> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çocuk Gelişim Eserleri > Çocuk ve Din > Eğitim ve din eğitimi
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Eğitim ve din eğitimi  (Okunma Sayısı 24857 defa)
28 Eylül 2010, 14:09:43
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 28 Eylül 2010, 14:09:43 »



EĞİTİM VE DİN EĞİTİMİ


A. Eğitim ve Tarifi
 

Tarih boyunca, gerek doğu gerekse batı dünyasında yaşamış, in­sanın ve insanlığın problemlerine çare aramış bilginler ve filozof­lar, insanın eğitimi üzerinde de kafa yormuş, konu ile ilgili çeşitli görüşler ortaya koymuşlardır. Hatta topluma yön veren, hukuk, ge­lenek, görenek gibi sosyal kurumlarla ilahi kaynaktan gelen din­ler de bu hususta bir takım emir ve tavsiyelerle insanlara ışık tut­muşlardır. Konu ayrı ayrı ve çeşitli metodlarla bile olsa ele alın­mış, tarih boyunca insana önemini hissettirmiştir. Bir insan ailesi yaşamaya, bir ana baba çocuğunu sevmeye başladığı andan itibaren eğitim denen olayın doğduğu da şüphesizdir.[1] Bunun için toplum birimlerinin en küçüğü olarak aileler, veya büyük insan toplu­lukları olarak milletler, bu konuya ilgisiz kalamamış az veya çok konu ile ilgilenmişlerdir.

Eğitim faaliyeti, öncelikle, mahiyetinin karmaşıklığı ve gaye­lerinin kesin olmayışı ile dikkati çeker. Birçok meslekler, sözge­limi doktorlar, mühendisler, avukatlar, denizciler ulaşmak iste­dikleri gayeyi tanımlama problemi ile sürekli meşgul değillerdir. Halbuki öğretmen, ulaşmak istediği sonuçla hergün meşguldür. Zamana ve yere göre değişen bu "ne yapmaya çalışıyorum?" so­rusu, ondan, bir eğitim felsefesi kurmasını ve bundan daha güç olan, kurduğu bu felsefe ile yetinmemesini, ortaya koyduğu cevabın hiç bir zaman son cevap olmadığını kabul etmesini ister.[2] Çünkü eğitim insanın gerek yetenekleri, gerekse sosyal uyumu itibariyle elde edebileceği son noktalara kadar, belli bir süreç içinde, her gün, bir önceki günden daha ileri noktaya ulaşmasını ister. Böylece be­lirli aşamalar kaydetmesi suretiyle bir halden diğer bir hale geç­mesini bekler.

Ferde, güzel ahlâk verip kötü davranışlarını yok etme mana­sına eğitimin mümkün olup olmadığı hususunda da düşünceler ay­rılmış, bazıları ferdin yaşama şekli, kabiliyet ve istidatlarını do­ğuştan beraberinde getirdiğini, bunlarda hiçbir gayretin değişiklik meydana getiremeyeceğini, dolayısıyla çocuğu eğitme konusunda, gösterilecek faaliyetlerin kubbe üzerinde ceviz durdurmaya çalış­maktan öteye gitmeyeceğini iddia etmişlerdir. Diğer bir kısmı ise, çocuğun zihnini bir bal mumuna benzetmiş, ona istenilen her şek­lin verilebileceğini ileri sürmüşlerdir. Bunlardan birincisine kö­tümser görüş, ikicisine ise iyimser görüş denir.[3]

Eğitim konusu ile ilgilenenler araştırma sonuçlarına ve men­subu bulundukları felsefî sisteme uygun bir eğitim anlayışını sa­vunmuşlar ve bunun dayanaklarını tesbit etmişlerdir. Böylece de­ğişik eğitim tarifleri, metodları ve prensipleri ortaya çıkmıştır. Eğitimde ferdiyetçiliği, hürriyetçiliği, natüralistliği, gelişmeciliği savunanlar olduğu gibi idealistliği, toplumculuğu, otoriterliği, eği­tim görüşlerinin temeli olarak kabul edenler de çıkmıştır. [4]

Eğitim üç temel unsura dayanır. Bilim, sağduyu, sevgi.

Bu üç unsur eğitime yön verir. Eğitim faaliyetlerini genişletir, geliştirir veya sınırlar. Bunlardan birini görmezlikten gelmek, sis­temde aksamalar meydana getirir. Bunlara zamanlama şartı ilave edilebilir.

Eğitimi sadece bilimsel veriler çerçevesinde ele almak eğitim­cinin, özellikle anne-babanın duygusallıklarını ve zekasını inkar etmek anlamına gelir. Özellikle uygulamada önümüze çıkan, ter­cihler yapma ve dengeler kurma konusunda sağduyunun hatta "eği­timci önsezisi"nin çok büyük önemi vardır. Eğitim faaliyeti böyle bir imkandan mahrum bırakılmamalıdır.

Ünlü Amerikalı psikolog Martin Seligman'ın "Öğrenilmiş Çaresizlik" adındaki çalışması sezgi konusunda ilgi çekici araş­tırma sonuçlarına dayanır. Seligman yaptığı bir deneyde üç ayrı kutuya üç köpek koymuş, birinci ve ikinci kutuya elektrik şoku vermiştir. Birinci kutuda köpeğin uzanabileceği bir yere de bir düğme koymuş. Şok yiyen köpek sağa sola koşuşarak bu acıdan kurtulma yollarını aramış, sonunda düğmeyi bularak kurtulmuştur. İkinci kutuya ise düğme konmamış. Ancak dışardan birisi müdahale edip elektriği kesmesi ile köpek acıdan kurtarılmaya alıştırılmıştır. Üçüncü kutuya ise elektrik şoku verilmemiştir. Bu şekilde köpekler bir çok kere deneylerden geçirilmiştir.

Daha sonra köpekler başka kutulara alınmış. Bu kutulara bu se­fer alttan gene elektrik şoku verilmiştir. Kutularda da köpeklerin sıçrayıp çıkabilecekleri ve böylece akımdan korunabilecekleri yük­sek ve düz bir tünek yapılmıştır. Şok verildiğinde birinci köpek du­varlarda akımı kesecek bir düğme aramış, bulamayınca sıçrayıp tüneğe çıkmıştır. İkinci köpek, hiçbir şey yapmadan dışardan birile­rinin akımı kesmesini beklemiştir. Üçüncü köpek ise, şoku tadar tadmaz sıçrayıp tahta tüneğin üstüne çıkmıştır.

Sonuçta hiçbir eğitim almayan köpeğin doğal dürtü ve tepkileri, kendisini kurtarmaya yettiği, eğitim yoluyla doğal dürtü ve tepki­leri bozulmuş veya yanlış şartlandırılmış köpeklerin ise öncelikle eğitimlerinin, gereği olan davranışı yaptıkları, eğitimlerinin do­ğal dürtüleri geri planda bıraktığı çıkış yolu bulamayınca doğal dürtülerine başvurdukları tesbit edilmiştir.[5]

Eğitim faaliyetlerinde de eğitimcinin doğal dürtü, tepki ve sez­gilerinin önemli yeri vardır. Eğitimci eğitimin her aşamasında buna başvurmalıdır. Buna "eğitimci önsezisi" denir. Her anne baba bu önseziye sahibtir.

Eğitimcinin duygusallığı ve zekasını öne çıkararak bilimsel verileri bir kenara itmek doğru değildir. Bu da eğitimcinin uzman­lık ve ustalığını bir kenara bırakarak onun özel sezgilerini öne çı­kartmak hatta abartmak olur. Onun için eğitim olayında her ikisi­nin yeri ve sınırları tayin edilerek işe girişilmelidir.

Üçüncü unsur olan sevgi, her türlü duygusallık ve zekanın ve bütün bilimsel araştırmaların ötesinde bir unsurdur. Bütün eğitim faaliyetlerinde vazgeçilmez bir öğedir. Eğitimde başarı; çalışma, azim, kararlılık, sabır gibi unsurlarla temin edilebilir. Bütün bu hasletler ise, ancak sevgi varsa var olurlar. Öyle ise, eğitimin te­meli sevgidir. Sevginin üstüne oturtulan bilgi, sezgi, akıl ve tutarlı davranışlar hepsi bir bütün olarak eğitimi meydana getirir.

Eğitimin, muhakkak bir felsefî sistemin uzantısı olarak düşü­nülmesi ve bu felsefî perspektifin eğitim olayında vazgeçilmez bir şart kabul edilmesi[6] ve asıl felsefe ile bir bütünlük içinde ortaya konmasının gerekli olduğu yaklaşımından dolayı düşünür ve filo­zoflar kendi felsefî perspektiflerine göre eğitim olayını ele almış­lar, böylece eğitimin problemlerine birçok ve çeşitli çözüm teklifleri ortaya çıkmıştır. Bu çeşitlilik eğitim tariflerinde de farklılıklar meydana getirmiştir. Eğitim öncelikle "bireyin yeteneklerini belli bir süreç içinde ulaşabileceği en uç noktalara kadar geliştirmek" şeklinde tarif dilmiştir. Bu tarif bazılarına göre eksik olarak de­ğerlendirilmiştir. Bunlara göre eğitimin bir diğer görevi de, sosyal uyumu sağlamaktır. Bu da toplumsal değerlerin ferde kazandırıl­ması, böylece onun toplumun bir üyesi olmasını temin etmekle ger­çekleşmektedir. Bundan dolayı "bireysel yeteneklerin toplumsal değerlere ters düşmeyecek ve birbirlerini tamamlayacak bir denge içinde geliştirilip ferde kazandırılmasıdır" diye yapılan bir tarif, bu görüşe göre eğitimin eksiksiz tarifi olmaktadır. Bu tarifler genel hatları ile iki grupta toplanabilir:

1. Eğitimi psikolojik bir yaklaşımla bireysel yatkınlıkları ge­liştirme süreci olarak görenler, Gustave Le Bon, William James, Kant, Hamdi Yazır. v.b. gibi.

2. Eğitimi, kişide bireysel yatkınlıkların, sosyal ve fiziksel ya­pıya uygun olarak geliştirilmesi olarak düşünenler.Stuart Mili, James Mill, Durkheim v.b. gibi.
 

Gustave Le Bon, "Eğitim şuurluyu (iradîyi) şuursuz (tabiî) hale getirme çabasıdır."

William James, "Kazanılmış alışkanlıklarla faaliyet ve yönelişlerinin  düzenlenmesidir."

Kant, "Her fertte istidatlı olduğu yetkinliği geliştirmektir." [7]

Prof. Jeffreys:  "Kişisel gelişimin gıdasıdır." [8]

Hamdi Yazır, "Bir şeyi tedricen kemaline ulaştırmaktır." [9] diye tarif ederler.

Stuart Mili, "Tabiatımızın mükemmelliğine yaklaşmak için, gerek kendimizin ve gerekse diğer insanların, bizim için yaptık­ları şeylerin tümüdür." der ve eğitimi, zeka ve irademiz üzerinde, tabiat ve diğer insanların etkisi olarak tarif eder. James Mili, "İnsanı hem kendisi hem de diğer insanlar için mutluluk vasıtası yapmaktır."

Durkheim, "Yetişkin nesillerin, henüz sosyal hayata intibak edecek kadar olgunlaşmamış olan genç nesiller üzerinde yaptık­ları etkidir." diye tarif ederler.

Whitehead ise, "Hayatın yalın gerçeklerinin ötesine uzanan ni­telikli bir hayatın elde edilme yöntemi" olarak tarif eder.[10]

Bütün bu ayrı görüş ve düşünceleri telif ederek eğitimi şöyle ta­rif edebiliriz.

Eğitim, fertte doğuştan gelen yetenekleri geliştiren, insanların bilgi ve görgülerinde geçerli saydığımız şeyleri yeni nesillere nak­leden ve ilerde kaydedilecek tekamülü hazırlama iddiasında bulu­nan en üstün görüş yüceliğini kazandırma isteğine denir. [11]

 
B. Eğitimin Amaçları ve Önemi
 

Eğitimin fert ve toplum açısından önemi maddeler halinde şöy­lece sıralanabilir:

1- İnsan tarihi bir varlıktır. Bu husus onu hay...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Eğitim ve din eğitimi
« Posted on: 18 Nisan 2024, 18:32:08 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Eğitim ve din eğitimi rüya tabiri,Eğitim ve din eğitimi mekke canlı, Eğitim ve din eğitimi kabe canlı yayın, Eğitim ve din eğitimi Üç boyutlu kuran oku Eğitim ve din eğitimi kuran ı kerim, Eğitim ve din eğitimi peygamber kıssaları,Eğitim ve din eğitimi ilitam ders soruları, Eğitim ve din eğitimiönlisans arapça,
Logged
06 Şubat 2015, 10:47:49
Hatice Akdağ 8

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 818



« Yanıtla #1 : 06 Şubat 2015, 10:47:49 »

Allah sizden razı olsun hocam...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

"EY KARANLIKLARIN GÖLGESİNDE TUTSAK EDİLMİŞ İNSAN
KALBİNİN İÇİNDE SENİ BEKLEYEN IŞIĞIN FARKINA VAR ARTIK
O IŞIK CENNET'TE EMANET EDİLDİ SANA
O EMANETLE İNDİRİLDİN DÜNYAYA
ATEŞLER İÇİNDE BİR NURLA
BEDEN ÇARMIĞINA GERİLDİN SONRA
KALBİNDE AÇAN BİR GÜLLE"
03 Eylül 2015, 16:16:40
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« Yanıtla #2 : 03 Eylül 2015, 16:16:40 »

Esselamu aleykum ; İnşaallah öncelikle dini bir terbiye doğrultusunda ve daha sonra toplumun değer yargılarını da ele alarak hakikatli ve Allah rızası doğrultusunda yaşayan hakikatli insanlardan olmak duasıyla...

Allah razı olsun
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

03 Eylül 2015, 17:44:39
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #3 : 03 Eylül 2015, 17:44:39 »

Aleykümselam.Rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim.Rabbimin emri doğrultusunda,İslami,ilmi ve fıkıh eğitimleri alan ve bu doğrultuda yaşayan kullardan olalım inşallah...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

03 Eylül 2015, 18:10:46
İkraNuR
Öğrenci Grubu
***
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 3.427



« Yanıtla #4 : 03 Eylül 2015, 18:10:46 »

Allahim bizlerin ilmini islamimizi ve egitimomizde yardimci ol. Ogrendiklerimizi uygulamk yapmak ve yaptiran kullardan eyle amin
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes