> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Cenaze kitabı > Kabir ziyareti hususunda
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kabir ziyareti hususunda  (Okunma Sayısı 1103 defa)
09 Mart 2011, 17:11:35
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 09 Mart 2011, 17:11:35 »



Kabir ziyareti hususunda


›-116-  Kabir ziyareti hususunda müstehablık bakımından kadınlar da erkekler gibidir. Bunun birkaç sebebi vardır:
 

 

Birincisi Peygamber (s.a)'ın: "Artık kabirleri ziyaret edebilirsiniz" buyruğunun genel ifadesinin kapsamına kadınlar da girer.

 

Bunu şöylece açıklayabiliriz: Peygamber (s.a) işin başında kabirleri ziyaret etmeyi yasakladığında şüphesiz bu yasak erkekleri de, kadınları da birlikte kapsıyordu. Buna göre: "Ben sizlere kabirleri ziyaret etmeyi yasaklamıştım." buyruğundan onun her iki cinsi kastettiği anlaşılmakta idi. Bu zorunlu olarak böyle anlaşıldığına göre o onlara işin başında her iki cinse neyi yasakladığını bildirmektedir.

 

Durum böyle olduğuna göre hadisin ikinci cümlesinde yer alan hitab ki o "artık ziyaret edebilirsiniz" buyruğudur ile zorunlu olarak yine her iki cinsi (hem kadınları, hem erkekleri) kastetmiş olmaktadır. Bunu az önce kaydettiğimiz Bureyde yoluyla rivayet edilen hadisin Müslim'deki rivayetinde yer alan fazlalıkta sözü edilen diğer fiillerdeki hitab da pekiştirmektedir: "Ve size kurban etlerini üç günden fazla saklamanızı da yasaklamıştım. Artık uygun gördüğünüz kadarını alıkoyabilirsiniz. Yine size kabta olanı dışında nebizi içmeyi de yasaklamıştım. Artık bütün kablarda içebilirsiniz fakat sarhoşluk veren bir şey içmeyiniz."

 

Derim ki bütün bu fiillerde hitab kesinlikle her iki cinse (erkeğe ve dişiye) yöneliktir. Tıpkı birinci hitab olan: "Size ... yasaklamıştım" hitabında olduğu gibi. Eğer Peygamber efendimizin "artık onları ziyaret edebilirsiniz" buyruğunda yer alan hitab sadece erkeklere mahsustur denilecek olursa o vakit ifadenin düzeni bozulur, güzelliği kaybolur gider. Bu durum ise kendisine özlü sözler söyleme imkanı verilmiş ve dat lugatı (1) diye bilinen arabçayı konuşanların en fasihi olan kimseye yakışan bir durum değildir. Aşağıdaki hususlar bunu daha da pekiştirmektedir:

 

İkinci husus kadınların da kabir ziyaretinin meşru kılınmasına sebeb teşkil eden illette erkeklerle ortak özellikleri paylaşmalarıdır. O özellik de şudur: "Çünkü o (kabirleri ziyaret etmek) kalbi inceltir, gözü yaşartır ve ahireti hatırlatır." Üçüncü husus Peygamber (s.a) mü'minlerin annesi Aişe (r.anha)'ın bize belleyip aktardığı iki hadis-i şerifte kadınlara kabir ziyaretinde bulunmaları için ruhsat vermiştir:

 

  1. Abdullah b. Ebi Müleyke'den: "Aişe bir gün kabristandan geldi. Ben ona: Ey mü'minlerin annesi nereden geliyorsun? O kardeşim Abdu'r-Rahman b. Ebi Bekr'in kabrinden dedi. Ben ona: Rasûlullah (s.a) kabirleri ziyaret etmeyi yasaklamamış mıydı dedim. O evet dedi. Sonra onları ziyaret etmeyi de emretti." Ondan gelen bir başka rivayette: "Rasûlullah (s.a) kabirleri ziyaret etme ruhsatı verdi."[2]

 

 

Derim ki: Hakim hadis hakkında bir değerlendirme yapmamıştır. Zehebi: "Sahihtir" demiştir. el-Busiri, ez-Zevaid (I, 988)'de: "İsnadı sahihtir, ravileri sikadırlar" demiştir. Hadis dedikleri gibidir. Hafız el-Iraki, Tahricu'l-İhya (IV, 418)'de şunları söylemektedir: "İbn Ebi'd-Dünya, el-Kubur'da ve Hakim ceyyid bir isnadla rivayet etmişlerdir." (2) 

 

(1) Bu Peygamber efendimizin niteliklerindendir. "Ben dat diliyle konuşanların en fasihiyim" rivayetine gelince Şevkâni, el-Fevaidu'l-Mecmua (321)'de belirttiği gibi hadis olarak aslı yoktur.

 

(2)  Derim ki İbnu'l-Kayyim hayret edilecek bir hususu illet diye göstermiştir. Daha doğrusu illet diye bir şey gösterememiştir. Tehzibu's-Sünen (IV, 350)'de şunları söylemektedir: "Beyhaki'nin rivayeti ise Bistan b. Müslim'in rivayeti ile gelmiştir. Eğer sahih olsa bile Aişe (r.anha) bu hadisi kadınların da bu kapsama girdiği hususunda başkalarının yaptığı tevili yapmış bulunmaktadır."

 

Derim ki Bistan bildiğim kadarıyla ihtilafsız olarak sika bir ravidir. Dolayısıyla İbnu'l-Kayyim'in üstü kapalı bir şekilde onu tenkid etmesinin anlamı yoktur. İbn Abdi'l-Berr, et-Temhid (III,234)'de rivayet ettiğine göre Ahmed bile onu delil olarak göstermiştir. Temhid'deki rivayet Ebu Bekir el-Eslem'den gelmekte olup, o şöyle demiştir: Ben Ahmed b. Hambel'e kabirleri ziyaret eden kadına dair soru sorulurken ve şu cevabı verirken dinledim: Ümid ederim inşaallah kadının kabir ziyaretinde bir sakınca yoktur. Çünkü Aişe kardeşinin kabrini ziyaret etmiştir." Abdu'l-Cebbar b. el-Vebb'de ona mutabaat ederek şöyle demiştir: İbn Ebi Muleyke'yi şöyle derken dinledim. Aişe bineğine bindi.

 

Onun kölesi yanımıza geldi. Ben: Mü'minlerin annesi nereye gitti diye sordum, o kardeşi Abdu'r-Rahman'ın kabrine ona selam vermek üzere gitti. Bunu İbn Abdi'l-Berr rivayet etmiş olup, senedi de hasendir. Tirmizi'nin (II, 157)'de zikrettiği şu rivayet bunun için bir illet teşkil edemez. İbn Cureyc, Abdullah b. Ebi Muleyke'den şöyle dediğini rivayet etmektedir: Abdu'r-Rahman b. Ebi Bekr (Mekke'ye oniki mil uzaklıkta bulunan) el-Hubşa denilen yerde vefat etti. Mekke'ye getirildi ve orada defnedildi. Aişe, Mekke'ye gelince Abdu'r-Rahman b. Ebi Bekr'in kabrine giderek şu beyitleri okudu: "Bizler Cüzeyme'nin iki yakın arkadaşı gibiydik bir süre O kadar ki bizim için bunlar asla ayrılmazlar dediler Ayrıldığımız vakit sanki ben ve Malik O uzun birlikteliğe rağmen tek bir gece birlikte geçirmemiş gibi olduk." Sonra şöyle dedi: Allah'a yemin ederim eğer ben senin vefatında hazır bulunsaydım, mutlaka vefat ettiğin yerde defnolunurdun ve eğer senin vefatında yanında olsaydım, seni ziyaret etmezdim." Aynı şekilde bunu İbn Ebi Şeybe, el-Musannef (IV, 140)'de rivayet etmiş, el-Heysemi de bu hadisi

 

 

   2. Muhammed b. Kays b. Mahreme b. el-Muttalib'den rivayete göre bir gün şöyle demiş: Size kendimden ve annemden sözedeyim mi? Biz onun kendisini dünyaya getiren annesini kastettiğini sandık. Dedi ki: Aişe (r.anha) dedi ki: Size kendimden ve Rasûlullah (s.a)'dan sözedeyim mi diye sordu. Biz evet dedik, şöyle dedi: "Peygamber (s.a)'ın yanımda kaldığı gece olan benim gecemde geldi ve ridasını çıkardı, ayakkabılarını çıkardı ve onları ayak tarafında bıraktı. İzarının bir ucunu yatağına açtı ve yanı üzere yattı. Fazla zaman geçmeden o benim uyuduğumu sandı, yavaşça ridasını aldı, yavaşça ayakkabılarını giydi, [yavaşça] kapıyı açtı ve çıktı. Sonra kapıyı yavaşça kapattı. Ben de carımı başımın üzerine saldım, başımı da örttüm. Sonra izarım ile de kapandım. Sonra onun izinden yola koyuldum. Nihayet Baki'e geldi. Uzunca ayakta durdu. Sonra üç defa ellerini kaldırdı, sonra yana saptı, ben de yana saptım. O hızlandı, ben de hızlandım. Koşmaya başladı, ben de koştum. Daha da hızlı koşmaya başladı, ben de daha da hızlandım. Onu geçtim, içeri girdim. Daha henüz uzanmıştım ki o da içeri girdi. Ne oluyor ey Aişe, göğsün inip kalkıyor, karnın da şişmiş bulunuyor. (Aişe) dedi ki: Anam-babam sana feda olsun ey Allah'ın Rasûlü dedim ve ben de ona [durumu] ona bildirdim. O benim önümde gördüğüm karartı sen miydin dedi. Ben evet dedim. Göğsüme bir yumruk vurdu, beni acıttı. Sonra şöyle dedi: Allah'ın ve Rasûlünün sana haksızlık edeceğini mi zannettin? Aişe dedi ki: İnsanlar her neyi gizlese Allah onu bilir.

 

O evet [diye buyurdu]. (Devamla) buyurdu ki: O gördüğün vakit Cibril bana geldi, bana seslendi. Sesini senden gizledi. Ben de ona karşılık verdim. Ona verdiğim karşılığı da senden gizledim. Sen burdayken yanına girmezdi. Çünkü elbiselerini çıkarmıştın. Ben senin uyuduğunu sanmıştım. Seni uyandırmak hoşuma gitmedi ve yalnızlıktan korkacağından çekindim. Cebrail bana dedi ki: Rabbin sana Baki'dekilere gitmeni onlar için mağfiret dilemeni emrediyor. (Aişe) dedi ki: Peki ey Allah'ın Rasûlü nasıl söyleyeyim diye sordum.

 

Şöyle buyurdu: Deki: "( ): Selam size ey mü'minlerin ve müslümanların diyarında bulunanlar. Allah bizden önden gidenlere de, geriye kalanlara da rahmet buyursun. Bizler de -inşaallah- size elbette yetişeceğiz."[3]

 

 

Peygamber (s.a)'a: Kabirlere selam vermek halinde nasıl diyelim diye sormuştum. O da şöyle buyurdu deyip selam şeklini zikretti. Hafız et-Telhis (V, 248)'de bu hadisi kadınların kabirleri ziyaret etmelerinin caiz olduğuna delil göstermiştir. Hadisin buna delaleti de açıktır. Ayrıca bu hadis ruhsatın Mecmau'z-Zevaid (III, 60)'de naklettikten sonra şunları söylemektedir: "Bunu Taberani el-Kebir'de rivayet etmiş olup, ravileri sahih hadisin ravileridir." Bu hadisi Tirmizi rivayet ettiğinden ötürü ve ravileri Buhari ile Müslim'in ravileri olduğundan dolayı Heysemi bu hadisi bu şekilde zikretmekte yanılmıştır. Ancak hadiste İbn Cüreyc vardır ki o da tedlis yapan bir ravidir ve bunu anâne ile rivayet etmiştir. İşte hadisin illeti budur. Bununla beraber İbnu'l-Kayyim (IV, 349) "mevcut hallerine rağmen mahfuz" olduğunu iddia etmiştir. Evet o böyle demektedir fakat hadis belirttiğimiz husus dolayısıyla münkerdir. Ayrıca bu hadis Yezid b. Humeyd'in rivayetine de muhaliftir. Yezid ise İbn Ebi Müleyke'den yaptığı rivayetlerde sika ve sağlam bir ravidir.

 

Hadisin sağlam rivayete muhalefeti "eğer vefatında yanında bulunsaydım seni ziyaret etmezdim" ifadesinde açıkça görülmektedir. Bu onun kabrini ziyaret etme sebebinin vefatı esnasında yanında bulunmaması olduğu hususunda açık ifade taşımaktadır. Eğer vefatında hazır bulunsaymış onu ziyaret etmeyecekmiş. Halbuki diğer taraftan İbn Humeyd'in rivayet ettiği hadis ise onun Peygamber (s.a) kabirleri ziyaret etmeyi emrettiğinden dolayı ziyaret ettiği hususunda açık ifadeler taşımaktadır. İbnu'l-Kayyim -yüce Allah'ın rahmeti üzerine olsun-'in kabul ettiğinin aksine mahfuz olan İbn Humeyd'in hadisidir. Sözünü ettiği Aişe (r.an...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kabir ziyareti hususunda
« Posted on: 30 Nisan 2024, 03:38:27 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kabir ziyareti hususunda rüya tabiri,Kabir ziyareti hususunda mekke canlı, Kabir ziyareti hususunda kabe canlı yayın, Kabir ziyareti hususunda Üç boyutlu kuran oku Kabir ziyareti hususunda kuran ı kerim, Kabir ziyareti hususunda peygamber kıssaları,Kabir ziyareti hususunda ilitam ders soruları, Kabir ziyareti hususundaönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes