๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Cenaze kitabı => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 28 Şubat 2011, 16:14:47



Konu Başlığı: Son tekbir ile selam vermek arasında dua
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 28 Şubat 2011, 16:14:47
Son tekbir ile selam vermek arasında dua



›-82- Son tekbir ile selam vermek arasında dua meşrudur.
 

Çünkü Ebu Ya'fur'un, Abdullah b. Ebi Evfa (r.a)'dan rivayetle dedi ki: "Ben onun bir cenaze üzerine dört defa tekbir getirdiğini gördüm. Sonra bir süredurdu. Dua etti -demek istemektedir- sonra dedi ki: Benim beş defa tekbir getireceğimi mi zannettiniz. Onlar hayır dediler. Şöyle dedi: Rasûlullah (s.a) dört defa tekbir getiriyordu."

 

Hadisi Beyhaki (IV, 35) sahih bir senedle rivayet etmiştir. Sonra yine Beyhaki (IV, 42-43)'de İbn Mace (I, 457), Hakim (I, 360), Ahmed (III, 383), İbrahim el-Heceri'nin İbn Ebi Evfa'dan rivayeti olarak böylece kaydetmiştir. Ancak o Peygamber (s.a)'a hadisi ref ederek (ona ulaştırarak):"Rasûlullah (s.a) dört defa tekbir alırdı." ifadesinden sonra şunları eklemektedir: Sonra bir süre durur ve Allah'ın söylemesini dilediği şeyleri söylerdi. Sonra da selam verirdi." Hakim dedi ki: "Bu sahih bir hadistir. İbrahim hakkında ise bir delile dayanılarak herhangi bir tenkidde bulunulamaz."

 

Ben derim ki durum böyle değildir. Bundan dolayı onun akabinde Zehebi şunları

söylemektedir:

 

"Derim ki: İbrahim'in zayıf olduğunu söylemişlerdir."

 

Derim ki: Bunun sebebi ise hıfzıın iyi olmayışıdır. Buna Hafız (İbn Hacer) et-Takrib adlı eserinde şu sözleriyle işaret etmektedir: "Hadisi leyyin olan birisidir. Mevkuf olan birtakım rivayetleri merfu olarak zikretmiştir."

 

1. Hafız et-Telhis (1825)'de şunları söylemektedir: "Bazı alimler şöyle demiştir: Cenaze namazındaki dualar hakkında hadislerin farklı rivayetleri Peygamber efendimizin bir ölüye bir dua ile bir diğerine başka bir dua ile dua ettiği şeklinde yorumlanır. Onun bu hususta asıl emrolunduğu şey sadece dua etmektir."

 

2. Şevkâni, Neylu'l-Evtar (IV, 55)'de şunları söylemektedir: "Şâyet cenaze namazı kılınan çocuk ise namaz kılanın şöyle demesi müstehab olur: ( ): Allah'ım sen bunu bize bir geçmiş, bizden önce gidip ecre vesile olan birisi kıl" demesi müstehabtır. Bunu Beyhaki, Ebu Hureyre'nin naklettiği bir hadis olarak rivayet ettiği gibi, Süfyan da bunun bir benzerini el-Hasen'den Cami'inde rivayet etmiştir."

 

Derim ki Ebu Hureyre'nin Beyhaki tarafından rivayet edilen hadisinin senedi hasendir. Böyle bir yerde bu hadisle amel etmekte bir sakınca yoktur, mevkuf dahi olsa. Şu şartla ki bu Peygamber (s.a)'dan nakledilen bir rivayettir zannına götürecek şekilde bir sünnet edinilmemelidir. Benim tercih ettiğim uygulama namazda çocuğa ikinci türdeki rivayet ile dua etmesidir. Çünkü orada: "Ve küçüğümüze de (mağfiret buyur). Allah'ım ecrinden bizi mahrum bırakma, ondan sonra bizi saptırma." denilmektedir.

 

İmam Ahmed böyle bir yerde dua etmeyi müstehab kabul etmiştir. Nitekim Ebu Davud, el-Mesail (153)'de ondan böylece rivayet etmiştir. Şafiî'lerin kabul ettiği görüş de budur. Nevevi, el-Mecmu' (V, 239)'da Şafiîlerin lehine daha önce zikrettiğimiz el- Heceri'nin hadisini delil göstermektedir. Ancak ondan önceki hadisi delil göstermek daha güçlüdür ve bu: "Dördüncü defa tekbir getirir ve selam ile tekbir arasında herhangi bir zikir yapmaksızın selam verir." diyen hanefilere karşı bir delildir.

 

3. Yine Şafiîler mutlak olarak ölüye dua etmenin vacib olduğu kanaatindedirler. Buna gerekçe de daha önce kaydedilen Ebu Hureyre hadisindeki: "...Ona ihlasla, samimiyetle dua ediniz." ifadesidir. Bu doğrudur fakat onlar bu duayı üçüncü tekbirden sonrasına tahsis etmişlerdir. Nevevi ise bunun mücerred bir iddiadan ibaret olduğunu kabul ederek (V, 236) şöyle demektedir: "Bu duanın yapılacağı yer üçüncü tekbirden sonradır. Burada bu duanın

yapılması vacibtir. Başka yerde yeterli olmayacağı hususunda görüş ayrılığı yoktur. Ancak bu duanın bu tekbire tahsis edilmesinin açık bir delili yoktur. İttifakla kabul ettiklerine göre okumak için muayyen bir dua sözkonusu değildir."

 

Derim ki fakat az önce kaydedilen Peygamber (s.a)'ın okuduğu duaları bazılarının güzel bulduğu dualara tercih etmek gerekir. Bu ise müslüman herhangi bir kimsenin tereddüt etmemesi gereken bir husustur. Çünkü şüphesiz ki en hayırlı hidayet Muhammed'in hidayetidir. Bundan ötürü Şevkâni (IV, 55)'de şunları söylemektedir:

 

Derim ki hatta ben Peygamber (s.a)'dan rivayet edilenleri bilen kimseler için bunun vacib olduğuna inanıyorum. İşte o vakit ondan nakledilen dualar bırakılacak olursa, o kimselerin hakkında yüce Allah'ın şu buyruğunun yerini bulacağından korkulur:"Siz daha hayırlı olanı böyle aşağı olanla değiştirmek mi istiyorsunuz?" (el- Bakara, 2/61)