> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çocuk Gelişim Eserleri > Çocuk ve Din > Bebeklik dönemi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bebeklik dönemi  (Okunma Sayısı 4015 defa)
26 Eylül 2010, 15:51:18
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 26 Eylül 2010, 15:51:18 »



1- Bebeklik (Sabîlik) Dönemi:




 

Doğumdan iki yaşın sonuna yani sütten ayırma zamanına ka­dar geçen süreyi kapsar. Kur'an'da da çocuğun emzirilmesi müd­deti iki tam sene olarak belirtilir. [37]

Doğum olayı, çocuk için son derece önemlidir. Ana rahmindeki fiziki ortamdan çıkıp birdenbire bambaşka bir fiziki ortama geç­mek, çocuğun beden yapısında, özellikle solunum ve sindirim sis­teminde bir sarsıntı meydana getirir. İşte bu sarsıntının şiddetli oluşu veya doğumla ilgili diğer travmalar, çocuğun daha sonraki hayatında, vukua gelmesi muhtemel, zihni bazı bozuklukların kaynağını teşkil edebilir. Bundan dolayı doğum olayını zararsız gerçekleştirmek başlı başına bir eğitim faaliyetidir.

Bu dönemde gelişim alanları ile ilgili ortaya çıkan durumlar şöyle özetlenebilir. [38]

a)  Bedensel Gelişim:
 

Doğumdan itibaren incelendiğinde ba­şın en hızlı gelişen organ olduğu görülür.

Doğumdan 1 yaşına ka­dar gövde, en hızlı büyüyen alanı oluştururken, bacaklardaki hızlı büyümenin 1 yaşla   ergenlik arasında gerçekleştiği görülür. Bedence büyümenin hızı büyük ölçüde sosyo-ekonomik şartlara ve beslenmeye bağlıdır.

İskelet gelişimi: Yeni doğanın iskelet yapısı önceleri yumu­şak kıkırdaktan oluşmaktadır. Tam olarak kemikleşmemiş oldu­ğundan yumuşaktır. Kolayca bükülebilir. Bu nedenle de basınca dayanıklıdır.

Kas gelişimi: Yeni doğan kız olsun erkek olsun, beden büyüklüğüyle orantılı olarak kas liflerine sahiptir. Baş ve boyuna yakın olan kasların kol ve bacak kaslarına oranla daha önce geliştiği yolunda yaygın bir inanış vardır. Erkek bebeklerin kas doku oranı, kız bebeklerinkinden daha fazladır.

Çocuğun bu dönemde temel fizyolojik gereksinmeleri vardır. Bunlar beslenme, uyku ve ısı, beden temizliğidir. [39]

b) Bilişsel Gelişim (Duyusal-Motor Dönem):
 

Duyusal motor öğrenmedeki düzenli gelişimin sırası ilk olarak duyuların kulla­nılmasıyla başlar. Bunun ardından 6. aydan itibaren motor yete­nekler, daha sonra ikinci yılda ise bu birincil yeteneklerin koordi­nasyonları başlar.

Duyusal motor dönem iki ayrı evrede ele alınabilir.

1- Reflex egzersizler

2- Döner tepkiler

1- Reflex egzersizler: Bebekler çeşitli reflekslerle doğarlar. Bazı refleksler yaşamı sürdürmek için önemlidir. Bazıları da daha sonraki temel hareket becerilerine öncülük eder. Reflexlerin çoğu do­ğumdan sonraki ilk haftalarda ve aylarda ortadan kaybolur. Daha sonraki dönemlerde çocuk bazı hareketlerini durdurmayıp tekrar­lama girişiminde bulunur. Piaget buna döner-tepki adını verir.

Duyusal motor dönemi son aşamasında çocuk keşfetmenin ya­nında icat etmeye, zihinsel kombinasyonlar yoluyla yeni araçlar üretmeye başlar. Böylelikle problemlere çözümler aramaya koyulur. [40]

c) Motor (Hareket) Gelişim:
 

Çocuğun oturması, emekle­mesi ve ayakta durabilmesi, gelişiminde  olgunlaşmanın önemini ortaya koymaktadır. Bu faaliyetler yaşamın ilk 2 yılında kemik ve kas gelişimine sinir sistemindeki gelişime dayalı olarak gerçekle­şir. İlk motor beceri oturmadır. Emekleme, 34 haftada gerçekleşir. Ayakta durma ve yürüme ise 48. hafta dolaylarında gerçekleşir. 52. haftada yürüyebilir. 2 yaşında objeleri düşürmeden alabilir ve ra­hatlıkla yürüyüp koşabilir. [41]

d) Dil Gelişimi:
 

Çocukta ilk iletişim aracı ağlamadır. İkinci aydan itibaren çocuğun ağlamasının ritm ve ton açısından farklılaştığı görülür.

2. ayın sonundan itibaren cıvıldama, kumru gibi ses çıkarma dönemi başlar. Beş ve altıncı aylarda heceleme görülür. Çocuklar ba-ba, da-da gibi ma-ma gibi sesleri birbiri ardınca tekrar ederler. Diş ve dudak koordinasyonuyla meydana gelen sesleri çıkarabil­mek için ön dişlerin çıkmasını beklemek gerekir. İlk kelimeleri genellikle 1. yılın sonlarında kullanmaya başlar. Bu ilk sözcük­leri genellikle bir ya da iki heceli olurlar. 15-24 aylar arasında ka­zanılan 50 sözcük incelenmiş ve bu sözcüklerin çoğunu, çocuğun yakınında olan bireylerle çok yakınında olan objelerin oluşturduğu görülmüştür. [42]

e) Duygusal (Emational) Gelişim:
 

Heyecan, "organizma­nın bütünüyle uyarılması", "bedenin tümüyle yaptığı yaygın faali­yet" şeklinde tanımlanabilir.

Sevinç-sevgi, öfke, kıskançlık gibi kavramların hepsi birer he­yecan ifadesidir.

Bebeklikte, genel heyecanlanma haz veren ve vermeyen uya­rımlara karşı olur. Haz vermeyen durumlarda bebek pozisyonunu değiştirir veya ansızın bağırarak ağlar. Haz veren durumlarda ise duyduğu hazzı cıvıldama türünden çıkardığı seslerle dile getirir.

Hazzın en açık seçik belirtilerinden olan gülme, ve gülümseme 2. ay  dolaylarında görülür. Bir başka kişinin  yüzünün görülmesiyle oluşan sosyal gülümsemeler, doğumdan sonraki üçüncü haf­tadan önce görülmemektedir.

Korku: Bebeklik döneminde hissedilen korkuların sebebleri ge­nellikle yüksek ses, fiziksel desteğin kaybolması, karanlık, yalnız kalma, acı duyma, ani yer değiştirmelerdir. Bunlar 6. ayda yaban­cılarla karşılaşıldığında duyulan korkuya dönüşür. 1. yaşla en üst düzeye ulaşır ve daha sonra giderek kaybolur.

8-24 aylıkken çocuklar anne, baba veya alışkın oldukları yetiş­kinler, yanlarından ayrıldıklarında korku tepkisi gösterirler. Ayrılık endişesi denilen bu korku 2 yaşından sonra azalır. 4 ya­şından sonra tamamen kaybolur. [43]

f) Sosyal Gelişim:
 

Bebeğin insanlara tepki olarak gösterdiği sosyal gülümseme, çenesine ve dudaklarına dokunulduğu zaman gösterdiği reflex gülümsemeden farklıdır. Bu gülümseme sosyal ge­lişimin başlangıcıdır.

3. ayın başından itibaren sosyal davranışlar ortaya çıkmaya başlar. Çocuğun ilk yıllardaki sosyal ve duygusal gelişimini, onun bilişsel gelişiminden ayrı düşünemeyiz. Her iki gelişim birbirini etkiler. İyi bir ortamda yetişen çocuk bilişsel gelişimini daha çabuk tamamlar. Sağlıksız ilişkiler içinde yetişen çocuk ise, daha geç tamamlar. Bu gecikme sosyal ve duygusal gelişmenin gecikmesine yol açar.[44]

Bu dönemde Lokman suresinde bahsedilen eğitim konuları zih­nin yeteri kadar gelişmemiş olmasından dolayı uygulamaya çok sınırlı olarak sokulabilmektedir. Bebeklik döneminin başlangı­cında uygulanması gereken eğitim faaliyetleri, Rasulullah'ın tat­bikatı esas alınarak şu şekilde yapılabilir:

Sünnete göre çocuk doğduktan hemen sonra ilk gıda olarak ana sütü verilmez. Hurma veya benzeri tatlı bir gıda maddesi ağızda çiğnenir. Sonra çocuğun damağı onunla ovulur. Buna tahnik de­nir.[45]Daha sonra çocuğa dua edilir: Ve ilk telkin olarak kulağına ezan okunur. Doğumdan sonra yedinci günde sırasıyla şu yedi iş­lem yapılır.

1- İsim verilir ve sünnet edilir.

2- Ondan eza bertaraf edilir.[46]

3- Kız ise kulağı delinir.

4- Akika kurbanı kesilir.

5- Başı traş edilir.

6- Akika kurbanının kanı sürülür.

7- Traş edilen saçın ağırlığınca altın veya gümüş tasadduk edi­lir. [47]

Bu dönem din eğitimi açısından bilinçsiz etkilenme çağıdır. 19. yy.'da elde edilen araştırma sonuçları çocuğun ilk duygusal ihti­yaçlarının karşılanmasının ne denli önemli olduğunu ortaya çı­kardı. Duygusal ihtiyaçları karşılanmış çocukla, bundan mahrum kalmış çocuk arasında daha sonraki gelişmelerinde farklılık göz­lendi. Beden gelişmesi, zihin gelişmesi hatta hastalıklara karşı koyma hususunda bile değişik durumlar tesbit edildi. Bu şekilde başlayan deneysel psikoloji çalışmaları, çocuğun gelişme basa­maklarını tesbit etti. Böylece sadece fiziksel gelişme ve beslenme çağı olarak düşünülen bu ilk dönemin, çocuğun eğitimi için de uy­gun bir ortam oluşturduğu görüldü. Buna göre bu döneme bilinçsiz etkilenme dönemi adı verildi.

Bu dönemde yapılan yukarıdaki faaliyetlerin bir kısmında ço­cuğun bilinçli olarak tepki vermediği bilinse de etkilendiği açık­tır.[48] Piage'de bu döneme duyusal devinim dönemi adını verir. Çocuğun duyularını kullanarak bazı alışkanlıklar kazanmaya ça­lıştığını söyler. [49] Erikson'a göre ise, bebeklik (1,5-3 yaş-özerklik) dönemi ya bir güven evresidir ki, çocuk bu evrede dış dünyayı gü­venilebilir bir obje olarak algılar, ya da güvensizlik evresidir ki bu evrede çocuk dünyanın korku ile dolu olduğunu öğrenmeye başlar. [50]

Gelişim boyunca sürecek olan çocuğun duygusal yaşantısı, onun akıl sağlığını da derinden etkiler. Akıl sağlığı bir bakıma duygu­sal sağlık, akıl hastalığı da duygusal hastalık demektir. [51]

Psiko analitik görüşe göre eğer çocuk, yaşamının ilk yılında annesiyle anlamlı bir şekilde ilişki kurabiliyorsa, sıcaklığını ve sevgisini hissedebiliyorsa, onun kollarında kendini güvenli hisse­der. Onun için sık sık kucağa alınmak, dokunulmak ister. Bu onun için bir ihtiyaçtır.[52] Güven duyma duygusu, kazanılan bir duygudur. Bunun böyle olduğunu, çocuğun tanıdığı kişilerin yoklu­ğunda veya yabancıların yanında duyduğu endişeden anlayabili­riz. Bu davranışının sebebi onlara karşı henüz güven duygusunun oluşmamış  olmasıdır.

Temel güven duygusunu geliştiren çocuk, ben duygusunun bir yönünü gerçekleştirmiş olur. Daha sonra diğer insanlarla İlişkiler kurmaya başlar. Bu duygunun eksikliği ya da yokluğu, hem ben duygusunun ortaya çıkışını engeller, hem de çocukta iletişimsizlik ve ürkeklik hatta korku ortaya çıkarır.

Temel güven duygusunun ortaya çıkışı, ancak ona gösterilecek sevgi ile mümkündür. Gerçi çocuk gelişiminin her döneminde sevgi olayı hiçbir zaman ikinci plana atılmaz. Fakat bu dönemde çocuğun birincil ihtiyacı sevgi ve şefkat görmektir. Anne-baba ve çocuk arasında sevgi konusu bu çalışmada hem eğitimde...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bebeklik dönemi
« Posted on: 29 Mart 2024, 12:37:27 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bebeklik dönemi rüya tabiri,Bebeklik dönemi mekke canlı, Bebeklik dönemi kabe canlı yayın, Bebeklik dönemi Üç boyutlu kuran oku Bebeklik dönemi kuran ı kerim, Bebeklik dönemi peygamber kıssaları,Bebeklik dönemi ilitam ders soruları, Bebeklik dönemiönlisans arapça,
Logged
18 Haziran 2014, 16:03:44
8-D fatma zehra

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 402


« Yanıtla #1 : 18 Haziran 2014, 16:03:44 »

niniyi çok beğendim kardeşime söyleyeceğim önemli bilgiler
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Bir günah işlediğinde hemen tövbe et, insan suya düştüğü için boğulmaz, çıkamadığı için boğulur.
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes