sonucu bu durumda teşekkül etti ise, gelecek toplum da bu günkü toplumun imtihanı sonucuna göre te­şekkül edecektir.[386] Öyle ise toplum, hem malını iyi kullanmalı, hem çocuğunu iyi terbiye etmelidir. Malını iyi tasarruf etmeyeni fakr u zaruret,  çocuğunu  güzel   bir  şekilde  eğitmeyeni   ana  baba  saygısından yoksun, büyük küçük tanımaz, şefkat ve merhametten an­lamaz nesiller beklemektedir. Allah'ın cezalandırmasının sür'atli olması herhalde bu demektir. Maamafih yüce Allah, kullarına karşı gene de affedici ve merhametlidir.

Sonuç olarak diyebiliriz ki:

Toplum hayatı insanlar için vazgeçilmez bir hayat şeklidir. Her toplumun fertlerinin benzeyen noktaları olması gerekir. Toplum hayatı insanları çeşitli yönlerden etkiler. İnsanlar bu etkiden, toplumun içinde yaşadıkları sürece kendilerini kurtaramazlar. Şayet toplumla uyum sağlayamazlarsa, fertler için o toplumun dışına çıkmak bir zaruret haline gelir. Toplumun uygun olmayan davranışları, ancak güler yüz ve tatlı dille düzeltilebilir. Toplum sadece kendi kendini şekillendirmez, etkileme özelliğinden dolayı aynı zamanda gelecek nesillerin teşekkülünde de müessir olur.[387]


 
Sonuç
 

Bu çalışmamızda tesbit edebildiğimiz hususlar ise şöyle özetle­nebilir:

1- Kur'an-ı Kerim'de çocuk eğitimi ile ilgili olan ayet sayısı bir hayli fazladır.

2- Bu ayetlerle gerek evlilik öncesi ve gerekse evlilik sonrası dönemler için eğitimle ilgili olarak esaslı ilkeler getirilmiştir.

3- Özellikle eğitim metodlarında, cezadan çok sevgi ve şefkate dayalı yollar tavsiye edilmiştir,  (ki bu husus toplumumuza yete­rince maledilememiştir. Bu gün otoriter eğitim metodlarının İslamdan kaynaklandığı yolunda yanlış bir anlayış, gerek halk, gerekse aydın kesim arasında, geniş bir taraftar kitlesi bulmuştur. "Eti senin   kemiği   benim", "kızını dövmeyen dizini döver", "Dayak cennetten çıkmadır" gibi sözlerde ifadesini bulan ve top­lumumuzun ma'şerî eğitim  anlayışını halk dilinde yansıtan, bu kabil telakkilerin, dinimizin eğitim anlayışına uygun düştüğünü söylemek, her halde mümkün değildir.)

4- Bazı yönlerden çağdaş pedagoji ile görüş birliği sergileyen Kuran, özellikle çocuk karşısında ana-babaya verdiği sorumluluk ve geniş yetki, programı eğitimin merkezine alması ve amaç belir­lemesi gibi hususlarda günümüz eğitim anlayışlarından farklı ve daha gerçekçi bir yol takip etmektedir. Bu farklı tutum, eğitimde oyun faktörü konusunda da kendisini göstermektedir.

5- Kur'an-ı Kerim, biyolojik gelişimin zihin faaliyetleri ile olan bağlantısına işaret etmek suretiyle beslenme ve büyümenin eği­timle olan sıkı ilişkisini vurgulamaktadır.

6- Toplumumuzda tabu olarak kabul edilen, ana-baba ve çocuk üçgeninde bir eğitim konusu olarak üzerinde çok az durulan, cinsel eğitim ve  problemlere  çok  rahat bir uslubla yaklaşan Kur'an-ı Kerim, bu tutumu ile müslümanlara, bu konuda da örnek vererek ışık tutmaktadır.

7- Son olarak Kur'an'da gerek doğrudan çocuğun ve insanın eğitimini konu alan, gerekse eğitim maksadı ile yorumlanabilecek olan ayetler, psikolojinin verileri ile birleştirilerek ve toplumsal yapımıza göre   biçimlendirilerek   çocuğun   psikolojik   gelişimine uygun güzel bir eser ortaya konabilir.

Bu çalışma bu konuda sarfedilmiş bir mesaidir. İnşallah bunu başkaları tarafından yapılacak yeni çalışmalar takip edecektir. Gönül, insan psikolojisi dalında çalışmış, aynı zamanda da Kur'an'ı ve İslamı çok iyi bilen uzmanların bu konuda çalışma yapmasını arzu etmektedir. Bu çalışmaların yoğunlaştığı ve ürün­lerini toplumun hizmetine sunduğu zaman toplumumuzun din eği­timi konusundaki problemleri büyük çapta çözülecektir. Hatta son dönemlerde kutuplaşan dindar-laik, alevî-sünnî gibi ayırımların keskinliklerini kaybetmesi ve esnek tutum ve tavır izleyenlerin sayısının çoğaltılması bile sağlanabilecektir.[388]



--------------------------------------------------------------------------------

[1] F. Kanad, Kısaltılmış Pedogoji, s. 206

[2] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 32.

[3] P. Dodson, Çocuğunuzu Tanıyor musunuz?, s. 94-95.

[4] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 33.

[5] P. Dodson, Çocuğunuzu Tanıyor muşunu^ s. 17.

[6] A.T. Jersild, Çocuk Psikolojisi, s. 18

[7] M. Ersin, Eğitimde Psikolojinin Rolü c. II s. I

[8] H. Yazır, H. Dini K. Dili, c. V, s. 3383.

[9] XIX. yüzyılın ikinci yansında müsbet ilimler alanındaki gelişmeler eğitimin bedenî açıdan da incelenmesini ve büyüme olayını eğitimin temel olayı olarak değerlendirmiştir. Bu anlayış sonucu okul doktorluğu müessesesi kurulmuştur. Sağlık şartları, beslenme ve beden eğitimi çok daha geniş ölçüde hekimlik bilgisi i!e desteklenerek ele alınmıştır. Öymen H. Raşit, Eğitime Giriş, s. 55-56.

[10] 55 pus boyunda olan çocuklar 45 pus boyunda olanların çözebildiklerinden daha güç aritmetik problemlerini çözebilirler. Ve daha düzgün, süratli okuyabilirler. M. Ersin, Eğitimde Psikolojinin Rolü, c. I, s. 36-37.

[11] M. Ersin, a.g.e., c. I, s. 3.

[12] C. Savard, Çağdaş Pedagojiden Seçmeler, s. 125.

[13] C. Savard, a.g.e., s. 82.

[14] B. Bayraklı, İslamda Eğitim, s. 26.

[15] M. Ersin, Eğitimde Psikolojinin Rolü, c. I, s. 3.

[16] M. Vehbi, H. Beyan, c. IV, s. 3504.

[17] Yâsîn, 36/68.

[18] M. Vehbi, H. Beyan, c. XI, s. 4674.

[19] M. Çamdibi, Şahsiyet Terbiyesi ve Gazali, s. 22.

[20] M. Ersin,Eğitimde Psikolojinin Rolü, c. I, s. 44

[21] Yusuf, 12/22; Kasas, 28/14

[22] Kemal çağı, 35. yaştır. Râzî Mefatih-ul-Ğayb, c. XVIII, s. 110.

[23] Bir    başka    ayette    ise    "daha    çocukken    ona    hüküm    verdik"    19/2 buyrulmaktadır.   Fakat  bu   ifade   doğumu,   hafızası,   kalp  yumuşaklığı   ve safiyeti, ölümü ve tekrar dirilişi ile hep istisnai bir durum  arz eden Hz. Yahya için kullanılmaktadır. Bu özelliğin de ona has olması muhtemeldir.

[24] H. Yazır, H. Dini K. Dili, c. IV, s. 2854

[25] Feth, 48/25.

[26] M. Vehbi, H. Beyan, c. VIII. s. 5475.

[27] A.T. Jersild, Çocuk Psikolojisi, s. 10-13.

[28] A.O. Özcan, Gelişim Psikolojisi, Ders Notlan, s. 1-2.

[29] A.T. Jersild, Çocuk Psikolojisi, s. 613.

[30] A.T. Jersild, a.g.e., s. 610.

[31] M.E. Ay, Çocuklarımıza Allahı Nasıl Anlatalım, s. 58.

[32] Y. Konuk, Dini Duygunun Gelişimi ve Eğitimi, s.  17.

[33] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 179-189.

[34] İ. Canan, Hz. Peygamberin Sünnetinde Terbiye, s. 73.

[35] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 34; G. Jacquin, Çocuk Psikolojisinin Ana Çizgileri, s. 49-133.

[36] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 189.

[37] Bakara, 2/233.

[38] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 189-190.

[39] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 190.

[40] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 190-191.

[41] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 191.

[42] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 191.

[43] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 191-192.

[44] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 58-99.

[45] Rasulullah (S.A.V.) torunlarının doğumunda kızı Fatma'ya ve Ümmü Süleyra'e "Benden evvel çocuğun ağzına bir şey koymayın." diye haber salmış, bu habere Hz. Hasan'ın doğumunda uyulmuş, Hz. Hüseyin'inkinde ise uyulmamıştır. Hz. Ali, Hz. Hasan'ın Hz. Hüseyin'e nazaran daha alim olmasını bu olaya bağlamaktadır. İ. canan, H.P.S. Terbiye, s. 84.

[46] Saçı, necaseti ve doğum sırasında bulaşan pislik çocuktan temizlenir.  İ. Canan, H.P.S. Terbiye s. 81.

[47] İ. Canan, H.P.S. Terbiye, s. 81.

[48] B. Bilgin, M. Selçuk, Din Öğretimi, s. 66.

[49] A. Yörükoğhı, Çocuk Ruh Sağlığı, s. 79.

[50] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 38, 86.

[51] A.T. Jersild, Çocuk Psikolojisi, s. 347

[52] D. Çüceloğlu, Yetişkin Çocuklar, s. 190.

[53] F. Dodson, Çocuğunuzu Tanıyor musunuz?, s. 70-71.

[54] A. Ulvan, İslamda Aile Eğitimi, s. 84.

[55] Sahih'i Müslim, Selman b. Mugıre hadisi.

[56] A. Yörükoğlu, Çocuk Ruh Sağlığı, s. 182.

[57] M. Öcal, Din Öğretiminde Metodlar, s. 103.

[58] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 63.

[59] H. Yavuzer, Çocuk ve suç, s. 143.

[60] Ülkemizde  söylenen ninniler için bak.  A.  Çeİebioğlu,  Türk Ninniler  Hazi­nesi

[61] A. Kavaklı, Çocukluk Yaşlarında Büyüme ve Gelişme, s.  161.

[62] A. Çelebioğlu, Türk Ninniler Hazinesi, s. 9.

[63] M. îz, Tasavvuf, s. 113.

[64] A. Çelebioğlu, a.g.e., s. 9.

[65] A. Çelebioğlu, a.g.e., s. 10.

[66] A. Çelebioğlu, a.g.e., s. 40-41, 42, 43.

[67] B. Bilgin, M. Selçuk, Din Öğretimi, s. 67-68.

[68] Ş. Oğuzkan, G. Oral, Okul Öncesi Eğitim, s. 15, 60.

[69] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 41

[70] P. Dodson, Çocuğunuzu Tanıyor musunuz?, s. 40.

[71] Ş. Oğuzkan, G. Oral, Okul Öncesi Eğitim, s. 60.

[72] Geniş bilgi için bak. A. Dodurgalı, İbn Sina Felsefesinde Eğitim, s. 15-155.

[73] O. Neyzi, L. Koç, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, c. 1, s. 31

[74] O. Neyzi, L. Koç, a.g.e., c. I, s. 233.

[75] Bakara, 2/233.

[76] H. Yazır, H. Dini K. Dili, c. II, s. 796.

[77] M. Vehbi, H. Beyan, c. II, s. 417.

[78] Beyzavî, "fiilin haber olarak gelmesi bu vücûbiyete işaret eder. Kelime lafzan ihbar ise de mazıa itibarı ile emirdir. Ve bu emir, rızk babaya ait olduğundan, ana için menduptur. Eğer süt anne temin edilemezse veya çocuk başkasını emmezse o zaman anne emzirmekle yükümlüdür." der. M. Vehbi, H. Beyan, c. I, s. 418.

[79] H. Yazır, H. Dini K. Dili, c. II, s. 797.

[80] Bakara, 2/233.

[81] M. Vehbi, H. Beyan, c. I, s. 421

[82] M. Vehbi, aynı yer.

[83] Bakara, 2/233.

[84] Buradaki örften maksat, güleryüz ve tatlı dille ücreti noksansız vermektir. M. Vehbi, H. Beyan, c. I, s. 423

[85] M. Vehbi, aynı yer.

[86] O. Neyzi, L. Koç, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, s. 237.

[87] O. Neyzi, L. Koç, a.g.e., s, 249.

[88] A. Yörükoğlu, Çocuk Ruh Sağlığı, s. 29.

[89] O. Neyzi, L. Koç, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, s. 237.

[90] 1930 yıllarından itibaren ana sütü yerine yapay beslenme ile çocuklara gıda verme işi, öncelikle gelişmiş ülkelerde baş göstermiş ve  gelişmekte olan ülkelere   de   sirayet etmiş,  böylece  tabii  beslenme   oranı  giderek   düşme göstermiştir. Fakat modern tıbbın ve tekniğin bütün imkanları kullanılarak yapılan ve ana sütüne göre son derece pahalı, bu endüstri mamalarının en mükemmelleri    bile    ana    sütünün    çok    yönlü    nitelikleri    düzeyine ulaşamamıştır. Bunun üzerine 1970 yılından bu yana açılan kampanyalarla ana   sütü   ile   çocuğu   beslemek   özendirilmiş,   böylece,   bütün   dünyada çocuklarını emziren anne oranında önemli artışlar sağlanmıştır.  Böylece, organizmanın gelişmesi için şart olan yeterli beslenme gerçekleştirilmiş ve çocuk için en iyi besin olan ana sütü tekrar devreye sokulmuştur. O. Neyzi, L. Koç, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, s 234.

[91] A. Yörükoğlu, Ç- Ruh Sağlığı, s. 20.

[92] A. Yörükoğlu, a.g.e., s. 178.

[93] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 51

[94] A. Yörükoğlu, Çocuk Ruh Sağlığı, s. 20.

[95] F. Dodson, Çocuğunuzu Tanıyor musunuz?, s. 49.

[96] A. Arnold, Çocuğunuz ve Oyun, s. 61-62

[97] Ş. Oğuzkan, G. Oral, Okul Öncesi Eğitim, s. 61.

[98] Guy Jacquin, Çocuk Psikolojisinin Ana Çizgileri, s. 57.

[99] F. Dodson, Çocuğunuzu Tanıyor musunuz?, s. 36.

[100] F. Dodson, a.g.e, s. 75-82.

[101]  A. Yörükoğlu, Ç. Ruh Sağlığı, s. 19.

[102] G. Jacquin, Çocuk Psikolojisinin Ana Çizgileri, s. 57.

[103] A.T. Jersild, Çocuk Psikolojisi, s. 246.

[104] H. Yavuzer, Çocuk ve Suç, s. 133

[105] F. Dudson, Çocuğunuzu Tanıyor musunuz?, s. 63-70.

[106] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 192-207.

[107] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 208.

[108] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 208.

[109] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 208.

[110] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 208.

[111] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 209.

[112] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 91-117

[113] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 87.

[114] H. Yavuzer, Çocuk ve Suç, s. 134; F. Dudson, Çocuğunuzu Tanıyor musunuz?, s. 151.

[115] Ş. Oğuzkan, G. Oral, Okul Öncesi Eğitim, s. 56.

[116] D. Cüceloğlu, Yetişkin Çocuklar, s. 79.

[117] Guy Jacquin, Çocuk Psikolojisinin Ana Çizgileri, s. 60.

[118] D. Cüceloğlu, Yetişkin Çocuklar, s. 191.

[119] İ. Canan, İbrahim, H.P.S. Terbiye, s. 101.

[120] S. Oğuzkan, G. Oral, Okul Öncesi Eğitim, s. 57.

[121] A.T. Jersild, Çocuk Psikolojisi, s. 152.

[122] A. Jersild, a.g.e., s. 217.

[123] D. Cüceloğlu, Yetişkin Çocuklar, s. 190.

[124] Bu terimi yaratıcılık yerine kullanıyoruz. Yaratıcı kelimesinin insan için kullanılması İslam terim biliminde hoş karşılanmamaktadır. Bu kelimenin arapçası olan "halk" fiilinin Kur'an'da, insan için yaratılmış olanlardan başka bir şey meydana getirmek anlamında kullanılmış olması, bu manada kullanılmasının mahzurlu olmadığının delili olmasına rağmen, biz geleneğe uyarak yaratıcılığı kullanmadık. Bu özelliği "biçim vericilik" kelimesi ile karşılamayı daha uygun bulduk.

[125] F. Dodson, Çocuğunuzu Tanıyor musunuz?, s. 252.

[126] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 92.

[127] Rum, 30/22.

[128] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 100.

[129] H. Yavuzer, Çocuk ve Suç, s. 135.

[130] Ş. Oğuzkan-G. Oral, Okul öncesi Eğitim, s. 51.

[131] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 50.

[132] A.T. Jersild, Çocuk Psikolojisi, s. 497.

[133] A. Dodurgalı, Eğitim Sosyolojisi, s. 40-45.

[134] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 50.

[135] F. Dodson, Çocuğunuzu Tanıyor musunuz?, s. 116.

[136] M. Çamdibi, Şahsiyet Terbiyesi ve Gazali, s. 206.

[137] D. Cüceloğlu, Yetişkin Çocuklar, s. 191.

[138] G. Jacquin, Çocuk Psikolojisinin Ana Çizgileri,

[139] A. Yörükoğlu, Çocukta Ruh Sağlığı, s. 168.

[140] F. Dodson, Çocuğunuzu Tanıyor musunuz?, s. 154-158.

[141] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 119-127.

[142] H. Yavuzer, Çocuk ve Suç, s. 140.

[143] A.T. Jersild, Çocuk Psikolojisi, s. 525

[144] H. Yavuzer, Çocuk ve Suç, s. 150.

[145] G. Jacquin, Çocuk Psikolojisinin Ana Çizgileri, s. 51-52.

[146] T. Jersild, Çocuk Psikolojisi, s. 518

[147] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 46.

[148] Y. Konuk,  Çocukta Dini Duygunun Gelişimi ve  Eğitimi,  s. 43. M.E. Ay, Çocuklarımıza Allahı Nasıl Anlatalım?, s. 75.

[149] F. Dodson, Çocuğunuzu Tanıyor musunuz?, s. 20.

[150] A.T. Jersild, Çocuk Psikolojisi, s. 521.

[151] K. Yavuz, Çocukta Dini Duygu ve Düşüncenin Gelişmesi, s. 12

[152] A. Yörükoğlu, Çocuk Ruh Sağlığı, s. 80

[153] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 209-218.

[154] M.E. Ay, Çocuklarımıza Allah'ı Nasıl Tanıtalım, s. 66.

[155] M.E. Ay, a.g.e., s. 69.

[156] K. Yavuz, Çocukta Dini Duygu ve Düşüncenin Gelişmesi, s. 128-129

[157] K. Yavuz, Çocukta Dinî Duygu ve Düşüncenin Gelişmesi, s. 108.

[158] M. Selçuk, Çocuğun Eğitiminde Dini Motifler, s. 79.

[159] M.  Öztürk,  "Din Eğitimi ve Çocuk  Ruh  Sağlığı",  Türkiye T. Din Eğitimi Semineri, s. 207

[160] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 218-220.

[161] S. Akdeniz, Eğitim Psikolojisi, s. 69

[162] K. Yavuz, Çocukta Dini Duygu ve Düşüncenin Gelişimi, s. 128.

[163] M. Selçuk, Çocuğun Eğitiminde Dini Motifler, s. 79

[164]  H. Yavuzer, Çocuk ve Suç, s. 134

[165] D. Cüceloğlu, Yetişkin Çocuklar, s. 192.

[166] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 220-221.

[167] M.E. Ay, Çocuklarımıza Allah'ı Nasıl Anlatalım, s. 67

[168] B. Bilgin, M. Selçuk, Din Öğretimi, s. 68-70.

[169] M.E. Ay, Çocuklarımıza Allah'ı Nasıl Anlatalım, s. 75-77

[170] İ. Canan, Kur'an'da Çocuk, s. 95.

[171] Bakara, 2/285-286 ayetleri gibi.

[172] A.T. Jersild, Çocuk Psikolojisi, s. 612.

[173] Ebu Davut, Salat 26 Feyzul-Kadir, s. 521. Ahmed b. Hanbel, III, 404

[174] K. Yavuz, Çocukta Dini Duygu ve Düşüncenin Gelişmesi, s. 152.

[175] Buhari, Salat, 106.

[176] Heysemî, Mecma'u'z-Zevaid ve Menbau'l-Pevaid, c. IX, s. 182.

[177] Müslim, Mesacid, 42.

[178] A.T. Jersild, Çocuk Psikolojisi, s. 609.

[179] Bu dönemde çocuğun okul için hazırlanması gerekir. Egosantrizmin etkisinde olan ve aile içinde herşeyin kendisi için yapıldığına inanan çocuk okul hayatında birdenbire bu düşüncelerinin gerçekleşmediği gerçeği ile karşı karşıya gelecektir. Bundan dolayı daha önceden okul hayatının bu özelliğine alıştırılmalıdır. Aksi takdirde okuldan nefret edebilir.

[180] M. Çamdibi, Şahsiyet Terbiyesi, s. 204.

[181] M. Çamdibi, a.g.e., s. 204; M. Ersin, Eğitimde Psikolojinin Rolü, s. 2.

[182] A. Yörükoğlu, Çocuk Ruh Sağlığı, s. 169.

[183] P. Dodson, Çocuğunuzu Tanıyor musunuz?, s. 125-128.

[184] G. Jacquin, Çocuk Psikolojisinin Ana Çizgileri, s. 78.

[185] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 53.

[186] F. Dodson, Çocuğunuzu Tanıyor musunuz?, s. 239.

[187] Ali İmran, 3/134.

[188] F. Dodson, Çocuğunuzu Tanıyor musunuz?, s. 239.

[189] F. Dodson, a.g.e., s. 240.

[190] Geniş bilgi için bak. A. Dodurgalı, Eğitim Sosyolojisi, s. 54-63.

[191] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 55.

[192] A.T. Jersild, Çocuk Psikolojisi, s. 596-597.

[193] Oda arkadaşım rahmetli Dr. Nihat Engin'in bir çalışması olan Hüsn-Kubh kavramları ile ilgili bilgiyi rahmete vesile olması dileğiyle hiç müdahale etmeden bu bölüme aldım. Okuyucularımdan ruhu için bir fatiha bekliyorum.

[194] A.T. Jersild, Çocuk Psikolojisi, s. 599.

[195] F. Dodson, Çocuğunuzu Tanıyor musunuz?, s. 115.

[196] A.T. Jersild, Çocuk Psikolojisi, s. 596.

[197] .T. Jersild, Çocuk Psikolojisi, s. 282.

[198] A. Arnold, Çocuğunuz ve Oyun, s. 28-29.

[199] A.T. Jersild, a.g.e., s. 304. Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 221-232.

[200] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 122.

[201] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 232.

[202] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 232.

[203] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 232-233.

[204] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 233.

[205] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 233.

[206] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 233.

[207] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 233.

[208] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 122-126.

[209] Bazı rivayetlerde yatakları ayırma yaşı on olarak zikredilir. İ. Canan, Hz. Peygamberin Sünnetinde Terbiye, s. 308.

[210] A. Yörükoğlu, Çocuk Ruh Sağlığı, s. 54.

[211] H. Yavuzer, Çocuk ve Suç, s. 152.

[212] G. Jacquin,   Çocuk Psikolojisinin Ana Çizgileri, s. 82.

[213] A.T. Jersild, Çocuk Psikolojisi, s. 610.

[214] B. Bilgin, M. Selçuk, Din Öğretimi, s. 73.

[215] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 123; M. Emin Ay, Çocuklarımıza Allah'ı Nasıl Anlatalım?, s. 75.

[216] K. Yavuz, Çocukta Dini Duygu ve Düşüncenin Gelişmesi, s. 136.

[217] G. Jacquin, Çocuk Psikolojisinin Ana Çizgileri, s. 72.

[218] A.H. Akseki, İslam Dini, s. 72.

[219] Çocuk eğitiminde namazın yerine işaret eden diğer ayetler, İbrahim, 14/40, Taha, 20/132.

[220] M.E. Ay, Çocuklarımıza Allah'ı Nasıl Anlatalım, s. 35.

[221] M. Çamdibi, Din Eğitiminin Temel Meseleleri, s. 57.

[222] M. Çamdibi, a.g.e., s. 57.

[223] D. Cüceloğlu Yetişkin Çocuklar, s. 136-137.

[224] Y. Konuk, Dini Duygunun Gelişimi ve Eğitimi, s. 47.

[225] B. Bilgin, Din Öğretimi, s. 88.

[226] Buhari, Salat 106, Müslim, Mesacid, 42.

[227] Maun, 107/4-5.

[228] Ebu Davud, Salat, 26. Ahmed b. Hanbel, III, 404.

[229] B. Topaloğlu, Kelam İlmi, s. 66.

[230] Fatiha, 1/4.

[231] M. Çamdibi, Din Eğitiminin Teme] Meseleleri, s. 67.

[232] M. Ersin, Eğitimde Psikolojinin Roiü, s. 11-12

[233] A. Yörükoğlu,   Çocuk Ruh Sağlığı, s. 54.

[234] Ankebut, 29/45.

[235] Y. Konuk, Dini Duygunun Gelişimi ve Eğitimi, s. 83.

[236] M. Selçuk, Çocuk Eğitiminde Dini Motifler, s. 102.

[237] Feyz'ül-Kadir, s. 521

[238] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 127-129.

[239] M.E. Ay,   Din Eğitimi ve Öğretiminde Mükafat ve Ceza, s. 89-90.

[240] Maun, 107/4-7.

[241] S. Ateş, Yüce Kur'an'm Çağdaş Tefsiri, c. 11, s. 120.

[242] Ebu Davut, Hudud, 16; Tirmizi, Hudud, 1; Ahmed b. Hanbel, 1, 116.

[243] M.E. Ay, Din Eğitim ve Öğretiminde Mükafat ve Ceza, s. 45

[244] M. Çamdibi, Şahsiyet Terbiyesi, s. 231.

[245] A. Yörükoğlu, Çocuk Ruh Sağlığı, s. 54.

[246] A. Yörükoğlu, Çocuk Ruh Sağlığı, s. 64.

[247] A. Yörükoğlu, Çocuk Ruh Sağlığı, s. İ68.

[248] M. Selçuk, Çocuğun Eğitiminde Dini Motifler, s. 97.

[249] S. Halim Paşa, Buhranlarımız, s. 207-208.

[250] Bu konuda marifet yayınlarından çıkan Esmâ-i  Hüsna (Doç. Dr.  Metin Yurdagür) adlı kitaptan yararlanılabilinir.

[251] B. Bilgin, M. Selçuk, Din Öğretimi, s. 74.

[252] Gazali, İhya, 5. kitap, 3. bab, c. II, s. 553.

[253] M. Vehbi, H. Beyan, c. XI, s. 4321.

[254] Yörükoğlu, Çocuk Ruh Sağlığı, s. 24-34. N. Razon Çalışan Anne ve Çocuk s. 11-15

[255] B. Bilgin, M. Selçuk, Din Öğretimi, s. 73.

[256] M. Ersin, Eğitimde Psikolojinin Rolü, c. II, s, 8.

[257] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 233-252.

[258] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 252.

[259] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 252.

[260] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 252-253.

[261] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 253.

[262] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 282-306.

[263] A. Yörükoğlu, Çocuk Ruh Sağlığı, s. 277.

[264] Guy, Jacquin, Çocuk Psikolojisinin Ana Çizgileri, s. 123.

[265] B. Bilgin, M. Selçuk, Din Öğretimi, s. 74.

[266] Guy,   Jacquin,   Çocuk   Psikolojisinin  Ana   Çizgileri,   s.   124,   B.  Bilgin,   M. Selçuk, a.g.e., s. 75.

[267] B. Bilgin, M. Selçuk, Din Öğretimi, s. 75.

[268] B. Bilgin, M. Selçuk, Din Öğretimi, s. 75.

[269] A.T. Jersild, Çocuk Psikolojisi, s. 610.

[270] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 269-270.

[271] S. Akdeniz, Eğitim Psikolojisi, s. 72-73

[272] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 253-256.

[273] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 279.

[274] M. Çamdibi, Şahsiyet Terbiyesi, s. 113.

[275] N. el-Attas, İslami Eğitim, s. 17.

[276] Ş. Oğuzkan, G. Oral, Okul Öncesi Eğitim, s. 13.

[277] A.T. Jersild, Çocuk Psikolojisi, s. 6-7

[278] M. Çamdibi, Şahsiyet Terbiyesi, s. 15

[279] A.T. Jersild, Çocuk Psikolojisi, s. 7.

[280] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 256-258.

[281] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 258.

[282] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 258-259.

[283] M. Çamdibi, Din Eğitiminin Temel Meseleleri, s. 61.

[284] Ahzap, 33/71.

[285] Beled, 90/8-10.

[286] M. Vehbi, H. Beyan, c. XV, s. 6456.

[287] Şems, 91/8.

[288] Âyetteki fucur'dan maksat, fiilin taşıdığı kötülük, takvadan maksat ise, iyilik özelliğidir. Buna göre ayet: İyilik ve kötülüğü insana İlham ettik, dolayısıyla iyilik yapmasını, kötülükten kaçınmasını telkin ettik." manasındadır. (H. Yazır, H. Dini K. Dili, c. VIII, s. 5858.

[289] İnsan, 76/2-3.

[290] F. Razî, Tefsir-Kebir, c. XXX, s. 238.

[291] Kıyame, 75/36.

[292] Bakara, 2/286.

[293] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 259-261.

[294] Ö. Köknel, K.  Özuğurlu, Tıbta Ruhbilim, s. 7; A. Yörükoğlu, Çocuk Ruh sağlığı, s. 174.

[295] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 136-137

[296] A. Yörükoğlu, Çocuk Ruh Sağlığı, s. 174-176

[297] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 144.

[298] İ. Canan, Hz. Peygamberin Sünnetinde Terbiye, s. 307.

[299] İ. Canan, a.g.e., s. 318.

[300] A. Yörükoğlu, a.g.e., s. 180-181; F. Dudson, Çocuğunuzu Tanıyor musunuz?, s-178.

[301] A. Yörükoğlu, Çocuk Ruh Sağlığı, s. 182-183.

[302] P. Dodson, Çocuğunuzu Tanıyor musunuz?, s. 171-172.

[303] Yusuf, 12/24.

[304] Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Açıklamalı Meali, s. 237.

[305] A. Yörükoğlu, Çocuk Ruh Sağlığı, s. 283-284.

[306] İ. Canan, Hz. Peygamberin Sünnetinde Terbiye, s. 317.

[307] M. Raşid Belgesoy, Kur'an Hükümleri ve Modern Hukuk, s. 94.

[308] Bak. Nisa, 4/1-37.

[309] Nisa, 4/27-28.

[310] M. Vehbi, H. Beyan, c. III, s. 900.

[311] Nur, 24/58-59.

[312] Tıpkı  küçük yaşta çocuğa  namazı öğretmek  gibi.   Bilindiği  gibi  namaza ısındırmak  için çocuğa  namaz   kıldırmak,  namazla   ilgili  bilgiler vermek ana babanın görevlerindendir. Çocuk namaz kılmazsa sorumlu değillerdir. Ana baba namazı Öğretmezse sorumlu olurlar. M. Vehbi, H. Beyan, c. IX. s.3766.

[313] Nur, 24/59.

[314] Bakara, 2/222.

[315] K. Kerim ve Açıklamalı Meali, s. 34.

[316] K. Ansan, Kadın Hastalıkları, s. 105.

[317] Hayız kanaması başlayan gen kızlarımızın birçoğu bu husustaki bilgisizliği sebebiyle kanser olduğu vehmine kapılabilmektedir. İ.Canan   H. Peygamberin Sünnetinde Terbiye, s. 317.

[318] K. Ansan, a.g.e., s.  107. H.Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, e. I, s. 107; M. Vebi, H. Beyan, C. I, s. 390

[319] K. Ansan, Kadın Hastalıkları, s.  102.

[320] M. Vehbi, H. Beyan, C. I, s. 390.

[321] H. Yazır, H. Dini K. Dili, C. II, s. 777.

[322] Bakara, 2/223.

[323] M. Vehbi Ef-, H. Beyan, c. I, s. 393-394.

[324] Ayette   geçen,  "kendinizi   Önceden   hazırlayın" ibaresine   bazı   müfessirler amel-i  salih yapmak, haramdan nefsi korumak gibi    manalar vermektedirler. Bak. H. Dini K. Dili, C. II, s. 777. H. Beyan, C. I, s. 394. Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 261-269.

[325] M. Ergin, Eğitimde Psikolojinin Rolü, c. II, s. 13-14.

[326] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 270.

[327] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 284

[328] H. Yavuzer, a.g.e., s. 286-287

[329] A. Yörükoğlu, Ç. Ruh Sağlığı, s. 64-65.

[330] H. Yavuzer, Çocuk ve Suç, s. 166-170.

[331] A. Arnold, Çocuğunuz ve Oyun, s. 32.

[332] Bu konuda bak. A. Dodurgalı, Eğitim Sosyolojisi, s. 136.

[333] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 308.

[334] Kınalızade, Ahlâk-ı Alâ'i, s. 105

[335] A. Arnold, Çocuğunuz ve Oyun, s. 42.

[336] M. Çamdibi, Şahsiyet Terbiyesi, s. 229.

[337] Kınalızade, Ahlâk-ı Alâ'i, s. 191

[338] Kınalızade, a.g.e., s. 192.

[339] H. Yavuzer, Çocuk Psikolojisi, s. 293

[340] H. Yavuzer, Çocuk ve Suç, s. 182.

[341] S. Akdeniz, Eğitim Psikolojisi, s. 74.

[342] A. Arnold, Çocuğunuz ve Oyun, s. 7

[343] Yusuf, 12/11-13.

[344] A. Arnold, Çocuğunuz ve Oyun, s. 13-14.

[345] A. Arnold, a.g.e., s. 15.

[346] A. Arnold, a.g.e., s. 18-19.

[347] Geniş bilgi için bak. İ. Canan, Hz. Peygamber'in Sünnetinde Terbiye, s. 251-253. 5

[348] Canan, Kur'an'da Çocuk, s.  136.

Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 271-279.

[349] Furkan, 25/4; Kasas, 28/9.

[350] İsra, 17/24.

[351] M. Vehbi, H. Beyan, c. VII, s. 2969.

[352] Gazali, Ihyâ, 2. Kitap, 1. Bab, c. 11, s. 67.

[353] A.H. Akseki, İslam Dini, s. 265.

[354] Ö.N. Bilmen, Büyük İslam İlmihali, s. 466.

[355] Al-i İmran, 3/10, 116.

[356] M. Vehbi, H. Beyan, c. II, s. 550.

[357] Meryem, 19/32.

[358] Kehf, 18/39.

[359] M. Sofuoğlu, Sahih-i Müslim ve Tercemesi, c. V, s. 183.

[360] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 279.283.

[361] Y. Berker, Sosyoloji Ders Notları, s. 5.

[362] M. iver, R. Page, Cemiyet, s- 9.

[363] I.Canan, Hz. Peygamber'in Sünnetinde Terbiye, S.  146.

[364] M. iver, R. Page, Cemiyet, s. 9.

[365] S. Halim Paşa, Buhranlarımız, s. 209-210.

[366] Hucurat, 49/13.

[367] H. Yazır, H. Dini K- Dili, c. VI, s. 4478.

[368] Bakara, 2/204-205.

[369] Türkiye I. Din Eğitimi Semineri, s. 6.

[370] A. Yörükoğlu, Çocuk Ruh Sağlığı, s. 132-135.

[371] Hucurât, 49/10.

[372] M. iver, R. Page, Cemiyet, s. 12.

[373] M. Vehbi, H. Beyan, c. XIV, s. 5496.

[374] İsra, 17/73-74.

[375] C. Savard, Çağdaş Pedagojiden Seçmeler, s. 12.

[376] Nisa, 4/97.

[377] Nisa, 4/75.

[378] M. Vehbi, H. Beyan, c. III, s. 978.

[379] En'am, 6/35.

[380] M. Vehbi, H. Beyan, c. IV, s. 1409.

[381] İ. Canan, Hz. Peygamber'in Sünnetinde Terbiye, s. 146

[382] S. Akdeniz, Toplumumuz ve Eğitimimiz, s. 32

[383] M. iver R. Page, Cemiyet, s. 132.

[384] Purkan, 25/63.

[385] Enam, 6/165.

[386] H. Yazır, H. Dini K. Dili, c. III, s. 2116.

[387] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 284-292.

[388] Y. Doç. Dr. Abdurrahman Dodurgalı, Ailede Çocuğun Din Eğitimi, İfav Yayınları: 293-294.





Konu Başlığı: Ynt: Toplumda çocuk eğitimi
Gönderen: İbrahim Yuşa üzerinde 11 Mayıs 2018, 18:28:05
7- AİLENİN  ÇOCUK  EĞİTİMİNDEKİ YERİ VE  SORUMLULUKLARI
Bu baslık altında ele alınan konuların dipnot kısımlarında hata olduğunu düşünüyorum. Bitirme tezi konumda kullanacağım için doğruluğu hakkında dönüş yapabilir misiiz


Konu Başlığı: Ynt: Toplumda çocuk eğitimi
Gönderen: İbrahim Yuşa üzerinde 11 Mayıs 2018, 18:33:21
7- AİLENİN  ÇOCUK  EĞİTİMİNDEKİ YERİ VE  SORUMLULUKLARI
Bu baslık altında ele alınan konuların dipnot kısımlarında hata olduğunu düşünüyorum. Bitirme tezi konumda kullanacağım için doğruluğu hakkında dönüş yapabilir misiiz


Konu Başlığı: Ynt: Toplumda çocuk eğitimi
Gönderen: Mehmed. üzerinde 12 Mayıs 2018, 13:48:45
Ve aleykümüsselam Toplumda çocuk eğitilirse toplum düzelmiş demektir Lakin bu eğitim öyle bir eğitim olmalıdır ki o çocuk kendini bilen ve en önemlisi Rabbini bilen bir birey olarak yetişsin Rabbim paylaşım için razı olsun