๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Cenaze kitabı => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 27 Şubat 2011, 21:04:19



Konu Başlığı: Ölenin yıkama işini üstlenen kimse
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 27 Şubat 2011, 21:04:19
Ölenin yıkama işini üstlenen kimse


›-30- Ölenin gaslini (yıkama işini) üstlenen kimseye şu iki şart bulunması halinde pek büyük bir ecir vardır:
 

Birinci şart: Onun halini gizlemeli ve görebileceği hoş olmayan şeyleri anlatmamalıdır. Çünkü Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim bir müslümanı yıkar da onun halini gizlerse, Allah ona kırk kere mağfiret buyurur. Ve her kim onun için bir kabir kazar da onun üstünü örterse o kimseye o ölüyü kıyamet gününe kadar bir meskene yerleştirmiş gibi ecir verilir. Her kim öleni kefenlerse Allah kıyamet gününde ona cennetin ince ve kalın ipeklerinden giydirecektir."[7]

 

     

 

İkinci şart :
bununla sadece Allah'ın rızasını aramalıdır. Herhangi bir karşılık, bir teşekkür ve dünya işlerinden herhangi bir şey beklememelidir. Çünkü şeriatte sabit olan bir husus şudur: Şanı yüce ve mübarek olan Allah ibadetlerden ancak kendi zatı için ihlasla yapılanları kabul eder.Buna dair kitab ve sünnetten deliller oldukça çoktur. Ben burada sadece onlardan altı tanesini zikretmekle yetineceğim:

 

1. Şanı yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: "Deki: 'Ben de ancak sizin gibi bir beşerim. Yalnız bana ilahınızın ancak tek bir ilah olduğu vahyediliyor. Artık kim Rabbine kavuşmayı ümit ediyorsa, salih bir amel işlesin ve Rabbine ibadetinde kimseyi ortak koşmasın.'"  (el-Kehf, 18/110) Yani ibadetinde yüce Allah'ın rızasından başka bir maksat gözetmesin.

 

2. Yine yüce Allah şöyle buyurmaktadır:"Halbuki onlar O'nun dininde ihlas sahibleri... olarak Allah'a ibadet etmelerinden... başkası ile emrolunmadılar."  (el-Beyyine, 98/5)

 

3. Peygamber (s.a) şöyle buyurmaktadır:"Ameller ancak niyetler iledir. Her kişi için sadece niyet ettiği vardır. Her kimin hicreti Allah ve Rasûlü için ise onun hicreti Allah ve Rasûlü için demektir. Kimin de hicreti elde edeceği bir dünyalık yahut nikahlayacağı bir kadın için ise onun hicreti ne için hicret etmiş ise onun içindir."[8]

 

 

 

4. Yine Peygamber (s.a) şöyle buyurmuştur:"Bu ümmete uzun bir ömür, ülkelerde güç ve iktidar, din hususunda zafer ve yükseklik müjdesini ver. Her kim onlardan ahirete ait olan bir ameli dünya için işleyecek olursa, o kimseye ahirette (o amelinden dolayı) herhangi bir pay yoktur."[9]

               

 

5. Ebu Umame (r.a)'dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Bir adam Peygamber (s.a)'a gelip şöyle dedi: Hem ecir kazanmak, hem de güzel bir şekilde anılmak isteyerek gazaya çıkan bir adam hakkında ne dersin? Onun bir şeyi var mı? Peygamber şöyle buyurdu: Onun lehine hiçbir şey yoktur. Adam aynı soruyu üç defa tekrarladı. Rasûlullah (s.a) da ona: Onun lehine hiçbir şey yoktur diye cevap veriyordu. Sonra şöyle buyurdu: "Allah ancak sadece kendisi için ihlasla yapılan ve onunla kendi rızası aranılan ameli kabul eder."[10]

 

6. Yine Peygamber (s.a) şöyle buyurmaktadır: "Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Ben ortaklar arasında ortaklığa (şirke) en muhtaç olmayanım. Kim benim için bir amel işleyip de ona benden başkasını da ortak koşarsa, o amelden ben büsbütün uzağım ve o amel ortak koştuğu kimseye ait olur."[11]



[7] Hadisi Hakim (I, 354, 362), Beyhaki (III, 395), Asbahani et-Terğib (235/1)'de, Ebu Rafi (r.a)'ın rivayet ettiği bir hadis olarak zikretmişlerdir. Hakim:"Müslim'in şartına göre sahihtir" demiş, Zehebi bu hususta ona muvafakat etmiştir. İkisinin de dedikleri gibidir. Taberani de el-Kebir'de: "Kırk büyük günah(ını bağışlar)..." lafzı ile rivayet etmiştir. el-Münziri (IV, 171)'de ve ona tabi olarak el-Heysemi (III, 21)'de şunları söylemektedirler:"Ravileri Sahih'de rivayetleri delil olarak gösterilmiş kimselerdir." Hafız İbn Hacer, ed-Diraye (140)'da: "Senedi kavidir." demektedir.

[8] Hadisi Buhari "Sahih"inin başında, Müslim ve başkaları Ömer b. el-Hattab (r.a)'dan rivayet etmişlerdir.

 

[9] Bu hadisi Ahmed ve oğlu "Müsned"in zevaidinde (V, 134), İbn Hibban Sahih'inde (Mevarid) ve Hakim (IV, 311)'de "senedi sahihtir" diyerek rivayet etmiş, Zehebi de bu hususta ona muvafakat etmişlerdir. el-Münziri de (I, 31) böyle olduğunu kabul etmiştir.Derim ki: Abdullah'ın (Ahmed b. Hambel'in oğlunun) zikrettiği sened Buhari'nin şartına göre sahihtir.

 

[10] Hadisi Nesai (II, 59)'da rivayet etmiş olup, senedi Münziri (I- 24)'nin de dediği gibi ceyyiddir.

 

[11]     Hadisi İbn Mace, Zühd bölümünde, Ebu Hureyre'den rivayet etmiştir. Senedi Müslim'in şartına göre sahihtir. Yine Müslim bu hadisi Sahih'inde (VIII, 223) buna yakın lafızlarla rivayet etmiş bulunmaktadır.