๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Cenaze kitabı => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 09 Mart 2011, 16:23:07



Konu Başlığı: Taziyede bulunma süresi
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 09 Mart 2011, 16:23:07
Taziyede bulunma süresi


›-110- Taziyede bulunma süresi aşmayacak şekilde üç gün ile sınırlı değildir. (3)
 

 

Aksine ne zaman taziyede bulunmakta fayda görürse taziyesini yapar. Çünkü Peygamber (s.a)'dan üç gün sonra taziyede bulunduğu Abdullah b. Cafer (r.a)'ın rivayet ettiği hadiste

sabittir. O şöyle demiştir:

 

"Rasûlullah (s.a) bir ordu gönderdi. Onlara Zeyd b. Harise'yi kumandan tayin ederek şöyle buyurdu: Eğer Zeyd öldürülür yahut şehit düşerse, kumandanınız Cafer olsun. Şâyet o da öldürülür ya da şehit düşerse kumandanınız Abdullah b. Revaha olsun. Düşmanla karşılaştılar. Zeyd sancağı aldı ve öldürülünceye kadar savaştı. Sonra sancağı Cafer aldı, o da öldürülünceye kadar savaştı. Sonra sancağı Abdullah aldı, o da öldürülünceye kadar savaştı. Sonra sancağı Halid b. el-Velid aldı, Allah ona zafer nasib etti. Onlara dair haber Peygamber (s.a)'a ulaştı. O da müslümanlara (hutbe okumak üzere) çıktı. Allah'a hamd-u senada bulunup şöyle dedi: Kardeşleriniz düşmanla karşılaştılar. Zeyd sancağı aldı, savaştı ve nihayet öldürüldü ve şehid düştü. Sonra... sonra... sonra sancağı Allah'ın kılıçlarından bir kılıç olan Halid b. el-Velid aldı. Allah ona zafer nasib etti ve ona mühlet verildi. Sonra Cafer'in ailesine onlara gitmek üzere üç gün mühlet verdi. Sonra onlara gidip şöyle dedi: Artık bugünden sonra kardeşim için ağlamayınız. Bana kardeşimin çocuklarını getiriniz. (Abdullah) dedi ki: Sanki kuş yavruları imişiz gibi

 

(3) "Üç günden sonra taziye yoktur" diye avamın dilinde hadis olarak dolaşan sözün bir aslı olduğu bilinmemektedir. bizi getirdiler. Bana berberi çağırın diye buyurdu. Berber çağırıldı, başlarımızı traş ettik. Sonra şöyle buyurdu: Muhammed bizim amcamız Ebu Talib'e benziyor. Abdullah ise hem yaratılışı, hem ahlakı itibariyle bana benziyor. Sonra elimi tutup kaldırarak şöyle buyurdu: Allah'ım Cafer'in ailesine sen halef ol. Abdullah'a yapacağı alışverişlerde bereket ihsan eyle. Bu sözlerini üç defa tekrarladı. (Abdullah) dedi ki: Annemiz gelerek ona yetimliğimizden sözetti ve bundan ötürü onun üzüleceği şeyler söyledi. Sonunda şöyle buyurdu: Dünyada da, ahirette de ben onların velisi iken sen bunların fakir düşeceğinden mi korkuyorsun?

 

Hadisi Ahmed (no: 1750)'de Müslim'in şartına göre sahih bir senedle rivayet etmiştir. Onun rivayet yoluyla Hakim (III, 298) onun bir parçasını rivayet etmişti. Ebu Davud ve Nesai de ondan üç gün süre vermek ile traş olayını rivayet etmiştir. Yine bunun bir bölümü daha önce 18. meselede geçmişti. Hakim: "Senedi sahihtir" demiş ve bu hususta Zehebi de ona muvafakat etmiştir.Hadisin Ahmed tarafından Müsned (III, 467)'de rivayet edilen bir şahidi vardır. Fakat senedi nisbeten zayıftır. el-İnsaf (II, 564)'de belirtildiği üzere bizim sözünü ettiğimiz gibi taziyede bulunmanın herhangi bir sınırının olmadığını, İmam Ahmed'in mezhebine mensub bir grub ilim adamı da ifade etmiştir. Bu aynı zamanda Şafiî mezhebindeki bir görüştür. Bu görüş sahibleri şöyle derler: Çünkü maksat dua etmek, sabrı teşvik etmek, sabırsızlık göstermekten alıkoymaya çalışmaktır. Bu da zaman uzadıkça gerçekleşebilecek bir husustur. Bunu İmamu'l-Harameyn nakletmiş, onların imamlarından Ebu'l-Abbas İbnu'l-Kâs kat'i bir hüküm olarak ifade etmiştir. Bazıları onun bu kanaatini reddetse dahi aslında bu delil yolu ile değil de mezhebin bilinen hüküm çıkarma yoluyla bilinen bir husustur. Bk. el-Mecmu (V, 306)