๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Cenaze kitabı => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 10 Mart 2011, 21:44:19



Konu Başlığı: Defninin yapılmasını vasiyet etmek
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 10 Mart 2011, 21:44:19
Defninin yapılmasını vasiyet etmek


›-12-  Bu zamanda insanların çoğunda görülen husus dinlerinde birtakım bid'atler uydurmak olduğundan ve bu husus özellikle cenazelerle ilgili böyle olduğundan müslüman kimsenin yüce Allah'ın şu buyruğu ile amel ederek sünnete uygun bir şekilde teçhiz ve defninin yapılmasını vasiyet etmesi yerine getirilmesi gereken işlerdendir:
 

 

"Ey iman edenler! Tutuşturucusu insanlarla taşlar olan o ateşten nefislerinizi ve ailelerinizi koruyunuz. Onun üzerinde (görevli) iri yarı, sert tabiatlı melekler vardır. Bunlar kendilerine verdiğim emirlerde Allah'a asla isyan etmezler. Ne emir olunurlarsa onu yaparlar."  (et-Tahrim, 66/6)

 

Bundan dolayı Rasûlullah (s.a)'ın ashabı böylece vasiyet ediyorlardı. Sözünü ettiğimiz şekilde onlardan gelen rivayetler pek çoktur. Bunların bir bölümü ile yetinmemizde bir sakınca yoktur:

 

a- Amir b. Sad b. Ebi Vakkas'tan rivayete göre onun babası vefatı ile sonuçlanan hastalığında şöyle demiştir: "Bana Rasûlullah (s.a)'a yapıldığı gibi bir lahit açınız ve benim üzerime kerpiç taşlarını dikey olarak koyunuz." [17]

         

b- Ebu Burde'den şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Ebu Musa (r.a) ölümü yaklaştığında vasiyette bulunarak dedi ki: Cenazemi alıp götüreceğiniz vakit hızlıca yürüyünüz. Benim arkamdan tütsüler yakmayınız. Sakın lahdimin üzerinde benimle toprak arasında engel olacak bir şey koymayınız. Kabrimin üzerine bina yapmayınız. Sizi şahit tutarak söylüyorum ki ben başını traş eden, feryad ve figan edip ağıt yakan ve elbisesini yırtan her kadından beriyim. Onu dinleyenler: Bu hususta bir şey duydun mu diye sordular. Kendisi evet Rasûlullah (s.a)'dan dedi."[18]         

 

c- Huzeyfe'den şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Öldüğüm vakit öldüğümü kimseye haber vermeyiniz. Çünkü ben bunun (meşru olmayan) bir haber verme olacağından korkarım. Çünkü ben Rasûlullah (s.a)'ı feryad-u figan ile ölünün haber verilmesini yasaklarken dinledim." [19]

 

Bu hususta daha başka rivayetler de vardır. Bunlar kırkyedinci meselede gelecekler.Bu geçen rivayetler sebebiyle Nevevi -yüce Allah'ın rahmeti üzerine olsun- el-Ezkar adlı eserinde şunları söylemektedir:"Yakınlarına işlenmesi adet olmuş cenazelerdeki bid'atlerden uzak durmalarını vasiyet etmesi müekked olarak bir müstehabtır ve bu hususta onlardan sağlam bir şekilde söz almalıdır.


[17] (Bunu Müslim ve Beyhaki (III, 407) ile başkaları rivayet etmişlerdir.)

[18] (Bunu Ahmed (IV, 397), Beyhaki (III, 395)'de bu tamamlayıcı ifade ile birlikte İbn Mace'de hasen bir sened ile rivayet etmişlerdir.)

 

[19] (Hadisi Tirmizi (II, 129) rivayet etmiş olup "hasen bir hadistir" demiştir. Başkası da buna yakın ifadelerle rivayet etmiştir. İleride "na'y: ölümün haber verilmesi" bahsinde gelecektir.)